hesabın var mı? giriş yap

  • ogrettigi dersi uygulamali bizzat yerinde yasayan vatandas. sansina sikayetci olan cikmamis. olsa direk meydanda kellesini alirlardi.

  • vardır böyle bir hadise. eğer deftere yeni yeni yazılmaya başlanmışsa sağ taraf diye bahsettiğimiz yer daha çok sayfaya sahip olduğundan daha rahat yazı yazma imkanı verir. her ne kadar öksüz kalan sol tarafı defteri kıvırarak daha yazılabilir bir hale getirmek mümkün olsa da kişi rahat edemez, bir an önce bitsin de diğer tarafa geçeyim diye düşünür. hatta bir çok öğrencinin defterine baktığımızda sağ taraftaki yazıların daha özenli ve daha güzel yazılmış olduğu hemen farkedilebilir.

  • ben ve 5 yaşındaki ilayda arasında dun aksam gecen diyalog:

    what ablası ilayda'yla matematik oyunu oynamaktadir zira ilayda'nin matematiği biraz zayif olduğu için whatyouget abla da evde ilayda'ya takviye yapmaktadır.

    w: ilayda'cim, 2 mi büyük 1 mi?
    i: mmm.... bilmem, ayyy bilemedim offf bı dakka düşüneceğim.
    w: peki tabii ki dusuneceksin.
    ...
    i: offf bilmiyoruuum! sen bana cevabı soyle, ben yorum yapayım?
    w: hahaha yek yeea? tamam o zaman söyle sorayım. (masadaki leblebileri kullanarak..) bak burada kaç tane leblebi var?
    i: biiiiir tane akıllım!
    w: afferin! peki şimdi kaç tane var ? (bir leblebi daha koydum yanına)
    i: bir... iki... ikiiiiii akıllım !
    w: afferin! e o zaman 2 mi büyük 1 mi?
    i: hoffff bilmiyorum dedim ama!
    w:peki... söyle sorayım. sana bir tane çikolata mı almamı istersin iki tane çikolata mı ?
    i: ikiiiiii!!! :) (ağız bes karış oldu o sırada tabii)
    w: hah o zaman 2 mi büyük 1 mi?
    i: annneeaaa yaaa :'(

    ben elimden geleni yaptığımı düşünüyorum :/

    edit: aldigim 353735363 mesajdan sonra edit yapma ihtiyaci hissettim.
    kiz mal degil arkadaslar. raad olun.
    sadece "buyuk" sifatinin ilayda'daki algisi, "boyutsal acidan buyuk" şeklinde.
    bu nedenle dun aksam ayni soruyu "çok" ve "fazla" sifatlarini kullanarak tekrar sordum.
    ve bingo, 2'nin 1'den fazla oldugunu bildi!!

    o nedenle rahat uyuyabiliriz. cocugun beyni yerinde.

  • oha yıllardır düşünüp düşünüp de bir yere bağlayamadığım şu mevzuyu benim gibi başka dert edinenler de varmış. şimdi efenim gerçekten de anlam verilemeyen bir durum vardır ortada... şöyle ki, yer istanbul, saat 15.00! işe gidiş saati değil, öğle arası değil, akşam çıkış saati değil, okullarda sabahçı-öğlenci için derse başlama çıkış saati değil... herkesin işinin başında olması gereken bir saat. ve fakat trafiğe bir çıkıyorsunuz kilit! imkanı yok adım ilerlemiyor. aradan bir yerden kaçayım diyorsunuz. o da nesi orada da deli trafik var. sonra camdan dışarı bakıyorsunuz yandaki kafe dolmuş da taşıyor, oturacak yer yok! işte o anda dilden şu cümle dökülüyor: "yahu bunca insanın bu saatte dışarıda ne işi var?"

    "senin ne işin var" diyeceksiniz ama ben gazeteci olduğum için her saat, her an dışarıda olabiliyorum. ya da o gün izinli olabiliyorum vs. ve fakat bunca insanın gazeteci olma, çalışmıyor olma ya da 'serbest' çalışıyor olma ihtimali yok. işsiz desen altında arabası gezen, oturup kafede yiyip içip vakit geçiren bunca işsiz, bu kadar parayı nereden buluyor sorusu geliyor bu defa da akıllara...

    özetle doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor. biri lütfen artık bir açıklama getirerek bu gizemi sonlandırsın. kim bu insanlar? ben de onlardan biri olmak istiyorum. bunun için ne yapmam gerekiyor?