hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle kendi yaşadığı şehri gezmeli bence. misal, benim bir arkadaşım vardı bu hayalini gerçekleştirmeye çalışan, havaalanına gitmeye çalışırken kurtköy dolaylarında kayboldu.

  • o değil de yaşlı başlı kel dayılar başörtülü teyzeler falan izliyor lan bu hikayenin geçtiği konseri? 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi böyle bir kitlenin varlığı.

  • gereksiz bir gösteridense düz şekilde işi halletmeye bakan adamdır. gelsin garson bana hesap getirsin, şunu yapsın bunu yapsın diye kasılmaya ne gerek var. yere çatal düşünce de ben alırım, yemeğin bitiminde masadaki çer çöpü toplamada garsona yardımcı olurum. bana göre olması gereken davranış da bu. o garson, orda zaten asgari ücrete, belki iki katına falan çalışıyor yani. zaten tüm gün ayakta durmayı, müşterilerle ilgilenmeyi gerektiren yorucu bir meslek, ki karşılığını kesinlikle alamamakta. daha ne kasıyonuz şekilci olacağım diye. koyverin gitsin.

  • kendisini bir kenara koymuş, başkalarının görüşlerini önemseyen, "hayır" diyemeyen, içinde koca koca ukteler biriktiren insandır.

  • başlığın şükela entry'lerine bakayım dedim; kullananda akıl yokmuş, onlar zaten ölsünmüş, ne de olsa doğal seçilimmiş... siz ne zalim, ne taş kalpli insanlarmışsınız ya. birileri yazmış diğerleri de bu görüşlere alkış tutmuş. "ölsün" diye atıp tuttuğunuz insan lan. sizin gibi nefes alıyor, seviyor, sokakta falan yanınızdan geçiyor.

    daha geçende içen 3 kişiye rastladım. anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir yerinden gelmişler. konfeksiyon atölyesinde çalışıyorlarmış. aldıkları para kuş kadar, tahsil yok, yol gösteren yok, mahalle boktan, hayat boktan, hayaller yıkık, tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. tutunacak bir dal, bir çıkış yolu aramışlar ama bulamamışlar. sarıldıkları malzeme bu olmuş. "canını seven bonzai kullanmaz" falan diyorsunuz ya... o adamların öyle sevilecek bir hayatı yok zaten.

    sözlükte türlü türlü antidepresanın altına "hayatımın en kötü döneminde karşıma çıkan müthiş ilaç."diye yazmayı biliyorsunuz... o insanların tüm ömrü sizin "hayatımın en kötü dönemi" diye tanımladığınız şekilde geçiyor, belki de daha kötü şekilde... fakat onların karşısına "çıkıveren" antidepresanlar yok çünkü imkan yok, az buçuk imkanı olana ise yol gösteren yok. onların antidepresanı bonzai olmuş.

    sözlükte bonzai güzellemesi yapanlara bakmayın. bu malzemeyi bilerek ve tercih ederek kullanan insan sayısı çok çok az. buzdağının görünmeyen kısmını, yaşadığı berbat hayattan bir süreliğine de olsa uzaklaşmak isteyen ama cebinde sadece beş lirası olanlar oluşturuyor. çok bir şey istemiyorum; biraz empati kurun, bu insanları ve onları bu hale getiren sistemi de biraz sorgulayın. neyse saat geç oldu, yatayım. siz de uyumadan önce vicdanınızı üzerinize örtün, yoksa kalbiniz soğuyup taş kesiliyor.

  • soner yalçın*bugünkü yazısında burasıyla ilgili söyle ilginç bilgiler vermiştir.

