hesabın var mı? giriş yap

  • hep bir isyan, hep bir özlü sözle gönderme, hep bir 'adam'lık vurgusu içeren instagram paylaşımları ile kendini gösteren arayıp da bulamama hali.

    ara ara kaybolup yeni sevgilileriyle resim paylaşırlar. bir süre sonra o kişi de 'adam' olmadığından ilişki biter ve yine adamlığa gönderme başlar.

    bu adam gölge adam sanırsam.

  • amerika'daki gençleri esir aldığından bahsedilmiş, bilmiyorum belki bir aralar. fakat bu işin membaı avrupadır. hatta berlini de katabiliyorsak direkt doğu avrupa'dır.

    rave bir çeşit dans ve müzik kültürü. bu tarz partilere girerken bardağınızın altına extacy yapıştırıldığı anlatılırdı ben küçükken. yani evet, uyuşturucu olmadan da eğlenilebilir belki ama, saatlerce hatta günlerce dans etmekten bahsediyorsunuz. vücudunuzda ne alkol ve uyuşturucu, nasıl olacak agalar bu iş? lol.

    rave sosyal bir kaynaşma aktivitesi değildir. hiç yaşadınız mı bilmiyorum dans ederken etrafı kesik kesik görme diye bir şey vardır. ışık öyle güzel ayarlanmıştır ki sanki sürekli gözünüzü açıp kapıyormuşsunuz gibi olur. kırmızı, mavi ışıklar kesik kesik etrafınızı aydınlatırken mideniz içinizde dönüyormuş gibi olur ama kusma hissi gibi olanından değil, güzelinden böyle, iyi hissettiren cinsten yani. bir noktadan sonra müziğe kendinizi bırakır ve kaybolmaya başlarsınız. işte bunu onlarca hatta yüzlerce insanla aynı anda yapınca sadece izleyerek bile haz alacağınız bir olaya dönüşür. adına da rave denir.

    sizin için videosunu da buldum.

    sene 1992

    bonus, lol

  • sıfır atık için yapılabilecek en iyi tatlı diye övdükleri limon tatlısı sıfır atık falan değildir. mehmet şef limon kabuklarının en az 60 derecede bir gece pişirilmesi gerektiğini söyledi. bir gece boyunca(8 saat diyelim) bir fırının harcadığı elektrik enerjisi doğaya çok daha fazla zarar veriyor. o kabuğu sıfır atık derdine pişirmek yerine çöpe atarsanız doğa için daha faydalı bir iş yapmış olursunuz.

  • ben geldim!
    var mı içerde biri?
    duyuyorsan beni başını salla sadece...
    acaba var mı biri evde?

    hadi... yapma ama böyle!
    duydum ki keyfin değilmiş yerinde...
    acını hafifletebilirim istersen,
    ayaklarını bastırabilirim tekrar yere...

    sakinleşsene!
    biraz bilgiye ihtiyacım var öncelikle,
    sadece basit gerçeklere:
    acıyan neresi göstersene...

    aslında acımıyor hiçbir yerim...
    ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
    artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
    dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
    çocukluğumda... bir gece ansızın fırlamıştı ateşim...
    ellerim büyümüş, büyümüş... ve taşlaşmıştı sanki!
    aynı duyguyu yine hissediyorum şimdi...
    açıklayamam, açıklasam da sen anlayamazsın nedenini
    hem zaten ben hep böyle değildim ki...
    son zamanlarda halinden memnun bir uyuşuk oluverdim...

    tamam... peki!
    sadece ufacık bir iğne deliği,
    ve sonra geçecek hepsi!
    ahhhhhh!
    ama kendini biraz kötü hissedebilirsin...

    ayağa kalkabilecek misin?
    sanırım işe yaradı. iyi!!
    bu sağlayacak gösteriyi devam ettirmeni.
    hadi ama... gitme vaktimiz geldi!

    aslında acımıyor hiçbir yerim...
    ama sen kaçırıyorsun dumanını ufukta kaybolan geminin
    artık sadece dalgalarla boğuşarak kurtulabilirsin!
    dudakların kıpırdasa da duyamıyorum ne dediğini...
    çocukluğumda... bir bakış yakalamıştım ani,
    gözümün ucuyla bir an için...
    ama tekrar baktığımda o çoktan gitmişti!
    ne olduğunu bile hatırlamıyorum oysa şimdi...
    o çocuk büyüdü... kurduğu hayallerse yitip gitti...
    halinden memnun bir uyuşuk oluverdi şimdi!

  • "cumhurbaşkanı erdoğan, taşınmaz satışı karşılığı vatandaşlık verilmesi uygulamasının genişletilmesine karar verdi.

    artık arsa alarak da türk vatandaşlığı edinilebilecek. uygulamanın şartı ise arsada kat mülkiyeti veya kat irtifakı olması ya da arsa üzerinde yapı bulunması olacak." görsel
    link

    edit: gazeteci bora erdin:
    “türk vatandaşlığı verilmesine ilişkin taşınmazlar arasına 400.000 dolar niteliğindeki kat irtifakı ve üzerinde taşınmaz bulunan arsalar da dahil edildi.
    mücavir alanda bulunan köylerdeki arsalar da vatandaşlığa uygun hale geliyor.”

    bir ülke işgal ediliyor. torunlarımız bize lanet okuyacak. yazıklar olsun!

  • sıradan insanın sıradan insana yaptğını kimse yapamaz bu dünyada.

    kadın soruyor bu vergiler n'oldu diye. bu deprem vergileri amacında kullanıldı mı diye soruyor. sorduğu için linç ediliyor.

  • öncelikle aşağıdaki entry vejetaryen arkadaşların seveceği bir içerik değil. okumayın demiyorum ama okumayın.

    pahalı olmasını anlamadığım şey kırmızı et. bütün dünya' da pahalı olsa bir şey demem. bir inek kolay yetişmiyor derim ama bizde pahalı, millette ucuz olunca ayıp oluyor.

    benzin demiyorum; çünkü eşek yüküyle vergisi olduğunu biliyorum ama kırmızı et neden pahalı anlamıyorum.
    avrupada eti ağaçtan topladıkları için mi ucuza satıyorlar? biz hayvanları japonya' dan getiriyoruz da yol parası mı ödüyoruz? bizim de kırsalımız var, otsa ot bitkiyse bitki. bizde de var amk. sinirlendim bak.