hesabın var mı? giriş yap

  • bir şirkette önemli bir yerde olan ve "r"leri "y" olarak söyleyen x kişisi ile muhabbet edilmektedir.

    x: ulan neyi yapmak isteydim en cok biliyoymusunuz?
    y: nedir abi?
    x: lan sana şimdi uzun uzun bastıya bastıya "yayyyaağmıı" demek isteydim ama diyemiyoyum. ne güzel söylüyoysunuz öyle.

    (bkz: yarım yarım yarılmak)

  • sızdırılsın sizin bilginizi kim ne yapsın diye bir entry giren var. bu konuda bu tarz düşünceye sahip olanların eşek sudan gelinceye kadar dövülmesini gerektiren veri sızdırılma iddasıdır.

  • diyelim ki ne bir nevi matrixte olabileceginiz , ne kendinizi sartlandiriyor olabileceginiz, ne de olasi fiziksel dengesizlikler sizi ikna etmedi, "yok kardesim, ben hakkaten de birseyler hissediyorum; yani bir guc var, bir baglanti var, kozmostur, allahtir, gaiadir, enerjidir, siriuslulardir, bir sey var sonucta" dediniz.

    olmadi, yine olmadi. dunyanin en kil adami olarak tarif edeceginiz her turlu tecrubenizi yalanlayabilirim ve sizin tanri tasvirinizden farkli ama herseye gucu yetebilen bir tanrinin, herkesle birlikte sizi de 5 saniye once yaratmis olabilecegini, tum anilarinizi, egilimlerinizi, onyargilarinizi ve bilgilerinizi de 5 saniye once kafanizin icine koydugunu iddia edebilirim. yani o cok emin oldugunuz tecrubenin hayal degil gercek * olup olmamasi bir yana, bunu hic yasamamis olmaniz fakat sadece onunla ilgili bir aniya sahip olmaniz -ki bu ani da disardan yapay olarak yerlestirilmis- da olasi. bu tanrinin gucu herseye yettigine gore, olan bitenden suphelenmeniz de imkansiz.

    simdi bu bize cok absurd bir alternatif olarak gelse de burada savunmada olan bilinemezcinin amaci, varliginiza herhangi bir mantikli aciklama getirmek degil. zira tanrinin bizi 5 saniye once yaratmis olmasi her ne kadar curutulemez bir ihtimalse de pek olasi degil. bunun yerine, tecrubelerinden ve bilgilerinden son derece emin olan insanlarin ayaklarinin yere basmasini saglamaktir. her turlu son derece olasi aciklamayi hice saysak bile [kimyasal dengesizlikler, travmalar, sartlandirilmalar, mantik hatalari, tesadufler, konformizm] bir sonraki adimda karsimiza daha az olasi ama yanlislanamayan aciklamalar cikacak [tupteki beyin, uzaylilarin deneyi, sanal gerceklik, ruya] ve en sonunda en asilmaz bariyere gelecegiz: descartesin bahsettigi, bizi surekli yaniltmak isteyen seytani varlik gibi bir gucun bizi bu sekilde dusunmeye -artik her neye inaniyor ve dusunuyorsak- zorlamasi, ikna etmesi, hatta bastan oyle yaratmasi.

    bilinemezciler manyak gibi bunlarin hepsine ayni olasiligi atayip gulunc duruma dusmezler yahut gunluk hayatlarini da surekli bir paranoyayla yasamazlar ama bilgilerinin kesin oldugunu iddia eden insanlarin da yukarda belirtilen engellerden muaf olmadiklarini bilirler. iste bu yuzden de guvenle, hicbir art niyet veya asagilama olmadan, suratiniza nanik yapma geregi duymadan "tanrinin var olup olmadigini, varsa da dogasini bilemezsiniz" diyebilirler. [artik burasi iyice suphecilik koktu]

    nitekim diyorum, bilemezsiniz iste bilemezsiniz, canima degsin *.

