hesabın var mı? giriş yap

  • bunu açık açık isteyen kişi , tamamen masum olsanız da telefonunuzda uyuz olabileceği illa ki bişey bulabilecek ve o günü ve günleri size dar edecek potansiyeldedir, kesinlikle izin vermeyin. asıl tehlikeli ve stratejik grup ise siz uyurken, banyodayken telefonu karıştıranlardır ki bunlar gerçekten bir terslik bulana kadar renk vermezler. tuş kilit şifresini sık sık değiştirerek bunu da bir şekilde savuşturabilseniz de aklına koyan bir kadın/erkek o telefonu karıştıracaktır, bu sizi rahatsız edecekse yavaştan yol verin,çünkü bu huyu değiştirmeniz mümkün değil.

  • bir heves ve bakkal hesabıyla, "sen yazılımı yapsan, ben marketing'i yaparım. aylık 2 bin giderimiz olsa" şeklinde yola çıkılıp, uzun vadeliyi geçtim, kısa vadeli bile bir stratejileri olmadığındandır. ayrıca türkiye dediğimiz ülke de start-up düşmanıdır. koruyup kollayıcı kanunlar yoktur/yetrsizdir. türkiye'de start-up, zengin çocuklarının işidir. bye.

  • ana akım rap'çilere baksan "benim kalemim keskin, dudaklarım namlu, lafımı esirgemem, korkum yok kimseden" triplerinde takılırlar ama
    - ya birbirine söverler (diss atıp),
    - ya kendilerini överler (cepte para, altımda limo, yanımda kızlar vb.)
    - ya hayali düşmanı döverler ( sözleri yalan inanmayın, pişman olacak hergele, çıkamaz karşıma vb. *)
    vb. vb. vb.

    arkadaş hiç mi yaşadığınız topluma ilişkin bir şarkı yapmazsınız. adaletsizlikle, pahalılıkla, çocukla, kadınla... bir iki istisna hariç bomboş içerikler.

    ondan sonra şöyle süperim, cesurum, aslanım diye boş muhabbet yapmayın.

    edit: şanıser yapıyor, hakkını yeme diye sayısız mesaj aldım. bir kaç istisna var biliyorum. suya sabuna dokununca insanlar da sanatçıya sahip çıkıyor.

    edit 2: başlığa yazılan ve gönderilen mesajlardaki sosyal içerikli şarkılardan ciddi bir oynatma listesi oluşturulur. gerçi bazı rap şarkıcılarını yakın arkadaşları dışındakilerin tanıdığını zannetmiyorum. ailelerinin dahi haberi yoktur kimi isimlerden. rap müziğin başkaldıran ruhunu yansıtan şarkılar totalde %5'i geçmez.

  • 2. evliliğimin boşanma duruşması 22 ocakta.

    ilk evlendiğim eşim de benden sonra bir başkası ile evlendi, daha sonra boşandı.

    ben bir daha evlenir miyim, evlenmez miyim bilmem. ama tecrübelerimden yaptığım çıkarımları naçizane sizlerle paylaşayım, madem başlık açılmış...

    boşanmaya bir anda karar verilmiyor * , aksine uzun zaman boyunca bir düşünce sürekli içini kemiriyor duruyor. "acaba" sorusu bir kere içine yerleştiğinde kemiriyor ha kemiriyor. ve inanın ki, eşiniz için de aynı süreç başlamış oluyor.

    şöyle bir örnek vereyim;

    15 temmuz 2020 günü kendi kendime bir karar verdim. anılar, yaşanmışlıklar ve sevgimiz için ilişkiye 1 sene daha mühlet verdim. kendi kendime dedim ki "15 temmuz 2021 tarihinde, o an aramızın ne kadar iyi veya kötü olduğuna bakmaksızın bir karar vereceğim. ya tamam, ya devam.."

    anlamışsınızdır ki; bu kararı verdiğim zaman sorunlarımız vardı eşimle. o da bunun farkındaydı pek tabi. nitekim ekim ayında eşim geldi ve boşanmak istediğini söyledi. dedi ki;

