ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
arif erdem
-
oyuncu bir tv programında gülerek anlattı. "fatih terim döneminde sürekli oyundan ilk çıkan futbolcu oluyordum. dakikalar yetmişi gösterirken tabela kalkar ve oyundan çıkardım. bir maça başladık ve ilk yarıda iki gol attım, maç koptu. sahanın içinde okan buruk, suat kaya gibi oyuncularla ilk kim çıkacak muhabbetine başladık ve iddiaya girdik, oyundan ilk çıkan diğerlerine yemek ısmarlayacak yahut bir şeyler alacak... iki gol attığım için bu sefer ilk ben çıkmam diye düşünüyorum derken dakika yetmişe geliyor ve tabela kalkıyor, oyundan çıkıyorum. oyundan çıkarken okan-suat falan gülüyor, benim suratım bir karış. fatih hoca yüzümü görünce; oğlum niye trip yapıyorsun? diye sordu, hocam öbür maçları anladım da bu maçta iki gol attım erkenden çıkarmazsın sanıyordum, diye cevap verdim. fatih hoca; " evladım, suat işaret etti, hocam arif sakatlandı, ağrısı var dedi, ondan değiştirdim..." orada bile yemişler beni..."
yaran tweet'ler
-
''yeditepe üniversitesi'nde odtü'nun yanında olduğumuzu haykıracaktık lakin, olaydan haberdar 7 kişi bulabildik, sustuk...''
aslında yarmaktan ziyade trajikomik
kimsenin aklına gelmeyen icatlar
-
(bkz: tuvalete girildiğinde su sesi çıkartan makine)
sıçtığımızı gizlemek için tonlarca su harcıyoruz çünkü. tonlarca..
japon tuvaletlerinde kullanılan müzik sisteminden bahsetmiyorum. o bir nevi; sıçarken youtube'dan "su sesi" videosu açmak. benim bahsettiğim şey başka..
içinde 200 ml kadar su olan bir düzenek yeterli. sürekli devir daim yaparak çeşme sesi çıkaracak ve rahat rahat sıçacaksınız. hem sudan tasarruf, hem daha hesaplı..
ismi de hazır. (bkz: sıçırgaç)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''beni öldürmeyen şey, beni küçültür'' - süper mario*
paris'i farelerin istila etmesi
-
çözümü bizdedir.
fransa'ya iyi niyet adına hemen bizim sokak kedilerinden büyük bir ekip yollayalım. hem paris havası almış olurlar, hem de karınları bir güzel doyar :)
star trek
-
bu adamlar o kadar teknolojik uzay gemisi yapmislar hala bi otobus gibi tutma yeri koymamislar, bi torpil yiyince cikan sarsilmada hoop diye cihazlara tutunuyolar, bigun biri kiracak navigasyon kolunu, kalacaklar uzayin ortasinda dimdizlak
sırrı çözülemeyen illüzyonist
-
ben böyle iddialı haber başlıklarına bayılıyorum.
kuantum fiziğinin epigenetiğin konuşulduğu dünyada illüzyonistin sırrı çözülemiyormuş. coca cola'nın formülü de bulunamıyor bunlara göre.
göllerde ötrofikasyon yapan nano kirleticileri bile tespit edebiliyoruz ama kolanın formülünü öğrenemiyoruz.
vizyon sığır vizyonu olunca her şey çözümsüzleşiyor elbette.
gelelim konumuza.
bu taiwan'lı illüzyonistimizin adı/takma adı “yif magic"
yaptığı gösteri yeni değil daha önce criss angel tarafından yapılmış sıradan bir illüzyon gösterisi. bu gavurların "yan karakterli illüzyon" dedikleri illüzyonistler arasında saygınlığı olmayan bir şov. herkes neyin ne olduğunun farkında sadece kayıtlı videoyu izileyenler bir illüzyon yaşıyor. aynalar, çift katlı ceketler, figüranlar ayarlanıp doğru açıdan çekim yapıldığında böyle ilginç sayılabilecek görüntüler elde edilebiliyor. bunlarla uğraşmak istemiyorsanız ve hepten illüzyonistlikten çıkacaksanız o zaman yine bu gavurların computer generated effect * dedikleri şaşırtıcı görüntüyü sonradan ekleme yöntemini de deneyebilirsiniz. şuradaki gibi mesela.
he diyeceksin ki adam illüzyonist elbette bir numarası olacak. sihir yapacak hali yok.
elbette haklısın kamilciğim lakin ben bunun saygın bir illüzyon gösterisi olmadığından dem vuruyorum zaten. olay ekipman ve figüran kullanarak şaşırtmak ise o zaman en kral illüzyonistler aksiyon filmi yönetmenleridir.
öte yandan en başında değindiğim üzere adamdan ziyade beni gaza getiren haberin başlığı oldu.
bu çağda sırrı çözülemeyen tek şey, herhangi bir otorite karşısında sorgulama bilinci kapanan toptan cahilleştirilmiş bir halktır.
böylesi bir zihin felcinin sırrı kolaylıkla çözülemez.
ümit özdağ'ı haydi ekiplerinin karşılaması
-
belki içerden çıkacaklar için oradadır o arabalar. hemen şeyedmeyelim. kimin köpek kimin adam olduğu belli.
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
ehliyet sinavi na girecek mudurun okul bahcesinde araba kullanma calismasi yaparken arabayla birlikte binaya girmesi, okulun tatil edilmesi.
hastası olunan sözler
-
"eğer oy vermek bir şeyi değiştirseydi oy vermemize izin vermezlerdi." emma goldman
bu tarz benim
-
ulan resmen sakallının gittiği anlaşılmasın diye ona en benzeyen sakallıyı alıp koymuşlar. yer mi anadolu çocuğu? bana eski sakallıyı verin.