hesabın var mı? giriş yap

  • dikkatinizi çekmek istediğim hadise.

    bakın bu ülkede doktorlar dövülüyor, öğretmenler linç ediliyor, avukatlar ayrı tepki çekiyor, polislerden hiç bahsetmeyelim bile.

    ama bu diş hekimleri sinsi gibi hiçbir şeye karışmıyor. ne çıkar bir açıklama yaparlar, ne bir şeyi protesto ederler, ne devlet en basitinden eczacılarla olduğu gibi bunlarla uğraşır. muayene 50 lira, dolgu 100 lira, implant mı? ver 2000 lira... kendi hallerinde takılıp gidiyorlar. türkiye'de kimsenin buna hakkı yok. gerekeni yapalım.

    (bkz: diş hekimlerinin sinsi gibi hiçbir olaya karışmaması)
    (bkz: karakter sınırı)

  • indiremiyoruz zaten ifradını s.ktiğimin adil kullanım kotası yüzünden. internetten bile haram yedirmiyolar bize arkadaş, illa hepsini kendileri yiyecek aq

  • tatil denildiğinde ilk aklıma gelendir.

    kamp yerini, kampa kiminle birlikte gideceğini önceden ayarla. gidilecek rota, rota üzerindeki cazibe merkezleri ve kamp yapacağın yer hakkında daha önce gidenlerden bilgi al. kimse gitmemişse: google it! bilgi topla. fizibilite yap. neye gerek olur, neye olmaz falan...
    her kamp yapacağın yerde farklı ekipman gerekebilir. ama genelde şunlar hep lazım olur: en başta iyi bir çadır(mevsime göre kışlık ya da yazlık), uyku tulumu, mat, av malzemeleri (isteğe göre), güneş kremi, su geçirmeyen, dayanıklı bir ayakkabı, şapka veya bandana, az yer kaplayan ama fonksiyonel ve led(enerji tasarrufu açısından) lambalı ışıldak, harita, uzun saplı metal kap-kacak, kamp ocağı yada ızgara, varsa isviçre ordu çakısı yoksa benzeri çok fonksiyonlu kesici delici alet, taşıma sıkıntısı yoksa; geniş hacimli buzluk, kişi başı birer tane olmak üzere; küçük termos, katlanır sandalye, şişme yastık, çatal-kaşık-bıçak. bunların hepsini kamp çantana/bagajına doldur. eğer şehirden çok uzaktaysa kamp yeri ve temel gıda malzemeleri alınabilecek herhangi bir yer yoksa yakınlarda, kamp alanına gitmeden bir marketten alışveriş yap. alkol olarak şarap yada viskiden başka bir şey ısınarak can sıkıcı hale geleceğinden bu ikisinden birini, imkan varsa ikisini de al. sevdiğin hatunla yada arkadaşlarınla atla arabaya, bin motosikletine, olmadı bas otostopu.
    genelde zorlu bir yolculuk sonrasında kamp yerine ulaşılır. en azından bende hep böyle oldu. kamp kuracağın yere ulaştığında çadırı kuracağın yeri seç. bence kamp yaparken en dikkat edilmesi gereken, en önemli şeydir çadırı kuracağın yer. asla akarsu kenarına, yamaca, sert ve sivri kayaların üstüne, çalılıkların çok yakınına, gölge altı olmayan yere çadır kurma. güneşin alnına da çadır kurulabilir eğer çok kaliteli bir yaz çadırın varsa ve mecbursan, ama sen kurma. su kaynağına yakın, yanında kaya veya ağaçlar olan böylece rüzgardan ve güneşten korunaklı yere kurduğun çadırına yerleş. ardından deriiiiiin bir oh çekip kampın tadını çıkarmaya başla.
    artık sadece sen, arkadaşların ve doğa var. araba kornaları, egzoz dumanı, beyaz şahin'liler ve bağırtılı sesleri yok. koşuşturmaca yok. samimiyetsiz, yapmacık takındığın o beyaz yakalı kimliğin yok.
    deniz kenarındaysan al zıpkınını dal denize. eğer becerebilirsen avladığın balık yiyeceğin en lezzetli balık olabilir. kültür değil, taptaze, mis gibi deniz balığı. hava kararsın. deniz kenarına ser kilimini. yanına aç şarabını. ortamdaki tek ışık, ay ışığı. yanında sevdiklerin.
    hangi 5 yıldızlı otelde bu kadar mutlu olabilirsin ki? hem de çok ekonomik.

    tabi zevkler ve renkler tartışılmaz a dostlar.

    çok önemli not: allahın varsa ''kamp atmak'' deme bu işe.
    edit: imla

  • yeterli sermayeyi toplar toplamaz acmayi dusundugum dugun salonudur. olay butonu her yandiginda bir isi daha kacirdigimi dusunerek kahroluyorum.

  • toplumsal açıdan hassas bir konuda yapılmış en akıllıca filmlerden biri. akıllıca olunca eğlenceli olması rastlantı mı bilmiyorum. sembollerle dalga geçerek olguların önemini ortaya koyan ve bu yolla şiddet eleştirisini filmin içinde güzel bir yere koyan film.

  • - ahahah unuttum olm ben seni, gezip tozuyorum keyfim yerinde. anlarsin ya ;)
    - pardon kimi aramistiniz?
    - ibrahim sen degil misin? demet ben.
    - hangi demet?
    - iiii hani vardi ya, eski sevgili?
    - haaa, tamam sorun degil ya, olur oyle. iyi bak kendine.
    - ...

    iste turk pop muziginin kaderini degistiren diyalog bu idi. ondan sonra daha da bozmaz dedik, gene bozdu, onunu alamadik...

    (bkz: öyle bir terk edilmek ki demet akalın olmak)