hesabın var mı? giriş yap

  • geçen hafta karton toplayan bir amcadan duyduğum cümledir.

    gece saat 10 sıralarında halı saha maçından geliyorum. baktım yaşlıca bir amca sağda solda kalmış tek tük kartonları şişeleri topluyor. -arkasında kocaman karton arabalarıyla karton toplayan insanlara büyük saygı duyuyorum- tam eve girecekken döndüm ve "amca" dedim; "bizde bir koca poşet dolusu geri dönüştürülebilir atık var işine yarar mı, getireyim mi?" şöyle tebessümle bi baktı bana " zahmet olur oğlum yorulma!" dedi. "olur mu öyle şey amca, evim şurası hemen(5 metre ötesi) bir dakika sürmez hemen getiriyorum." dedim.

    o poşeti amcaya uzatırken tarif edilemez duygular geçiyordu içimden. ona para uzatsam eminim almazdı. ona işini yapmasında, kendini işe yarar hissetmesinde yardımcı olmuştum.

    zahmet olur oğlum, yorulma! deyişi de bu dünyanın kimlerin hatrına döndüğünü bir kez daha hatırlatmıştı bana.

  • --- spoiler ---

    kaldırımda yürüyorsan üzerine motosiklet geliyor. bazen kurye, bazen motor alıp trafikten kurtulduğunu düşünen bir öküz.

    motosiklet zaten tam bir terör olmuş.

    trafik akışı onları ilgilendirmiyor. ters düz her yolu kullanmak en doğal hakları gibi davranıyorlar. sonra sorsan motosikletliye saygı istiyor terbiyesizler.
    --- spoiler ---

    adam %100 haklı.

  • 3-4 senede bir olur. okuma yazmayi askerlik yaparken ogrenen babamın gözleri her evladi universite kazandikca dolar, zorlasa da kendini suzulur o yaslar yanaklarindan. cok sukur 4 kardesten 3'u yasattik o mutlulugu babamiza. en kucugumuz de bu sene insallah.

    edit: en küçüğümüz de hukuk fakültesi kazandı çok şükür.

  • baba bebeğini acile, para yuttuğu gerekçesi ile getirir.

    -kaç lira yuttu?
    +1 lira hocam
    -tamam şimdi filmlerini çektirelim bakarız.

    filmler çekilir doktor filmlere bakar.

    -burda 3 tane para gözüküyor hani 1 lira yutmuştu?
    +tamam işte hocam 2 tane 25 kuruş 1 tane 50 kuruş yuttu.
    -doğru, hata bende, soruyu yanlış sorduk, sen de haklısın...

  • debe editi : gercek sayilar aciklansin.

    yani resmen gizledik sayilari...

    kelime oyunu yaparak salginla mucadele eden bakan beyanidir...
    ulan murat emir ve fox da olmasa gercekleri ogrenemeyecegiz...
    haber
    haberde gecen gunluk vaka sayisini yalanlamadi bakan, yani gunluk 30bin sayisi dogru.
    inanilmaz...

    insallah her ölü ölüdür...

    edit: ulan be tecavuz ettiniz mesaj kutuma...

    simdi birine anlatir gibi anlatacagim;
    neymis 28 temmuzdan sonra vaka sayisi degil hasta sayisi yazmislar.
    diyelim okay. hasta yazmaya basladiniz.

    e simdi 1500 civari hasta varken asimptimitik sayi 30bin ise;
    28 temmuzda 963 vaka belirtmisseniz 29 temmuzda hasta sayiniz 20 de 1 olmali...
    hadi 20 de 1 degil, 10 da 1 olsun, hadi lan ayaginiz alissin 5 te 1 olsun.
    kac olmali?
    200 hasta olmali minimum...
    peki kac hasta var 942.
    görsel

    yani onemli bir veri degisikligi yapiyorsaniz dramatik bir dusus olur. verilerde sapma
    olur.
    burada yok.
    yani kan di ri yor su nuz.

    yani kandirildik.

