hesabın var mı? giriş yap

  • ikinci dünya savaşı sırasında günlük gazeteler en popüler dönemlerindeydiler. (çok az sayfadan oluşsalar da) birleşik krallık halkı, ingiliz birliklerinin hitler ve nazi'lere karşı savaşta ne durumda olduğunu bunlar üzerinden takip etmekteydi.

    gazetelerde merakla beklenen sadece haberler değildi. neredeyse tüm gazetelerin içinde çapraz bulmaca bulunurdu. bulmacalar, hava saldırıları sırasında sığınaklarda ve tren kuyruklarında beklerken, zamanın geçmesine yardımcı oldukları için oldukça popülerlerdi.

    en popüler günlük gazetelerden biri de the daily telegraph'dı ve bulmacası da aynı oranda popülerdir.

    ocak 1943'te ingiltere başbakanı winston churchill ve abd başkanı franklin d roosevelt bir araya geldi ve savaşın geleceğinin kuzeybatı avrupa'nın işgalini içermesi gerektiği konusunda anlaştılar.

    planlamalar başladı ve kapsamlı araştırmalar sonrasında, geniş ve kumlu plajları ile korunaklı normandiya kıyı şeridine yapılacak sürpriz çıkarmanın en iyi seçenek olduğuna karar verildi. d-day (normandiya çıkarması) olarak anılacak operasyonun adı churchill tarafından overlord operasyonu olarak adlandırılmıştır.

    abd generali dwight d eisenhower, aralık 1943'te overlord operasyonu'nun genel komutanı oldu ve ingiliz general bernard law montgomery kara birliklerinin kontrolünü üstlendi. mayıs 1944'ün başlarında, eisenhower d-day'in 5 haziran 1944'e denk gelmesine karar verdi.

    sürpriz unsurunu en üst düzeye çıkarmak ve kayıpları en aza indirmek için çıkarmanın yeri ve kesin tarihi de dahil olmak üzere, operasyonun tamamı gizlilik içeriyordu. hatta bir abd tümgeneralinin, bir kokteyl sırasında spekülasyon yaptığı için rütbesi düşürüldü ve eve gönderildi.

    ancak mayıs 1944'te ingiliz gizli servisi mi5'in bazı üyelerinin vakit geçirmek için the daily telegraph bulmacasını çözmeleri ile 1944 çapraz bulmaca paniği başlamış oldu.

    bulmaca içerisindeki cevaplardan birinin yanıtı "utah" bir diğerinin ki ise "omaha"ydı. bunlar, amerikan kuvvetlerinin normandiya çıkarması'nda karaya çıkacakları plajlara müttefikler tarafından verilen kod adlardı. görsel

    o ay yayınlanan bir başka bulmacada çıkan cevaplardan biri ise "mulberry"ydi. bu, çıkarma sırasında tedarik gemilerini barındıracak ve kanal boyunca çekilecek olan yüzen limanın adıydı. bir diğer sorunun yanıtı ise "neptune"dü. neptün, operasyon sırasında yapılacak deniz desteğinin kod adıydı.

    cevapların en şüpheli olanı ise "big-wig" (büyük peruk)'dir. çünkü big-wig'in karşılığı "overlord" dur. (overlord, derebeyi, amir anlamına gelmektedir ve big-wig de kafalarındaki koca peruktur.) bu, tüm operasyon için bizzat churchill'in verdiği isimdir.

    mi5'de hemen alarm zilleri çalındı ve bulmacaların almanları bilgilendirmek için kullanılıp kullanılmadığının araştırılmasına başlandı.

    iki mi5 ajanı, leonard dawe adında bir adamın yaşadığı surrey'e gönderildi. leonard dawe, 54 yaşında bir bulmaca derleyicisiydi.

    ajanlar, dawe'i neden özellikle bu beş kelimeyi seçtiği konusunda sorguladılar. dewe'in yanıtı ise "sevdiğim kelimeleri seçmeme karşı çıkan bir yasa mı var"dan öteye gitmedi.

    mi5, sorgulamalar sonucunda dawe'in doğru söylediğine ve normandiya çıkarması hakkında hiçbir bilgisi olmadığına ikna oldu. görünüşe göre bulmaca krizine neden olan hayatın şaşırtıcı tesadüflerinden başka bir şey değildi...

    kaynak: historic-uk

  • başka şeylerin yerini doldurmak mesele.
    ulaşılamamış hedefler, tahammül edilmek zorunda hissedilen koca, omuzda yük çocuklar, eş dost akraba ne diyecekler, ruhsal ve bedensel tatminsizlik, başka kayda değer bir meşgalesizlik.
    bir çoğu için o temizlikten başka nefes alma yolu yok da sanırım. anlayış göstermek, hoş görmek lazım.

  • ay olmasaydı ne olurdu?

    -mevsimler allak bullak olurdu

    dünyaya uyguladığı çekim etkisi de yok olacağı için gezegenimizin 23 derecelik eksen eğimi daha fazla artış gösterecekti, bunun sonucunda da mevsimler daha etkili olacaktı. yaz aylarında havalar daha sıcak kış aylarında ise havalar daha soğuk olacaktı. kutuplar güneş'e maruz kalacak, buz kütlelerini eritecek ve aşırı iklimsel değişimleri tetikleyecekti.gezegenimizin ekseninin eğiminde sadece bir derecelik bir değişiklik olması bile buz çağlarına neden olmak için yeterlidir.

    -okyanuslardaki değişim

    güneş ile birlikte ay, günde birkaç kez denizlerimizin seviyesini arttırmak ve azaltmaktan sorumludur. ay dünya etrafında dönerken, yerçekimi okyanusları ona doğru çeker ve böylece yüksek gelgitler oluşur. ay olmayınca gelgitler mevcut seviyesinin üçte birine inecek ve okyanusların dengesi bozulacaktır.ayrıca deniz seviyesi de etkilenecektir. böylece kutuplardaki deniz seviyesi önemli ölçüde artacaktır.

    -daha kısa günler

    dünya ve ay 4,5 milyar yıl önce oluştuğunda, gezegen o kadar hızlı dönüyordu ki günler sadece dört saat sürüyordu.ay olmasa günler çok daha kısa sürede tamamlanır.

    -istenmeyen uzay cisimlerine karşı doğal kalkanımızı kaybederdik.

    ay çekimi sayesinde gök cisimlerine karşı dünyamızı korur.onun olmadığı bir durumda olası asteroid çarpmalarına karşı savunmasız kalırdık.

    -değerli elementler

    altın, platin, paladyum, iridyum gibi elementlerin uygarlığımız için son derece değerli olduğu kanıtlanmıştır. ay hiç olmasaydı bu değerli elementler,dünyamızda yok denecek kadar az seviyede olacaktı.

    -rüzgarlar

    kuvvetli rüzgarlar nedeniyle insanlar duyma yetisine sahip olmayacaklardı. dolayısıyla konuşmak yerine işaretlerle anlaşmaya çalışacaklardı. bu da yetenek ve zeka gibi kavramların gelişimini büyük oranda etkileyecekti.

    kaynak

  • metehan'dan bu yana destanlar yazan şanlı türk ordusu'nun bu duruma getirilmesinin tek sorumlusu vardır o kişi de bellidir.
    -evet ilk aklınızdan geçen kişi.

    zorunlu edit: metehan'dan bugüne şanlı türk ordusunun büyüklüğünü kastederek yaptığım yorumda sol görünümlü (solla alakası olmayan)ılık liberalleri,etnik faşistleri, siyasal islamcıları ve onların eski dava kardeşleri fetöcüleri kudurtmaktan büyük bir kıvanç duyuyorum.