hesabın var mı? giriş yap

  • uzun vade üzerine bir argümandır.

    küresel ısınmanın insanlık için oldukça faydalı bir şey olduğunu düşünüyorum. evrimsel olarak bakıldığında türler kendilerini tehdit edecek çevresel faktörlere maruz kalmadıkça gelişim ve değişimleri gereksizdir. türlerin çevreye adapte olma veya çevreyi kendi çıkarları doğrultusunda manipüle etme zorunluluğu yalnızca çevresel faktörlerin değişimi ile mümkündür.

    eğer çevre şartları uzunca bir süre değişmezse insanlar değişen şartlar sebebiyle çevreyi manipüle etmeyi öğrenmek zorunda kalmazlar. böylelikle oldukları yerde sayarlar ve ani bir çevresel değişiklikte topluca yok olurlar.

    örneğin dinozorlar milyonlarca yıl boyunca çevreye en adapte tür olarak yaşadılar ancak insanların aksine dinozorlar doğal şartlar tarafından çevreyi kendi çıkarları doğrultusunda manipüle edebilecek şekilde evrimleştirilmedikleri için aniden yaşanan bir çevresel değişiklikte neredeyse yok oldular. insanları çevreyi günümüzde olduğundan daha iyi manipüle etmeye zorlayacak çevresel değişimler yaşanmadığı müddetçe durum insanlar için de de konusu.

    eğer yüz yıl önceki petrol ve enerji tüketim istatistiklerince yapılan tahminlerine bakarsanız o zamanlar insanlık mevcut petrol kaynaklarının 2000 yılına varmadan tükeneceğini öngördüklerini görürsünüz.

    ancak bu denli önemli bir enerji kaynağının tükenmesi riski insanları böyle bir ihtimale karşı önlem alma zorunluluğu ile karşı karşıya getirmiş ve bilimsel çalışmalar desteklenerek petrol kullanımının çok daha verimli bir hale getirmesi bu riski atlatmamızı sağlamıştır.

    bugünkü küresel ısınma tehlikesi de o yıllardaki gibi zorluklarla beraber bu zorluklara çözüm bulma arayışını beraberinde getirdiği için insanlık bu alanda araştırma ve geliştirme yapmak ve ilerleme kat etmek zorundadır.

    küresel ısınmanın çözümü için kimya, fizik, coğrafya, meteoroloji ve jeomühendislik gibi çeşitli alanlarda yapılan araştırmalar bu bilim kollarının araştırma yaptıkları alanlarda normalden çok daha hızlı ilerleme kaydetmelerini sağlar. ancak küresel ısınma hiç ortaya çıkmasa bu konuda hiçbir sorunla karşılaşılmadığı için çözüm uğraşı da ortaya çıkmaz.

    bu noktada " tamam da küresel ısınma olmasın biz de yavaş yavaş gelişelim işte ne olacak" diyenler olacaktır.

    insanlığın yavaş yavaş gelişmesi gibi bir seçenek yok arkadaşlar. böyle bir seçenek yok çünkü başımıza ne iş geleceğini bilmiyoruz. şimdiye dek yaşam tarihinde meydana gelmiş 5 büyük toplu yok oluş vardır ->görsel

    haritada görebileceğiniz gibi bu toplu yok oluşlar ani atmosfer değişimi, volkan patlaması ve asteroid çarpması gibi görünürde hiçbir şey yokken meydana gelmiş ve yaşama çok ağır darbeler indirmiş olaylardır. şu videonun 5:40 sonrasını izlerseniz mesela şu an dünya üzerinde patlaması mümkün ve yakın olan, ne zaman patlayacağını bilmediğimiz ve patladığında küresel ısınmayı devede kulak bırakacak derecede felaketle sonuçlanacak süper volkanlar olduğunu görürsünüz.

    şimdi bir katilin sizi 7 gün içerisinde öldürmeye çalışacağını bildiğinizi, ancak hangi gün öldüreceği konusunda bilgi sahibi olmadığınızı varsayın. mantıklı olan ilk günden kendinizi savunabilmek için gerekli tedbirler almaya başlamak mıdır yoksa 7. günü bekleyip 7. güne gelindiğinde bir şeyler yapmaya çalışmak mıdır?

    bu senaryoda küresel ısınmayı size katile karşı kendinizi koruyabilmeniz için "oğlum bak kendine gel senin kendini korumayı öğrenmen lazım yoksa öleceksin " diyen arkadaşınız olarak hayal edebilirsiniz.

    daha iyi anlaşılabilmesi için görsel -> görsel

    bu arkadaşa örnek olarak, şu videoda özetlenen araştırmaların ve bilgilerin ortaya çıkışlarının sebebinin başlı başına küresel ısınma olduğunu ve eğer küresel ısınma olmasaydı hiçbiri ile meşgul olma ihtiyacı duymayacağımızı tahmin edebilirsiniz. bu alanlarda araştırma yapılması ve araştırmaların başarılı olması durumunda atmosfer ve kimyası hakkında çok daha geniş bilgi ve eylem kapasitesine sahip olacağımızdan, yok olma ihtimalimizi uzun soluklu süreçte azaltmış ve belki de çok daha tehlikeli felaketlere karşı hazırlanma imkanı bulmuş olacağız.

