ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
diyanet'in 2020 yılı bütçesinin 11.5 milyar olması
-
sanırım islamiyet yerine farklı bir din arayışı için ar-ge bütçesi olarak ayırdılar.araplarin son kez bizi arkamızdan vurmasindan ötürü elzemdi zaten.
dünyanın en yüzeysel adamı
-
-bak 3 gün önce aldim bu kitabi ama cok hosuma gitti hemen bitirdim.
-himm samandan mi bu sayfalar?
-hı hı..seni de düsünmüs yayin evi...
bir dizi vesilesi ile öğrenilmiş en iyi şarkı
-
en iyisi mi bilemiyorum ama ilk aklıma bu geldi:
(bkz: himym)
band of horses - the funeral
https://www.youtube.com/watch?v=cmfwfhtfohk
17 temmuz 2021 istanbul sıcağı
-
yav he izmir sıcağı he. en soğuk izmir, en sıcak izmir, en boyoz izmir. gelin de görün nasıl bir nem var burada. herhangi bir kıyı şehri nasıl rahatsız edici derecede sıcak ise burası da öyle. ne eksik ne fazla. üstüne betonlaşmanın getirdiği sıcaklık ve rüzgarı kesmesini de ekleyin tabii. nefes alınmıyor.
selman öğüt'ün doçentlik için damada yalvarması
-
hahhahahahaa diyerek karşılaştığım olaydır
"berat ağbi, doçentlik sınavından yine kaldım ağbi"
"bizim senden başka kimimiz var berat ağbi"
aynı zamanda tezlerinin de çalıntı olduğu ortaya çıkmıştır. oğlum selman, tv'de atatürk'e dil uzattığın zaman sinirimden uyuyamamıştım, işte adalet böyle tecelli eder.
dolmuş diyalogları
-
taksim - bakırköy hattı ... sabaha karşı 4 .. şansa sahil dolmuşu bulmuşum çakır keyifim. bir tane kulaklıkla müzik dinleyen hanım kızımız var.
bakırköy girişinde sorulan klasik soru ve olaylar gelişir.
kaptan: yeni mahalle var mı ?
yolcular: (ses yok)
yeni mahalle girişi geçilir. kulaklıkla müzik dinleyen kızımız tepki verir
kızımız: niye geçtik girişi yaaaağğ ?
ben: e sordu ya kaptan yeni mahalle var mı diye
kızımız: duymadım ki ya ben :( (surat bu hale geldi ondan)
ben: kaptan duymamış hanım kızımız. bence dönelim geri sabaha karşı bi de tehlikeli bak.
kaptan: abi dönemeyiz ya.
kızımız: ay nerden hanım kızın oldum ben senin be
ben: kaptan dönmeyelim yesin bunu köpekler sarhoşlar filan.
kızımız: ya ne diyosun beee
kaptan & yolcular: ehe ehehehe ehehhehe.
kızımız: yaaaaağğğğğ :(
ben: bırakayım ben seni eve hanım kızım ?
kızımız: git be pis
kaptan & yolcular: hehe ehe eheheheeeğğğ
bu da demek oluyorki çakırkeyif olunca iğrenç bir insan oluyormuşum. güzel de kızdı be
kırıkkale'de gece otelde odasına erkek giren kadın
-
(bkz: bu ne lan grange romanı gibi)
gece 3te yatağımın ucunda oturan bi yaratık görsem korkudan altıma sıçarım erkek halimle. hanimefendi kafayı yemediği için şanslı. yecüc mecüc müsün pezevenk.
3 bin lira maaş alıp istanbul'da ev almak
-
(bkz: 0+0)
kafayı sokak köpekleri ile bozmuş kitle
-
çocuğu köpekler yemiş yahu, siz neyin kafasındasınız? neyi savunuyorsunuz? rahatsız olmamak mı gerekir bundan? normaldir olabilir böyle şeyler denip geçilmeli mi?
sokak köpekleri bir güvenlik sorunudur ve çözülmelidir.
evet tek güvenlik sorunu değildir ancak tüm sorunları aynı anda çözmek zorunda değiliz, hangisini çözsek kar.
mabel matiz'in burnuna otrivine sıkmak
-
herhangi bir ortamda mabel matiz'in şarkılarından birine rast geldiğimde yapmayı şiddetle arzuladığım eylemdir.
zaten alerjik rinit ve kronik sinüzit hastasıyım, bu adamın sesini duyunca gözlerim kızarıyor, burnum tıkanıyor, huylanıyorum bildiğin.
belli ki bu arkadaş da aynı dertten muzdarip ama otrivine denen sihirli formülden haberi yok, yazık kimse söylememiş çocuğa... gel kardeşim şöyle uzat burnunu, pısst. bi de öbür deliğe, pısst. çek içine çek çek çek! hah şöyle adam gibi bir nefes al yahu, oksijen gitsin beynine.
oh be dünya varmış, o da rahatladı ben de...
edit: viral reklam falan diye yazanlar olmuş. dinlemem, sevmem, kendisiyle herhangi bir ilgi ve alakam da yoktur.
edit2: otrivine virali diye yazan da var. onunla da bir ilgim alakam yok sıradan vatandaşım yahu ben. hay viral kadar taş düşsün kafanıza :)