hesabın var mı? giriş yap

  • dershaneye yeni başladığım dönem, her gün aynı saatte 8:10 geçe otobüse biniyorum. bir gün sabah otobüs duraktan hareket etmiş gidiyor, ıslıkla durdurabildim, sonra da bindim.

    ertesi gün 2. kez gene bizim sokağın başında ıslıkla durdurdum. 3, 4, 5, derken, şoför alıştı. artık otobüse binmek için, durağa kadar yürümüyorum, otobüs geliyor, sokağın başından alıyor.

    bir gün gene sokağın başındayım ve artık otobüse yalnız da binmiyorum, yanımda aynı otobüsü bekleyen insanlar var. tam otobüs karşıdan geliyorken, bir kitabımı evde unuttuğumu fark ettim ve eve döndüm. evden döndüğümde otobüsün hala beni beklediğini gördüm. şaşkınlıkla otobüse bindim.

    şoför : bak, burada bu kadar insan sen okula geç kalma diye bekliyor. bir özür dile herkesten.
    ben : özür dilerim, kitabımı almayı unutmuşum. otobüsün bekleyeceğini sanmıyordum.
    teyze : olsun evladım, sen ders çalışmana bak!
    şoför : ama bak bir daha olmasın, tamam mı?
    ben : tamam, abi.

    sonrasında geçen zamanda şoförle sohbeti koyulaştırdık. karışık kaset hazırladım ona, bir sene boyunca otobüste dinledik. en dumur edici olan da, benim dershane bittikten sonra, benim otobüse bindiğim yer otobüs durağı oldu.

    şoför de benim dershane bittikten sonra, efsanevi bir şekilde kayboldu. şimdi kimbilir nerede, ne yapıyordur?

  • portekizli balıkçıların kullandıkları küçük bir tekne çeşidiyken,geliştirilerek,xvi.yy'da akdeniz kıyısındaki bütün ülkelerin denizcileri tarafından yaygın biçimde kullanılmış.kristof kolomb dahil birçok gezgin,keşif seferlerini karavelalarla yapmışlardır.

  • 1329 yılında osmanlılar ile bizans imparatorluğu arasında gerçekleşen savaş.

    osmanlılar 14. yüzyılın başlarından itibaren bizans'a karşı çeşitli savaşlara girişip topraklarını genişletmeye başlamıştı. bu savaşlardan en önemlisi de 1302 senesindeki koyunhisar savaşı'ydı. osmanlılar koyunhisar zaferiyle şöhretini etrafa yaymayı başarmıştı. ayrıca osman bey döneminde osmanlıların iznik ve bursa kuşatmaları başlamıştı. orhan bey saltanatının başladığı 1324 senesinde de bu kuşatmalar sürüyordu. orhan bey ilk olarak bursa'ya yöneldi ve 1326 senesinde şehri ele geçirmeyi başardı. bundan sonra dikkatini iznik ve izmit'e çevirdi. akıncılarını yollayarak izmit körfezinin kıyılarını ele geçirdi, hatta osmanlı kuvvetleri kandıra, kartal, samandıra'ya kadar ulaştılar.

    1328 senesinde bizans tahtına gelen üçüncü andronikos, dış politikada ilk iş olarak iznik'i osmanlı taarruzundan kurtarmak için hazırlıklara girişti. osmanlılarla savaşa girişmeden evvel bulgarlarla ve karesioğulları'yla barış antlaşması yapma gereği duydu. bu nedenle ilk olarak bulgar kralı iii. mihail* ile barış antlaşması yaptı. akabinde erdek'e gitti. orhan bey'i kuşkulandırmamak adına meryem ikonasını ziyaret etmek maksatlı bir seyahat olduğunu yansıttı. ardından biga'da karesioğulları beyi'yle buluşup bir antlaşma yaptı. bu antlaşmalardan sonra da osmanlılara karşı savaş hazırlıklarına resmen başladı.

    imparator, 1329 senesinin mayıs ayında trakya'dan hızlıca asker topladı. toplanan askerler üsküdar'a nakledildi. orhan bey, imparatorun bu hazırlıklarını öğrenince derhal ordusunu toplayıp, darıca-tuzla bölgesine geldi ve düşmanı beklemeye başladı. imparator üçüncü andronikos da ordusuyla iki günlük yürüyüşün sonunda palekanon'da* ordugahını kurdu.

