hesabın var mı? giriş yap

  • başlık:barış manço iyi ki ölmüş

    1.domates birer patlıcan diye şarkı mı olur mk ahahah.

    3. doğru. senin gibi bir hıyarı unutmuş

  • fakiriz diye demiyorum ama iki gün önce eve hırsız girdi, hayatımdan yarım saat çaldınız diye not bırakıp gitmiş

  • insanlık tarihindeki ilk hava harbini anlatan hint destanı.

    dünyanın geçmişte uzaylılar tarafından ziyaret edildiğine (+insan genetiği üzerinde uzaylılarca oynama yapıldığına ve insanoğlunun uzaylı yaratımı olduğuna) inanan kimseler tarafından eski ahit ile beraber sık sık kaynak/kanıt olarak gösterilir.

    bunun sebelerinden biri, mahabarata'da adı geçen (ve evrenin gücüne sahip olduğu söylenen) silahların yok edici gücünün, kullanıldıktan sonra insanların saçlarını ve tırnaklarının dökülmesine sebep vermesidir. bu destanda nükleer silahlara referans yapıldığına inanan boldur:

    "gurkha, flying a swift and powerful vimana (fast aircraft)
    hurled a single projectile charged with the power
    of the universe . an incandescent column of
    smoke and flame, as bright as ten thousand suns, rose with
    all its splendor.

    it was an unknown weapon, an iron thunderbolt, a gigantic
    messenger of death, which reduced to ashes the entire race
    of the vrishnis and the andhakas.

    the corpses were so burned as to be unrecognizable.
    hair and nails fell out; pottery broke without apparent cause,
    and the birds turned white.

    ...after a few hours all foodstuffs were infected...
    ...to escape from this fire the soldiers threw
    themselves in streams to wash themselves and their
    equipment."

  • yunanistan sınırını açacaksın
    afganları surileri pakileri avrupaya göndereceksin.
    yunan askeri bunları vurdukça canlı yayında insanlık dramı olarak yayınlayacaksın.

    --- spoiler ---

    nüfusunun 5' te 1'i mülteci besleyen türk ekonomisi sonunda battı. daha iyi yaşam şartları için avrupaya gitmeye çalışan mülteciler yunan askeri tarafından öldürülüyor.
    --- spoiler ---

    burdan devlette yetkililere söylüyorum. bak bu tarz propagandayı yapacak ingilizce bilen az biraz kafası çalışan adamınız yoksa ben gelir hallederim.

  • iyi de bu zaten böyleydi.
    migros üreticiden aldı bir dönem. sebze meyve fiyatları daha makul oldu.
    e baktılar piyasa karışıyor. aracı para kazanamıyor.
    malum bu işin de bir mafyası var.
    hoop engel koyuldu.. hale çevirdiler olayı. fiyatlar arttı..
    mafya kim? kendileri..
    hiçbir şey masum değil.

  • tarihten günümüze demişler de olayların hepsi 1913 - 1928 arası amk.

    abd' ye saldırdığınız için 20 yıldır ülkenizi işgal eden koalisyondaydık demenin kardeşçe bir yolunu bulamadılar herhalde.

  • 2014 yılının yaz dönemi. çanakkale'de bir barda garsonluk yapıyorum. biraların, votkaların havada uçuştuğu hareketli bir cumartesi gecesi. mekan tıklım tıklım dolu.

    bir eleman geldi, tek başına. kendi halinde zararsız bir tip. hepiniz bilirsiniz; tek başına gelen erkekler pek hoş karşılanmazlar böyle mekanlarda. bu yüzden mekanın arka taraflarında bir masaya oturmasını rica ettik. adam hiç ikiletmedi, 'masa masadır' dedi, gitti oturdu. tamamen kendi halinde. söyledi birasını, içmeye başladı. ne yan masasında kimin oturduğu umrunda, ne de mekanda çalan müzikler. kulaklığını takmış, kendi kendine müzik dinliyor.

