hesabın var mı? giriş yap

  • akıl sağlığı yerinde olan insanların ilerleyen yaşlarda katarakt, makula dejenerasyonu gibi sebepler sonucunda zayıflayan görme yetileri ya da bunun dışında herhangi bir nedenden dolayı ortaya çıkan ani görme kaybı sonucu gerçek olmadığını bildikleri şeyleri görmeye başlamaları durumunu ifade etmek için kullanılan bir terim. (bkz: charles bonnet)

    kesin olarak nedenleri bilinmemekle birlikte, popüler teori, görsel uyaran eksikliğini telafi etmenin bir yolu olarak bu halüsinasyonları beynin devreye soktuğunu savunuyor. kimileri ise rüyaları yaratan mekanizmanın, bonnet halüsinasyonlarını yaratan mekanizma olduğunu iddia ediyor. nsan beyninin, kısmi körlüğü telafi etmek için sahip olduğu yetenek oldukça dikkate değer (bkz: kör nokta).

    bir de bilime top atmakla filan uğraşmayan bir grup var ki, onlara soracak olursanız; bonnet halüsinasyonları diye açıklanan bu durumun halüsinasyon, sendrom vs gibi konularla uzaktan yakından bir alakası yok. onlar bu görüntülerin, bizim gerçekliğimize paralel bir başka gerçekliğe ait reel imgeler olduğunu ve günlük hayatta görsel veriler içinde boğulduğumuzdan dolayı paralel gerçekliklere ait bu imgeleri göremediğimizi iddia ediyorlar.

    detaylı bilgi için: http://www.hafif.org/…t-sendromu-ve-halusinasyonlar

  • bilal erdoğan la yaptığı son röportaj dan sonra, bir çok kişinin gözünden iyice düşüp rezilliğin dibine vurmuş, kendini teknoloji editörü sanan kişi.

    düşünün ki alt tarafı oyun oynamaya yarayan bir cihaz var. amerika ve hemen hemen tüm avrupa ülkelerinde 500 birim fiyata satılıyor. yani bildiğin çoluk çocuk harçlıklarıyla alıyor. ve senin röportaj yaptığın kişi, öyle herkes playstation alamaz dediğinde, sırıta sırıta yüzüne bakmaya devam ediyorsun :)

    ve sonrada diyorsun ki ben teknoloji editörüyüm.

    tanım: teknoloji dünyasında kimsenin iplemediği, kendini teknoloji editörü sanan biri.

  • sen zamaninda turk halk profiline, kulturune demedigini birakma, basit gör hakir gör hatta turkten cocuk mu yapilir falan diye zirvala sonra gel hakan altunla sevgili olup ibo show da yeni nesil cansever denemesi yap. puhahahha. olm su ulkede kimseyi ciddiye almayin. valla almayin bak. 3 - 5 sene sonra kim kimdir nedir taniyamazsiniz bile.

  • bir fenerbahçeli olarak teşekkür ettiğim açıklamadır.

    bu söylem, seviyelerine inmiyoruz demekten çok;
    -" 100 yılı aşmış dostluğumuz bulunan fenerbahçe camiasına yakışmayan bir açıklama ile karşı karşıya kaldık" cümlesiyle gerçek fenerbahçe bu değil ve beyler yakışmıyor demektir.

    -beşiktaş'ın ve yöneticilerinin camia ile bir problemi olmadığını, kişilerle problemi olduğunun göstergesidir.
    -sportif bir rekabet varsa sahada halledelim demektir.
    -kişisel probleminiz varsa da bunu, camianın arkasına saklanmadan halledin mesajıdır.
    -çocuklaşmayın, basitleşmeyin mesajıdır.
    -100 yıldan fazla tarihi olan camialar böyle yönetilmez demektir.

    tabii ki anlayana.

    ben bir fenerbahçeli olarak, beşiktaş yönetimine son dönemdeki, taraftarlar arasındaki barış ve dostluk ortamını* koruma çabalarından dolayı teşekkür ederim.

    ülke olarak, gerginlikten ve kavgalardan, ayrımcılıktan nemalanan insanlardan bir an önce kurtulmamız dileğiyle.

