hesabın var mı? giriş yap

  • boylarına uygun sevgili bulmaları zor olduğundandır. gerçi ben kısayım ben de bulamıyorum. bu adamlarla kim çıkıyor lan o zaman.

  • yeşil, muntazam ve hacimli olduğunda insana huzur veren bahçe bitkisi. ülkemizde üstüne basmak yasak olsa da avrupa ve amerika’da iklimin de etkisiyle müstakil evlerin bahçeleri ve parklar özenli çimlere sahiptir ve üzerinde dolaşmak serbesttir.

    iki senelik tecrübemin ilk senesi öğrenme, hata yapma, ikinci senesi ise bu hatalardan ders çıkarma şeklinde geçti. şu an beklediğim sonucu aldım, güzel bir bahçem var ve bazı tavsiyelerde bulunabilirim.

    - güzel bir çime sahip olmanın en önemli ipucu devamlı sulamak. sürekli güneş alan ve sararan bölgeleri her gün, diğer bölgeleri günaşırı sulamak gerekiyor. sulama miktarı olarak tavsiye edilen ise haftada 25 milimetre.

    - ilkbaharda toprağı karıştırarak havalandırmak çim köklerinin nefes almasını ve yaz mevsimi boyunca sağlıklı olmasını sağlar. bunun için özel aletler satılmaktadır fakat bu iş gözüktüğünden daha zordur. toprak sertse çok fazla kuvvet uygulamak gereklidir, bunun sonucunda insanı kolayca yorabilir. yağmur sonrası toprak yumuşayacağı için yapması daha kolay olur.

    - ilkbahar, bahçenizin çim çıkmayan, az çıkan veya hastalıklı bölgelerine takviyede bulunma zamanıdır. bir miktar toprak serip içine bolca tohum ekip üstünü toprak-gübre karışımıyla kapatıp 3-4 hafta boyunca her gün sularsanız çimlerin gün be gün büyümesini izleyip zevk alabilir ve sonucunda kesintisiz, halı görünümünde bir çime kavuşabilirsiniz. ilk çıktıklarında açık renkli olurlar, yıllar geçtikçe koyulaşırlar. çimler de toprak, iklim cinsine göre ve kalınlığına göre çeşitlilik gösterirler. en kalitelisi golf çimi denilen kalın olanıdır.

    - bahçeniz çok güneş alıyorsa çim keserken uzun bırakmanız kökleri güneşten koruyacaktır. ayrıca kestiğiniz çimleri toplamayıp bahçede bırakmanız gübre görevi görecektir.

    - piyasada çeşitli gübreler satılıyor. bunların en pahalısı kimyasal olanlar. halbuki en ucuz ve etkili gübre bildiğimiz inek veya koyun gübresi. bunlar hem organik (çevreye zararsız), hem de fazla kullanıp çimi yakma ihtimali yok.

    - gübreleme ilkbaharda ve sonbaharda öneriliyor. sonbaharda ağaçlardan dökülen yaprakların üzerinden çim biçme makinasıyla geçerseniz bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz. hem yaprakları toplamaktan kurtulmuş olursunuz, hem de bahçenizi bedavadan gübrelemiş olursunuz. yaprakları kesmeyip öylece bırakırsanız bir araya gelip kış mantarı oluşturabilirler.

  • modern, aydın görüşlü genç bir kadınım. uzun yıllardır spor yapıyorum. bir dönem sadece kadınların gittiği spor salonuna gittim. normal spor salonundan daha rahat hissettiğimi söylemem gerekir. ben hunharca spor yapıp kendimden geçerken tek amacı spor salonuna gelip birilerini ayarlamak olan ve devamlı etrafı dikizleyen erkeklerin olmaması güzel bir his. kadın kadınasın, kimse kimseye bakmıyor, biri yanına gelip konuşmaya çalışmıyor. sadece sporunu yapıp gidiyorsun. bir de bu açıdan bakmak gerek.

    edit: sizin fikirlerinizi merak etmiyorum. boş boş mesajlar atmayın arkadaşlar :)

  • hayatının kaydığını düşünen ve pişman olan insanların bebekleri için çok üzüldüm. keşke siz çocuk yapmasaydınız lan. şahsen benim hayatım kaymadı, tek istediğim bi gece deliksiz uyumaktı. eşim ve kızım bir haftalığına memlekete gittiler, bir gün ayı gibi uyudum ama işten gelince akşam kızımı göremeyince, hayat bir anda anlamsız geldi.

