ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 ocak 2015 sözlük tasarımının değişmesi
-
(bkz: derdini skeyim butonu eklenmiş mi lan)
o değil de harflerden ve yerden baya bi tasarruf etmiş ssg. megabaytına para veriyoruz bunun sonuçta.
--- spoiler ---
not : tasarımın değişmesi basit bi şekilde kendi stillerinizi oluşturabilmenizi daha da eğlenceli hale getirmiştir.
http://i.hizliresim.com/pmv9qm.jpg
--- spoiler ---
etsiz çiğköfte
-
özellikle etsiz çiğ köfte diye başlık açılmasına rağmen "nolur çiğ köfte demeyin buna :(" diyenleri var. ne diyelim ulan daha? taklitçi pezevenk çiğ köfte mi diyelim, anasına mı sövelim? etsiz çiğ köfte diyoruz işte! a aaa, hayret bişey...
anne replikleri
-
erkin koray, bir yakınımızın yan komşusudur. annem ile arasında geçen konuşma:
yakınımız olan abla: geçen sene aşure yapıp tüm apartmana dağıtmıştım. erkin bey'in kapısını da çaldım.. açtı. bir bana, bir de elimdeki tepsiye boş boş bakmaya başladı. sonra da "bu nedir acaba?" diye sordu.
annem: a-aaa! görgüsüz!
y: ben de "aşure bu" dedim. "ee napıcam bunu?" diye sordu.
a: alıp kafana geçireceksin! deseydin?
y: içimden dedim zaten. ama neyse ki sabır çekip "buyrun, yemeniz için getirdim" diyebildim. sonra "peki tabağı napıcam?" diye sordu. yine sabırla "daha sonra getirebilirsiniz. şu katta, şu numarada oturuyorum" dedim.
a: ee sonra? getirdi mi tabağı?
y: evet. kapıcıyla gönderdi ertesi gün.
a: boş mu geldi tabak? (genelde bizim buralarda dolu gelen bir tabak, boş gönderilmez. gönderen, toplumdan dışlanır filan)
y: evet!
a: görgüsüz herif! insan içine bir cd'sini koyar en azından!.
(bkz: mavi ekran)
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
tayfun talipoglu bam teli programini sunuyor.
dagda belde dolasirken bir avciya denk geliyor. avci dediysek, elinde tek kirma bi tufek 65 yaslarinda bir koylu. biraz hosbes ediyorlar ayakustu.
sonra;
tt:amca tufek dolu mu
- dolu
tt-bi kere atabilir miyim
- al at
tt- gummmm...
tt tufegi amcaya verir. amca tufegi alir ve sorar;
"baska sikintin?"
ölen herkesin organları zorunlu olarak alınsın
-
gücü yetenlerin donör avına çıkmasına neden olacak bir öneri gibi duruyor.
bir yerde kan veya doku örnegi veriyorsun, ertesi gün tesadüfi bir kazada hayatını kaybediyorsun. organlar da ihtiyaç sahibine gidiyor.
hayvan gibi kullanılırken tedavülden kalkan ürün
7 şubat 2016 beşiktaş'ın attığı gol
-
her kaleci hatası şike olsaydı beşiktaşımızın kalecisi tolga* soyadının hakkını fazlasıyla veren biri olurdu. şimdi dağılabilirsiniz liseliler.
başıma bir iş gelmeyecekse nazım'ı sevmiyorum
9 ekim 2021 tamer karadağlı'nın tripleri
-
haklı triplerdir. nihal yalçın da baymış hani. ona teşekkür buna teşekkür yalandan alkışlar falan. kafam ağrıdı iki dakikada.
nevşin mengü'ye bir kere ver kurtul diyen adam
-
ismi (bkz: kerep) ve bir akp ve reis sevdalısı.
yediği nane şu: https://i.hizliresim.com/2e3pdd.jpg , https://i.hizliresim.com/lozj5a.jpg
dreamweaver
-
ilk albümleri history of a time to come ile birlikte bu albüm de ayrı bir sabbat başyapıtıdır. bir önceki albüme göre sound daha olgun ve yine tamamen kendine özgüdür. çocukken bu albümün plağının iç kısmını (sözlerin yazılı olduğu) bir şekilde ele geçirmiştim, nasıl oldu hala hatırlamam. bu albümün sadece oturup kapağına bakmak, onu izlemek bile acaip duygular yaşatır bana. albümün tam adı dreamweaver (reflections of our yesterdays) olarak geçer.
babanın ağlaması
-
-"şeni çiri me" * ne demek biliyor musun kızım?
-biliyorum baba... "senin derdin benim olsun" demek...
-senin derdin olmasın kızım, senin derdin hiç olmasın...
baba ağlamaya başlar.
ben gözlerimi kaçırırım.
babaya 20 gün ömür biçilmiştir.
20 gün ve sonraki günler ve 20 yıldır ne zaman aklıma gelse babamın gözyaşları benim içimden akar.
otoban yanındaki çimlerde uzanan dayı
-
bazen gömleklidir bazen fanilalı. olduğu yerden otobanı izler. eğimli arazide rahatlıkla oturup uzanabilmesi evrimsel adaptasyonun muazzam bir örneğidir. kimi zaman yanında arkadaşları da olur. gamsız görüntüsüyle modern dünyanın karmaşasına adeta bir başkaldırış olarak yorumlanır. ne amaçla orada olduğu ise hala gizemini korumaktadır.