  • türkiye'ye rasim ozan kütahyalı haydaaasını kazandırmış program.

    mavi kazak'ın fikrinden* hareketle sizler için muhteşem bir ürün yaptık.

    artık bundan sonra "alarmı duyamadım kalkamadım" bahaneniz olmayacak. bir değil, iki değil, üç değil, dört hiç değil, tam 50 adet haydaaa'yı içeren eserimizle artık dünyanın en güzel alarmına sahip olacak, sabahları sesin iticiliğinden dolayı kin ve nefret duysanız da sonra bize teşekkür edeceksiniz!

    50 hayda 1 şuku. evet yanlış duymadınız, yalnızca bir şuku karşılığında 50 hayda'ya sahip olabilirsiniz.

    büyroon:
    https://d.maxfile.ro/mxtjvxduzi.mp3

    ek: taraftar çıldırdı "başlatma lan şukuna dayanamıyoruz onu da yolla hemen yolla" diye bağırdı. yönetim olarak çok zor durumda kaldık ve uzun toplantılar sonucunda, türk halkına huzurlarınızda hayda vol 2.'yi sunar, artık hangisini daha iğrenç ve itici bulursanız onu kullanmanızı tavsiye eder, bol alarmlı sabahlar diler, şukularınızı rica ederiz. haydi hayırlı sabahlar.*

    büyroon ikinci haydaaa:

    https://d.maxfile.ro/fqazyngclm.mp3

    edit: turk muhendis'in uyarısı üzerine linkler yenilendi.

  • ulan herif tavsiye diye bana tatilimi nasil yapacagimi anlatmis, bir tek ne zaman iseyip ne zaman dus alacagim eksik. sagol birader sen git benim yerime ben yanlis bir sey yaparim simdi sen daha guzel tatil yapiyormussun.

  • pek de beyin yakmayan sorudur.

    dünya gezegeninden gözlemlenebilir evrenin yarıçapı 46,5 milyar ışık yılıdır. yani teleskoplarla bu mesafe içindeki galaksileri kayıt altına alıp listeleyebiliriz. (inanmayanlar için bu örnekte 30 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir galaksi gözlemi.)

    muhtemelen deney sonucu gidilen gezegen de kendi gözlemlenebilir evrenimizden seçilmiş olacaktır. (eğer şanslı kişiyi uzay boşluğuna ışınlamaya çalışmadılarsa* )

    ulaşılan gezegendeki bizden daha gelişmiş medeniyette de o gezegenin gözlemlenebilir evrenine ait bir galaksi kataloğu olmalı. hatta farklı yıldız sistemlerine ve farklı galaksilere ileri koloniler kurarak ana gezegenlerindeki gözlemlenebilir haritayı genişletip tüm evreni bile haritalamış olabilirler. galaksimizi "çapı 104 bin ışık yılı, kalınlığı 1000 ışık yılı, şekil olarak çubuklu sarmal galaksi " diye tarif edip seçenekleri daraltarak ve söz konusu kişinin şansının da yardımıyla dünya'ya dönüş sağlanabilir.

    yalnız en yakın galaksi olan andromeda'ya bile ışınlansanız ışık hızıyla seyahat ettiğiniz için gidiş esnasında sizin için zaman dursa da dünya gezegeninde 2,5 milyon yıl geçmiş olacaktır. yani ölümsüzlük keşfedilmediyse sizi oraya ışınlayan herkes öldü hatta muhtemelen insan ırkı dünyadan silindi. hele ki 46,5 milyar ışık yılı uzakta bir gezegene ışınlanırsanız siz daha o gezegene ışınlanamadan, yolun ancak 10'da birini gitmişken bizim güneşimizin ömrü bitmiş olacaktır. yine de soruda sorulan şey tüm bu zaman hesaplarından bağımsız olarak "nasıl tarif edersiniz?" olduğu için tüm evrenin eş zamanlı olarak gözlenebildiğini varsayarak soruyu cevaplayalım.