    "neredeyse son 2 senedir yaşadığım bu hayatın benimle ne ilgisi olduğunu anlamaya çalışıyorum"

    ben de düşüncelerimden bahsettim ve boşanma kararı aldık. sonra benim aklıma aile terapisti geldi, bir seans gittik. ama terapistin elinde sihirli bir değnek yok. bazı şeylerin düzelmeyeceği aşikardı. 1 hafta sonrasında kesin olarak boşanacağımız konusunda anlaştık.

    eşimle o kadar iyi eğlenirdik ki, çevremizdeki arkadaşlarımız sırf biz eğlenirken o ortamda olmak için yanımıza gelirlerdi. parmakla gösterilirdik. diyaloglarımız, atışmalarımız, dans etmemiz, beraber şarkı söylememiz insanları kıskandırırdı. kıskandıklarını da açıkça söylemekten çekinmezlerdi.

    öyle ki; kardeşim bir gün babamın yanına gitmiş ve demiş ki "baba sana sorsalar, abime nasıl bir eş istersin deseler, şimdiki eşini eşini anlatırdın" o kadar uyumlu görünüyorduk ama değilmişiz.

    nelerden uyumsuz olduğumuzu örneklerle anlatmayacağım, gerek yok. her ilişkinin, her insanın kendi içindeki dinamiği farklı. asıl olan; insanın kendisini tanıması + eşini tanıması. hayattan beklentiler ve aksiyonlar uyuşmazsa, iyiyken ne kadar iyi olduğunuzun hiç bir önemi olmuyor.

    madde madde aktarabileceklerim şunlar;

    - konuşamıyorsanız
    - tartışmadan kaçıyorsanız
    - kişisel alanlarınıza saygı göstermiyorsanız
    - rahatsızlıklarınızı dile getirmekten rahatsız oluyorsanız

    boşanmak en en en ennnn iyi şey olacak sizin için.

    boşandıktan sonra daha iyisini bulabilir miyim düşüncesiyle geri adım atmayın. her insan ilişkiye kendi dinamiğini katar, bu da demektir ki bambaşka haz durumları, bambaşka sorunlar. ama karşınızdaki insanla artık konuşamıyorsanız veya konuşmuyorsanız, ikiniz de kendi hayatlarınıza ıstırap etmeyi bırakın.

    kimsenin gazına gelmeyin.

    aile terapisti şu yönden güzeldir, iki tarafı da açıkça dinleyen, iki tarafı da o an tanıyan, bu konuda profesyonel eğitim almış ve sizin aranızda -o an yaşanması gereken tartışmaya- profesyonelce hakemlik edecek kişidir terapist. sana karşı duyularını kapatan eşine dönüp "hayır sen bu konuda hatalısın" diyebilecek ve farkındalık yaratacak kişidir. ama dediğim gibi, elinde sihirli bir değnek yok. olmuyorsa zorlamanın da anlamı yok.

    tek tavsiyem aile terapisti, ama kişisel düşüncem içinize uzun zamandır sinmiyorsa ve bu duygu karşılıklıysa boşanın gitsin.

    evlilik kurmak zordur, boşanmak maksimum 20 dakika sürüyor. kararı alırken bunu aklınızdan çıkarmayın.

  • - şimdiye kadar kaç adet beylik fethettiniz devletlum?
    - tahmini ve takribi olarak 32,7 adettir, 32,5 olmasu da ihtimaller dahilindedür.
    - ondalıksız rakkam veremez misünüz haşmetlüm?
    - küsuratlı rakkam tedarik eyleyeyim de işkembe-i kübradan salladığım malum olmasın zevata.

  • beş dakika önce;

    -abi bana biraz avans ateşlesene.
    +geç kaldın birader, dağıttım bütün parayı.
    (sesini değiştirerek)
    -kısa kuyruk bu avdan da evine aç dönüyor.

    belgesel tadında şirket amk.

  • tercümesi "esirleri kurtarmaya gittik, kurtaramadık. üstüne rütbeli personel kaybettik ama başarılı olduk." olan açıklamadır.

    gerçekten çok başarılı olmuşsunuz, tebrikler. keşke bu büyük başarıyı çarşamba günü müjdeleseydiniz.

