hesabın var mı? giriş yap

  • --şimdi, bir an için güneşin tamamının bir miktar sıvı olduğunu varsayalım.

    bir bardak suyu karıştırırsanız, merkez yan taraftan daha hızlı döner. dolayısıyla, yüzeyden daha hızlı dönen çekirdek sezgiseltir.

    güneş, toprak gibi değildir. yani hızlı dönen çekirdek başka bir yıldız değil, çok sıcak basınçlı hidrojen ve helyumdur.

    ilk bulutsu bulutu kütle merkezi etrafında çöktüğü zaman, yerçekimi etkisi nedeniyle parçacıklar merkeze doğru hareket etmeye başladı. ve ne kadar hareket ettiyse, o kadar hızlı dönmeliydiler. bu, momentum'un korunumu kanunuyla belirlenir.
    güneş, dünya gibi sağlam değildir, farklı katmanların farklı dönme hızlarına sahip olması mümkündür.

    iyi bir benzetme için bir kasırga düşünebilirsiniz.
    kasırganın merkezinde, işler oldukça hızlı ilerliyor. ancak, kasırga merkezinden çıktıkça hız azalır hatta büyük yarıçapta sıfıra düşer. bu, havanın sıvı niteliğinden dolayı mümkündür.

  • genel kullaniliminin disinda, psikolojide icine kapanik insanlari degil, enerjisini kendinden (icten) alan insanlari tanimlamakta da kullanilir. mesela insanlardan yorulmak introvert lerde gorulen bir durumdur. yalniz kaldiklarinda daha verimli calisir, daha az yorulurlar. uzun sure insanlarla bir arada bulunduklarinda daha cabuk yorulurlar. bu, insanlarla biraraya gelmekten hoslanmadiklari anlamina gelmez. cok sosyal olabilirler ama bu sosyallik onlari extrovert lere gore daha cok yorar.

  • “bu kadar zamma bu insanlar dayanamayacak. bunun sonu çok kötü olacak” demiş afedersin rizeliler.
    ne olacak?
    oy mu vermeyeceksiniz?
    ne yapacaksınız?

  • elini kolunu sallaya sallaya giren milyonlarca mülteci ve aralarındaki tetikçiler değil de istiklal'deki banklarmış problem. tüm sorunlarımız çözüldü çok şükür.

  • kendi ağzından;

    rahmetli atatürk'ün yanında oturuyorum. gazi, ingiltere cumhurbaşkanı curchill ile satranç oynuyor. hem de iddialı bir karşılaşma.
    atatürk, curchille dedi ki;
    -yenersem bana ne vereceksin ?
    curchill;
    -sana kuzey irlanda'yı veririm dedi.
    buna karsilik ataturk de -'ben de yenilirsem sana doğu anadolu'yu vereceğim
    diye konuştu.
    ben hemen itiraz ettim ve atatürk'e "bizim ev n'olcak" dedim.

    o zaman buyuk atatürk;
    -teyyo pehlivan'ın evi hariç
    dedi. bu kez curchill itiraz etti ve
    -teyyo pehlivan'ın evi yoksa ben doğu anadolu'yu ne yapayım
    dedi ve satranç oynamaktan vazgeçtiler.

  • dünyanın en akıllı esnafıdır kendileri. öyle ki; avm kurulmasın diye yola çıkan insanları dövmeye kalkarlar. sevinçten ellerinde pala ve satırlarla sokağa çıkıp, avm yapılacak haberini kutlarlar.

  • kendimde gözlemlediğim korkunç bir dönüşüm. en tıfıl, en beybi çağlarımda bile deli gibi sıcak suyla banyo yapardım. hala da öyle... şimdi şöyle bir durum var: insan sıcak suyla banyo yaptıktan sonra hayata bakışı değişiyor aslında. daha bir sakin, daha bir mülayim oluyor. misal sıcak banyo öncesi kapıma aidat artışını haber vermek için kapıcı (aka apartman görevlisi) geldi... ne oluyor? üzülüyorum, geriliyorum, neyin zammı lan bu şimdi diyorum, içim içimi yiyor, sinirden titreme geliyor. oysa aynı adam, ben sıcak bir duş aldıktan sonra karşıma geldiğinde ona kurtlar vadisi'ndeki ömer baba gibi davranıyorum:

    - abi iyi akşamlar, yönetim kurulu karar aldı... aidatlara 50 ytl zam yapıldı.

    - olur evladım...

    - bu ay bir de bakım masrafı var 50 ytl... yönetici "kat maliklerinden ikisini birden tahsil edin" dedi...

    - hay hay... yönetici oğluma da çok selam söyle... ona de ki zamanında bir derviş ormanda gezerken yaralı bir ceylan görmüş... ceylanı acı çekmesin diye öldürmüş... o gece rüyasında ceylan dile gelmiş, demiş ki...

    - benim işim var, başka katlara gidecem... eyi akşamlar...

    - hayırlı akşamlar evladım... güle güle git...