  • "ben hâlâ bir coppola'yım. ailemden çok şey öğrendim. ancak, bu işi tek başıma kotarabileceğimi kanıtlamam için nicolas cage olmam gerekiyordu. yasal olarak ismimi değiştirmedim, ama ehliyetimde, pasaportumda cage yazıyor. cage, benim çünkü..."

    o, empire dergisinin tüm zamanların en iyi 100 film yıldızı sıralamasında, 40. sırada yer alan büyük bir aktör. ilk oynadığı filmden bu yana, o hiç düşüşe geçmedi. oysa ki bir çok film yıldızının kariyeri hep inişli çıkışlı oldu hollywood yollarında. fakat nicolas cage her zaman yükselişteydi. eleştirmenlerin canı sıkılmış olacak ki, bazı dönemlerin cage için zor geçtiğini söylediler. cage'in bu eleştirilere yanıtı ise kısa ve net oldu;
    ''hayatımın çok iyi bir dönemindeyim. insanlar, benim kederli göründüğümü düşündüklerinde yanılıyorlar.''

    ilk dönem filmleri onun yıldızını parlatan güçlü filmlerdi. nicolas cage, bu filmlerin değerini bildi ve hızla yükselişe geçti. oynadığı dönemde aşk filmlerine yeni bir soluk getiren moonstruck, coen biraderler'in 'bize göre bazılarının hakettiğinden fazlasına sahip olması haksızlıktı' diyen unutulmaz filmi, raising arizona, savaşı ve savaşın etkilerini çok farklı bir yönden ele alan birdy, motorsikletli çocuğun hükmettiği, rumble fish, nicolas cage için zirveye ulaşan yolun en zor kısmıydı. ve cage, bu zorlu yolu başarıyla geçmesini bildi. bu dönemde oynadığı bütün filmlerde, kendisinden beklenilenin çok üstünde bir performans sergileyerek, tüm zamanların en iyi film yıldızları arasına girmeye doğru parlak bir adım attı. fakat yine bu dönemde, kimse nicolas cage'in ne kadar büyüyeceğini tahmin edememişti.

    "o, oyuncuların caz müzisyenidir."

    david lynch, cage için bu yakıştırmayı yerinde görür. wild at heart filminde kızların pek de sevmeyeceği bir tipte karşımıza çıkan cage, yılan derisi ceketiyle david lynch dünyasının bir penceresinden daha, içeri girmemizi sağlar. genç yaşına rağmen cage, büyük yönetmenlerin büyük filmlerinde hızla rol almaya başlar. 1990'lı yıllarda oynadığı filmler, onun tüm dünyaca tanınmasını sağlayan filmlerdi. bir kara film örneği olan red rock west, bir korumayı canlandırdığı eğlenceli guarding tess, 1994 yılında çok az para ile oynadığı; çok büyük bir performans sergilediği; 95 akademi ödüllerinde en iyi aktör dalında, and the oscar goes to nicolas cage diye sahneye çağrılmasını sağlayan, ölümüne içen bir karakteri canlandırdığı leaving las vegas filminde oynadı. daha sonra bir anda beyazperde'nin milyon dolarlar kazanan yıldızları arasına girdi. art arda sapına kadar ticari, ota boka yaramaz diye tabir edilen, fakat tüm dünyada kitleleri sinema salonlarına dolduran the rock, con air, face off gibi filmlerde yer aldı. yakışıklı görülmediği halde bir meleği canlandırdığı, insanın hayata bakışını değiştirebilecek nitelikte bir film olan, city of angels filminde rol aldı.

    "bu insanlar (bazı) sadece 'ciddi film' diye damgalanan yapımlarda rol alıyorlar. oysa bana kalırsa leaving las vegas ne kadar 'ciddi' bir filmse superman de o kadar değerlidir. her şey, sizin 'ciddi' sıfatını nasıl yorumladığınıza bağlı..."

