hesabın var mı? giriş yap

  • fular takınca yakıştırmak. fakirde at sikinde kelebek şeklinde duran fular aksesuarı zenginde direkt kalantor entel intibaı uyandırmaktadır.

  • evde onu bekleyen veya birazdan eve gelecek olan bir gönüldaş yoksa eve ister 17:15'te gelinsin ister 19:00'da gelinsin ne fark eder.yaş biraz ilerleyince daha çok anlaşılıyor bu durum.gençlere sözüm yok işten erken gelsinler otursunlar dizilerini izlesinler ama bir yerden sonra insanın bilgisayar ekranına bakası gelmiyor.
    hayat çok garip.bayılırdım halbuki dizi izlemeye.

  • ankara barosuyla ysk bina olarak karşı karşıya duruyor. ankara barosu da ysk kararından sonra binanın ysk tarafına bakan kısmına şunu asmış.
    uyarı: aşırı doz zeka, omurga ve ayar içerir.

  • ermenek'teki madencinin eşi ne diyordu, herkes bayram yaparken biz bayram yapamadık, mecbur kaldık, her şeyi kabul edip madene indiler. öğle yemeği için dışarı çıkmamayı, tuvalet izni kullanmamayı, servis parasını ceplerinden ödemeyi kabul ettiler. çünkü bakacak çocukları, doyuracak karınları vardı ve bir kişi hayır diyip düzene kafa tutsa 100 kişi evet diyip düzene dahil olmak için kapıya gelecekti. işte bu yüzden ucuz işgücünü daha da ucuzlatabilmek için nüfusun artmasını istiyorlar ve artan nüfusa oranla açlıktan ölmeyecek kadar kazanılan bir işe şükretmemiz isteniyor. ve buna mucize diyorlar.

  • ev kadını camiasında gizli bir parola.

    17 yaşımdan gün almamla başlayan ve aralıksız devam eden çalışma hayatıma 2 ay önce bir ara verdim. hem mutfakta oynamayı, hem beslemeyi seven biri olarak, zamansızlıktan şimdiye dek amatör lig sayılabilecek, en şaşaalı eseri karnıyarık olan mutfak repertuarımda bir üst lige çıkmaya niyetlendim ben de ve pasta-kurabiye-börek kulvarında takımdan ayrı düz koşuya başladım. çabam kısa zamanda meyvelerini verdi tabii. öyle ki, evime gelen 60 yaşında aile dostu misafirlere bile yemek sepeti açıp "size pizza mı söyleyeyim, hamburger mi, kebap mı?" diyerek menü sunan ben, "size avokadolu boşnak soslu arjantin böreği yaptım" diyerek kapıları açar oldum. bu süreçte de doğal olarak zamanını evde geçiren ve hamur işlerindeki başarı ve başarısızlığa çok ehemmiyet veren kadınlarla daha fazla zaman geçirmeye başladım. ve mirim gördüm ki bir yufka sadece bir yufka değilmiş, ince ekmek parçası, börek ara ürünü falan değilmiş, başlı başına bir illuminati şifresiymiş bu camiada...

    - size kıymalı börek yaptım:)
    - yufka böreği mi?

    misal bu, şifreli olarak "300'ler komitesinden misin demek". buna "yok el açması" diyorsan evet demiş oluyorsun, ki bunlar piramidin en üstü, bizim buralarda yok bu kademeden... "evet yufka böreği" diyorsan, "değilim, sadece teklif ederseniz cemiyetinize girmek istiyorum" demiş oluyorsun. iyice konudan habersiz olup saf saf "yufka böreği ne yahu, börek tabii ki de yufkadan olmaz mı eheheh" diyerek bön bön bakıyorsan "bu bizim aramıza giremez, börekleri yiyip derhal kalkalım" anlamında alttan alttan bakışıyorlar.

    tarikata girmenin kuralı yufkaya bok atmak. muhabbet nereden, nasıl getirilirse getirilsin, bir noktasında "eline sağlık çok güzel olmuş" diyerek susup, kaş altından manalı manalı sana bakarak vereceğin cevabı bekliyorlar. sınav anı bu işte. bu noktada muhakkak yufkaya bok atacaksın. söylemen gereken parola "ya yufkası güzel değildi, yoksa daha güzel oluyodu" olmalı.