    3. biranın ortalarındayken; elemana bir şeyler oldu. oturur vaziyette dans etmeye başladı. hepimiz işi gücü bıraktık, lavuğu izliyoruz. gerdan kırmalar, omuz silkmeler, neler neler. sonra oturduğu sandalyeden ayağa kalktı, başladı moonwalk yapmaya. güzel de oynuyor piç.
    ama hiç kimseye bir zararı yok. tamamen kendi halinde.

    bizim patron rahatsız oldu.
    ''kaç kere söylemem gerekiyor evladım. şöyle kekoları mekana almayın bir daha'' diye söylenmeye başladı. ama adamın gerçekten hiç kimseye bir zararı yoktu. kendi halinde eğleniyordu, canı dans etmek istemişti ve kimseyi rahatsız etmeden canının istediği şeyi yapıyordu. ben asla yapamazdım örneğin onun yaptığını. yanlış olduğunu düşündüğümden falan da değil üstelik. utandığımdan, sadece utandığımdan. yan masadaki kız güler mi diye çekindiğimden veya elalem ne der diye düşündüğümden. ama hayatta yapamazdım. eleman dans etmeye devam ediyordu ve müthiş eğleniyordu.

    atın şu kekoyu mekandan dedi bizim yavşak patron. ''burası düğün salonu mu?''

    güvenlikler masaya gittiler ve adamı dışarı davet ettiler. adam hiç istifini bozmadı amk. yerine oturdu, kulaklığını toplayıp cebine koydu ve ''rahatsız etmek istememiştim, kusura bakmayın. hesabı alabilir miyim'' dedi.
    sakince çıkıp gitti mekandan.

    ''yavşaklar ölmez, sadece şekil değiştirir'' der ünlü bir yazar. ve o akşam kendi halinde dans eden o adama 'keko' diyen zihniyetle, dün akşam bu güzel abimize 'sığır' diyen zihniyet aynı yavşak zihniyet.

  • 1946 yilinda italya'nin piemonte bölgesindeki alba sehrinde pietro ferrero hazretleri tarafindan kurulan, nestlé'den, sprüngli'den bile cok sevdigim cikolatavebilumummisseylerüreticisi.

    öncelikle tarihinden bahsedelim:
    savastan sonra avrupa'da kakao maddesi* "bulunmaz hint kumasi" konumuna gelince, pastane sahibi olan pietro bey zor durumlara düsmüs ve piemonte'ta bol bulunan findik bahceleri arasinda gezinip, kara kara düsünürken, birden "buldum!" diye haykirmis (birazcik uydurdum burasini). buldugu sey su olmus: "madem elimizde bir dolusu findik var, saf cikolata kremasi yerine bunu findikla karistiralim, böylece kakao'dan tasarruf etmis oluruz." ki bu süper olay'i biz bugün "nutella" olarak ekmeklerimize sürüyor*, hatta direkt kavanozundan kasikliyoruz* - allah pietro beyden razi olsun. o yillarda kremanin ismi "pasta gianduja" imis; nutella ismi ise "nut" (ingilizce olan) + italyanca kücültme eki "ella"dan olusturulmustur.

    yillar gectikce nutella'ya yeni ürünler eklenmis: 50li yillarda mon chéri, 60li yillarda tic tac, 70lerde kinder schokolade ve kinder surprise, 80li yillarda ferrero rocher ve 90larda kinder bueno ve kinder pingui. diger ürünlerinden örnekler icin: giotto, kinder country, duplo, maxi king, raffaelo, kinder milchschnitte, hanuta ve daha bayagi gider bu liste, zira ferrero'nun an itibariyle 50 kadar cesitli ürünü varmis. icecek olarak "estathé" isimli ice-tea benzeri bir soguk cay icecegi piyasaya sürülmüs, ben hic görmedim ve icmedim, degerlendirme yapamayacagim, cayseverlere sormak lazim.