    2000'li yıllarda, the family man, charlie kaufman zekasının bir ürünü olan adaptation, ilginç bir film olan ve sonuyla şaşırtan matchstick men ve bir sistem eleştirisi olan lord of war gibi filmler ile övgüler alsa da, bu yıllarda çok eleştirilir nicolas cage.
    hakedilmeyen eleştiriler bunlar. çünkü nicolas cage, ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu ispatlayan ve bunu daha fazla ispatlamasına gerek olmayan bir oyuncu. hiçbir değeri olmayan ya da çocuk filmleri gibi yakıştırmalarda bulunulan filmlerde oynadığı yönünde eleştirelere maruz kaldı. her şeyden önce o, eğlenebileceği filmlerde rol almak isteyen; doğaçlama yeteneğini kullanabildiği filmlerde rol almayı seven birisi.

    "bir çitin üzerine oturup yaşamı izleyecek bir tip değilim ben. günü yakalamayı, anı yaşamayı seviyorum ve bence evrenin bizden istediği şey de bu."

    cage'in bu sözünden yola çıkacak olursak cage, 'o iyi film değil', 'bana yakışmaz', 'ben daha sanatsal filmlerde oynamalıyım' diye bir kaygı taşımıyor. yukarıda da söylediği gibi ciddi sıfatnı nasıl yorumladığınıza bağlı bu.
    - nicolas cage gibi bir adam ghost rider filminde nasıl oynar?
    - oynar. çünkü o, bir çizgi roman hastası. çizgi romanlarla büyüyen üstelik büyümeyle kalmayıp, ismini de luke cage isimli bir süper kahramandan alan biri... ghost rider ile bir süper kahraman filminde oynama hayalini gerçekleştirdi cage. insan hayalini gerçekleştirdi diye eleştirilir mi? bazan da cappola'nın yeğeni diye bu kadar yol alabildi, torpili olmasa bu seviyeye ulaşamazdı gibi savlar öne sürülüyor. dünyanın hangi mesleği, hangi dalı olursa olsun insan torpille sadece işe girer, sektöre atılır. fakat kişinin içinde bir cevher yoksa, asla torpilin sağladığı avantaj daim olmaz. bir kişi ne kadar torpilli olursa olsun içinde o mesleğe dair cevher yoksa mutlaka başarısız olacak; uzun vadede o meslekte daim olamayacaktır. nicolas cage'in içinde onu bugünlere kadar getiren çok büyük bir cevher; büyük bir sinema aşkı vardı.

    nicolas cage, farklı tür filmlerde rol alan ve rol aldığı filmlerin hakkını ayakta alkışlanabilecek nitelikte performanslar sergileyerek veren bir oyuncu. bazı oyuncular hep aynı tür filmlerde oynayarak adeta o türün vazgeçilmez ismi olarak tanımlanır. bazıları ise tek bir filmi ile unutulmayan oyuncular listesinde kalmayı başarır. fakat, farklı türlerde gösterdiği başarılı performanslarla her tür filmde oynayabildiğini kanıtlayan, her filminde iki kişilik, hatta üç kişilik performans sergileyen, oyanadığı filmlere kendinden bir şeyler katarak filmi farklı kılan, melankolik bakışlarıyla insanın içini ısıtan asil bir oyuncu nicolas cage.

  • bu sefer hayata geçer diye düşündüğüm projenin gündeme alınması.
    bu sefer sikimde de değil açıkçası. isterlerse istanbul'a komple beton döksünler, bu halk bunu hakediyor.

  • vol 2
    1971 yili kasim ayina gelindiginde ekonomik kriz artik evlerde hissedilmeye baslanmisti. sagci ve solcu gruplarin kavgasi tansiyonu yukseltiyor ve ulke yavas yavas iflasa dogru ilerliyordu. temel gida urunleri piyasada bulunmuyordu, enflasyon artisi kontrol edilemiyordu. ilk 6 ayda gerceklesmis olan ekonomik iyilesme artik kotu bir tablo yansitmaktaydi. hergun tekrarlaran grevler ve is durdurma eylemleri allende´yi caresiz birakiyordu.

