hesabın var mı? giriş yap

  • milliyet com tr isimli sitede yayınlanmış olsa foto galeriye koyar 100 fotoğraf gezdirirdi. ancak bbc o kadar zeki değil malesef tek sayfada 100 filmi yazmış. miliyetten biraz ticari zeka alması gerek ama milliyetin de bbc'den öğrenecek çok şeyi vardır. mesela azcık edep ve azıcık okuyucuya saygıyı öğrenebilir.

  • artık ben şundan eminim.

    bu adamlar ülkenin bütün güzelliklerini yok etmek için elinden geleni yapıyorlar.

  • lozan'ı yad ederek doğru bir iş yapmıştır. lozan bu ülkenin tapusudur!

    o değilde alo fatih diyenlere kaç kere o fatih'in fatih altaylı olmadığını söylememiz gerekiyor? bu kadar gerizekalı mısınız?

  • verilen ödev üzerine yazdığım, parçanın klibinin imgesel bağlamda çözümlenmesi;

    "pink floyd genel olarak sistem eleştirisi yapan bir gruptur" desek yanlış olmaz. her albümü, her şarkısı, her sahne performansı yönüyle. özellikle the wall albümü, filmi; tek düzeleşme, robotlaşma, fordist dikta eğitim gibi kavramlarla savaş içeriği taşımakta. son albümleri olan "the division bell" (parlamentoda çalan çanı temsil etmekte)'in son şarkısı "high hopes" genel olarak pink floyd'un kuruluşu, gelişimi ve dağılışını konu almakta. başındaki zil sesi "fat old sun" şarkısından, şarkı içersindeki sinek sesleri "grantchester meadows" şarkısından alınmakta. bu yüzeysel bilgiler bile bize şarkının gidişatı hakkında bilgi vermekte. klibin çekildiği mekanlar grup için ayrı önem taşıyan cambridge'de çekilmiş. klipte köy; kalabalığın eziciliğinden kaçış, yalnızlığın özlemi gibi anlamlar taşır. gökyüzü ve yol, gitme-gelme gibi anlamlar taşırken kullanılan tüm mekanlar grubun hep üzerinde durduğu sınıfsal ayrılıklara gönderme taşır. gene en başta adamın uzağa bakmasının anlamı uzak ve yalnızlık özlemidir. aynı zamanda geçmişi düşünmesiyle paralellik taşır. tarlada ve klipte genel olarak sarı rengin hakim olması "sepya", "geçmişe dair" anlamları taşımaktadır. elmalar, yasak elma hikayesine gönderme ve aslında bir hiç uğruna bu çarkın içine atıldığımızı imgeler. dağlarda koşmak, bisiklet ve soytarılar çocukluğa dair izleri taşır. nehirden akan gitarlar grubun yıllardır ilerlediği ve arka arkaya yaptığı işlere göndermeler taşır. aslında olduğu gibi bütün klibin bir fotoğrafı gibidir. uzun bacaklarla yürüyen bavullu adamlar, okulu bitirip büyüyen öğrencileri anlatır. aslında söylenen şudur ki geçip giden hayatta bir çok aşama atlanır. ama her atlanan aşamadan sonra arkaya bakıldığında geçilen yerler ileriden hep daha yeşil ve daha masumdur. ama asla geri dönülemez, şarkıdaki hüzün burdan kaynaklanır. balonlar, çember şeklinde birbirine top atan insanlar gene geçmişe, çocukluğa dair izler ve özlemlerdir. sonraki sahnedeki "çan" taşıyan "boynu bükük" insanlar grubun başka bir eleştirisi olan dinin eziciliği konusuna gönderme yapar. sırt sırta çarpışan cinsiyeti belli olmayan insanlar, hep ileriye gidilsede aslıda içten içe geri dönülür demektedir (steps taken forwards but sleepwalking back again/ileri atılmış birkaç adım fakat uyur gezer geri dönmek). bir içe yolculuk söz konusu olduğu için bir sonraki sahnede içe bükülmüş bayraklar bizi karşılar. bu da geri dönüşüm anlatısıdır. ve daha sonraki dev pelerinle rüzgara karşı yürüyen adam klibin en vurucu ve en akılda kalıcı sahnesidir. david gilmour'un tasvir edildiği ve bütün pink floyd grubuna mal edebileceğimiz bu sahnedeki pelerin şan, şöhret, ün gibi sadece yük ve rüzgar karşısında sadece zorluk çıkartan şeylerdir. siyah olmasının nedeni ise şanın, şöhretin hiçbir iyi yanı olmaması, sadece ilerlemekte bize zorluk çıkaran birer pelerin olmasıdır. aynı adamı bu sefer tekerlek taşırken görürüz. bu da medeniyetin doğuşunun tasviri yani gene geçmiş özlemidir ve elma sahnesiyle paralellik taşır. oyuncak ayı sahnesi çocukluk ve geçmiş özlemine gönderme yapmaya devam eder. kayıkların nehirin üzerinden aktığı sahnede; kayıklar gene bireyler, nehir ise gene hayattır. ve uzaklara (geçmişe) bakan adam cenaze arabasına benzeyen aracın bagajını açar ve beyaz topları serbest bırakır. bunu "özgürlüğe bırakılan ceninler" olarak anlamak mümkün. sonu bütün bu karamsarlığa rağmen umutla biten klip roger waters'sız bir pink floyd'un sistem eleştirisini imgelem ve üstü kapalı şekilde yaptığına işarettir. klibin sonunda ve ortalarında gösterilen syd barrett heykeli, grubun isim babasına bir saygı duruşu ve shine on you crazy diamond, wish you were here gibi bu eserinde ona adandığının resmidir.

    bu da klip (mümkünse kliple eş zamanlı okuyun);
    https://www.youtube.com/…oupk8&ab_channel=pinkfloyd
    ---
    edith piaf: noktalama, bkz ve linkler.

  • kendi dilimiz yerine sabahları arapça bir şeyler mırıldanmak isteyenleri yine meşgul edecek bir zırva. kendi dilinden bu kadar utanan bir başka millet daha yoktur herhalde. bu arada cümleten günaydın!

    edit: iftira ve yalan bu diye mesaj atanlar için bir şey yazayım: bu ülkede 2 ay boyunca montaj videoyla seçim propagandası yapıldı. bizzat cumhurbaşkanı videonun montaj olduğunu açıkladı. buna rağmen sesini çıkarmadı belli bir kesim. demem o ki yalan ve iftira görmek istiyorsanız adres belli.

    bir çaylağın attığı mesajla bundan kitabında bahsettiğini öğrendim. buyrun bu da ali erbaş'ın kitabından:

    görsel

    türkçe bilmeyen arap sevdalıları için yardımcı olayım: cahiliye dönemi diyor.