    börek çiğ de kalmış olsa, kağıt gibi kupkuru, vıcık vıcık yağlı da olsa, ıspanağı az, tuzu fazla da kaçmış olsa, hatta komple simsiyah yanmış bile olsa, "yufkası güzel değildi bu sefer, yoksa daha güzel oluyodu benim böreğim" demelisin. bu camianın kabul ön şartı bu. parola bu. "first rule of fight club"ı bu. şaşırıp başka bir şeye bok atmayın sakın. ben ilk denemelerde öyle yaptım ama sessizce böreklerini bitirip gittiler hemen. peynire, maydanoza, ıspanağa, fırına, kesilen elektriğe suç attığım sayısız davetten sonra nihayet kalan son etken olan yufkaya bok atmayı denediğimde ise her zaman "hmm..." diyerek gözlerini halıya diken, ve rujlu dudaklarına değdirmeden minik minik yedikleri böreği bitirir bitirmez de okuldan gelecek çocuklarını bahane ederek kalkıp giden bu kadınların ossaniye gözlerinde parlayıp sönen şimşeği gördüm. bir anda ortamın elektriği değişti resmen, resmiyeti bırakıp candan bir tonlamayla beni 3 gün sonra yapacakları çok gizli bir toplantıya davet ettiler derhal ve artık aralarına katılabileceğimi söylediler. tabii bunlar olalı çok oldu, artık ben de bu cemiyetin bir üyesiyim, ben de yeni adayların çay davetlerine gidip, "ya bu sefer yağını fazla kaçırmışım, yoksa daha güzel oluyodu benim böreğim"i duyanda, sessizce gözlerini halıya indirip tek kelime etmeden böreğini bitirdikten sonra kalkanlardan oldum.

    diyeceğim o ki, sizin hiçbir şeyden haberiniz yok. dünyayı hamur işi ustası 13 kadın yönetiyor. yılda bir kez bir araya gelen bu "una bulanmışlar" tarikatının üyeleri, dünyanın hakimi olmak için planlar yapıyorlar. hedefleri bütün sınırları kaldırıp sadece hamur işi içeren tek dünya mutfağı kurmak. kimlerin bu cemiyette olduğunu bilseniz şaşar kalırsınız. seyrettiğiniz dizilerde, filmlerde yığınla subliminalle beyninizi yıkıyor, görmeyi bilenler için her yerde "biz buradayız, varız" mesajını bırakıyorlar. misal yufka açan kadınların her zaman üçgen olan oturma düzenine hiç dikkat ettiniz mi? veya bernini'nin 'yufka açan kadın' heykelini* kaçınız biliyor, ya da demirtaş burada aslında ne demek istedi hiç düşündünüz mü?

    komplo teorisi bunlar amaan dediğinizi biliyorum, ama belki bir daha yufka alırken ambalaja daha dikkatli bakarsınız artık, kim bilir...

  • kız çok tatlı ama sorulan sorular aşırı saçma. bir de soru sormadan karşıdaki kişinin lafını bitirmesini beklemesi lazım arkadaşın.

  • duyduğun kişinin kim olduğuyla çok alakalıdır.

    misal aşık olduğunuz adam:

    - ne güzel lan saçların falan.
    + hiiii *ayak yerden kesil* ovvv

    sıradan biri:

    - kristallerle bezeli saçlarınızın her bir teli boynumu bir kılıç gibi kesip yüzlerce kez bedbaht bedenimi aşkınıza kurban etse de gam yemem.
    +..diyosun

    bu işler böyle.

  • +18 başlık: dünyada nesli tükenen bir dişi maymunun devamı

    1. için bir insanla çiftleştirilmesi gerekir ancak dünyada kimse buna yanaşmaz. giderler adanaya. kamyoncu dayının birine derlerki ahanda şu maymunu 40.000 tl ye sik. adam der düşüniim aga. aradan bi saat geçer der tamam. sorarlar nie bu kadar uzun sürdü. 20.000'e kamyonu sattım. 20.000'de arkadaşlardan toparladım.