  • bankalar ile çalışan, master ve visa ile anlaşması olan şirketimize visa denetmeni gelmiştir, gıcık bir adamdır, şirket binasını a'dan z'ye inceler, en üst katta yemekhane ve büyük teras bulunmaktadır, yemekhanenin terasa açılan kapılar cam kapıdır.

    denetmen sorar: bu kapılar geceleri kilitleniyor mu?
    bizim güvenlik amiri: hayır kilitlenmiyor,
    d*: bu terasa teröristler ya da hırsızlar helikopter ile inebilirler kapını kilitli olması gerekmekte.
    g.a.*: adamlar terasa helikopter ile inip kapılar kapalı diye geri mi dönecekler?
    d: mavi ekran.

  • 2017 itibariyle hiçbir starı popülaritesini günümüze kadar ulaştıramamış yarışma. 2003'te ilkokula yeni başladığımda bu program da yeni yeni başlıyordu, elemelerini tv'de hayal meyal hatırlıyorum. ana yarışmada 12 kişi vardı ve her hafta bir kişi elenmekteydi, belki de güzel sesler harcandı ilk elenenler arasında.

    abidin özşahin'in birinci olduğu yarışmanın ardından 12 kişi arasından sadece 4 kişiye ercan saatçi destekli doğan music company çıkışlı albümler yapıldı: abidin özşahin'in aşktan yana, firdevs güneş'in firdevs, bayhan gürhan'ın hayal edemiyorum ve eser bayar'ın aşkımı itiraf ediyorum albümleri. (ilk çıkan albüm tabiki de birinci olan abidin'in nisan 2004 çıkışlı albümüydü, onun albümünü aynı yıl ağustos'ta çıkan bayhan'ın, aralık'ta çıkan eser'in ve mart 2005'te çıkan firdevs'in albümleri takip etti.) bu albümler genellikle ortalama ve popüler kitleye hitap eden soundlara sahipti, ki künyelere bakıldığında bu 4 albümde müzisyen kadrosunun pek değişmediği, gitarların, vurmalıların, yaylıların hemen hemen aynı müzisyenler tarafından çalındığı anlaşılabilir, keza kayıt, mix, mastering konusunda da aynı şey geçerlidir, hemen hemen aynı kişiler çalışmıştır (serdar ağırlı, orbay zobi gibi isimler). 4 albümde şarkılar ağırlıklı olarak ercan saatçi eserlerinden oluşmaktaydı. aranjör kadrosunda ise başrolde yine ercan saatçi vardı, piyasadaki en eski arkadaşlarından eski ortağı ufuk yıldırım'ı ve doğan music company albümlerinde aranjörlük yapmış, yine saatçi'nin yakın dostu ve hali hazırda iki albüm de çıkarmış (biri dmc'den) kanun sanatçısı reha falay'ı yanına alarak. iskender paydaş, mustafa ceceli, genco arı, ümit kuzer gibi kimisi genç kimisi tecrübeli isimler de bu albümlerin aranjör kadrosunda bulundular.

    bu 4 isim dışında, dmc'ye ve ercan saatçi'ye bağlı kalmadan albüm çıkaran isimler de oldu, serkül kan dokuz sekiz müzik'ten alın yazısı, selçuk yapar ise şahin özer'den 10'da 10 albümlerini çıkardılar (ikisi de 2005 senesi içinde çıkarılmış), 2007'de ise barış kömürcüoğlu armoni müzikten iz albümünü çıkardı. geri kalan yarışmacılardan ise hiç albüm çıkarmayanlar da oldu, aydan kaya, müge ökten, alpay kulay gibi taa 2010'lu yıllarda albüm çıkartanlar da.

    abidin özşahin birkaç sene önce rock tarzında bir albüm yaptı, bayhan gürhan en son evlendirme programında bulunmaktaydı, eser bayar'ın amerika'da yaşadığı yazılmıştı sanırım sözlükte, firdevs güneş ise acaba nerelerde ne yapmakta bilinmemekte. diğer şarkıcılardan da sadece müge ökten o ses türkiye'de yarışmacı olarak göründü. sonuç olarak bu yarışmamızın hiçbir starı popülaritesini günümüze kadar ulaştıramadı.

    edit: firdevs uzun süredir amasra'da bir barda çıkıyormuş.