hesabın var mı? giriş yap

  • tadilat halindeki bir binaya giriş için yöneldiğim sırada telefonuma tanımadığım bir numaradan boş mesaj gelmesi. mesajı okumak için telefonu elime almam bu arada bir kaç saniye kaybetmem ve hemen akabinde tepeden dikey uzun bir inşaat demirinin düşmesi.
    sonra defalarca kez mesajı gönderen numarayı aramam ama hattın kapalı olması.

  • aynaya bakıp "yapabilirim" dedikten sonra, yapmak.

    özgüven, insanın algıladığı kendisiyle gerçekte olan kendisi arasındaki farkla ters orantılıdır. bu farkı kapatmaya kafa yormak gerek. yapmak isteyip yapılamayan ne varsa gün be gün bunları yapmanın yollarını aramak gerek... tabi bu yolları bulmak da gerek zira yarım kalması yine beceriksiz hissetmenize yol açacaktır.

  • islamcıların bitmeyen eziklikleriyle hala fethetmeye çalıştıkları bizans kilisesi. şimdi müze.

  • benim bildiğim casuslar elde ettikleri bilgileri gazete üzerinden halka servis etmez gizli saklı rakip devletlere satar. can dündar'ın yaptığı bırakın casusluğu tam bir gazetecilik örneğidir. illa casus arıyorsanız o görüntüleri can dündar'a temin eden adamı bulun. can dündar'a şu diktatörlük döneminde de böyle cesurca bir haber yaptığı için madalya takın. ya da durun en iyisi siz o madalyayı gotunuze sokun nasıl olsa 13 senede bundan zevk alır hale geldiniz.

  • normalde olması gerekendir. anayasa hükmü açık, kişinin cumhurbaşkanı seçildikten sonra vekilliği düşer. yani ysk sonuçları resmi gazetede yayınladığı an rte derhal istifa etmelidir çünkü artık cumhurbaşkanı secilmistir. eğer istifa etmez ise mevcut cumhurbaşkanı başbakanlık görevini bir başka akpliye vermelidir. yazdıklarıma ben bile güldüm amk, hukuk devleti mi lan burası.

  • hayır her şeyi geçtim bir insan deprem sonrasında aklına babala tv gelecek kadar ne yaşamış olabilir?

  • şimdi 20.000 tl olmuş. sizin ben ananızı

    malesef saçmalıktır. yurtdışından aldığınız bir cihazı sırf ülkede kullanın diye alınan öşür vergisi gibimsi bir şeydir. zaten kendi kazandığım parayla emeğini çekip aldığım şeye devletin "dur hele cihazının yarısı ya da çeyreği gadan da para vir" demesidir.

  • dogru bir dusunce, biraz eksik açiklanmis.

    oncelikle konu hakkinda donen bazi yanlislari duzeltelim :
    - eger çok feci bir sezon geçirmezse galatasaray'in sampiyon olamamasinin salt super lig gelirlerine etkisi çok sinirli. sampiyonluk payi dediginiz sey sampiyona verilen ekstra miktar degil, sampiyonluk yasamis 5 takimin havuzun bir bolumunden aldiklari paydir. galatasaray ornegin geçen sezon 69 milyon alirken, fenerbahçe 62 milyon almistir ve bu, uzun bir sampiyon olamama serisi ihtimali disinda hemen hemen stabil bir kalemdir.
    - super lig performans primi uç asagi bes yukari ayni sekilde, puan basi belirlendigi için çok buyuk bir puan farki yemedikçe butçede buyuk açik yaratacak bir fark olusmaz. ornegin fenerbahçe burada dahi buyuk bir zarara ugramadi, hepi topu 19 milyon tl az aldi fenerbahçe galatasaray'dan. (3 milyon euro). besiktas ve basaksehir ise benzer bir performans primi aldilar. sezon sonunda 3-5 puanla sampiyonluk kaçirsan da 65 milyon civari alacaksin.
    - siralama primi keza, basaksehir ile galatasaray arasindaki gelir farki 7, bjk il gs arasindaki gelir farki 15 milyon lira civarinda. fenerbahçe buradan darbe yedi zira son siralama kalemi (6. sira) ile sampiyon arasinda 32 milyon tl (kabaca 5 milyon euro) fark var. ama bu bile sampiyonlar ligi gelirinden olmak gibi darbe vurmuyor. galatasaray ilk 3'te olursa bunu minimize eder.
    - toplam gelirlere bakarsaniz fenerbahçe tum sorunlarina ragmen 153 milyon lira almis (gs 212), çunku sampiyonluk payi belli bir kemik olusturuyor. toplam euro bazinda fark 10 milyon euro bile degil.
    - sampiyon olamamanin tek ve gerçek mali kulfeti kesinlikle sampiyonlar ligi geliridir. baska bir sey degil. digerleri amorti edilir zararlardir.