    burdaki kilit nokta, samanyolu'nun şeklini tarif edebildiğin kadar en yakın komşu galaksimiz olan andromeda'nın şeklini de tarif edebilmektir. böylece "lan olm samanyolu'yla aynı şekilde milyarlarca galaksi var nasıl bulalım biz senin galaksiyi" dediklerinde "ya işte 2,5 milyon ışık yılı uzağında böyle böyle bi galaksi vardı" diye andromeda'yı tarif ederseniz samanyolu'nu bulma şansları artar. hele bir de bizim galaksimizin uydusu olan yay eliptik cüce gökadası'nı da söylerseniz kesin bulurlar. ha bu kadar bilgiye rağmen bulamıyorlarsa zaten onların yapacağı ışınlamaya ben girmem.*

    peki ben olsam döner miyim; öyle bir medeniyet bulmuşken ve cevap alınabilecek binlerce soru, öğrenilecek binlerce bilgi ve kavram varken hayatta dönmem. * hem güven olmaz bunlara seni ışınlayacağız deyip adresi öğrendikten sonra bizim gezegene ordu ışınlayarak istila edebilirler. benim yüzümden herkesin hayatı kaymasın.*

    edit: "evrenin yaşı 13,8 milyar yılken gözlemlenebilir evrenin yarıçapı nasıl 46,5 milyar ışık yılı olabilir?" minvalindeki sorular için ayrıntılı bilgi

    edit 2: @10'daki arkadaşın sorusunu (#85946447) beğendim onu da cevaplamak istedim. arkadaş haklı olarak uzaylılara ışık yılını nasıl tarif edeceğiz demiş. öyle ya, bir mesafe birimi olan ışık yılındaki yıl kavramı bizim gezegenimize göre geçerli olan bir şey. adamların saniye, dakika, saat, yıl kavramları yani tüm zaman birimleri farklı olacaktır.

    böyle bir durumda ben olsam evrenin her yerinde bulunan bir atom olan hidrojen atomunun trityum izotopunun yarılanma süresini kullanırdım. bu izotopun yarılanma süresi yaklaşık olarak 12 dünya yılıdır. (aslında 12,32 yıl). demek ki trityumun kütlesi yarı yarıya azalana kadar dünyada 12 yıl geçecek; dolayısıyla bu sürenin 12'ye bölünmesi de dünyada geçen 1 yıla eşit olacak. işte ışık yılını da "trityumun kütlesinin %50'sini kaybettiği sürenin 12'de 1'inde ışığın aldığı mesafeye 1 ışık yılı denir." diye tanımlayabilirsiniz adamlara. ha illa trityum olmak zorunda mı, değil tabi ama hidrojen en temel atom olduğu için trityumu evrenin her yerinde elde edebilirsiniz. trityuma gıcığınız varsa şu tablodaki izotoplardan birisini de kullanabilirsiniz. *

  • italya'dan parayla iki prototip alıp otomobil pazarına hakim olmak gibi dahiyane bir hamleyi hiçbir devletin düşünmemiş olması ne tuhaf değil mi? yine balına dünya hakimi oluyoruz desenize.

  • karavan (veya rv) denen araclar iki turludur. kamyonetin arkasina baglanip cekilenler, bir de otobus gibi tek bir aracta birlesmis olanlar.

