hesabın var mı? giriş yap

  • tüvtürk muayenesini hızlı bir şekilde bitirmek mi istiyorsunuz? o zaman bu entry'i okumadan muayeneye gitmeyin!

    öncelikle aracınızı muayene ettirmek istediğiniz için muayene geçerlilik tarihi bitimine yakın bir zaman, tuvturk sitesi üzerinden en az 1 ay önce randevu alın. mesela muayene geçerlilik tarihiniz 1 ekim 2022 ise ağustos ayı içinde siteden 30 eylül 2022 tarihi için randevu alabilirsiniz.

    bazı uyanıklar sahte siteler yapıp google'a reklam vererek trafik çekiyor ve ücretsiz olan randevu alma işlemi için para talep ediyorlar. bu sitelere girmediğinizden emin olun. resmi site şu: https://reservation.tuvturk.com.tr/…b.ui/index.aspx

    randevu alınca ekranda muayene ücreti ile ilgili bir tutar göreceksiniz. örneğin 500 tl yazacak. siz o tutarın %50 fazlası ile yani 750 tl ile randevuya gidin. (biraz fazla ama olsun) çünkü bu tutara egzos muayenesi dahil değil. eksik para ile giderseniz sıradan çıkıp atm'den para çekmeniz vs gerekebilir. zaman kaydersiniz. muayenede kaybedilen her saniye, 10 dakika işinizi uzatır. merak etmeyin çok seri bir şekilde işimizi halledeceğiz.

    randevunuzu aldınız. diyelim ki 30 eylül 2022 saat 08:30 randevu zamanınız.

    sabah saat 08:00-08:05 civarı tüvtürk istasyonuna yanınızda yukarıda hesapladığımız nakit, kimliğiniz ve araç ruhsatı ile varın.

    şimdi şu işlemleri seri şekilde yapın:

    1. randevunuz 08:30'da diye sakın arabada oturup 08:30'u beklemeyin. herkese aynı saatte randevu veriliyor. hemen işlemlere başlayın. sizi çağırmayacaklar. siz gidip numaramatikten numara alacaksınız. internetten randevu almanız sadece sıra numarası almaya hak veriyor. evet saçma ama böyle. (bu hareketle işleyişi bilmediği için arabada sırasını bekleyenlerin, etrafta sigara içenlerin önüne geçtiniz ve ortalama 5-10 kişiyi ekarte ettiniz.)

    2. arabayla istasyona girer girmez egzos muayenesi yapılan yeri sorun ve oraya arabanızla yönelin. uygun bir yere arabanızı park edin. (egzos muayene sırasına girmeyin sakın. sadece arabanızı oraya en yakın ve seri şekilde egzos sırasına girebileceğiniz bir yere parkedin. çünkü birazdan o sıraya gireceksiniz ve o sıraya seri olarak girmek için uygun bir yere park etmeniz sizi 5-10 aracın önüne atacak.)

    3. aracın kilometresinin fotografını çekin, yazın ya da ezberleyin. (bir sonraki işlemde km gerekli. km bilgisini bilmeyenler çıkıp araçlarına dönmek zorunda kalıyorlar. en az 10-15 kişi bunların önüne geçiyor.)

    4. paranızı, ruhsatı ve kimliğinizi yanınıza alıp araçtan çıkın. (işlem için ruhsat ve kimlik gerekli, ruhsatı ya da kimliğinizi arabada unutursanız arabaya geri dönersiniz ve yine 10-15 kişi önünüze geçer. bir de ödeme için para lazım.)

    5. doğruca hiç vakit kaybetmeden kayıt işlemi yapılan yere gidin ve numaramatikten numara alın. (numara almak için plaka ve aracın kilometre bilgisi gerekiyor. araç km'sinin fotosunu çekmeyen ya da yazmayanlar bu aşamada sıradan birer ikişer çıkıp gidecekler. sıra hızla size gelecek. numaranızı alın ve kesinlikle atmayın. bu numara muayene olurken de gerekli.)

    6. numaranız gişede çağırılınca gişeye geçin kimliğinizi, araç ruhsatını verin. ödemenizi yapın. (kartla ödeme yapılabiliyor ama daha çok zaman alıyor, bir de komisyon alıyorlar.)

    7. işlem bitince size egzos muayenesi için bir evrak verecekler. onu alıp hızlıca aracınızın başına gidip, egzos muayenesine geçin.

