hesabın var mı? giriş yap

  • mal olan sahibine sabırla dert anlatmaya çalışması... kendi kendine oyun icat ettiğini, aylardır bana öğretmeye çalıştığını yeni anlamış bulunuyorum. hayvan ağzında oyuncağıyla geliyor, yanıma bırakıyor, miyavlıyor.. ben sap sap bakıyorum kendisine. aylardır bu böyle. en sonunda beni oyuna katmaya çalıştığını anladım da birlikte oynamaya başladık. ben atıyorum, o yakalayıp getiriyor, avcuma bırakıyor oyuncağı, sonra miyav deyip haber veriyor, ben yine atıyorum filan. mutluyuz, beni eğitilebilir bulup hemen vazgeçmediği için müteşekkirim kendisine.

  • bir etkinliğe katılmak için geldikleri yunanistan'ın selanik kentinde ilk olarak atatürk evi'ni ziyaret eden türeci ve şahin çifti atatürk evi'ndeki anı defterine ise, "atatürk'ün doğduğu yeri ziyaret etmek türk kökenli bilim insanları olarak bizler için bir onurdur. atatürk modern avrupa'nın öncü liderlerinden biri olarak özgür düşünce ve bilimin insanlık için taşıdıkları temel değeri anladı. 'hayatta en hakiki mürşit ilimdir' şeklindeki bilge sözüne tamamen katılıyoruz" notunu yazdı.

  • işlerine geldi mi "yeryüzü bize seccadedir" derler, işlerine geldiğinde de çamlıca tepesine cami yaparlar. peki bu iki şeyin ortak noktası nedir? evet bildiniz din gösterisi.

    iki rekat tutarlı olsanız da dünya size seccade mi yoksa iki adıma bir cami yaptırmak mı lazım ona bir karar verseniz, insanlar da sizin bu işinize geldiği gibi davranma hastalığınızdan rahatsız olmasa.

  • bu maçta barcelona kalecisi pinto; hayrettin demirbaş penaltısı yedi.

    bugün literatürde panenka penaltısı var, hayrettin demirbaş penaltısı yoksa bu bizim ayıbımızdır. nasıl panenka'nın kendine özgü bir penaltı atma stili varsa hayrettin'in de kendine özgü bir penaltı yeme şekli vardı.

    17 penaltı yediği 28 kasım 1996 gençlerbirliği galatasaray maçında zirve yapan hayrettin demirbaş penaltısının özelliği şuydu; hayrettin, penaltıcı topa vurmadan önce bir tarafa ayakları üstünde hareket eder sonra diğer tarafa uçardı. böylelikle iki köşe birden boş kalmış olurdu. bir miktar diğer tarafa hareket ederken diğer tarafa uçmaya hazırlandığı için hareketlendiği tarafa atılan penaltıyı kurtarma şansı yoktu. ortada durmayıp bir tarafa hareketlendiği için diğer tarafa uçsa dahi köşenin yakınlarına dahi yetişme şansı yoktu. kabaca; penaltı atılırken olduğu yere otursa, penaltıyı kurtarma şansı daha fazlaydı.

    pinto tam olarak hayrettin demirbaş penaltısı yemeyi başardı. bir tarafa gider gibi yapıp diğer tarafa atladı ve köşeye giden topa yetişemedi.

    hayrettin, bir kuşağa neler ettin gör işte... bir yanda el clasico oynanırken nerelere gidiyoruz...

  • trt de staj yaptıgım yıllarda kendisine çekim öncesi mikrofon takmaya calışmıştım. vucuduna dokunmamak için özen gösterirken bocaladım kablolar dolandı vs sonra aldı mikrofonun yakaya takılacak kısmını alttan sokup tshirt ünün içinden geçirip yakasına taktı "aha bukadar iki elinle bişeyi dogrultamadın amk çaylagı" der gibi yüzüme bakmıştı.
    bir de şunu eklemek isterim, kendisiyle o gün 3 ayri mekanda çekim yapmiştik. gün boyunca nereye gitsek minübüsün en arkasında stajerlerle oturmustu. sanki okul arkadasimiz gibi muhabbet etmiştik. gördügüm kadariyla egolarindan arinmis ve çok alcak gönüllü bir insan o yüzden bu alemden elini etegini çekmeye karar vermis olabilir.

  • başlık: spartacus un falanca sezon filanca episodu (spoiler da içermesin)

    (olay: baba karakterlerden biri hakkın rahmetine kavuşur ve acaip duygusal bir bölümdür)

    entry: osbir çekmek için hazırladığım peçetemle gözyaşlarımı sildim amk.

  • azerilerle, kırgızlarla, kazaklarla, özbeklerle ve hatta türkmenlerle karıştırılmaması gereken grup.
    çünkü ahıskalılar, bildiğimiz anadolu türkleridir. türkiye cumhuriyeti'nin sınırlarının kesin biçimde belli olmasıyla, aynen batıda batı trakya türklerinin "sınır dışı"nda kalmış olması gibi onlar da doğuda, t.c sınırının 60 km dışında kalmışlardır. (zamanın sscb, bugünün gürcistan mevkii.)
    dolayısıyla, dilleri de türkiye türkçesidir. bugün, 1944'ten itibaren maruz bırakıldıkları sürgün sebebiyle, memleketleri olan osmanlı türkiyesi ve cumhuriyet türkiyesi coğrafyasından 2000 kilometre uzakta yaşamalarına rağmen, fasih bir türkiye türkçesi konuşmalarının sebebi budur.

  • niyork ile özdeşleşmiş arzdan buhar fiskirmasi hadisesi sadece menhetın'da bir nevi 'mason dixon line' işlevi gören 96'nci sokagin guneyinden vol sıtrit civarina kadar gözlemlenir. yani harlem ovasi, spanish harlem düzlüğü, apır vest sayd platosu bu artistik görüntüden yoksundur. misal kolumbiya öğrencilerinin gözlerine buhar banyosu çekmek için gurbet ele, yani midtown'a downtown'a gelmeleri gerek ki çok azı niyork'taki tahsil yaşamları boyunca böyle uzun bir seyahate çıkabilecek olanağa sahip olur.

    siyetıl'dakinden farkli olarak niyorkun buhar bacalarında doganin dahli yoktur. thomas edison'un torunu con edison yapar bunu. 96'nci sokagin guneyinden merhum ikizlerin oldugu alana kadar yaklasik 2 bin menhetın gokdeleninin tüm ısınma ve soğutması bu buhar şebekesi ile sağlanır. con edison, buhar şebekesinin sahibidir.

    ancak işte nerdeyse 100 yıllık bu eskimiş buhar boru hattı, istisnasız hergün bazı şebeke kavşaklarında basınç oluşturur ya çatlaklardan sızıntı yapar. con edison gelir patlamasın diye vanaları biraz gevşetir. ya da yağmurlu karlı günlerde veya atık sular buhar boru hattı ile temas ettiklerinde ekstra buhar oluşturur. ve bunlardan biri sözkonusu olduğunda bizler "rogar kapağından buhar çıkması" olayıyla karşı karşıya kalırız. çıkan buhar trafiği etkilemesin diye rogar kapağının üstüne yerleştirilen kırmızı beyaz bacalarla buhar yoldan 4-5 metre yükseğe bırakılır. olay niyork'ta geçtiği için kısa sürede o baca meşhur olur, rogar kapağı holivuda atar.