hesabın var mı? giriş yap

  • bir bölümünde memnun ıssızda kadınları taciz eden bir sapık sanılmaktadır. tacize uğrayan bir kadın polise eşkal verir:

    - hani bizimkiler dizisindeki kapıcı cafer yok mu, aynı o.

  • bir askeri hakim (şimdi avukat) ankara-erzurum otobüsüne biner.sivil giyimlidir.yanına,yaşlı tipik erzurumlu sakallı biri biner. yol uzundur (16 saat) otobüs hareket eder. yaşlı adam :
    -uğurlar ola bey
    -size de
    -erzurum'a mı ?
    -evet
    -iş yapıyorsun ?
    burada bir parantez açmak gerek ( askeri hakim ,deneyimlerinden bu soruya hakim dese ,arazi davası vs.soracağını,kendisinin sırf askeri suçlara bakması sebebiyle bilemiyeceğini,bu yüzden "bilmiyorum" da diyemiyeceğini ,başka bir iş söylese o işle ilgili soru soracağını vs.bildiği için,muhatabın bir daha soru sormamasını kesin temin için)
    - ben gavatım (kavat)
    -.....?

    yaşlı adam sırtını döner ve erzuruma kadar konuşmaz.

  • küresel ısınma sonucu kapladığı alan giderek büyüyen ve afrika'nın yeşil alanlarını tehdit etmeye başlayan sahra çölünü, geri dönülemeyecek noktaya gelmeden durdurmak üzere, 15 kilometre genişliğinde, kıtayı enlemesine boydan boya katetmesi planlan orman projesinin adı.

    dünya bankası, afrika birliği, afrika kalkınma bankası gibi uluslarası kuruluşların da fonladığı projenin ilk ayağı senegal'de 2007 yılında başlamış ve epey olumlu geri dönüş var. gönüllü yatırımcıların da katkıda bulunabildiği proje, bölge insanına hem gelir kapısı oluyor hem de bölge ekonomisini geliştiriyor. hayvancılar ve tarım köylüleri arasındaki otlak ve arazi kavgaları bitmiş.

    kıtanın doğu ucundaki somali ve cibuti'ye kadar uzanması planlanan ormandan duvar için milyarlarca ağacın yanında bir çok endemik ve zirai bitki de dikilecek. birçok yerde dikilen ağaçlar büyüyüp orman olmuşlar. hayvanların otlamasının ormanların yok olmasına neden olmadığının keşfedilmesi üzerine, hem evcil hem de yabani hayvanlar bitki örtüsünün geri getirilebilmesi için etkin olarak kullanılıyor. ayrıca, bitki örtüsü suyun korunması ve ziyan edilmeden değerlendirilebilmesi için de elzem. yoksa yağmur suları hiçbir derde deva olmadan akıp gidebiliyorlar. bitki örtüsü, yağmur sularının yeraltı sularını besliyor, yeraltı suları da bitki örtüsünü.

    projenin ilerleyen safhaları için potansiyel sorunlar var. ilk akla gelen sorun, bölgenin istikrarsız siyasi yapısı. senegal göreceli olarak stabil bir ülke olsa da, güzergah boyunca hem istikrarsız ülkeler hem de terör örgütlerinin kontrol ettiği alanlar var. çad'da boko haram, nijer ve nijerya'da istikrarsız yönetimler ve silahlı gruplar, etiyopya ve somali arasındaki problem ilk akla gelen olası sorun bölgeleri. ikinci problem yine insanlar. her ne kadar şu an için bu projede bölge insanı aktif rol alıyor olsa da, bütün hat üzerinde tam kontrol sağlanamayacaktır ve kimi insanlar ağaçları yakacak ve ekonomik olarak değerlendirilebilir malzeme olarak göreceklerdir. buradaki insanlar bu ormanın değerini bilseler ve yapılan işi takdir etseler bile, bazı yerlerde hayat şartları bunu zorlayabilir.