    8. egsoz muayenesinden çıkınca yine doğrudan arabanızı muayene kanallarının olduğu tarafa sürün. küçük kanallara otomobil ve minibüs falan, büyüklere kamyonları alıyorlar. doğru tarafta bekleyin ve numaranızı takip edin. numaranızın yandığı kanala arabanızı verin.

    bu işlemleri yaparsanız ve aracınızda bir sorun yoksa maksimum 30 dakikada muayene işleminiz tamamlanır. hadi geçmiş olsun.

  • torpilsiz iş bulabilen bir tane akp'li olmadığı için şaşırılmaması gereken haberdir...

    adamların kümülatif iq'su bile 90 etmiyor, başka türlü nasıl iş bulacaklar?

  • aslinda avukat muvekkil diyaloglari na girmistim bu entryyi, istek uzerine buraya da giriyorum.

    (daha muvekkil olmamis bir musteriyle gecen bir diyalogdur aslinda, aradim mamafih daha uygun bir baslik bulamadim.)
    avukat kardesimin basindan geciyor, gecen sene
    yer: rize
    mekan: kardesin ofisi

    m: avukat hanim, ben aileme dava acmak istiyorum
    k: konu nedir?
    m: evlatlik oldugumu ve bunu benden gizlediklerini dusunuyorum.
    k: bunu ailenizle paylastiniz mi?
    m: evet soyledim
    k: ne dediler?
    m: oglum gerizekali misin? 5 cocuktan sonra neden seni evlatlik alalim?

  • mühendis adayı bir hanım kızımızdan geliyor: "mühendislik kantinine oturup kız keser oldum. allah'ım sonumu hayır et!"

  • ..

    sonra birgün, seni son gördüğüm yerde medikal açılmış, bense annesi hemşire olan bir adamla evlenme kararı almıştım. sağlık adına iyi gelişmeler. üzerimde son gördüğün t-shirt çoktan yer bezi oldu, topuklu siyah ayakkabılarımı daha o yaz, karadeniz'de bir dağın tepesinden fırlattım. amcam, iyileşti. sırası gelmemiş olan birkaç kişi öldü. sen, çoğaldın bir biçimde. demografi adına iyi gelişmeler.

    ben bu süre zarfında, elimi sayısız kez bir yerlere vurmuşumdur. yollarda trafik kazaları görmüş, yanından üzülerek geçmişimdir bence. geçenlerde polisi bile aradım, o sırada çok acildi, ama şimdi unuttum sebebini. bebekleri kokladım, onlara çok şey anlattım, ve çocuklarıma. düşen çocukların yaralarına korkmadan bakmaya alıştım. hayat, bir şeyler koyuyor tabağına, istemem diyemiyorsun. yaşıyorsun ne gelirse elinden. bana zimmetli ömür işte, bir yerine bir şey olsa benden sorarlar. yalan değil, biraz yaşlandım. ölürüm biraz, dünya adına iyi gelişmeler, yükü azalır.

    saçlarımı sayısız kez boyattım. yeni elbiseler aldım bir sürü, hiçbirini bir kez bile görmedin. babam odama kocaman bir bambu aldı, onunla çok dertleştim. beni dinleyen odunlar arasında en iyisi oydu, inkar edemem. hiç üzmedi beni, hiç gittiğini bilmem. sanırım, ayakların olmaması bu gibi durumlarda iyidir. hasret adına iyi bir gelişmeler, hasret sabah erken kalkmak gibidir bence, insanın erteledikçe erteleyesi gelir. hayat; 5 dk daha, hasret için -hep- çok erken.

    çok bayramlar oldu bu arada, ellerini öptüm insanların boynuna sarıldım. sarılmak hala gündemdeki öne çıkan eylemimdir. eylem demişken, taksim'e gittim. defalarca konsere indiğim sokaklarında, bağırdım, yürüdüm. inananların gözlerinde, güzel bir dünya gördüm. bence, oraya düşünmeden gidilir. bilet, çok kişiliktir, kişiliklidir. yaşasın bağzı şeyler.

    dua ettim çok defa, hiç pişman değilim. evimden çok uzakta, yollarca yürüyüp bulduğum camilerde. biriyle iki kişilik fotoğrafım oldu inanmazsın, hiç ummazdım kendimden bunu. evinden gidince ben, sokak lambalarının söndüğünü iddia eden bir adamla. gözlerimi kapatınca gördüğüm. karanlığı bilirim. bilirsiniz. bazen yanındayken birinin, karanlıkta kalmamak için gözlerinizi kapatırsınız. anca, öyle aydınlık olur çünkü. aşk adına iyi gelişmeler. bazı sabahlar birinin yanında uyanınca siz, fırınınızdan sıcacık ekmekler çıkar, milyonlarca. mis. tahıl piyasası adına iyi gelişmeler.

    sonra, ben, birgün, unutmuştum her şeyi. hiç hatırlamadım. kendi adıma iyi gelişmeler. bence hayat, bunu herkese yapmak için fırsat kolluyor. bana inanın.

