ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekrem imamoğlu'nun 235 bin liralık saati
-
ne var bunda! adam zaten aileden zengindi hiç bir zaman ben fakirim algısı yapmadı ki! hayır yoksa yıllar önce “bir gün duyarsanız ki imamoğlu çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir.” diye bir laf mı söylemiş de haberimiz yok!
edit : google baktım o dememiş valla... arat bak kim demiş sen tanırsın kesin.
regl sancısıyla uyanmak
-
apranax fort'u brad pitt'e tercih edeceğiniz durum.
dahi anlamındaki da
-
leonardo da vincinin da si da bundandir. onun dehasi nedeniyle de ayri yazilmaktadir.
yaran fıkralar
-
adamın biri berberin kapısından seslenir.
-işiniz çok mu?
-iki saç bir sakal
der adam teşekkür eder ve gider. geri gelmez. berber merak eder ama pekde önemsemez.
bir kaç gün sonra tekrar kapıdan bir ses duyulur.
-işiniz çok mu?
-bir saç bir sakal
diye cevap verir . adam teşekkür eder ve gider. yine geri gelmez. berber duruma biraz uyuz olur ama olayın üzerinden biraz geçine unutur. 15 gün sonra tekrar kapıdan aynı sesi duyar.
-işiniz çok mu?
berber sesi tanımıştır.
-bir saç kaldı der bu kez. adam teşekkür eder ve yine gider. bunun üzerine berber dayanamaz ve çırağına,
-koş şu adamı çaktırmadan takip et bakalım nereye gidicek.
diyerek gönderir adamın peşinden. çırak 10 dk olur gelmez, 20 dk olur gelmez, 30 dk olur gelmez, en sonunda soluk soluğa kapıdan içeri girer. usta sinirlidir, ulan eşek herif ben sana adamı takip et dedim sen bi gittin gelmedin. söyle bakayım nerdeydin der çırağına.
çırak cevap verir.
-usta adamı takip ediyordum, önce sola döndü, ordan kahvenin yanında sağa girdi, yukarı doğru çıktık. daha sonra bakkalı geçip çıkmaz sokağa girdi.
eeeee der usta.
çırak: valla sonra sizin eve girdi usta..
şenol güneş
-
son milli takım hocalığı serüveninde yaşadıklarına bir bakalım:
hoca milli takımın başına geçtiği andan itibaren giyimi ve hatta saç kesimi konusunda eleştirildi. gazetelerde "bu hoca bize extra light" diye başlıklar atıldı. köylülüğüyle alay edildi, konuşma tarzıyla alay edildi. "kaleci adama milli takım emanet edilmez" diyenler vardı. 2002 dünya kupası boyunca oynattığı oyun eleştirildi, beğenilmedi. yarı finalde fenomeno ronaldo'lu brezilya'ya 1-0 kaybetti diye topa tutuldu. dünya kupası'nda ilk kez tur gören türkiye'yi, finale çıkaramadığı için çıktı televizyonlara özür diledi. başarısının yanından geçilememesine rağmen hala "hiç büyük takımla oynamadık o kupada" diye başarısı küçümseniyor.
şimdi bu adama her fırsatta çakma filozof diyen adamlar milli takım'ın başına geçmesini istiyor. hoca aradığı mutluluğu beşiktaş'ta bulduğu gibi yıllar sonra itibarı burada iade edildi. bozmaya da kimsenin gücü yetmez.
tanım : beşiktaş'ın hocasıdır.
logosunu görünce güvendeyim hissi veren markalar
-
artık pınar bunlardan biri değildir.
alın verin ekonomiye can verin
-
aslında alt metni şudur:
"siz gidin simitçiden simit alın. simitçi fiş vermiyor, bu nedenle devletin cebine giren vergi yok. simitçi, bu parayla fırından simit satın alıyor, tabii ki fiş miş hak getire. fırıncı unu, un fabrikası buğdayı, fişsiz faturasız alıyor. çiftçi, buğdayını un fabrikasına üç otuz paraya verebiliyor, ancak kar ediyor. un fabrikası da, fırın da, gönlünden ne koparsa kar gösterip sakız parası gibi gelir vergisi ödüyor.
bu arada tüm bu akışta cebine para girmeyen devlet, akaryakıta bindiriyor da bindiriyor. ulaşımınıza zam geliyor; çiftçi, traktörüne dünyanın en pahalı mazotunu aldığı için neredeyse kar etmiyor. fırıncılar odası simite-ekmeğe zam yaparken televizyonlara maliyetlerin yüksekliğinden şikayet ediyor, un fabrikası işçi çıkararak kara geçiyor; simite ödediğiniz paranın çoğu da mazot olup devletin cebine giriyor. bu arada sayın bakan hayati yazıcı da memura %2+2 'lik müthiş zam paketini açıklıyor.
yine de dert etmeyin; kredi kartlarınız var nasıl olsa."
o ses türkiye
-
acun'un iki kişi arasında geçen bir oylama için "%50'yi geçen kazanır" buyurduğu yarışma. beklenmedik bir zeka parıltısıydı.
beni de yanlış yönlendirdiler
-
rte'nin ergenekon ve balyoz operasyonuyla ilgili konuşurken uydurduğu yalanlardan biri.
"tereddütlerimi, itirazlarımı o dönemde bu işin sorumlularına ifade ettim, hatta kamuoyu önünde de dile getirdim."
yalan söylüyor çünkü bizzat kendisi ben bu davanın savcısıyım diye bağırmıştı !
bir ülkenin cumhurbaşkanının yalan söylemesi utanç verici olurdu vatandaşlar için normalde ama ülke öyle hale gelmiş ki bu adamın yapacağı hiç bir şeyden utanç duymaz bir noktaya geldik.
sultanbeyli'nin hızlıları
-
(bkz: açmayın durex virali)
bugünkü bilgi ile 2000 yıl önce yaşamak
-
aq deniz kenarlarını parsellerdim başka ne yapacağım.
bugünkü eriştiğim bilgi bu demekki :(
istanbul'da nazi bayrağı açan gençler
-
hepsi de buğday tenli. hitler görse, orta doğulu damgası basıp çalışma kampına gönderir.