hesabın var mı? giriş yap

  • cesaretine hayran filan olmadığımdır. bu ülkede böyle bir şeye kalkışmak delilikten başka bir şey değil. gerçekten hiç ama hiç şansı yok. millet gün ortasında minibüse binerken başına neler geliyor, otostop çekmek bile bile lades olur sadece. umarım bu kızcağız bir an önce vazgeçip geri döner veya ailesi gidip getirir. yoksa böyle bir girişimin sonu olarak hiç olumlu bir olasılık göremiyorum. umarım haksız çıkarım.

    not: kızı eleştirdiğimi filan düşünenler olabilir. hayır katiyen eleştirmiyorum, onun için korkuyor ve endişe ediyorum. kendi kardeşime yapacağım gibi kendini tehlikelere atmasın diye sıkı sıkı saklayıp korumak istiyorum. keşke böyle şeyler yapabileceğimiz bir coğrafyada yaşıyor olsaydık. ama ben otobüsle tek başıma tatile giderken bile tedirgin oluyorum.

    "biz korktuğumuz için böyle oluyor, cesaret göstermeliyiz" diye düşünenler olabilir. ben böyle düşünmüyorum. devrim şehidi olabilecek hamur yok bende, korkağım ben. tacize, tecavüze uğramak, boku bokuna öldürülmek istemiyorum. sevdiklerimin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. kimsenin başına böyle şeyler gelsin istemiyorum. bir şeylerin düzelmesi için kendimi feda edemem. düzelene kadar kendimi ailemi korumaya ve saklanmaya devam ederim. ha düzelsin diye yazarım, çizerim, paylaşırım. onlar ne kadar işe yarar? bilmiyorum.

  • nöbetçi savcılık tarafından hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan yeniden yakalama kararı çıkarılmış.
    işte dogru suçlama buydu. ıngilteredeydi galiba, adamın birine tacizden 2, ingiliz kızlarının özgürce gezme hakkına saldırıdan 22 yıl hapis vermişti bi hakim. inşallah suclamanın arkasında dururlar.

    edit:kaynak

  • mağaralarda karanlıklarda yaşa, ateşi bul, tekerleği bul, baltayı keseri icat et, çanak çömbelek yap, hayvanları evcilleştir, yazıyı bul, piramitleri inşa et, uygarlıklar kur, bilime sanata felsefeye kafa yor, matbaayı bul, yer çekimini, basıncı keşfet, telefonu telgrafı, termodinamiği, elektromanyetizmayı bul, savaşlar yap, özgürlükler için mücadele et, sanat çalışmaları yap, ay'a git, kuantum, izafiyet derken bunca uzun yolculuğa rağmen aslında henüz yolun başında olduğunu fark et, sonra interneti icat et, dünya globalleşsin, mesafeler kısalsın, iletişim kolaylaşsın, kuyruklu yıldıza araç gönderip, mars'a insan kolonisi göndermeye hazırlandığın sırada "kadın susarsa ne yapalım" diye yarrağım gibi bir soruyla muhatap ol.

    sikmişim kadının suskunluğunu. çay verin içsin.

  • annede veya babada depresyon, anne veya babanın kendine has problemleri nedeniyle ilgisi yarım kalmış, bağlanma, güven problemleri yaşamış, belirsiz doyum çekmiş çocuklarda, yani böyle çocukluk geçirmiş yetişkinlerde görülebilen durum. özellikle anne çok etkili. bu yetişkinlerin annelerinde düşük benlik saygısı, ebeveynlik görevlerinde ve başa çıkma stratejilerinde yetersizlik göze çarpar. bazı annelerde doğum sonrası depresyon görülebilir ya da ciddi bir psikotik bozukluk söz konusu olabilir.

    bu insanlar başkalarıyla olan ilişkilerinde sürekli diken üstünde, kaygılı, ilişkinin devamından şüpheli yaklaşımlarıyla kendi iç dünyalarında sıkıntı çekerler. kontrolcü olmak zorunda kalırlar. hassastırlar, her şeyden anlam çıkarabilirler. duygusal ihtiyaçları karşılandığında oldukça normal ve neşeli, mutlu görünürler ama iç dünyaları yine karamsardır ve her fırsatta kendilerine bir durum çıkarabilirler.

    kaygılı bağlanma ‘muhtaç’ ya da ‘yapışkan’ olarak tanımlanabilir.

