hesabın var mı? giriş yap

  • enerji enerji enerji deyip de bu kadar fizikten anlamayan birisini ben ilk defa görüyorum.

  • 45 bölüm izle 1 ay bekle, nasıl dayanacağız bilmiyorum.

    en iyisi spoiler manyağı olmadan kitaplarını bitirmek bir an önce.

  • bi keresinde biriyle tanışmıştım sabun işi yapıyordu çok acaip bi herifti...

  • her gün yamaçtan tarlalarına ekine giden bi gelin-kaynana
    varmış.. iki adam gelinle kaynanayı gözlerine kestirmişler..bunları
    alıp kaldıralım, diye düşünmeye başlamışlar..bi gün, gelinle kaynana
    tarlaya giderken ortalığı yıkan bi ağlama duymuşlar..dinlemişler ki,
    kulübeden geliyor..çıkalım bi bakalım, demişler..gidip kapıyı
    çalmışlar... adamlardan biri açmış..

    kaynana:
    "hayırdır" demiş "ne oldu ? "
    adam demiş ki:
    "cenazemiz var...buyrun içeri"
    gelin kaynana içeri girmişler...giriş o giriş...!!!! adamlar
    işlerini halletmişler.. neyse..gelin kaynana evden çıkmışlar..

    gelin sormuş:
    "ana be, naapcaz şimdi ? "
    kaynana cevap vermiş:
    "valla gelin seni bilmem ama ben yedisine de gelicem kırkına da sevaptır...

  • adam koynundan şırdan çıkarıp yiyor.
    ve bunu uçakta yapıyor.
    ve bunu videoya çekiyor.
    ve bunu internete koyuyor.
    ve allah parayı tüm bu barzolukları yapan adama veriyor. bana da geçim sıkıntısı, düşük gelir, fakirlik standartı veriyor.
    tuhaf..!

    t: şırdancı memo için önemi olmayan olay. gerekirse özel uçak tutar. para çok.

  • [3/9]
    goruldugu uzere bizimkiler coktan istanbulu ele gecirmeyi akillarina koymuslar, bizansin gelecegi parlak degil. once sirp kralligi sonra muslumanlar/turkler derken adamlar tum ic kaynaklarini tuketmisler. ozellikle bizim beyliklerin 12.yydan itibaren anadoluyu paylasmalari bizansin en buyuk asker kaynagi olan topraklarin yokolmasi demek, o yuzden salt parali askerlere dayaniyorlar ve bu da hem cok pahali hem de yeterli degil.

    uzun donemde olasi stratejiler, avrupali kuvvetlerle bir savunma anlasmasi yapmak ve/veya yunan ortodoks kilisesini latin papalikla birlestirerek, katoliklerin himayesine girmek. ikincisine elbette halk zerre destek vermiyor, ilkine de avrupalilarin pek ilgisi yok, kendi sorunlari var. iste bu yuzden meslektasi yildirim’in mektuplarina cevap yazarken, imparator 2. manuel avrupada ciktigi destek turunda gereginden fazla iyi sans dilegi ve gereginden cok daha az yardim sozuyle karsilasiyor. tam bu sirada osmanlinin ankara savasinda bozguna ugramasi ve yildirimin esir alinisi, bizans icin buyuk bir firsat ama osmanlinin yeniden dirilip tehlike olusturmasi ihtimali, avrupalilarin aralarinda anlasip birlesik bir kuvvet getirmelerini gerektirecek kadar yuksek degil anlasilan.

    timur bursaya kadar gelip baskenti yagmaliyor, osmanli haremini toptan alip goturuyor ve butun bu olaylar sirasinda ankarada ele gecirmis oldugu yildirimi bir kafeste gezdiriyor (bazi yerlerde kafesin altin oldugu soylenir, bilemem, bayeziti altin kafese de koysan evim demistir) fakat yildirima pek de kotu davranilmamis anlasilan; ertesi sene oldugunde cesedi bursaya goturuluyor evine gomulmesi icin. timur da semerkanda donmus ve cin’i isgal etme planlari yaparken oluvermis. timurun buralara kadar gelip etrafi dumduz etmesinin onemi sadece bizansin bir firsat kacirmis olmasi degil. anadoludan kacan binlerce turk avrupaya goc etmis ve bazi kayitlara gore anadoludaki turk nufusu avrupadakinden daha az kalmis. tabii bu goc, gemilerini fahis fiyatlarla servise sunan cenevizlilerin kesesine yaramis.

    yildirimin olumunu takip eden taht mucadelesinde, sirplarin kurtardigi yildirimin buyuk oglu suleyman, bizansla muttefik oluyor fakat kardesi musa onu ve sponsoru olan sirplari siddetle bastiriyor. bunun uzerine musa’nin zulmunden bikan sirplar, onunla anlasamayacaklarini anlayan bizanslilar ve bazi turkler, en genc kardes mehmeti destekliyorlar. celebi mehmet bu sayede tahta cikiyor. bariscil bir politika guduyor ve bizans imparatoru 2. manuelle kisisel bir dostluk kuruyor. bursa’daki yesil camii ile hatirlanan zati muhterem 1421’de oluyor ve yerini kendisi gibi bariscil bir adam olan ikinci murata * birakiyor.

    fakat kader bu adami asker yapmaya zorluyor cunku artik 2. manuel yasli ve daha agresif bir politika guden oglu 8. john’un ekibinin (bunlarda baska isim yok) sozu geciyor. 1422’de 2. murat istanbulu kusatiyor ama duvarlari asamayinca, 13 yasindaki kardesini kullanarak anadoluda isyan cikaran germiyan ve karaman emirlerinin uzerine yuruyor, sonra gerisin geri balkanlara.