    “mayor and commonalty and citizens of the city of london” nedir; bilir misiniz?
    kısaltılarak; “london city”… “the city”… veya küçük bir alanı kapladığı için, “the square mile” de denir.
    londra’da 2.6 kilometrekarelik alanı kaplayan, dünyanın en eski ve halen devam eden yerel hükümeti’dir! bayrağı ve kendi “anayasası” vardır; ingiliz kanunlarına muaftır.
    burası ingiltere’nin bir parçası değil; egemen bir finans devleti’dir! yani…
    vatikan nasıl katolik din’inin merkezi ise, burası da para’nın merkezidir.
    bankaların çokluğu nedeniyle dünyanın en zengin alanı kabul edilir. örneğin; abd’nin 500 büyük şirketinin dörtte üçünün ve tüm büyük bankalarının burada şubesi bulunmaktadır. (1980’lerde araplar; 1990’larda japonlar ve petrol zengini afrikalılar ve sonunda rus zenginleri london city’nin yolunu tuttu.)
    bu minik alanda uluslararası; hisse ticaretinin yüzde 51’i; vadeli işlemlerin yüzde 45’i; euro-tahvil değişimlerinin yüzde 70’i; küresel döviz ticaretinin yüzde 35’i; tüm uluslararası ihraç edilmiş menkul kıymetlerin halka satışının yüzde 55’i gerçekleşir…
    dünyada günlük faiz oranını burası belirler. bitmedi…
    burası, küresel offshore finans merkezi’dir. cayman adaları gibi ingiltere tarafından kontrol edilen 14 deniz aşırı bölge bu iş için kullanılır! işin dış halkasında ise, hong kong, singapur, bahama adaları, dubai, irlanda vardır. iç halkada kraliyet kolonileri, jersey, guernsey, ısle of man bulunur… buralarda gizlilik içinde; vergi kaçırılır; kara para aklanır ve varlıklar için depolama yapılır

  • kaplumbağayı bir türlü evrimleştirememiş teoridir. o nedenle kaplumbağayı tanrı yaratmıştır.

    gülmeyin öyle:)

  • su veren itfaiyenin hortumunu siksinler...

    adam hala utanmadan hükümet yetkililerimiz oy almaya gelince ''sizi mağdur etmeyeceğiz'' demiştiler. özellikle ak parti ''ilçe başkanımız'' diyor.

    ilçe başkanın kurtarsın şimdi seni.

    edit: şeker fabrikasını alan şirket: albayrak turizm seyahat inşaat ticaret aş.
    (bkz: ver mehteri)

  • pitbull larin toplum için ne kadar tehlikeli bir varlık olduğunu gözler önüne seren bir videodur.

    bu videodaki gibi bir at a değil de bir çocuğumuza, evladımıza saldırdığını düşünün bu canlının? düşünmesi bile korkunç. bu köpek bir halk sorunudur, tehlikelidir ve agresiftir. istisnaların tabii ki vardir, çok uysal ve eğitimli olanları da vardir lakin bu durum pitbull larin ne kadar tehlikeli olduğunu değiştirmez.

    defalarca at tarafından savrulmasina rağmen kaç kere saldırdığını siz de gördünüz. hayvanda vazgeçme yok, takıntı yapıp bir çocuğumuza saldırsa allah korusun.

  • fazla ödemeyi yapanları görevden aldınız mı? fazla yapılan ödemeyi geri vermeyen!? şirketler için ne gibi yaptırımlarda bulundunuz sayın bakan...

    devlet bile parasını sınırları içerisinde bulunan şirketlerden geri alamazsa halk ne yapsın?

    ve siz neden hala bakansınız?

  • şehzade bilal'in buyruğudur. "herkes bir playstation'ı, xbox'ı olsun ister ama herkesin alabileceği şeyler değil." demiştir hazretleri. ps5'le aynı fiyattan, 500 euro'dan çıkış yapmış ps4 çıktığı sene 1400 tl'lik fiyatla, büyük oranda herkesin alabileceği bir şeyken ps5'in 8300 olması oyunlarının 600-700 lira olmasında babasının ve partisinin payı yoktur tabii. ilerleyen günlerde daha başka neleri alamayacağımızı da kendisi, babası ya da eniştesi açıklar umarım. biz de yerimizi biliriz böylece.

    edit: (bkz: sma hastası enis talha'ya nefes ol)
    sma savaşçısı öykü semra