    433. gun : bu kadar sikintilarin oldugu bir donemde sili halkini ikiye bolen bir olay gerceklesti, fidel castro´nun sili ziyareti. 10 kasim 1971 de fidel 10 gunluk bir gezi icin sili´ye geldi. ama gezi beklenildiginden uzun surdu, yaklasik bir ay. fidel gezi suresi boyunca bakir madenlerini, fabrikalari ve universiteleri ziyaret etti, bazi sehirlerde halka konusma yapti. fidel´e bu gezide o siralarda ismi bilinmeyen ama daha sonra sili´nin yonetimini ele alacak santiago garnizon komutani olan general augusto pinochet eslik ediyordu. fidel´in gezisinin uzun surmesi, katildigi etkinliklerde cosup eglenmesi sili basinini kizdirmaya baslamisti, artik basin fidel dans ederken biz yiyecek bir seyler ariyoruz baslikli manset atiyorlardi. allende´nin yardimcilarindan biri olan ricardo muñoz, daha bir hafta gecmeden allende bu ziyaretten rahatsiz olmaya baslamisti, ikinci hafta dolayli yollardan artik fidel´e gitmesi gerektigi bildirildi diye demec vermisti. 3 aralik 1971 de estadio nacional´de veda toreni yapilarak fidel yolcu edildi.

    463.gun : 1971 yilinin sonlarina dogru gida uretimi yapan firmalar uretimlerini durdurdular. baskent santiago´da et bulunamiyordu, gelen deniz urunleri ise halkin ihtiyacinin cok altindaydi. allende´nin ekonomi bakani jose cademartori´ye gore ise bu firmalar hukumeti zor duruma sokmak icin kara borsacilik yapiyordu.

    ulkedi kriz ortamina ragmen, allende hukumeti metro insaatina hiz veriyor, zengin semtlerinde alis veris merkezleri aciyordu. allende´nin cok onem verdigi proje olan gabriela mistral kultur merkezinin insaati buyuk bir hizla ilerlemekteydi, ne yazik ki bu kultur merkezi askeri darbe olduktan sonra pinochet´in gizli karargahi olacakti.

    673. gun : 1971 temmuzunda sili halkinda ki kutuplasma yasama etki etmeye baslamisti. sagci gruplar allende´´yi makaminda ziyaret ederek hosnutsuzluklarini dile getiren bir manifesto verdiler. o toplantida bulunan julio bazan ziyareti anlatiyor : allende problemlerimizi ve tehditlerimizi duymazdan geldi, bizleri efemine bir grup olarak gordugunu ve tehditlerimizden korkmadigi belirtti.

    12 kasim 1972 de 56 bin kamyoncunun katildigi grev basladi. kamyoncular hukumetin kurmus oldugu icin tasimacilik sirketinin kapatilmasini, kredilerde esneklik yapilmasini ve yedek parca ithalatinin arttilmasini talep ediyorlardi. allende´ye gore bu grev kendisine karsi amerika tarafindan finanse ediliyordu. kamyoncularin grevi benzin istasyonlarina yansidi, benzin bulamayan istasyonlarda satisi durdurma karari aldi.

    allende kamyonculara seslenerek : faşistlerin ve onları destekleyen gericilerin hileli manevralarına aşılmaz bir engel oluşturacağız. bu engel , şili'ye karşı çıkan emperyalist piclerin çıkarları icin onlarla işbirliği yapanlara karşı, iç savaş arayanlara karşı olacak.

    allende´nin bu konusmasi tansiyonu dusurmeye yetmedi, kamyonculardan sonra otobus soforleri de greve basladi ve kucuk esnaf kepenk kapatmaya basladi. hukumet bu eylemlere sert bir dille cevap vermedi, dukkanlar polis zoruyla acilmaya zorlandi, bu emre direnenler goz altina alinmaya basladi.