    1430’da 2. murad selaniki ele gecirince, bizansta got tutusmasi tabir edilen bir fenomen gerceklesiyor ve sonunda latin dunyasinin yardimini alabilmek icin roma’da, kiliseleri birlestiren ve idari birtakim degisiklikler ongoren bir anlasma imzaliyorlar. fakat anlasma hem buyuk halk tepkisine hem de politik bolunmeye yolactigindan yururluge konulamiyor; boru degil sonucta, 1000 yildir ortodoks kulturunun merkeziyken bir gecede insanlar bunu degistiremezler. bizansin isi ister istemez agirdan almasi yuzunden, papalik da hala mesafeyi koruyor; onlarin amaci avantajli durumlarini kullanarak kontrol alanini genisletmek tabii. ek olarak diger ortodoks ulkelerin de bizansa tepkisi buyuk oluyor, patriarcha bagli olan ama bizans topraklarinda yasamayan yuksek din adamlarinin dortte ucunun destegi bir hareketle kaybedilmis oluyor dogal olarak. yani bir bakima bizans, romadaki pirince giderken eldeki bulgurdan oluyor.

    zaten bu siralarda kiliselerin birlesmesi yerine osmanlinin yonetimini kabul etmek isteyen yunanlilar da cogalmis. herkesin bildigi latin serpuşu yerine türk sarığı görmeyi yeğlerim sozu de, biraz yanlis da olsa bu baglamda akla geliyor. sozun sahibi lucas notaras, son bizans megaduxu (mega doux), resmen olmasa da pratikte basbakanliga tekabul eden bir pozisyon bu. yanlis baglam olmasinin nedeni, notarasin aslinda epey pragmatik bir insan olmasi ve tek derdi ortodoks muhafazakarlari fazla uzmeden, papalikla mumkun oldugu kadar arayi iyi tutmak. bu dogrultuda da roma’da yapilan lobi calismalarina uzun suredir katiliyormus zaten. fakat bu politikalari imkansizlasinca iki taraf da ondan nefret ediyor ve onu kendi propagandalarinda seytanlastiriyorlar; bu yuzden de bu son ve en meshur bizans megaduxunu tarih, yalnizca bu sozlerle hatirliyor.

    2. murat selaniki ele gecirdikten sonra balkanlardaki akinlari durdurmaya calisirken, belgradda durduruluyor. bundan cesaretlenen macaristan krali, sirplarin ve bizansa biraz seker uzatmak isteyen papanin yardimlarini yanina alarak, karamanlilarla koordineli bicimde saldiriyor. 2. murat once anadoluda karamanlilari yeniyor, sonra da balkanlara ucuyor ama saatlerimiz haziran 1444’u gosterirken karsilasan iki buyuk ordu, yeterli avantaja sahip olmadiklarini dusunerek savasmaktan vazgeciyor. iki tarafin lideri kendi kutsal kitaplarina ellerini koyup barisi 8 sene mi 10 sene mi ne bozmayacaklarina yemin etmisler.

    murat geri dondukten sonra, papanin gonderdigi birliklerin komutani olan kardinal, “kafire edilen yemin yeminden sayilmaz” diyerek macarlari gaza getiriyor ve ordu anlasmayi saniyesinde bozarak tuna nehrini geciyor. kahpe bizans bu noktada delikanliligin kralini yaparak, kardinali serefsizlikle sucluyor ve imparator 8. john bu macar ordusuna yardim etmeyi reddediyor. sirplar da geri cekiliyorlar ve bu sayede 1444’teki varna savasinda, murat dusmani 3’e 1 oraninda bir sayisal ustunlukle ezerek, hem macar kralini hem de kardinali olduruyor. yillardir kafa dinlemek icin bekleyen 2. murat firsat bu firsat diyerek yari emeklilige geciyor ve basa 12 yasindaki oglu mehmet’i getiriyor.

  • üniversitedeyken arkadaş grubumla bizim eve gelmiştik bi gece kalmaya. işte ertesi gün dolaştık kendi okul şehrimize döndük falan. orada annem demişti oğlum gelen kız arkadaşın mı diye. yok anne demiştim normal kaç yıllık arkadaşım falan aramızda olmaz öyle şey. aman oğlum o kız senden hoşlanıyor bakışından bile belli sen anlamazsın demişti. yok anne saçmalama falan diyerek konuyu kapatmıştım ama bu bende yer etmişti tabii. daha sonra uygun bi anda ben buna yürümüştüm anamdan aldığım gazla da* kız altı ay dalga geçti benle yokmuş öyle bir şey. yaktıydın beni ana sen anlamazsın diye diye :(

  • aile ve sosyal politikalar bakanı fatma şahin'in tamamı “nerede mağdur varsa, nerede mazlum varsa onun yanındayız. öyle kolay bir inançtan geliyoruz ki başını eğmiş bir yetimin başını okşadığın zaman öbür tarafa eft yapmış oluyorsun. çok kolay aslında” şeklinde olan açıklaması. habertürk'ün haberi

    sayın bakanımızın inançla parayı böyle güzel şekilde sentezleyebilmesine hayran kaldım. ben de şimdi gidip koca türkiyedeki 24 sokak çocuğundan birini bulup başını okşayıp eft yollayacağım. gelsin sevaplar, bonuslar.