hesabın var mı? giriş yap

  • boğaziçi köprüsüne, boğaziçi köprüsü demeyeceğiz de ne diyeceğiz? boğaziçi köprüsüne, boğaziçi köprüsü denir. boğaziçi köprüsü'nün isminin değişmesi, boğaziçi köprüsü'nün boğaziçi köprüsü olmadığını göstermezki. eyfel kulesi'nin ismini "sarı yeleklileri ezdik kulesi" olarak değiştirseler, biz ona eyfel kulesi demeyecek miyiz? çin seddi'nin, özgürlük heykeli'nin, golden gate'in, times meydanı'nın, bayon tapınağı'nın, el hamra sarayı'nın, machu picchu'nun ismi değişir mi? değişmez, değiştiremezsin; kağıt üstünde, tabelada kalır.
    boğaziçi köprüsü demeye devam edeceğim, boğaziçi köprüsüne isteyen istediğini desin. kaldı ki orası boğaziçi. üstündeki köprü de boğaziçi köprüsü. dedem oraya boğaziçi köprüsü, derdi. babam da boğaziçi köprüsü dedi. ben niye boğaziçi köprüsü demeyecekmişim. derim...
    bal gibi de boğaziçi köprüsü işte!
    boğaziçi köprüsü,
    boğaziçi köprüsü,
    boğaziçi köprüsü
    (bu üçleme içimden geldi.)

    boğaziçi köprüsü, demiş miydim?

    edit: boğaziçi köprüsü.

  • "muhalifim ama... " trollerinin görmesi gerken işid zihniyeti eylemi.

    size yıllardır "lgbt bireyler sarı öküzdür" derken bunu kast ediyorduk...

    3 gündür ilgili başlıklarda "ama onlarda gözümüze sokmasın" "muhalifim ama... lgbt dayatması" yazanlar bir kaç seneye dayatmanın kralını görecek.

    iran'a afganistan'a da islam devrimi bir gecede gelemedi, sizin gibi "muhalifim ama..." kitlesinin bu mollalara müsama göstermesi ile geldi.

  • (bkz: nuri leflef kundura cilası)

    pazar öğleden sonraları ayakkabıları, serili gazetelerin üzerinde boyarken o tanıdık koku yayılırdı eve. fırçayı sallarken keyifli keyifli ıslık da çalardı bazen. boya sandığıyla sokaklarda gezdiği çocukluk yıllarını, öğle sıcağında bir ağacın altında içtiği gazozun tadını hatırlatıyordu belki de. yeni yeni anlayabiliyorum canım babam; biz büyüdük, sen gittin. mekanın cennet olsun.

    edit: mesajlarıyla yüreğimize dokunan tüm dostlara selamlar...

  • yukarıdaki tanımları doğru olan ve bir ekonominin girebileceği en kötü durum olan terimdir. ekonomi küçülürken enflasyon artmaya devam eder. yani ortada mal yoktur, üretim yoktur, olan mallara da talep olduğundan ve mal az olduğundan enflasyon ciddi oranda artar.

    bir ekonomide eğer slumpflasyon başladıysa bu acil önlem planı yapmayı gerektirir ve ekonomi koordinasyon kurulları toplanarak enflasyondan önce ekonomik küçülmeyi azaltacak ve sonrasında tamamen bitirecek önlemler almalıdır. tabii bunu yaparken dünyadaki genel ekonomik konjonktürün de dikkatle takip edilmesi elzemdir.

    üretim ekonomisine geçilip kamunun üretim yaparak dolaylı vergilerden vazgeçilmesi ve buna paralel olarak yurtdışındaki mal ve hizmet ihtiyaçları araştırılarak buna uygun ihracat gerçekleştirilmesi hayati önem taşır.

    tüm bunlar yapılıp sistem yaralarından arındırıldıktan sonra sağlam bir hukuk ve adalet sistemi getirilmeli ve şeffaflık kamuda elzem duruma getirilmelidir.

  • ispanyolların öğrenci yemeği.

    ispanyol öğrencilerin yaptığı şekilde hazırlanışı şöyledir:

    patatesler küp şeklinde doğranarak derin yağda kızartılır. az miktarda ufak doğranmış soğan da bu derin yağın içine ilave edilir. soğanlar yerken ağzınıza pek gelmeyecek ama tadını ve kokusunu alacaksınız. bu sırada büyükçe bir kasede yumurtalar tuz eklenerek çırpılır. yumurta sayısına patates miktarına göre karar verilir, patatesler yumurta içinde yüzmeyecek. patatesler kızardıktan sonra tavadan yağı süzülerek alınır ve çırpılmış yumurtanın içine konur. bu karışım az yağlı başka bir tavaya serilir ve kısık ateşte karıştırmadan pişirilir. bu ikinci kızartma işlemini ilk tavadaki yağı alarak onda da yapabilirsiniz. altı kızardıktan sonra bir tabak yardımıyla -ya da havaya fırlatarak- ters çevirilir. uzaktan bakıldığında böreğe benzeyen omletiniz hazır olduğunda sıcak olarak servis edebilirsiniz. mayonez ve kekik de pek bir yakışır. afiyet olsun.