    sonuç olarak küresel ısınmayı önleme çabamız sayesinde edindiğimiz teknolojiler ve bilgiler ile bu duruma karşı hazırlanma olanağımız da artar.

    hayatta kalabilmek için zorlukları yok etmek mantığı tutarsızdır, çünkü hayatta kalmak için zorluklar elzemdir. zorlukları önlemek veya yok etmek değil, onların üstesinden gelmek için çabalamak gelişime ön ayak olur.

    yani küresel ısınma problemini çözmek isteyenler " ne yapmazsak küresel ısınma olmaz" düşünce biçimini bir kenara bırakıp "ne yaparsak küresel ısınma bize zarar veremez" düşünce biçimini benimsemelidir.

  • maaşını söylediği anda mide bulandırmaktan öteye gitmeyecek tiptir.
    vizyonsuz bir fakir olarak kimsenin aldığı maaşla ilgilenmiyorum, para para diye ölen insanlardan da uzak duruyorum.
    ülkenin yarısı mühendis zaten aq, boy da genetik bir durum. 25 yaş ise güzel bir yaş. kıymetini bilsin.

    edit: bir sözlük yazarı; "15 k maaş alıyorum, sen de dahil sözlükteki bütün kadınları düşürürüm." yazmış, on dakikadır gülüyorum. düştüm ama koltuktan. bir insanın tek meziyeti kazandığı para olmamalı. utanç vericisiniz.

  • salaklık eninde sonunda kaybettirir işte, bir dümen tutturmuşsun, yedi sülaleni kurtaracak parayı öyle yada böyle bulmuşsun, ne mal gibi milletin gözüne gözüne dolarları, hayatını sokarsın. vizyonsuzluk işte kendin için yaşa lan hayatını her zaman, gösteriş için değil.

  • bu hafta twitter'da sıkça paylaşılan bir belgesel mizansenidir. gerçekten de orhan pamuk bu şekilde seslenirken aklınıza gelen şeyler şunlar oluyor; ilk kez mi sokaktan poğaça alıyor, bu basit kültürü ne kadar biliyor, orhan pamuk bir robot mu? kendisinin günlük dile hakimiyeti de sorgulanabilir tabi ki, ancak dikkat edilirse farklı poğaçaları farklı kağıtlara sarmasını istiyor esnaftan, adam da şaşırıyor tabi, sarmaya başladığı sırada da orhan elindeki poğaçanın zaten yarısını yiyor. bu sırada bir cut var, orhan bunlar sizin üretiminiz mi tarzı bir şey de soruyor muhtemelen; arkadan konuşan narragator da "even a dirty vender" gibisinden bir şeyler geveliyor. ciddi bir anlamsızlıklar ve komedi silsilesi mevcut bu olayda.

    farklı poğaçaları farklı kağıtlara sardırıp (adeta bir pastane, restoran mantığıyla) poğaçaları seyyar satıcının kendisinin ürettiğini düşünen bir yazar barındıran videodur. böyle bir durumda da sessiz ev, masumiyet müzesi gibi halkın da bir şekilde yer bulduğu romanları orhan pamuk cidden uzaktan sırf kitap için mi gözlemleyip aktardı acaba diye sorduruyor insana..

  • adamın birisi bir gün, trabzon'a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla kafa demlemeye başlamışlar.

    bir ara, karadenizli'nin belinde, kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi???

    -bıçağına bayıldım, demiş adama, masaya bir 50 lik banknot basarak, aldım gitti!

    -pen piçaumi vermem!!! demiş karadenizli....

    -al, sana 100 o zaman!! diye vurmuş 100 lük banknotu masaya!!

    -vermem! demiş kararlı bir şekilde karadenizli!

    -oooo amma uzattın ha, demiş bizimki. bak bu son teklifim! al sana 300 tl. daha da param kalmadı!!!

    -haçan sen anlamiymisun, vermeyeceğum dedum piçağumi!!!

    adam takmış bi kere bıçağa!! çıkarmış bileğindeki rolex saati...

    -bak arkadaş, bu var ya bu, hayatında göremeyeceğin kadar para eder. bak son teklifim, veriyon mu bıçağı?

    -haçan arkadaşum, ne istersen iste, piçagumi isteme penden!!!

    -sen ne kaçırdığının farkında değilsin galiba!! bak, bu saat var ya, som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut.

    -haydaa, sen penu anlamaysun kaliba!!! vermeyceum daaaa!!! .. hele bak....diyelum ki aldum saatinu, verdum piçagimuuu ... yarin celdum kahveye, ha burda bir kahve içeceum...kalkti pirisu dedu baa "-ananu s..eyum.!!ha pen ne diyeceum ona, "altiyi çeyrek geçiii ???"

  • o yıllarda öyleymiş yani evet. artık çok şey değişti. son zamanlarda bir hafifleme geldi. artık her şey daha güzel. herkes ülkenin kıymetini bilsin.