hesabın var mı? giriş yap

  • burası dünya üzerinde insan eliyle yapılmış ve varlıkları bir kıta boyutuna ulaşmış yedinci kıta olarak nitelendirilen plastik birikim noktasıdır.

    buranın varlığı ilk 1997'de gemi kaptanı charles moore tarafından fark edildi. (keşfedildi demek istemiyorum çünkü burası hep varolan bir yer değildi burayı biz yarattık. ) moore teknesiyle hawaii’deki bir yarıştan dönüşüyormuş. kaliforniya’ya doğru mürettebatıyla yol alıyorken, tam kuzey pasifik döngüsü’nün olduğu yerde kimsenin varlığından haberdar olmadığı yeni kıtaya rastladığını düşünmüş. moore daha sonra o anı şöyle aktarmış: “önümde göz alabildiğine uzanıyordu. bölgeden geçtiğimiz hafta boyunca başka bir şey göremedim. inanılmazdı, buraların hep el değmemiş okyanus olması gerekiyordu.” şeklinde ifade etmiş. kaşiflerin yaptığı gibi bu alana da ekipten curtis ebbesmeyer, ‘büyük pasifik çöp alanı (the great pacific garbage patch)’ adını vermiştir.

    düşünün ki yıl henüz 1997 ve haftalar süren bir plastik adasıyla yolculuk yapıyorlar. o zamanlar dünya nüfusu ise sadece 5,8 milyardı. şimdi ise 8 milyarı zorluyoruz. tam sayıya ulaşmak isteyenler dünya nüfusu

    her yıl nehirlerden okyanusa 1,15 ila 2,41 milyon ton plastiğin karıştığı tahmin edilmektedir. bu plastiklerin yarısından çoğu suyun yoğunluğundan azdır ve yüzmektedirler. bu yüzen plastikler için belki bir umut var ama asıl korkunç olan ise mikroplastikler. onları toplamanın bir yolu neredeyse yok ve tüm sistemlere karışmış durumdalar. sadece okyanuslarda varlıklarını sürdürmüyorlar, aklına gelecek her yerdeler. (bkz: #121430676)

    bu alanın tahmini boyutu 3,4 milyon kilometre karedir. ve bu alan neredeyse 5 tane türkiye'nin yüzölçümüne eşdeğerdir.

    pek tabi bu alan sabit kalmamaktadır. yoğunluğu az olan plastikler sürekli sürüklenmekte ve yer değiştirmektedir. yine de araştırmacılar bu alanın ortalama olarak 32 ° n ve 145 ° w civarında olduğu belirtmektedir.

    alanı oluşturan plastiklerin büyük çoğunluğu sert polietilenler(pe), polipropilenler (pp), ve terk edilmiş olta takımlarından (özellikle ağlar ve ipler) meydana gelmektedir.

    alan içindeki plastik dört boyut sınıfına ayrılmıştır:
    - mikroplastikler (0,05 - 0,5 cm)
    - mezoplastikler (0,5 - 5 cm)
    - makroplastikler (5 - 50 cm)
    - megaplastikler (50 cm'nin üzeri)

    alandaki parçaların % 92'si 0,5 cm'den büyük nesnelerden oluşmaktadır. ancak 0,5 cm üzeri parçaların okyanus yüzeyinde geçirdiği her saniye onların güneş, dalgalar vs gibi fiziksel koşullardan dolayı parçalanarak mikroplastik olma yolunda ilerlemektedirler. o yüzden mümkün olan en hızlı sürede büyük parçaların toplanması gerekmektedir.

    bu toplama işlemini de "ocean clenup" projesi ile çok basit bir sistem ile toplamaya başlamışlardır. 600 metre uzunluğunda ve 3 metre derinliğinde yüzen bir araçla atıkları toplamaktadırlar. bu sistem su üzerinde yüzen megaplastikleri yakalarken, deniz altında kalan daha küçük parçaları da toplamaktadır. tabi mikroparçaları değil. sistemin okyanusun üç kuvveti ile çalışmaktadır: rüzgar, dalgalar ve akıntılar. araç akıntı ile hareket etmekte ve ilerledikçe ağın içi plastiklerle dolmaktadır. plastikler doldukça bu sistem u şeklinde kıvrılmaktadır. rüzgarlarla yönü değişip atık yığınının her yerine gidebilmektedir. sistemin üzerinde güneş enerjisiyle çalışan ışıklar, çarpışma önleme sistemleri, kameralar, sensörler ve uydu antenleri mevcuttur. böyleliklr sistemin yeri ve ne kadar atık plastik topladığı her an konrol edilebilmektedir. periyodik olarak çöp gemileri gönderilerek u’nun ortasında biriken atıklar toplanmaktadır.