    şimdiye kadar 8 milyar dolarlık bütçe ayırılan proje, insanlık tarihinin en büyük toprak biçimlendirme projelerinden biri olmaya aday. etiyopya'nın kendi içinde de benzer bir proje var ve epey yol katettiler. senagal'de başlayan ormanlandırma çalışmaları, etiyopya'daki orman ağına bağlanacak. konuyla ilgili bbc haberi için bkz. ayrıca vikipedi sayfasından da detaylı bilgi alabilirsiniz.

    not: çin'in iç moğolistan (inner mongolia) bölgesinde de gobi çölü artık başkent pekin'i de tehdit etmeye başladığı için benzer bir proje başlattı ve inanılmaz sonuçlar alıyorlar. bu başlığa, o konuyla ilgili de tekrar yazacağım.

  • hicbir şey bulamazsam bile, fetoculere karşı dik duruşunu takdir ederim. allah sağlıklı uzun ömür versin.

    not: gs

  • şu şekilde tahlil edilebilecek şarkı sözü;

    aşk bu kızılötesi: şair burada aşkın kızıldan da, yani kandan da öte olduğunu söylüyor ve bunu ifade ederken "kızılötesi" kelimesini kullanarak harika bir kelime oyununa imza atıyor.

    yaralı müzesi: yine aşk'ı tanımlarken kullandığı bir ifade. aşka düşen herkesin yaralandığını ve dönüp dolaşıp bu yaralı müzesinde yerini aldığını anlatıyor.

    hareket edemem: şairin kendisi de aşktan yaralananların sergilendiği yaralı müzesinde ve bu müze öylesine kalabalık ki, şair içeride hareket edemiyor, belediye otobüsü gibi!

    şimdi tüm ekşici piçler serdar ortaç'dan özür dilesin.

  • -yapma hayrettin daha kadroları saymadım.

    aradım taradım bir türlü bulamadım. bir de hayrettin'in ceza sahasından martı kovalarken yediği golün videosunu.

    ach ach.

  • aynı annenin, çocuğuna külotlu çorap giydirirken külotlu çorapla birlikte çocuğu havaya kaldırdığı da görülmüştür.

  • prim için euro 2016'da takım satanlar, şimdi asker selamı verdi diye vatansever oldu ya, ben de buna tutuluyorum.

    o kişi daha mı çok vatanını seviyor şimdi?

  • sabah annem 8 gibi uyandırdı, anneanneni aradım ama açmadı bir gidip bak diye. daha önce de ulaşamadığımız çok olmuştu yine öyle sandım. yataktan çıkıp koşa koşa gittim. anahtarım olmasına rağmen her seferinde kapıyı çalardım ama bu sefer çalmadım, neden bilmiyorum. içeri girdim annenannem yatıyordu. seslendim yavaşça, sonra tekrar seslendim, duymadı. yanına gittim, omzuna dokundum uyansın diye, uyanmadı. o zaman farkettim bir daha uyanmayacağını.

    annemi arayıp haber verdim ve balkona çıkıp bir sigara yaktım.

    cuma günü aramıştı beni, bana ‘2 ekmek ve yoğurt alır mısın’ diye. ‘senin aldığın yoğurt çok güzel oluyor yine aynısından al’ demişti. yoğurt geldi aklıma, acaba yemiş midir diye düşündüm. bakmak istedim ama cesaret edemedim.
    4-5 sene önce bir gün aramıştı. ‘müsait olduğun bir zaman gel sana bir şey vereceğim ama annene bile söyleme’ demişti, hemen gitmiştim yine. eski bir köstekli saat çıkarmıştı, dedesinin saatiymiş. ‘o kadar torunum var ama buna en iyi sen bakarsın, sende dursun demişti’, duygulanmıştım.
    haftada 1 bazen 2 kere uğrardım ihtiyacı var mı diye. konuşurduk, mahalledeki olayları anlatırdı. ‘işlerin yolunda gitsin diye her gün dua ediyorum ben sana, derdi. belki bu sefer yolunda gider be anneanne diye geçirirdim içimden. allaha bile inanmayan ben dualardan sonra zırhımı giymiş gibi çıkardım o evden, kendimi yenilmez hissederdim. artık zırhım yok, yenilebilirim.
    şimdi o da gitti.

    edit: yüze yakın mesaj aldım, hepsini okudum ama hepsine cevap veremedim kusura bakmayın. iyi dilekleriniz için teşekkür ederim, güzel insanlarsınız.