    ilki: https://res.cloudinary.com/…starcraft_satellite.jpg

    ikincisi: https://res.cloudinary.com/…/thor_freedom_elite.jpg

    bunlarin ikisinin de surumu asiri derecede zordur. ozellikle otobus veya kamyon surme konusunda tecrubeniz yoksa karavanla gezmek size kolaylik ve keyiften cok zahmet verir. bunlarin surumu ayri dert, park edilmesi ayri dert, yakiti ayri dert, saymakla bitmez. bir de ilk siradaki karavan cesidini cekebilmek icin normal araba yetersiz kalir. turkiye'de cip denilen araba turleri (suv) bile bu karavanlari ikina ikina cekebilir ve yokuslu, tumsekli veya engebeli yollarda asiri derecede zorlanir. duz yolda da saatte 50-60 km hizla bile zar zor ceker. bu karavanlari hakkini vererek cekebilmek icin toyota hilux veya ford f-150 gibi pick up kamyonete ihtiyac duyulur.

    aslinda bunun guzel bir cozumu var, o da karavan ile araba arasinda olan "camper" adi verilen araclardir. camper'lar gunumuzde ortalama bir minivan'la ayni boyutlarda olan, arka koltuklarin yataga donustugu, catinin yukseldigi muhtesem araclardir. surmesi de, bakimi da, park etmesi de, kullanimi da normal karavanlara gore cok daha kolay ve hesaplidir. ayrica bir rv'ye gore ucte bir oraninda (bazen de yari yariya) daha az benzin yakar. camper arac turleri tam bir muhendislik ve dizayn harikasidir cunku ufacik bir alana cok fazla fonksiyon sigdirilir ve bunlari gordukce dizayn eden muhendislerin zekasina hayran kalirsiniz (asagidaki videolara bakabilirsiniz).

    bu konuda favori aracim volkswagen california. bu arac boyut olarak bir minibusten daha ufak ama aracin icinde bir rv'yi aratmayacak kadar ozellik var. bahsettigim arac sudur:

    https://i.ytimg.com/…/swtpoh-hzgy/maxresdefault.jpg

    aracin icinde ufak bir mutfak, ufak bir firin, dus seti, 2 tane cift kisilik yatak, elbise asmak icin ufak dolaplar, ufak bir buzdolabi ve dondurucu, katlanabilir masa ve sandalyeler bulunmakta.

    https://images.honestjohn.co.uk/…california~(7).jpg

    https://res.cloudinary.com/…jltkentcdtbpdjnuim3.jpg

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/…hhvwf0svgy0pnpp

    https://www.campervantastic.com/…3a0f9_dsc_2442.jpg

    bu kadar ufak bir alana bu kadar sey sigdirmak tam bir tasarim harikasidir. adamlar bildigin bir rv'nin yari veya ucte biri boyutundaki bir araca bir rv kadar sey sigdirmislar (tuvalet haric). aractaki her sey katlanarak baska seylere donusuyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=6fb2ejskhyy

    su abimiz aracin altini ustune getirerek tum ozelliklerini uygulamali olarak gostermis: https://www.youtube.com/watch?v=swtpoh-hzgy

    mutlaka izleyin derim.

    bu hatun da surekli camper'iyla geziyor ve seyahat konulu guzel bir youtube kanali var. su videoda gezdigi camper'i tanitmis: https://www.youtube.com/watch?v=eoxinbjqg1a

    aslinda camper'lar 1960'lardan beri bilinen bir konsept. mesela yan komsumda cok eski model bir camper var ve hala kullaniyor. yine de eskiden mercedes, volkswagen, toyota gibi firmalar camper isine epeyce yatirim yaptiktan sonra bir sure boyunca pek yatirim yapmamislar ve yenilikten uzak durmuslar. son 5-6 senedir de yeniden bu alanda yatirimlar yapilmaya baslanmis ve araclar yeniden guzellesmis ve yeni inovasyonlar kazanmis. son yillarda instagram gibi uygulamalar sayesinde insanlar daha fazla seyahat edip kamp yapmaya baslayinca ve benim gibi rv ve karavan surmekten nefret eden bir suru insan olunca bu alanda daha da cok yatirim yapilmis.

    mesela su video'da 1996'dan kalma bir camper tanitiliyor: https://www.youtube.com/watch?v=72qi7ll5-qu