    ama bu sistem tek başına yeterli değil maalesef öyle çok plastik var ki. toplandıkça yerine toplanandan daha fazlası ekleniyor. o yüzden en büyük sorumluluk bize düşüyor. evet bu sistemi değiştirmek için çabalayanlar var ama bu asla bir kuruluşun yada bir topluluğun yaptıkları ile çözümlenemeyecek kadar büyük bir sorun. o yüzden plastik ürünlerin kullanımını olabildiğince azaltmalıyız. kullanmak zorunda olduğumuz plastikleri ise ya gerçekten geri dönüşüme gideceğiden emin olduğumuz şekli ile geri dönüşüme dahil etmeliyiz yada başka bir amaç için kullanmalıyız.

    tabi bu plastik yığınları bize çok uzak nasıl etkileneceğiz ki diye de sorgulayabilirsiniz. kıyılarımızdaki plastik kirliğini buradan görebilirsiniz. plastik emisyonları

    mavi plajlarda tatil planı yapıyorken bence bir kez daha düşünün. yüzdüğünüz o denizler aslında tamamen plastiklerle çevrili. ve hayal edin eğer bu kıyılardaki plastik seviyelerini düşüremez isek ileri de pasifik alanı gibi oluşumlarla karşılamaşmamız imkansız değil. tabi bu kirlilik sadece su ile kalmıyor bunu da unutmayın lütfen besin zincirine karışıyor ve sistemimize dahil oluyor.

  • ben de bazen pahalı olduğunu bile bile alamayacağım ürünlerin fiyatını soruyorum. geçen borusan otomotivde bmw x6 nın fiyatını sormuştum mesala. ayıp mı ? alamayacaksam bile kaça alamayacağımı bilmek hakkımdır.

  • madem öyleydi niçin eski başbakan, tbmm başkanlığı yapmış birisini aday gösterdi?

    binali'yi vali olarak atasaydı da reisinizin, reisliğini tescilleseydi.

    yahu komik ve cahilsiniz.

  • o zaman yönetmeliğe, öğretmenlik yeterliliklerine veya kanuna bunu eklersin. kekeme olan da mülakata girmez. boşu boşuna yıllarca okul okuyup kpss'ye çalışmaz. insanların hayatlarıyla oynamak bu kadar basit olmaz, olamaz, olmamalı.

  • kendisi ve kankası ozan arif hakkında açılan soruşturmada şunlar sorulacak mıdır acaba:

    -plan yapmayın plan adlı şarkınızda "ermenici olmak" sözüyle neyi kast ettiniz?
    -"bırakın çan çalmayı" sözüyle bu ülkede inanç özgürlüğüne inanmadığınızı mı anlatmak istediniz?
    -bu türkünün yer aldığı albüm hangi şirketten çıkmıştır?(ogün müzik)
    -söz konusu albüm şirketinden bugüne kadar kaç albüm çıkmıştır? (sadece 1 tane)
    -şirket ismiyle bir yerlere gönderme yapmak istediniz mi?
    -ermeni düşmanı mısınız?
    -ırkçı mısınız?
    -size rahatsızlık veren şeylerin şiddetle çözülebileceğine mi inanıyorsunuz?
    -karadenizde hiç kimse vatan satmıyorsa, diğer bölgeler vatan haini midir?
    -vatanı satmanın ölçütünü hangi zekanızla belirlediniz?
    -milliyetçi duygular piyasa yapmak için tahrik edilir mi?
    -bir gazeteye verdiğiniz röportajda "bu türküyü istedikleri yere çekebilirler, klibi görmedim ama yapanın da eline sağlık" dediniz mi?
    -aşırı tepki görünce çark edip "bu klip hiç yakışmadı. ben sadece karadeniz’de oynanan oyunlara dikkat çekmek istedim" dediniz mi?
    -karadeniz'de dönen oyunları çözmek size mi kaldı? teşkilatçı mısınız, mücahit misiniz, vatan kurtaran şaban mısınız nesiniz?
    -nedir bu gözlerdeki boşluk? neden siz ve sizin gibiler bu hayata bomboş bakıyorsunuz?
    -sizden kurtulmanın yolu nedir? sizden nefret etmeden yaşamanın sırrı nedir?

  • milenyum sonrası hala ilginç yöntemlerle hapisten kaçması muhteşem bir şey. kameralara, yüksek donanımlı hapishane ve güvenlik sistemlerine rağmen insan zihninin yine de üstün gelebildiğini gösteriyor. insan zihninin keşfedilmemiş kısımları şu ana kadar bu tür modern kısıtlama araçlarına üstünlük kurabiliyor ve tahmin ediyorum ki bu hep böyle sürecek. suçlunun en kısa zamanda yakalanıp tekrar kodese tıkılmasını temenni ederim.

