hesabın var mı? giriş yap

  • bu hafızayı hep ders çalışırken osurup, sınavda da osurup çalıştığım yerleri hatırlama yolunda kullanmak istemişimdir. kuvvetlidir koku hafızası. hatırlamadığın küçük ayrıntıları hatırlarsın.

  • 1. a$ama protetik:bilincin farkina varma fakat bilincli olma hali $eklinde degil
    2. a$ama bilincin icindeki haraketleri farketmektir bilincin artmasi ve azalmasi.
    3. a$ama yanli$lari dogrulari farkedebilme, gözlemleme

  • tedirgin olmaya gerek yok internette insanlarla tanışabileceğin en güvenli ortam sözlük. ben de yarın ilk defa sözlükten bir kızla buluşucam. yurtdışından gelecekmiş 300 euro gönderdim uçak bileti için. yarını iple çekiyorum.

  • mükemmeliyetçi olmamak: hayatta hiçbir şey kusursuz olmadığı ve bazen aksi durumlar yaşanabildiği için mükemmeliyetçi kişiliğe sahip insanlar sıklıkla başarısızlıkla karşılaşıp yoğun stres altında yaşarlar. yaşantının geneli için daha rahat bir tavır sergilenmediği sürece stresten uzak durmak mümkün değildir.

    hayır diyebilmek: gerek iş hayatında gerek özel hayatta olsun, herkesi memnun etme ihtiyacı hissettiği ve bencil olarak algılanmaktan korktuğu için hayır diyemeyen insanlar kendi hayatlarının dengesini bozarak giderek daha güçsüz hissetmeye, kendine karşı daha büyük bir öfke içinde olmaya ve daha stresli bir hayata sahip olmaya başlar.

    hayatı daha sakin yaşamak: gün içerisinde sürekli koşuşturma içinde yaşamak yerine sadece üzerinde çalışılan şeye odaklanmak ve anın tadını çıkarmaya çalışmak oldukça önemli.

    tüketim çılgınlığına son vermek: evinizi dolduracak ıvır zıvırları almaktan vazgeçin, sadece size yetecek kadar yiyecek alın ve giysi ya da başka bir ürün alırken daha seçici olun. gerçekten kullanacak mıyım diye düşünün. gerçekten istiyor musunuz yoksa anlık mutluluk sağlayacağı için mi alıyorsunuz? inanın dengeli bir kredi kartı ve kendinizi kontrol edebilmenin verdiği özgüven daha iyi hissettirecek.

    gerçekçi hedefler belirlemek: normalde olduğundan daha azını veya daha fazlasını başarmış olmayacaksınız. fakat aklınızdaki ''daha fazla çaba göstermeliydim.'' düşüncesini ortadan kalkacak.

  • hayatımda gordugum en büyük kezban taksim'de karsıma cıktı, bir aksamüstü galatasaray civarlarında kendisine adres sordum "hahahah orayı bilmiyor musun gercekten, tanısmak mı istiyorsun? bu numaraları ben yemem" demisti bana. ben de adres stresi ve bir yeri bulamayan kamil imajıyla kuyruguma arkama sıkıstırarak yoluma devam etmistim.

    sonra arkadan gelen bir lavuga yoneldim "bilader dedim suraya nasıl giderim" kardes dedi yuz metre git solda gorursun.

    belki sözlük yazarıdır o kız, bilemiyorum.

    aksam sözlüge gelip, taksimin sapık dolu olması diye bir baslık acmıs olabilir.

  • - sayma fasulyeleri gerçek fasulyeydi.
    - fişlerle okumayı söktüler.
    - sert plastikten beslenme çantaları vardı renk renk. bir dilim ekmek, bir dilim peynir ve 5-6 zeytin fiks menü. en zengin beslenmede sarma olurdu, öğretmene bile ikram edilirdi. bir de beslenme çantalarına kumaş peçete konurdu. selpak mı vardı?
    - 1 lira harçlık alırlardı çok şanslılarsa babalarından.
    - bakkaldan un kurabiyesi alırlardı tenefüslerde.
    - basmalı kalemleri yoktu. kurşun kalem ve sivretgeç kullandılar hep.
    - arı maya'lı silgiler çıktığında ilkokulu bitirmişlerdi.
    - 23 nisan'larda ront oynamak için bir örnek ront elbiseleri diktirirlerdi. bayram gerçekten bayramdı.
    - kedi merdiveni yapmayı iyi bilirlerdi.
    - pazartesileri mendil ve tırnak kontrolü yanında bit kontrolü de olurdu.
    - ünite dergileri ilkokulu bitirmeye yakın çıktı, renkli renkli ne güzellerdi.
    - tebeşirler kare idi, yuvarlak tebeşir bile yoktu.
    - müzik dersinde flüt ve melodika çalmayı, çok iyi mandolin çalan öğretmenlerinden öğrenmişlerdi.
    - beslenmeye muz koymak ayıptı, muz herkesce ulaşılabilir bir meyve değildi çünkü.
    - karnelerini hala saklarlar.