    çoğu kaygılı bağlanan kişi, onlara hiçbir zaman yeterli yakınlık ve güven vermiyor gibi görünen kaçıngan bağlanan kişilerle ilişki kurar veya evlenir. bu durum kaygılı bağlanan kişilerin terk edilme korkularını ve kusurlu ya da sevilmeyen biri oldukları inancını doğrular.

    bu durumun çözümü olabilir. tavsiyeler şöyle;

    bağlanma biçiminizi fark edin. kaygılı ve kaçıngan davranışlarınızın farkında olmaya başlamanız değişimin ilk adımıdır. neye ihtiyacınız olduğuna ve ne hissettiğinize dikkat edin.
    duygularınızı partnerinizle paylaşın. zihinsel çarpıklıklarınızı fark edin ve onlara meydan okuyun.
    ilişkiye dair ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi partnerinize açıkça iletin. kendinizi iyi izleyin davranışlarınız hakkında farkındalık geliştirin. kendiniz hakkında iyi hissettirecek şeyler yapın. güçlü yanlarınızı ve başarılarınızı kabul edin.

    bir terapistle çalışın (bağlanma stilinizi değiştirmek sanıldığından zordur.)

  • olum hani bazen abartma amacli rakamlari fazlaca yaziyorsunuz ya... yok 23408230948923 soyle yaptim, yok 103937474 kere boyle yaptim diye... olum o sayilari ben okuyorum lan. yapmayin etmeyin. az yazin allah askina...

  • tam anlamıyla bir turnusoldur. bir insanın ne mal olduğunu kısa süre içinde anlamak istiyorsanız bulunduğu ortamda kendinden bir "alt statüde" olan kişilere nasıl davrandığına bakın. davranışları kalibresini ve kalitesini çok kısa bir süre içinde gün yüzüne çıkartacaktır. asla şaşırtmaz.

    tanım: makam ve mevkiye tapmayan, insan gibi insandır.

    edit : arkadaşlar hayatının çok büyük bir bölümünü garsonluk yaparak geçiren bir kişi olarak girdim bu entryi. dikkat ederseniz "alt statüyü" de tırnak içinde yazdım. her şeyden bağımsız, insana salt insan olduğu için değer verilen bir toplum yapısı sizler gibi benim de en büyük dileğim. fakat siz de takdir edersiniz ki kapitalist toplumun realitesi bu şekilde işlemiyor. ne yazık ki bir avuç "ahlaklı" insanın düşüncesi değil, yığınların düşünsel pratiği hakim tüm toplumsal yapıya.

  • 1920lerin sonunda amerika birlesik devletlerinde ortaya cikan ve jazzin swing döneminde ve özellikle buyuk orkestralarin ortaya cikmasiyla ortaligi kasip kavuran, 1927 yilinda o dönem hemen hemen her sey de yapildigi gibi charles lindberghin ilk defa atlas okyanusunu ucarak asmasina ithafen lindy hop ismi verilen dans. tipki jazzda oldugu gibi bu dans da köklerini avrupa ve afrika geleneklerinden alir. genelde sosyal olarak yapilan bu dans gösteri amacli yapildiginda karakteristik olarak buyuk oranda "aerials"lara yer verir. (yani havada parende atmak, kizi isaret parmagiyla havada cevirmek, bacak arasindan atmak v.s.)

    abd'de o yillardan bu yana hala bu dansi yapanlar bulunmakla birlikte özellikle 90larin basindan itibaren dunyanin diger yerlerine de yayilmaya baslamistir. cok genis olmasa da inanilmaz sadik bir kitleye mevcuttur * her yil dunyanin bir cok ulkesinden lindy hopperlar temmuz ayi isvecteki herrang köyunde gerceklestirilen workshoplara akin ederler. bunun yaninda özellikle avrupa ve amerika'da öncu hayran kitlenin duzenledigi bir cok workshoplar yapilmaktadir... bununla birlikte kucuk ama sadik kitleyi birbirine baglamak amaciyla "lindy hop exchange" adi verilen bir uygulamada mevcuttur.

    ne menem bir dans oldugunu görmek isteyenler

    http://www.youtube.com/watch?v=hhpokhqutee

    adresinden izleyebilirler. göruntuler bu yilin her sene oldugu gibi bu senede minessota'da yapilan ultimate lindy hop showdowndan alinmistir. bunun gibi videolar yine youtube'da ulhs adi altinda bulunabilir.

    gunumuzde lindy hop'un en iyi danscilari arasinda isvecli swing dans toplulugu olan the harlem hot shotstan özellikle frida segerdahl ve sakarias larsson, amerikali skye humphries, todd yannacone, londra kökenli angela cookie andrew sayilabilir.

    herhangi bir lindy hop festivali, gunler boyu suren hic durmadan danslarla, swing dönemi muzikleri calan big bandlerle, göbeklerine kadar cekilmis pantolonlu askili beylerle dönemine uygun giymis hanimlarin aksesuarlariyla, herkesin yuzunde hic eksik olmayan gulumsemeyle bir ruya gibi ya da tipki filmlerden cikma kareler gibi gecer. özellikle 1 aylik (bu sene 5 hafta) herrang lindy hop kampindan sonra normal hayata adapte olamayan insanlarin depresyona girdikleri de gözlenmistir. inanilmaz eglenceli bir danstir, yapmiyorsaniz yapin, yapmayanlara yaptirin.

    bu dans türkiye'de sadece swing istanbul adlı dans stüdyosunda öğretilmektedir.