hesabın var mı? giriş yap

  • - hede: iyi günler efendim ben hede, hödö beyle görüşecektim.
    - sekreter: hı hı, bi saaniyeeeaa bekletceeem... (müzik çalmaya başlar)

    (30 saniye sonra müzik kesilir)

    - s: hede bey, hödö beyin telefonu meşgul. 10 dakika sonra tekrar arar mısınız?
    - h: benim telefonum kendisinde var, beni arattırabilirseniz memnun olurum.
    - s: siz ararsanız daha iyi olur efendim.
    - h: neden?
    - s: ben söylemeyi unutuyorum çünkü...
    - h: tıssss...*

  • değiliz ulan değiliz. bize ne amk. israil, filistin bunların hepsi sami ırk. birbirinin akrabası. birisi selamunaleyküm der, diğer şalamonallekû der. islam tarihinde olan bütün peygamberler bunların zamanındaki lideri. biz neden ortadoğu çomarlarının yanında oluyoruz. beyinsiz arap sevici soysuzlar, allaha inanıyorsunuz da onun verdiği beyni neden reddediyorsunuz. kullansanız bunlar olmayacak zaten.

  • ünlü olmamasına imkan olmayan, bir süre boyunca gündemi meşgul etmesine ragmen şu an nerede ne yaptıgı bilinmeyen bir insandır.

    kendisi ayrıca koyu bir galatasaray taraftarıdır. televizyonlara cıkmadan ve ünlü olmadan önce doksanlı senelerin başı, ve ortalarında galatasaray kapalı tribününde cok ünlü bir isimdi..

    florya, ali sami yen stadı arasında gidip gelen, arif erdem, norman mapeza ve hakan şükür'ün elini öpüp ara sıra da orhan gencebay şarkıları söyleyen, elinde tokmak davula vururken uzaklara dalan unutulmaz birisiydi galatasaray kapalı tribünü icin. 94 senesinde bursaspor ile oynanan şampiyonluk maçından sonra kupa ile tur atıp kulüp tarihine de geçti.

    daha sonra yabancı filmlerin türk versiyonlarının sıklıkla yapıldıgı bir dönemde terbiyesiz cafer rolü ile problem cocuk filminin türkce versiyonu olan zıpcıktı filminde başrol oynadı ve tanındı.
    ün, şan ve şöhret onu degiştirmedi. galatasaray tribününden kopamadı ve her zaman burnunu cekerek hakan şükür'ü yumruk şova cagırdı.

  • eski ingilizce'de küçük harflisi de ı olarak yazılıyormuş. noktayı 11.yy'da "m" ve "nı" gibi fırçayla dikey harf yazımlarında karışmasın diye sonradan eklemişler.

  • büyük bir sirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün new york üzerinde balonla dolasmaya cikar. aksilik bu ya, pusulasini asagiya düsürür ve kaybolur. inmek icin uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara icen bir adam görür ve alcalir:

    "pardon. ben neredeyim acaba?" diye sorar.
    "yerden 500 feet yükseklikte bir balonun icindesin" der adam.
    yönetici sinirlenir:
    "sen mühendissin degil mi?" diye sorar.
    "evet." der adam. "nereden bildin?"
    "cünkü basim belada ve sana bir soru soruyorum. verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
    "sen de yöneticisin degil mi?"
    "evet sen nereden bildin?"
    "cünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun icinde kaybolmussun, pusulan yok, berbat durumdasin. fakat bu simdi benim sucum oldu."