hesabın var mı? giriş yap

  • ufakken çok ağlarmışım, hatta çoktan öte hep ağlarmışım. beni susturmak için artık annemde babamda çaresiz kalmış. yok emziği bala batır ağzına ver falan filan ben susmuyormuşum. sonracıma babam o ünlü keşfini yaptı:

    b: bak aklıma ne geldi!
    a:ne?
    b:simdi bi kaba süt koyacaz..
    a:ee?
    b:sonra bu kabın ağzına emziğin ucunu yapıştırp ucunu delecez!!
    a:....
    b:böle o* emdikçe ağzına süt gelecek!!
    a:....
    b:....
    a:biberon yani??
    b:..!(büyük bir keşif duygusunun ardındaki hüsran...)

    demek ben daha erken doğsam biberonun patentini babam alsa şimdi paraya para demezdik..işin diğer bir boyutu demek ki insanlar başları sıkıştığı zaman akılları çalışıyor. bak caponlara atom bombasını yediler* simdi her seyi en ufak en hızlı en teknolojik sekilde yapmak icin kasiyolar (bkz: japon tshirt katlama sanati)

  • "ahahahh ne super hayatimiz var bence herkes gormeli" seklinde hala poz poz internet maymunlugu yaptiklarina gore, pek de o kadar hidayete erememislerdir. kendi iclerinde oksimoron bir durum yasayan, sekil olmak icin can veren bir ailedir.

  • self perception theory ile ilişkilendirilebilecek bir teknik. şöyle ki self perception theory, göstermiş olduğumuz davranışın sonradan söz konusu konu/objeyle ilgili takınacağımız tavra doğrudan etkidiğini söylemektedir; örneğin "ahmet top oynarken düştüğünde yanına bir tek ben koştum, demek ki ben iyi bir insanım," gibi.

    paralel şekilde kapıdan satış yöntemiyle çalışan satış elemanları da bu teorinin söylediğinden, bir şekilde o evin içine girmeyi başararak -yani foot-in-the-door technique uygulayarak- faydalanmak ister: satış elemanını evine sokan hane sakini, bu "davranış"ıyla tutarlı bir "tavır" ve "ikinci davranış" sergilemeye meyleder, kendine sunulan ürünlere daha çok ilgi gösterme ve satın alma olasılığını artırma eğilimine girer: "satıcıyı içeri buyur ettim, demek ki ürünlerle ilgileniyorum ve bunlar arasında işime yarayabilecek bir şeyler bulabileceğimi düşünüyorum."

    varyasyonları için (bkz: low-ball technique) (bkz: door-in-the-face technique).

  • gözleri samyeli haberlerine çekmek istemiştir.

    gözler bir anda oraya yöneldiği için
    artık herkesin böyle bir olaydan haberi olmuştur.

    hileli ama güzel oynuyorsun sedat.

  • merhaba sözlük ahalisi. şu an mersin silifke yeşilovacik köyünden bildiriyorum lütfen dinleyin sesimizi duyun.
    dört gündür devam eden yangınlar dün bir şekilde en aza indirildi tabii bunu kontrol altına alabilmek için köylüler evlerinin önünü söndürdü,gençler dağlara çıkıp alevlerin yerleşim yerlerine gelmesini engelledi. ancak dün gece bogsak,akdere, yeşilovacik köyüne molotof atarak tekrar alevlere teslim ettiler. hiçbir yerde çıkmadi,kimse yardıma gelmedi. gelen ekipler artık yorgun ve yetersiz. evlerini söndürmeye hayvanlarını bahçelerini ve seralarini kurtarmaya çalışan köylüler artık canının derdinde. ve kimse bir şey yapmıyor sadece izliyoruz. para istemiyoruz yiyecek içecek ayran ilk önceliğimiz değil. lütfen insan gücüne ihtiyacımız var bütün köyler birer birer kayboluyor bütün geçim kaynaklarımız elimizden gidiyor. lütfen sesimizi duyun.
    *** az önce anons yapıldı içme sularımıza zehir atılmış çevre köylerde zehirlenme vakaları varmış. bulaşık yıkarken bile kullanmamamız istendi.
    bir arkadaşım düzeltti haberler yanlismis düzelten arkadaşa teşekkür ediyorum yanlış bilgi vermek istemem
    *** olabildiğince sesimizi duyurmak istiyorum. bu şekilde yangın söndürmeye çalışıyoruz https://www.instagram.com/…gq/?utm_medium=copy_link
    *** az önce yazar bı arkadaş https://instagram.com/…havadis?utm_medium=copy_link bu sayfanın daha da destek olabilecegini söyledi.
    *** söz konusu molotof ile ilgili bir haber buldum
    https://www.haberler.com/…avgat-ta-14302919-haberi/

  • mete - 3 yaşında
    mekan eczane. mete hapşurur.

    mete : sümüğüm aktı.
    baba : burnum aktı demen gerekiyor oğlum.
    mete : hayır burnum yerinde duruyor, sümüğüm aktı.