ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
horizontal ile vertical'ı karıştırmak
-
vertical limit filmini dusunun verticalin ne oldugunu hatirlarsiniz
debe editi rica edildi : (bkz: karanliga kufretmek yerine bir mum yakiyoruz)
noel kutlayan avm'lere gitmiyoruz kampanyası
-
avm'lerin yılbaşında daha nezih yerlere dönüşeceğinin göstergesidir.
debe editi: karamanlıca anadolu'nun zenginliklerinden biri.
aynı şekilde romeika da.
1997 odtü bahar şenliği videosu
-
tivitır'da görünce ciğerim solmuştu. başlığı burada görünce de... yaşanılamayan bir geçmişe ağıt...
eğlenenler x kuşağı. dünyanın en zengin ülkesi olmasa da; dünya starlarının konser vermeye geldiği; gençlerin üni bahar şenliklerinde elde bira, manitle sarmaş dolaş şimdinin en baba santçılarını, gruplarını günlerce izlediği; orta direk bir memur çocuğunun ailesinden aldığı harçlıkla eğlenebildiği ülkenin zamanları.
ben y kuşağıyım. tv'de rakın kok'u izlediğim zamanları hatırlıyorum: hayvan gibi gruplar, insanlar elde bira kamp alanında deli gibi eğleniyor, karışan yok ayıplayan yok. resmen aklım çıkmıştı. bizim kuşağın en büyük hayallerindendi, büyüyüp kendi paramızı kazanınca bu etkinliklere hatta yurtdışındaki festivallere gitmek. önce o etkinlikler bitirildi. sonra üni şenlikleri. sonra buralara hiçbir dünya starı gelmez oldu. en sonunda da ekonomi... dedim ya ben y kuşağıyım. benim, çocukluğum dışındaki tüm hayatım blok halinde malum zamanlarda geçti. x kuşağı güzel yaşadı (şimdiki standartlarımıza göre). z kuşağı şu an bizden daha çok acı çekiyor olsa da önlerinde yaşabilecekleri birkaç gençlik yılı var. peki ya biz, y kuşağı? bugün göklerden bir karar gelip ülke çağ atlasa bile y kuşağının blok halinde giden gençliğini kim geri verecek.
niyetim ucuz kuşak tartışmaları değil, zaten yukarıda da yazdım; z kuşağının şu an ki durumu bizden de kötü. onlar için acayip üzülüyorum. hele hele bilgiye bu kadar çabuk ulaşılan bir zamanda skko bir doğu avrupa ülkesi gencinden daha kötü şartlarda yaşadığını bilmek çok acı veriyor olmalı. umarım z kuşağı son 5 senesini düzgün yaşar...
offf sabah sabah iyice bunalıma girdim yine. paylaşmayın olm bunları ya. unutabilmek ve cehalet gerçekten de evrimin bize kattığı çok önemli şeyler... *
temassız var mı
-
olum siz bu tahammülsüzlükle bu hayatı nasıl yaşıyorsunuz? böyle basit şekilde muhattap olabileceğiniz sorulara karşın bu denli abartı tepkilerinizin sebebi ne? bunlar nasıl kafalar ağa? hayatsızlar tam kadro amk.
survivor all-star
-
bu yılki favorimin taner olduğu program. yarışmıyor, riske girmiyor, dedikodu yapmıyor, afedersiniz ziki daşağı yaymış tatil yapıyor. en sevdiğim insan tipi. taner kazanmalı. smslerim senin.
sergen yalçın'la sıkıntı var
-
(bkz: gökmen özdenak'la amuğa)
youtube'daki bütün türkçe kliplerin silinmesi
hakan ural'ın dezenformasyon yasası yorumu
-
babasının: binlerce flörtüm oldu. bir gece bir bayanla beraber oldum ve bir daha da görmedim. sonra 'çocuğum var' diyerek çıktı.
bu çocuk o çocuk aq.
video açılmadan önce çıkan anket
-
bu anketlere verdiğim cevapları toplarsak ben şu an 0-12 yaş arası, ped kullanan, erkek bir hemşireyim.
elin oğlu
-
- ramazan denince aklınıza ne geliyor?
italyan: pide!
rus: pide!
ispanyol: güllaç!
koreli: nihat hatipoğlu!!!
adsşlkasşldkadls
nokia 3210
-
üniversite ikiye giderken oda arkadaşımın aldığı telefondu bu. antensiz olması o dönemde bir devrimdi ve çok şaşırmıştım. benim telefonum olmadığı için odadaki diğer arkadaşımın 5110'u ile yılan oyununu oynardım ama o telefonun tuşları sebebi ile pek randımanlı olmazdı. 3210 ise bu konuda sanırım rakipsizdir. zira 3210'la yılan oyununu birinci seviyden sekizinci seviyeye kadar tek tek bitirmiştim.
yılanın devasa boyutlara ulaşıp kalorifer peteği gibi oluşunu an be an izlemek ve sonlara yaklaştıkça etraftakilerle beraber nefesini tutup bitmesine tanık olmak çok heyecanlıydı (heyecan duyduğumuz şeye bak rezalet). fakat dokuzuncu seviyede tüm uğraşlarıma rağmen bitirememiştim. son denemem ders esnasındaydı ve oyunun bitimine çok az kalmıştı, sağımdaki solumdaki arkadaşlar da dersi bırakıp göz ucuyla izliyorlardı, fakat hocanın korkusuyla bir anlık kafamı çevirmemle yılandan devşirme kaloriferin peteğinin pörtlemesi bir olmuştu.
o telefon da çarşafını katlamaya çalışan arkadaş yüzünden ranzanın ikinci katından yere kapaklanıp telef olmuştu.
mutsuz son.
ps: geniş aile gibi başlayıp, yaprak dökümü gibi bitti lan hikaye :(
galatasaray'ın c. ronaldo'nun fiyatını sorması
-
ben de bazen pahalı olduğunu bile bile alamayacağım ürünlerin fiyatını soruyorum. geçen borusan otomotivde bmw x6 nın fiyatını sormuştum mesala. ayıp mı ? alamayacaksam bile kaça alamayacağımı bilmek hakkımdır.
atatürk'ün amerikan mandası istediği mektubu
-
1919 yılında latin alafabesi ile imzalanan mektup.
edit hun: bu belge bizzat atatürk'ün kişisel laptopunda bulunmuş arkadaşlar. durum ciddi..
yere düşünce osmanlı gibi dağılan telefon
-
telefoncu m.kemal abinin, parçalardan başka telefon yapabileceğini bilmeyen ,yazar hezeyanı.