    10 haziran 1329 tarihinde savaş başladı. savaşın ilk evresinde osmanlı ordusu, bizans ordusuna ağır darbe vurdu. imparator askerlerini geri çekmek zorunda kaldı ve savaş meclisini topladı. bu mecliste savaşı sonlandırıp geri çekilme kararı alındı.

    savaşın ikinci evresi geri çekilmeye başlayan bizans ordusuna karşı osmanlı ordusunun taarruza geçmesiyle başladı. bu taarruz karşısında imparator geri çekilmekten vazgeçip osmanlı ordusuyla tekrar savaşa girişmek zorunda kaldı. gerçekleşen savaşta imparator üçüncü andronikos bir ok ile bacağından yaralandı. imparatorun yaralanması hem ordusunun içinde hem de konstantinopolis'te bir panik havası oluşturdu. osmanlı ordusu, dağılmaya başlayan bizans ordusunu tarumar etmeyi başardı. savaşın sürdüğü esnada şansının kalmadığını gören imparator, askerlerini bırakıp gizlice deniz yoluyla konstantinopolis'e kaçtı.

    bu savaşın sonunda osmanlılar kocaeli'yi ele geçirip, üsküdar'a kadar ilerlediler. orhan bey savaştan bir yıl sonra bölgedeki varlığının devamlılığını sağlamak adına gebze'de külliye inşa ettirdi. diğer yandan iznik ahalisinin kurtuluşa dair tüm umutları yıkıldı ve kısa süre sonra şehir osmanlıların eline geçti.

    kaynaklar:
    + vladimir mirmiroğlu - orhan bey ile bizans imparatoru ııı. andronikos arasındaki pelekano muharebesi - belleten - cilt: 23 - sayı: 50 - nisan 1949.
    + halil inalcık - kuruluş dönemi osmanlı sultanları (1302-1481) - isam - 2010.
    + mustafa cezar - mufassal osmalı tarihi - cilt: 1 - türk tarih kurumu yayınları - 2010.
    + georg ostrogorsky - bizans devleti tarihi - çev: fikret ışıltan - türk tarih kurumu yayınları - 2011.

  • yıl 2015. yapayalnızım. öyle yalnızım ki hiç kimsem yok. hiç kimsemin olmadığı bir şehirde iş sebebiyle yaşıyorum, ne bir arkadaşım ne bir dostum. iş arkadaşlarımla bile sadece mesai saatlerinde konuşuyorum. zorunlu haller dışında bir muhabbet yok.

    neyse bir akşam eve geldim. her zamanki gibi yapayalnız olduğum soğuk evime. telefonum yok. yok amk. kaybolmuş. bulamıyorum. sağa bakıyorum yok. sola bakıyorum yok. bir çaldırsana diyeceğim biri bile yok. bir iki saat telefonumu aradım. en sonunda kafama dank etti, bilgisayardan ekşi duyuruya girdim. beni bir çaldırırır mısınız evde yalnızım telefonum kayboldu bulamıyorum diye. bir iki dakika sonra hatunun biri aradı. :) telefonu buldum. ben ezile büzüle teşekkür ederken laf arasında işe yarıyor mu bu taktik ya dedi. şok oldum. anlattım. inanmıyor. gerçekten bakın böyle böyle diyorum. ya bırak hehehe falan diyor.

    neyse biz böyle üç dört gün muhabbet ettik. mesajlaştık falan. bir türlü inanmadı. bir ay sonra sevgili olduk. bir sene sonra evlendik. şu an 3 yaşında dünyalar tatlısı bir kızımız var. 2.çocuğumuz da yolda...:)

    nasıl oldu anlamadım.

    debe de bu başlığı az önce görünce aklıma geldi, yalnızlık bir çaldırsana diyeceğin birinin bile olmamasıdır. ama varsa, her şey olabilir.

    bu arada hala o gün telefonumun kaybolduğuna inanmıyor.