    791. gun : bitmek bilmeyen grevler ve enflasyon %173 lere kadar yukselmesi uzerine generallere kabine yer vermek zorunda kaldi. general carlos prat ic isleri bakanliga, amiral ısmael huerta bayindirlik ve iskan bakanligina, general claudio sepúlveda maden bakanligina getirildi. askerlerin gorevi gelmesi bazi asiri sag goruslu kisilerde hukumeti askerlin yardimiyla bitirme dusuncesini ortaya cikardi. bu kisiler patria ve libertad orgutu altinda sag goruslu universite ogrencilerine silahli egitim vermeye basladilar. bunun uzerine solcu gruplar da koylerde ve fabrikalarda orgutlenmeye basladi.

    818. gun : allende birlesmis milletler toplatisi icin amerika, meksika ve kuba gezisine basladi, geziye baslarken sili tarihinde bir ilk olarak yerine vekil olarak general carlos prats´i birakti.

    enflasyonun yukselisi onlemiyordu ve temel tuketim malzemeleri hala karaborsadaydi ve sili halki yeni bir olusumla tanisiyordu, bitmek bilmeyen kuyruklar. seker, un, pirinc, margarin gibi gida maddelerine ulasmak icin 4-5 saat kurukta beklenmesi gerekiyordu. artik sili halki tamamen kutuplasmisti, bir tarafta isciler, koyluler oteki tarafta sanayiciler, zengin kisim ve sag goruslu politikacilar. enflasyoun yukselmesi artik kontrol edilemiyordu,

    22 aralik 1972 de uc is adami, hotel carrera´da toplanarak ulke capinda grev baslatma karari aldilar. allende´ye gore bu eylemin arkasinda da cia bulunuyordu. televizyon programlarinda sag goruslu politakacilar ulkeyi daha iyi organize olmus bir ekibin yonetmesi gerektigi soyluyordu, kast edilen bu ekip silahli kuvvetler idi.

    1972 yili enflasyonun durdurulamayan yukselisi ve devam eden kuyruklarla bitiyordu. allende hukumeti bir acil durum plani hazirladi, bu plana gore grevde bulunan kamyonlara devlet el koydu ve baskent santiago´ya temel gida urunlerinin tasimasi saglandi. daha sonra demir yollari grevi de polis baskisiyla bitirilip ulkenin ic kesimlerine yardim gonderilmeye baslandi.

    1973 subatinda, artik bazi temel gida urunlerinin dagitimi karneye baglandi. haftada bir sepet dolusu temel gida urunu veriliyordu, kimilerine gore iktidar kendine yakin olanlara karne dagitimini daha once yapmis ve iktidara yakin olan kisiler daha cok yardim alabilmekteydi. karne dagitimida cozum olmadi, kara borsacilik onlenemez hale gelmisti, piyasada seker, kahve, pirinc, yag bulmak artik mucize gibi birseydi.

    913. gun : 4 mart 1973 te parlamento secimleri yapildi. secimlerden once sag partilerin amaci mescliste cogunlugu ele gecirip, allende hukumetini bitirmekti. secim sonuclari sag partilerin istedigi gibi sonuclanmadi, mecliste yeterli cogunlugu saglayamadilar. secimlerden sonra 27 mart 1973 te, allende hukumette bir degisiklige gitti, bakanlik gorevinde bulunan generaller gorevlerini birakilar.

    918. gun : secimlerden 5 gun sonra allende hukumeti daha cok polemik yaratan bir reformu acikladi, herkese esit egitim. bu programa gore fakir ailelerin cocuklari, zengin ailelerin cocuklarinin okudugu kolejlerde parasiz egitim alma hakkina sahip olacaklardi. kimi politikacilara gore bu elma ve armutu birlestirmek gibi absurd sayiliyordu. sili katolik klisesi de programi elestirince sokaklarda ogrenci olaylari basladi. bu tepkilerden sonra hukumet bu programi iptal etmek zorunda kaldi.