  • aynen kardeşim seinfeld candır. biz de 70 kere izlemedik seinfeld'i. bir tek sen izledin. seinfeld izledik diye hayatımızda bir daha başka komedi dizisi izlemeyelim. ne yobaz tipler var ya. bir şeye bağlanıyorlar at gözlüğünü takıp diğer her şeyin kötü olduğunu iddia ediyorlar.

  • harbi efsane olabilir bunlar.

    ben eskiden mc donaldsta hamburger menu yiyebilmek icin 1 hafta para biriktirirdim lan.

    öyle boyle pahali degildi. nusret gibi bir seydi eskiden. yani bendeki algi oyleydi en azindan.

    lc waikikiden alisveris yapmak icin tukedici kredisine basvurulan yillardi o yillar.

    kinder surprizi 2-3 arkadas birlesip alabiliyorduk. 2500 tl idi hic unutmam.

    çok zengindir bu neslin ebeveynleri çooook.

  • normalde pazartesi sabahi sendromu, cuma aksami mutlulugu olan biri degilim ama pazar gunleri uyandigimda gune mutlu baslarim hep.

    karsi apartmanin tam benimki hizasindaki dairede bir teyze yasiyordu. iki yil boyunca her pazar sabahi bu bayragi asiyordu, bugun oldugu gibi:

    http://i.hizliresim.com/e39avb.jpg

    yurt disinda yasadigimiz icin nadiren karsilasilan boyle seyler hosuna gidiyor insanin. iki yillik komsuyuz fakat neden sadece pazar gunleri bunu yaptigini merak ediyordum. ayni apartmanda olsak belki kapisini calar, kahvesini icerdim de, durum bu sekilde olunca sadece pazar sabahlarina mutlu uyanmakla yetindim uzun zaman.

    yaslica biriydi. ara ara balkona ciktiginda gorurdum. babanne minnoslugu vardir ya hani. aynisi iste. bundan bir ay kadar once teyze yine biraz rahatsizlanmis olacak ki, ayda bir eksik olmayan ambulans yeniden gelmis goturmustu fakat bu defa diger gun getirmedi. bir hafta oldu, bir ay oldu getirmedi.

    bir aydir pazarlarim bayraksiz geciyordu. yokluguna alismasi zor oldu. bugun uyandigimda bir baktim ki bayrak yeniden asilmis. cok mutlu oldum. iyilesmis teyze dedim. durumu facebook sayfamda anlatinca, arkadaslarim "gitsene ziyaretine oglum yaa" dedi hep bir agizdan. cesaretimi toplayip nasil becerdiysem kendimi karsi apatmanda buldum hasta ziyareti edecegim resmen.

    kapiyi bir adam acti, ogluymus. durumu basindan anlattim ayakustu, boyle boyle dedim iste en sonunda geldim. iceri buyur etti sagolsun, esi ve cocuklari da vardi ama teyzeyi goremedim salonda. herhalde icerde yatakta dinleniyordur dedim kendi kendime cunku bayrak var disarida. sonra basimdan asagi kaynar sular dokuldu "gectigimiz pazar kaybettik annemi" deyince.

    "ama bayrak disarida?" dedim, "hep o asardi pazar gunleri."

    anlatmaya basladi: "annem buraya kirk sene once, daha yirmi yasinda bile degilken gelmis istemeye istemeye. ondan sonra evlenmis, biz olmusuz, duzen kurulmus, is-guc derken bir daha mumkun olmamis ve geri donememis. annemler turkiye'den ciktiktiklarinda bir pazar gunuymus. icine dert olmus geri donus yapamamak ve neredeyse on yildir her pazar gunu bu bayragi asip gecmisi yad ederdi. ataturk'u, turkiye'yi hep cok sevdi. hepimize asiladi. simdi gelenek haline getirdigi bu bayrak gorevi bize gecti ve anisini yasatiyoruz. yine her pazar bizim tarafimizdan asilacak. cocuklarim da benden sonra asmaya devam edecek." dedi. bir yandan dinliyorum, diger taraftan dokunsalar aglayacagim gozlerin dolulugundan adami goremiyorum, kirpmaya korkuyorum. "hic komsum yok" diye mizmizlik ediyormus. "keske onceden gelseydin buraya ve tanissaydiniz" dedi. daha kotu oldum.

    "bilseydim gelmez miydim hic?" diyebildim sadece. teyze ile tanisamamak hayatimin sonuna kadar icimde yara kalacak sanirim.