    simdi gelelim konuya : besiktas biraz ekstrem bir durumdu. sadece yuksek maasli oyunculari elden çikarma geregi degil, sadece kiralik futbolcular degil, genel olarak kadro kalitesinin kotuye gitmesi sorun yaratti. ustune ustluk yonetimin teknik direktoruyle, tribunlerle olan gerginlikleri salt yonetimsel açidan sorun yaratti. fikret orman gerçekten olumcul hatalar yapti.

    galatasaray'in lehte bir farki var : toplam maas duzeyi 2017 besiktas'i kadar yuksek degil, 50 milyon civarinda ki kendi geçmis standartlarina gore olmasi gerektigi oranda dusmus. falcao istisnasini kenara koyarsak muslera, belhanda ve feghouli haricinde eskisi gibi 3 milyon kemik maas arti bonus tarzi kontratlari kalmadi. yine sampiyonlar ligine kalinamadigi durumda kiraliklari salmak takimin maas yukunu azaltmaya yetecektir. (edit: surada bir vatandas açiklamis, yaklasik 49 milyon euro net maas + yaklasik 3.100.000 eur imza parasi + puan basi verilecek ekstralar derken 56 milyon euro gibi bir gider olacak, geçmis sezona gore sadece 7 milyon fazla var).

    ama galatasaray'in asil sorunu burada basliyor : ffp girdabina girmis tum takimlar gibi toplam gelir gider dengesini kurmak için yerine gore maas ve fesih bedeli (bonservis yanlis bir terim artik) uzerinden ayarlama yapip, kiralik kontratlarla isini kotariyor. ffp donemi hasarsiz atlatilsa dahi iki sezon sonra elde para edecek oyuncu kalmayacak, kiraliklar da gidince ya bugun oldugu gibi bedavalara yonelecek ya da ekonomik durumu iyiyse yine fesih bedeli odeyecek. iki senaryonun da sorunlu taraflari var : ilkinde kadro kalitesi dusup kuçuleceksin (bu, besiktas'in yasadigi sportif buhranin benzerine yol açar), ikincisinde geçmisteki kisir dongulere tekrar gireceksin çunku fesih bedeli, kontrat gibi futbolcu gonderilince zarardan kâr edebilecegin bir sey degil, net zarar. ffp'nin, her ne kadar genel hatlariyla mantikli bir uygulama olsa da boyle yan zararlari oluyor ve denetime girmis her takim bunu tadiyor.

    tek bir çikar yolu var : eldeki gorece mutevazi oyuncularin bir sekilde parlatilmasi. ozan kabak, eljif, cenk tosun, cengiz under,... az yatirimli 10 oyuncudan bir veya ikisini onemli bir miktara elden çikarmak bile donguyu pozitife çevirebiliyor. ozellikle yerli oyuncularin parlamasi, uzun suren yabanci sinirinin 14'e kadar genislemesinin etkisiyle patlama yapti, simdi kisa vadede tekrar durulacaktir çunku gidebilecek yetenekler gitti, gelecek 2-3 sene boyunca galatasaray'in da diger kuluplerin de bu tarz oyunculardan onemli meblaglar kazanmasini beklemiyorum. mesele orta vadede tekrar duzenli sekilde bazi futbolcularin ihraç edilmesi için yeni jenerasyonlara yatirim yapmak. yabanci siniri gibi abuk tartismalarin dondugu ortamda bu da muallak.

    asil onemli olan, konsolide borçlari bir sekilde eritmek ve surekli yapilandirma gerektiren, finansman gideri yukleyen, ust uste uzun yillarin gelirlerini kismi olsa bile yiyen bu geçmis borçlari sifirlamak. bu her kulup için geçerli. yoksa bir donem kâr bir donem zarar edersin, donem tablolari su an borçlu halde olundugu için onem tasiyor ama konsolide borç-alacak farki çok daha onemli. ve bu konuda hiçbir buyuk kulubun kisa vadede borcunu onemli oranda eritebilecegi bir ortam yok.

    kisacasi kanimca besiktas ornegi tam geçerli olmamakla birlikte benzer riskler var ve galatasaray babaniz diyerek geçistirilemeyecek seyler. sonuçta ulkenin ekonomik yapisi belli.