  • "iyilik yap denize at" demişler ama atamadım. dayanamayıp anlatacağım. kardeşim maltepe'de orhangazi ilköğretim okulu'nda sınava giriyor. saat 9:20'de okula geldik sohbet ediyoruz.
    "hayatın bu sınava bağlı değil, rahat ol" geyikleri dönerken anons yapıldı, öğrencilerin sınıflara girmesi gerektiği söylendi.
    öptüm, gaz verip yolladım. elimde kahve ile girişin karşısına oturdum, velileri bahçeden şutlayacakları saati bekliyorum.
    aksiyon burada başlıyor...

    feryat figan bir kız binadan fırladı 'anneeee' diyerek haykırmaya başladı. koşarken bir taraftan da 'orhangazi değil osmangazi' demez mi?
    saate baktım 09:44, kız okulun önünde hüngür hüngür ağlıyor, annesi de ağlamaya başlamaz mı?
    yemin ediyorum bana bir haller oldu. bir an her şeyi unuttum, bildiğin hayatımın amacıymış gibi yerimden fırladım.
    50 metre koşup kızın elinden giriş belgesini aldım, adresi haritada bulup beklemelerini söyledim.
    araba 300 metre mesafede, ben günde 2 paket sigara içiyorum ve hayatımın deparını atıyorum.

    arabanın ilk sahibi sakarya il emniyet müdürü, 2. sahibine satarken çakarları sökmüşler ama siren duruyor.
    dörtlüleri yaktım, sireni çalıştırdım saniyeler içinde okulun önündeyim.

    kız ve annesi arabaya atladı, 7 km yol ve 10 dakikadan biraz fazla zaman var.

    7 milyar insanın önünde konuşma yapsam dudağım titremez ama adrenalin varille salgılanıyor.

    ve evet, 09.58.
    okula bir girişim var, padişah saraya böyle girmemiştir.
    kız sarılıp öyle öptü ki, master card reklamı aklıma geldi.
    "paranın satın alamayacağı şeyler vardır, gerisi için onemliuyarilar"

    umarım başarırsın canım, iyi şanslar...

    edit: düzeltme

  • boş duyar kasıcı.
    neymiş; rahmi koç kulübüne 10 milyon lira bağışlarken hasta çocuklara da yardım yapmayı düşünür müymüş.

    koç ailesi'nin, koç vakfı'nın çocuklara ve gençlere yaptığı yardımlar buradan uzaya yol olur. bırak da şahsi servetini istediği gibi harcasın insanlar. biz sana ''paranı tekne tatillerinde harcamak yerine falancaya verseydin.'' diyor muyuz; demiyoruz. o halde sen de insanların şahsi harcamalarına karışamazsın.

  • 1 liralık ürüne 3 lira fiyat belirten, fiş istediğinde kavga çıkaran, ürünü iade etmek istediğinde kabul etmeyen, müşterisine bayat, tarihi geçmiş ürün satmaya çalışan, dükkanına işine bir gram yatırım yapmayan küçük esnafa verilen zarardır. hemen hemen her ilde a101 ve bimler açıldıktan sonra küçük bakkal olarak işe başlayıp onlarca şubeyle devam eden marketler var.

    işini düzgün yapamayan insanların para kazanamaması serbest piyasaya aykırı bir durum değil.

    edit: imla. hatamı düzelttiği için @collision course'a teşekkür ederim.

  • avrupalı çocuk tuvalete girer , lambayı açar, sıçar,kıçını siler, ellerini yıkar, lambayı kapatır, çıkar.
    türk çocuk lambayı açar , tuvalete girer, tam sıçarken dışardan lambayı kapatırlar. ağlamaya başlar.

    tuvaletin lambasının açma- kapama düğmesi içerde olan toplumlar vs tuvaletin lambasının açma - kapama düğmesi dışarda olan toplumlar.
    gerisini siz düşünün