  • şu habere göre maltepe coşkun fen lisesi tarafından tübitak liselerarası proje yarışmasına sokulmuş proje. haber kaynağı pek güvenilir olmadığından az saydıracağım:

    - öğrecisine bilimsel metodu öğretmek için bu projeyi destekleyen hocalara bir.
    - bunu proje yarışmasına sokma cesareti bulan okul yönetimine iki.
    - proje diye bunu kabul edilir bulup direk reddetmediyse tübitak'a üç.
    - bunu eğer ola ki sergilenmeye değer bulduysa tübitak'a bir defa daha dört.
    - bunu nazar ispatlandı diye haber yapan kuruma iki kere olmak üzere altı.
    - ülkemin cinlerden elektrik üretme projelerinin desteklendiği ziya ül hak pakistan'ına dönmeye başladığını hissettiğim bu dönemde yaşadığım için kadere yedi.

    öğrencinin suçu yok, böyle bir proje yapmak aklına gelince adam gibi sample size nedir, ne deneyle sınanabilir vs anlatacak hocası yok başında belli ki.

  • gözlemlenebilir evrende yer alan devasa boşluklardan bir tanesi. en az 2000 galaksi içermesi beklenen bir alan olmasına rağmen şu anda 60 adet galaksi içerdiği görülebiliyor. bu tür devasa boşlukların varlık sebebi hakkında net bir bilgi yok. ancak kardashev ölçeğine göre tip 3 ya da tip 4 seviyesindeki bir medeniyet buradaki galaksileri kolonize etmiş olabilir. galaksilerin kolonizasyonu sonucunda yıldızların etrafına dyson küresi benzeri enerji üreten mekanizmalar kurulacaktır. dyson küreleri ise yıldızlardan çıkan ışığı engelleyen yapısından dolayı galaksilerin karanlığa bürünmesine sebep olabilir. tabii ki böyle bir durum için galaksideki yıldızların çoğunun dyson küreleri tarafından çevrilmiş olması gerekiyor. yaklaşık 2000 galaksilik bir alanı kolonize etmiş bir medeniyet insan aklının alabileceğinden çok daha büyük bir bilinmez.

    ilgili video

  • debe editi: evet insanlarla
    konusurken agizlarina bakiyorum hala...

    2003 yazi.
    universite yillari,
    alanyada 5 sap tatil yapmis donecegiz.
    ben 1 gun erken donecegim;
    kol kola, hafif cakir donus biletini almak uzere kamilkoc yazihanesine girdik.
    sonra bizimkiler cikti ben kaldim tek yazihanede.

    eskiden ,konustugum kisilerin suratina pek bakmazdim. ne yalan soyleyeyim hala agizlarina bakiyorum, yuzyuze konusurken insanlarin...

    neyse yazihaneye girdik topluca sonra ben tek kaldim.
    bilet tarihimi netlestirmek icin yazihanenin sol duvarindaki takvime baktim. sag kolumu bankoya dayadim. omzum elemana donuk...
    yan donuk vaziyette bilet saticisiyla konusmaya basladim.

    iste su tarihte su saate istanbul’acam kenari bilet istiyorum.
    eleman tamam dedi.

    ben yine omuzum elemana donuk parayi verdim ustunu avcumun icine tutusturdu.
    bi garipsedim bu hareketini zira insanlara donukmayi daha dogrusu insanlarin bana dokunmasini da pek sevmiyorum.

    neyse dedim.
    eleman bileti kesti.
    bileti de ayni sekilde elimi tutarak icine tutusturdu.
    icimden bi tovbe cektim.
    ben tovbemi cekerken eleman bankonun arkasindan cikti koluma girdi!!!

    ben yardimci olayim size dedi.
    basamaklardan nazikce indik.
    arkadaslarimin yanina dogru ilerliyoruz...
    ben durumu anlamistim, kas goz isaretiyle arkadaslarima izah etmeye calisiyorum.

    beni yillardir taniyan arkadaslar da durumu anlamis olacak ki caktirmadilar...
    eleman beni arkadaslarimin arasina birakti.
    2 arkadas koluma girdi, tesekkur etti.
    eleman yazihaneye girince kahkahalarimizi tutamadik...

    2003 yilinda alanya merkez kamil koc calisani; sen ne kadar naif, iyi niyetli, yardim sever bir insan ki yuzune bakmayan bir düdüğün kör olabilecegini dusundun.
    bir de yardim ettin...

    ben kör degil bir hödüktüm, sayende biraz törpülendim.

    sana tesekkur ederim...