  • filmin ismindeki harflerin yerleri değiştirildiğinde "truth and lies" yani doğrular ve yalanlar ve "truth denials" yani gerçekler ve inkarlar anlamına gelen iki kelime ortaya çıkar. buna kelimedeki harflerin yeri değiştirilerek yeni bir kelimenin yaratılması anlamına gelen anagram denir.

    akıl hastanesine doğru gidilirken görülen tabelanın üzerinde yazan “bizi hatırlayın biz de yaşadık, sevdik ve güldük.” cümlesi medfield’de yer alan vine lake mezarlığı’ndan alınmıştır. bu sözler, 1918 yılında yaşanan ve sadece 1,5 yılda 100 milyona yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olan ispanyol gribi sebebiyle ölen insanlar için yapılan anıta yazılmış ve tarihe geçmiştir. bu ispanyol gribi insanlık tarihinde bilinen en büyük salgındır.

    c bloğunda duyulan “stop me before ı kill more.” (daha fazla insanı öldürmeden, beni durdurun.) cümlesi 1940’larda yaşamış seri katil william heirens’in sözleridir. üç kişiyi vahşice öldürdükten sonra birilerinin onu durdurması için duvara rujla bıraktığı notta william “tanrı aşkına, daha fazla öldürmeden önce beni yakalayın. kendimi kontrol edemiyorum.” yazmıştı. henüz 17 yaşında olan şizofreni hastası william heirens, çift kişilikli olması sebebiyle işlediği cinayetleri kendisinin değil, george isimli başka bir katilin yaptığını iddia eder ve bu sebeple yakalanması çok uzun sürer.

    dachau toplama kampının nazi muhafızlarının travmatik öldürülmesi, 29 nisan 1945'te kampın abd ordusu tarafından kurtarıldığı tarihi bir olay.
    bu film 1954'te geçiyor.

    film, 2008'de 4 ayda çekildi.

    rüya sahnesinde dolores sırtı kor olmuş yanarken gösterilir. bu sahnede iskandinav mitlerinde huldra ya da skogsrå olarak adlandırılan ve erkekleri evlenmek amacıyla baştan çıkaran orman perisi ile ciddi bir fiziksel benzerlik gösterir. inanışa göre huldra da tıpkı dolores’in tasvir edildiği gibi sırtında sönmeyen bir kor ateşle gezer. eğer erkekler onu üzer ya da şiddet gösterirse huldra form değiştirip çirkinleşerek intikam alır. bu da filmde teddy/andrew’in alkol bağımlılığı sonucu aklını yitiren dolores’in ondan aldığı intikam olarak okunabilir.

    film 2003'te yayınlanan dennis lehane'nin shutter ısland isimli kitabından uyarlanmıştır.

    hapishaneye giriş sahnesinde dedektiflerin silahları alınır. çünkü eğer silahlar onlarda kalsa ve teddy’nin olası bir silah kullanmak istemesi durumunda deney bitebilir. ayrıca bu sahnede ortağı olduğu düşündüğü chuck’ın silahını teslim etmekte yaşadığı becerisizlik dedektif olmadığına dair de bir ipucudur.

    filmde hayal ile gerçeğin birbirinden ayırt edilmesine dair önemli iki madde ateş ve sudur: içinde ateş yer alan mizansenlerde andrew'un halüsinasyonları sahneye koyulurken, bunun dışında kalanlar gerçekleri sahneliyor. mağaradaki doktor ile konuşma, laeddis ile konuşma ve bunun gibi onlarca örnekte sahnede ateş vardır.. filmde daniels için ateş her zaman ‘deliliğini’ temsil ediyor. akıl hastalığını ateşin temsil etmesi ve ateşin aynı zamanda daniels’ı halüsinasyonlara yaklaştıran bir alev olması suyu tüm bunların karşısına koyuyor. zindan adası’nda su gerçekliği ve daniels’a olanları temsil ediyor. daniels’ın karısının çocuklarını suda boğuyor olması ve aslında karısının akıl hastalıklarını biliyor olması ama buna daniels’ın göz yumması ve bunun sonucunda çocuklarının ölümüne sebep olması daniels’ın sudan nefret etmesini ve bununla beraber suyun temsil ettiği gerçeklikten kaçtığını filmde görüyoruz.

    filmde dicaprio’nun canlandırdığı daniels, 67 numaralı hastayı bulmaya çalışmaktadır. 67 numaralı hastanın adı andrew laeddis’tir. bu kişinin ismindeki harflerin yeri değiştirilince dicaprio’nun oynadığı dedektifin ismi ortaya çıkar. yani dedektifin aradığı hasta aslında kendisidir. burada da anagram kullanılmıştır.

    eğer bu bilgileri video olarak izlemek ve beni desteklemek isterseniz kanalıma göz atabilirsiniz

    kaynak; imdb

  • başlık: cuma namazında hoca yine tek forvet

    entry: kadrolar açıklanmış. kendi camimizde bile böyle defansif bi anlayışla nereye kadar gideriz bilmiyorum. hoca ileride yalnız kalıyor. orta saha ve defansta gereksiz bir kalabalık var.

    sadece başlığa bakarak bile dakikalarca güldüm.