    ferrero hala (ve artik ücüncü jenerasyonda) bir aile sirketidir; cirosu yilda 5.6 milyar euro'yu geciyormus! böylece cikolata ve sekerleme sektöründe dünyanin en büyük ücüncü grubuymus (amerika piyasasi masterfoods tarafindan fazlasiyla ele gecirilmis gözüktügünden, ferrero daha cok avrupa pazarina yogunlasmakta; burdaki en büyük rakiplerinden biri ise - tahmin edebileceginiz üzere - nestlé). bu konuma sadece internal growth sayesinde ulasmislar: ferrero tarihi boyunca hicbir rakibini satin almamistir.

    ferrero'nun ürünleri tüm dinlerin yiyeceklerle ilgili kriterlerine uygun olarak üretiliyorlarmis, bu sirketin bir ilkesiymis (dogru mudur bilemem). diger bir siarlari ise, her zaman üstün kalite standartlarina uyacak ürünler üretmektir. ayrica üretim esnasinda gen teknolojisi kullanilmiyormus.

    birazcik da trivia sunalim ki tam olsun:
    mon chéri icin kullanildigi iddia edilen, pek asil, pek soylu "piemonte kirazi" aslinda var olmayan bir kirazmis. yanlis anlasilmasin, mon chéri'nin icinde kiraz var tabi ki, ama bildigimiz kirazmis yani, bir bölümü almanya'dan ithal ediliyormus örnegin. "piemonte kirazi" ismini ferrero'nun cin fikirli reklam/pazarlama departmani uydurmus, yok böyle bir sey.

    ayrica nutella'nin hazirlanisi her yerde ayni degilmis! iki cesit tarif varmis: "kuzey nutella" almanya ve saz arkadaslarina dagitiliyormus, daha sert, kati ve mat renkteymis (kakao payi daha fazlaymis) ve "güney nutella" (güney avrupa'ya dagitiliyor) - kuzey nutella'dan daha parlak renkli ve yumusak ve ayrica daha tatli ve findikliymis.

    kinder surprise icin su ana dek 4500 farkli hediye tasarlanmis! ki bu esnada özel kampanyalar icin örnegin lord of the rings veya snoopy temali paketler hazirlanmis. ayrica sözlükteki kinder surprise cilginligina göz atmak icin lüfen:
    (ara: kinder* surpriz* yumurtadan* cik*).

    globalizasyon esnasinda tabi ki ferrero da serefsizlik / hainlik yapip, örnegin bati afrika'daki fabrikalarinda - cok büyük ihtimalle - cocuklari calistiriyorlarmis; söyle ki sirket politikasinda "cocuk calistirmak yasaktir" ilkesi gecmesine ragmen, bunun böyle olup olmadigini kontrol etmemektelermis. ayrica kakao'yu brezilya gibi fakir ülkelerden, fair trade yolunu kullanmadan satin aliyorlarmis, bir arkadasim anlatti - bu elestirilerin dogru olup olmadigi kanitlanmamis, ben bilemem.

    dünyada en cok sevdigim üc cikolatadan birini üretmesiyle* kalbimde yillardir kurdugu tahti hala korumakta olan ferrero'yu delicesine sevdigimi belirterek bu entry'min sonuna geliyorum. yine de bu sirketle kafami sirf eglence olsun diye bozmadim: bir case study esnasinda toplanilan bilgilerin** (pazartesi günkü sunum icin hazirlik olarak) sözlüge aktarilmis halidir. ben bir seyleri yazdigimda daha kolayca aklimda tutabiliyorum. tesekkürler sözlük!

    "good food, good life."

  • büyük çalışma.

    yalnız şu cümle çok komik değil mi?
    --- spoiler ---
    trabzonsporlu birinin zamanının değerli olduğunu düşünüyorum.
    --- spoiler ---
    hem saatlerce, günlerce uğraş, böyle kol bir liste yap. hem de bizim zamanımız değerli" de. resmen işsizlik lan şu liste.
    ahaha.

    - hangi takımı tutuyorsunuz?
    + trabzonsporluyum.
    - o zaman sizin zamanınız değerlidir.

    ahhahahahha.

    edit: inşallah trabzonlu arkadaşlar bu entryi okumamıştır. çünkü zamanları değerli.