hesabın var mı? giriş yap

  • bim'in şanına yakışan yılbaşı paketidir.

    içeriği:
    le cola
    dağhan sucuk
    teatone ica tea
    3 kg'lık dost yoğurt
    peripella çıkolata
    12'lik bili bili yumurta

  • 2021 yılı hatta arttırıyorum

    clio'nun lüks sayıldığı yıllar
    kuruyemiş'in lüks sayıldığı yıllar
    meyve'nin lüks sayıldığı yıllar
    et'in lüks sayıldığı yıllar
    bira'nın lüks sayıldığı yıllar
    rakı'nın lüks sayıldığı yıllar
    bilgisayarın lüks sayıldığı yıllar(teknoloji çağında!)
    şahin doğan arabanın 40bin tl olduğu yıllar diyeee uzar gider bu entry

    aklınıza gelen satın alınabilecek herşey artık lüks maalesef.

  • bugün okuduğum bir şiiriyle bir kez daha hayran olduğum, o şiir yazan ellerini öpmek istediğim şair. sizlerle de paylaşayım canlarım..

    "evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
    sesler de: “vatan tehlikedeymiş… batıyormuş!”
    lâkin, hani milyonları örten şu yığından,
    tek kol da “yapışsam…” demiyor bir tarafından!
    sâhipsiz olan memleketin batması haktır;
    sen sâhip olursan, bu vatan batmayacaktır.
    feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
    uğraş ki: telâfî edecek bunca zarar var.
    feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
    yok yok! hele azmindeki zincirleri bir kır!
    “iş bitti… sebâtın sonu yoktur!” deme, yılma!
    ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma."

  • dün gece the 100 izliyoruz. "post apokaliptik dawson's creek" olarak tanımladığım bu dizinin replikleriyle arada dalga geçiyoruz. bir sahnede bir karakterin ağzından şunu dedim:

    - but.. how? how!!?

    o sırada sessizce oturan ve normalde hiç havlamayan köpeğimiz birden ayağa kalktı bana dönüp çıkıştı:

    - hav! hav!

    gülmekten diziyi izleyemedik bir süre. sonra aynısını sevgilim denedi ona yapmadı. köpek de the 100'la dalga geçiyor bence, bilerek espriye katıldı. arada diziyi izlerken sıkıntıdan derin bir iç çektiği de oluyor "hay sizin izleyeceğiniz diziyi..." diye.

  • asırlık çınar halil inalcık' tan:

    " ... fatih' in herhangi bir fetih planı mevcut oldu ise o da, tuna' dan fırat' a kadar doğu roma imparatorluğu' nu eski sınırları içinde canlandırmak, buradaki hanedanlara son vermek veya macaristan, venedik, ceneviz gibi dışarıdan gelip hakimiyet kurmuş devletleri bu yerlerden atmaktı. istanbul' u fetih yoluyla ele geçirmiş olması dolayısıyla, kendisini doğu roma kayserlerinin meşru varisi sayıyordu. türk devlet geleneğinde taht ili' ni ele geçiren han, bütün imparatorluk ülkesinin meşru ve tek hakimi sayılır, kemal paşazade' nin dediğine göre fatih, konstantiniyye sahibi olarak urum sınıfında tekfur adına bir adam bırakmamayı fetih politikasının planı olarak tespit etmiştir. fatih, buna denk olarak fetih siyasetinde roma' nın tek meşru hükümdarı olarak italya' yı fethetmeyi de ciddi olarak düşünmüştür. o zamanki batı kaynakları bunu ciddi olarak düşündüğünü belirtirler. 1480' de gedik ahmet paşa kumandasında güney italya' da pulia' da otranto alınmış, ertesi gün sefer mevsiminde roma' yı zapt etmek için gerekli orduyu toplamak üzere gedik ahmet paşa rumeli' ye dönmüştü. fakat 1481 yılının fatih ordusu başında ölünce (3 mayıs 1481) otranto' daki kuvvetler yalnız kaldı. 500 kişi napoli kralı hizmetine alındı ve papa kuvvetlerine karşı başarılı savaşlar verdi. gedik ahmed paşa 2. bayezid' i saltanatta desteklemek üzere istanbul' a döndü...
    özetle, istanbul' un fethi ve ondan sonraki büyük fetih başarıları fatih'e, roma ve islam cihan hakimiyeti fikrini vermiş olmalıdır. "

    akademik ders notları 1938-1986

  • evliliği bırak daha doğru dürüst ilişkisi olmamış adamların verdikleri normal detaylardır.

    kokudan bahseden arkadaşım, sevgilinin teninin kokusunu sevmiyorsan neden evlenesin ki? veya regl olmasından tiksiniyorsan neden bir kadınla birliktesin? kadın'ın tanımında regl var, git o zaman erkeklerle birlikte ol. biriniz tuvaletteyken diğeri banyoya girmek zorunda da değil, rahatsız oluyorsa böyle şeylerden sırasını bekleyebilir. ayrıca sevgilisinin kendisinin yanında gaz çıkarmasını yakınlık göstergesi olarak görüp mutlu olan insanlar da var. çünkü iş sevgide bitiyor arkadaşlar. eğer seviyorsanız üstünüze kussa bile tiksinmeniz mümkün değil.

  • evlenmeden önce istisnasız bütün evli tanıdıklarım "evlenme" diyordu. evlendim.

    şimdi bekar bütün tanıdıklarıma "evlenme" diyorum. biliyorum onlar da evlenecekler.

    bu evlenecek olanlar da zamanı gelince başkalarına "evlenme" diyecekler. bunu da biliyorum.

    garip bir döngü var, bu konunun üzerine gidilmesi lazım.