ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
jane goodall
-
özgür bıraktığı bir şempaze tarafından sarılılan efsane insan. video o kadar dokunaklı ve alışılmışın dışındadır ki kurgu olduğunu düşünmemek elde değildir.
https://www.youtube.com/…w8uxdrtiw&feature=youtu.be
olan biten
-
emine s. beder'den ekşi sözlük ipuçları: entry yazarken sol frame'deki bir başlığı entry'nize kopyalayıp yapıştıramıyor musunuz? başlığı entry kutusuna sürükleyip bırakın.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
94'de türkan saylan ve ekibi beni ikna odasına almışlardı. başörtünü çıkar dediler. direndim! oğlum sen erkeksin çıkar şunu dediler. direndim!
9 kasım 2022 pendik'te parkta oynaşan çift
-
bi uzaylı videoları bi de yiyişme videoları. hd'sine denk gelemedik amk
mendil satan suriyeli çocuğu tokatlayan esnaf
-
soz konusu çocuklar olunca içime garip bir huzun cokuyor. klasik olacak ama baba olunca daha da uzuluyorsun cocuklara.
bu çocuğun varlıklı yaşdaşları dünyanın medeni ülkelerinde oyun hamurları, legolar ile oynuyor, iyi arabalara biniyor, guzel okullarda okuyor.
bu çocuğun günahı yok. suclu onu bu duruma dusurenlerde..
eğer ki cehennem diye bir yer var ise ateşle yanmasin buna sebep olanlar, senin gozyaslarinda bogulsunlar.
baba olmak
-
eşinizin sana birsey söylecem sözü ile başlayıp ömür boyu süren kelimelerle tarifi olmayan olgu.
anne ve babadan binlerce kere duyulmuş anne baba olunca anlarsın sözünün hakllığı karşısındaki boyun eğiş.
hamilelikle beraber bütün ilgileri üzerine çeken eşin kıskanılır ama vereceği hediye karşısında nefret ettiğiniz kaprisler bile çekilir. çünkü ödül çok büyüktür. karnındaki varlığın hayal edilmesi, onun nasıl birsey olacağı, acaba doğru mu yaptık, daha erken değil miydi, bu boktan dünyaya bir canlı getirmek bana mı kaldı, ona bana sağlanamayan şeyleri sağlayabilecek miyim, bana mı benzeyecek annesine mi sorularıyla geçen dokuz koca ay. sezeryan tarihinin belli olduğundaki içinde kopmaya başlayan fırtınalar.
ve büyük gün.
ameliyathane önünde hastanede neden sigara içilmiyor lan şeklindeki küfrediş. anne babanızın olm tamam kendine gel telkinleri. doktorun hemşireye ufak dozda bir anti-depresan verelim emri. 15 dakikalık bir operasyonun yıllardır sürüyormuş hissi. elin ayağın birbirine dolaşması.
veeeee
hemşirenin kollarına bıraktığı minik şey. "şey" çünkü ne olduğuna karar vermek güç. "şey" çünkü dünyada onu anlatmak için bir kelime türetilmemiş. şey çünkü o aslında sen. şey çünkü ben ne büyük sevgiler yaşadım tezinin çürütüsü.
hoşgeldin kızım bebeğiiimmmm
kimsenin ağlatamaz dediği sen kollarındaki minik şeye bakarak hüngür hüngür ağlıyorsun. kollarındaki savunmasız canlının sıcaklığı bütün benliğini yakıyor. yaprak gibi titretiyor içini bedenini.
kimselere vermek gelmiyor içinden. hemşire "almam lazım bazı kontroller yapacağım" dediğinde yavrusuna gelen saldırı karşında aslanlaşan kediyi şimdi çok daha iyi anlıyorsun.
hastaneden eve gelişi, ağlaması uykusuz geceler, annesinin emzirdiği anlardaki olağanüstü büyü, doğallık. ben neden emziremiyorum neden tek vücut olamıyorum serzenişi.
ilk sokağa çıkışı, ilk gülüşü, ilk ses çıkarışı, ilk dişi,ilk,ilk,ilk,ilk,ilk...................
seni çok seviyorum
hoş geldin kızım
hoşgeldin şimalim
baban
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"düğün videomuzu tersten oynattıkça sevinçten uçuyorum. yüzükler çıkıyor karım salondan çıkıp arabaya binip gözden kayboluyor."
media markt
-
bana ilkokul arkadaşımı vurduran market. laptop almaya gidecekmiş, bir kişi bir kişidir.
yeni dönem türk indie gruplar için isim önerileri
-
(bkz: mor koltuk galerisi)
(bkz: marmelat turuncusu)
(bkz: ertesi dün)
(bkz: ağaç elli kelepçe)
(bkz: bulut düşü)
(bkz: sen ben mavi)
(bkz: orta galeri kapısı)
(bkz: yeşil gözlü ev)
(bkz: tarkan arkın)
(bkz: üzülme fare)
(bkz: sarı uçak)
(bkz: çeyrek elma)
(bkz: at felsefesi)
deli sacmasidir.
benim mağaraya gelsene resim falan çizeriz
-
antik çağlardan bir kız düşürme repliği.
1960 model tanklarla suriye'ye giren küresel güç
-
hangi yılda imal edildiği, kimin sadakası olduğu, peş peşe modernizasyon paketleri falan, bunlara takılmamak lazım. daha önemli bir husus var.
ilkesel bazda öncelik sıralamasını açıklıyorum:
"ilk önce tankın, techizatın ve harekat merkezin en son model olacak, ondan sonra makam araban ve özel uçağın ve sarayın."
sıralamayı şaşırırsan mazallah vatan toprağından tası tarağı toplayıp kaçarsın, geride ne araban kalır, ne uçağın ne sarayın.
.
night on earth
-
jim jarmusch marifeti, 91 yapımı neffis film;
los angeles, new york, paris, roma ve helsinki'de, aynı anda ve aşağı yukarı aynı sürede ve hep taksilerde geçen, akıllara birbirinden durgunluk verici beş hikaye. paris bölümünün fransızca, roma bölümünün italyanca çekildiğini söylersek, helsinki bölümünün ne'ce çekildiği kolaylıkla tahmin edilebilir.
oyumu, paris ve helsinki hikayelerinden yana kullanmakta bir beis görmüyorum