    - şimdi korkarım ki "orta yaşta" diye anılıyorlar.

  • çok kolay bir reçetesi var,

    öncelikle sülün osman’ın cümlesini hatırlayalım, ben beni dolandırmaya çalışanları dolandırdım, suçsuz insanları dolandırmadım der. adam köyden gelmiş, boğaz köprüsünü alabileceğini sanıyor, karşısındaki adam sülün osman, bir fiyat biçiyor, köylü karşısındakini tokatlamaya çalışırken tokatlanıyor. dürüst olacaksın, karşındakinin hakkını korumaya çalışırken (bu araba bu fiyat olmaması lazım diye düşünerek) duruma ayıkırsın.

    ucuz mal buldum gel, bana destek at yapalım, gömü buldum kimseye söyleme, biletimi al gelirim gibi saçma cümlelere hep soru soracaksın, neden ben? bu adam neden bana söylesin ki, para bulsam ben kime söylerdim. kısacası güvenmeyeceksin.

    şüphe insanı diri ve uyanık tutan en önemli duygulardan birisidir. şüpheci olmak ayarı kaçırmadığın müddetçe seni bütün musibetlerden uzak tutar.

  • gece kulübü bodyguardına kafa atıp bir de içeriye girip hiçbir şey olmamış gibi eğleneceğini mi umuyordun? az bile dövmüşler bu barzoları. eminim içerde de vukuat çıkaracaklardı, tiplerinden belli.

    yalnız kadına helal olsun. önce düşük vizyonlu gold digger sandım ama daha ilk anda kendini yerdeki herifin üstüne atıp siper etti. tam evlenilecek kadınmış.

  • çok istiyorsa kendine entegre etsin.

    bizim entegre olmuş daha önemli sıkıntılarımız var.
    yüksek vergiler, ahlak sorunu, yolsuzluk, rüşvet, vb.

  • bir kaç yıl önce(2018 veya 2019 hatırlayamadım tam) , gecici olarak istanbul anadolu yakasında bir benzlikte pompacılık yapıyordum. biraz mental açıdan kötü dönemlerimdi. neyse

    bir gün ümit bey geldi.kibar bir şekilde hal hatır sorup, istediği miktarı söyleyip markete yöneldi. açık kahve(veya koyu lacivert ) rengiydi sanırım, bir bmw ile gelmişti. verdim benzinini, beklemeye koyuldum.

    hava buz gibi. ellerim donmuş. ümit bey karşıdan geliyor. elinde, starbucks makinesinden alınmış koca boy kahve. yüzünde bir gülümse ile bana uzattı ve "afiyet olsun" dedi..

    uzun zamandır düşünürüm. o kahveyi benim için mi almıştın ümit bey, yoksa tadını beğenmeyip de, çöpe gitmesin bari deyip mi verdin bana :)))))

    her durumda da klass bir insan. o an beni çok mutlu etmişti.işi rast gitsin...kahve + mütevazililiği

    not : o makineyi her gün görür, bazen canım ceker ama kazandığım paraya göre lüks kaldığından almazdım hiç. sizin sayenizde ilk kez o gün içmiş bulundum :)

    edit : ümit bey twitterda bir yazarımıza cevap vermiş entry e dair : "bunun redbull, kola, dondurma, bisküvi versiyonlarını da duyabilirsiniz. insanların enerjisi ve iletişimleriyle alakalı biraz anlık gelişen rutin refleksime dönüştü sanırım"

    edit : sene eklendi.

    edit: tamam arkadaşlar. en güçlü ihtimaller. 1.bana aldı 2.aslında kendine aldı ama beni görünce içinden bana vermek geldi o an. :) ya önemli değil. o an çok mutlu olmuştum.