hesabın var mı? giriş yap

  • "benim naçiz bedenim elbet bir gün toprak olacaktır" diyen birini mumyalamak,
    "beni görmek demek yüzümü görmek demek değildir" diyen birinin resimlerini her yere asmaktır.

  • hemen her konuda bir aforizma sahibi bernard shaw bu konuda da şu açıklayıcı ifadeyi dile getirmiştir:

    "i learned long ago, never to wrestle with a pig. you get dirty, and besides, the pig likes it."

  • aynı evde yaşamanin getirdiği sorumluluğu bilmeyip kolayca ceketin alınıp çıktığını zannedenler için evlilik ile arasında büyük farklar var zannediliyor, yok öyle bir şey .

    aynı evde yasadigin insanı istediğin zaman öyle pat diye bırakıp gitmek asıl firmalaşmanin ta kendisi olmuş oluyor, uzgunum. abi madem illa gideceksin git tamam da seninle toplum baskısının en büyük kısmını sırtında almış kadını bir anda bırakıp gitme.

    ondan sonra bu kızlar çok rerero. ee tabi olur.

  • bu adamdaki beyni kuşa taksan ters uçar amk.

    insanda bir gram zeka olmaz mı? olmuyor işte.

  • ''benim babam hala çalışıyor. babamın sabah erken kalkıp işe gitmesi bana koyuyor.'' demişsin ya güzel kardeşim. 2006 yılında barcelona'nın kaptanı puyol'un babası öğleden sonra nerede olur? el corte ıngles'de alışverişte? marbella'da golf mü oynar? dünya turundadır; tokyo'ya az önce mi inmiştir? lebiderya evinde, dizlerinde battaniye; kitap mı okur? diagonal'de yürüyüşe mi çıkmıştır? şehir kulübünde briç masasında ayakları mı uyuşmuştur? barcelona kaptanının babası öğleden sonra nerede olur? oğlu deportivo la coruna maçı için el prat'dan takımla havalandığında bir iş makinesinin üzerinde de olurmuş. 56 yaşındaymış. iş kazası. puyol, la coruna'ya indiğinde "baban öldü" demişler. barcelona'ya 200 km uzaklıkta puyol ve kardeşi putxi'nin doğup büyüdüğü yerde. babalar hep ölür. milyon dolarların da olsa ölür... sen oturup o kadar milyon kazanırken hala babam çalışıyor ve bu bana koyuyor diyorsan, kusura bakma ama güzel kardeşim, biz yaşamayalım geberip gidelim. aceto balsamico'ya saygılar.

  • ek gıdaya geçiş süreci o kadar şukela, o kadar rahat oldu ki bu yöntem sayesinde, anlatamam. resmen hiç zorlanmadan, pıt diye kendiliğimizden geçiverdik. onu yiycek mi, bunu yer mi yok, ne verelim endişesi yok. üstelik de seyretmesi çok komik.

    5.5 ay civarı ufaktan başladık, 6 ay civarı tam gaz blw'ye geçtik. şimdi adam 7.5 aylık, brokoliden kuşkonmaza, dolmadan köfteye, omletten gözlemeye her şeyi yiyor. evet etraf batıyor, ona yapacak bir şey yok ama hem biz eğleniyoruz, hem kendisi çok zevk alıyor. bu yöntemi deneyip başarıyla uygulanışını gözlemledikten sonra püre niye hala var diye soruyor insan.

    ek gıdaya geçecek bebiş sahiplerine kesinlikle öneririm. altındaki mantığı okuduğunuzda çok da doğru geliyor üstelik.

    boğaza kaçma endişesi doğal elbet ama kaçmıyor. öksürüyor, öğürüyor ama boğazına kaçmıyor gerçekten de. istatistikler de bu yöntemle boğaza kaçma riskinin püreyle aynı olduğunu söylüyor zaten. biraz güvenmek gerek bebişlere!

    "o tabak bitecek mi" diye türkçeye çevrilmiş başucu kitabı da var.

    hastası olduğum ek gıda yöntemi, evet, kesinlikle!

  • gelecegin futbol tanrisi. barcelona nin 13 yasindayken hormon tedavisini ustlenip arjantinden getirdigi, futbol dengesizi bir firlama. sozu gecen hormon dengesizliginden dolayi under 21 de oynadigi son sampiyonada yedekten bes mac girip 6 gol atmisligi var. calimlar direk ilahindan arak, rakibin bastigi ayaga dogru topu vurmayla. bu teknik abidesi de saviola olmaz umarim. ekstrasi sampiyonlar liginde forma giymis en genc futbolcusu olmasi disinda futbolda kendi derdinin futbol oldugunu sahada gostermesi. (edit*: bu entry yazıldıktan sonra bissürü sakatlık geçirdi gidişat pert)

  • doğru bir bilgi.*
    lakin ağızları çok bozuk oluyor. geçen gün mustafa diye bir tanesine mesaj attım, "gözleriniz de entryleriniz kadar güzel mi?" diye. söylemediğini bırakmadı horonzbu.