hesabın var mı? giriş yap

  • yaşım 41, ilk kez rendelenerek yapıldığını duyuyorum.

    25 sene boşuna mı küp küp ya da üçgen üçgen doğradık lan biz bu patatesleri???

    hocamız mı kötüydü dicem ama anamın börekleri de burnumda tüttü bak şimdi. yok yok o bana yanlış öğretmiş olamaz, kıyamaz oğluna bence :/

  • "çevrem kalabalık olsun, çeşitlilik olsun, hem bakarsın bir gün zorda kalırsam sevgilim olur" diye değil, gerçekten ilgilendiği, değer verdiği için hal hatır sorması, bir kuru "nasılsın"ını eksik etmemesi. evet çekici yapar, çekici olan birinin sevgili olma zorunluluğu da yok di mi kukişler?

  • adına lussekatt, lussebullar denilen kuzey avrupa çöreği. ana malzemesi safran olup hoş kokulu olan bu çöreğin tarifini verirsek:
    şöyle aile sülale boyu olsun bol bol yiyelim 30 tane olsun diyorsanız:
    önce 1 gramlık safran almanız gerekiyor. safran pahallı ve gereğinden fazla kullanılırsa zehirlenme yapacağından burada minik poşetlerde satılıyor. 0,5 gramlık minik poşeti açtığınızda içinden minik bir poşet daha çıkıyor ve onun içindeki safrana ulaşıyosunuz. aşırı dozda kullanımı zehirlenmeye yol açarak böbreklere zarar verdiği için böyle heroin satar gibi minik poşetlerde satılıyor. ayrıca marketlerde raflarda yok. kasa görevlisinden rica ediyorsunuz oda yere eğilerek ayaklarının dibindeki kutudan çıkarıp size veriyor. kanser araştırmalarından tutun yemeklere, çöreklere ve ağrılar için melhem, sağlık sorunlarına ve bazı durumlarda boya olarak kullanılan safran bitkisi modelimizin reklamını yaptıktan sonra tarifimize geçebiliriz.
    malzeme:
    1 gram safran
    5 dl. süt
    400 gram yağ ( tereyağı yada margarin)
    17 dl.un
    1 1/2 dl tozşeker
    yarım çaykaşığı tuz
    50 gram ekmek yapımında kullanılan maya
    1 adet tozşeker parçası
    1 yumurta
    kuru üzüm

    - 5 dl süt ısıtılarak 37 derece sıcaklığa getirilir.
    - bir tozşekerle 1 gram safran birlikte ezilir.
    - çözülen bu safran ısıtılmış süte eklenir. daha sonra margarinde eklenir.
    - 17 dl una maya konularak karıştırılır ve tüm sütlü karışım una eklenerek hamur yapılır.
    - hamur yoğurulup bir kabın içerisinde üstü örtülerek 40 dakika bekletilir.
    - 40 dakika sonra hamur ikiye ayrılır.
    - birinci hamur parçası 20 parçaya ayrılır ve herbir parça 25 cm uzunluğunda ince şeritler haline getirilir. bu ince şeritler saç örgüsü yada amerikan doları para birimi işareti şekline getirilerek fırın tepsisine dizilir.( şekil verme için verilen linklere bakınız)
    - ikinci hamur parçasına da aynı işlem yapılır.
    - üstlerine yumurta sarısı sürüldükten sonra tepelerine kuşüzümü konulur.
    - 225 derecede 17-18 dakika pişirilir. ( bazı önceden ısıtılmış fırında 10 dakika yeterlidir)
    minik hatırlatma : gluten alerjisi, çölyak rahatsızlığınız varsa özel kullandığınız glutensiz unla yaptığınızda hamur kuru ve üzeri sanki bayatlamış gibi pütürler olur. bu yüzden fırından çıkarçıkmaz sıcak tüketmeniz ve kalanları dondurup tüketileceği zaman ısıtılması öneriliyor.

    anna bu videoyla cok güzel anlatıyor.
    https://www.youtube.com/watch?v=vpyt8vn7o1k

    videoyla işim olmaz bana türkçe blog lazım derseniz burada da güzel anlatılmış.
    http://borekyapiyorum.blogspot.com/…/norvec-st.html

    susanne ayrıntılı fotoğraflı anlatmış:
    https://www.recepten.se/recept/lussekatter.html

    hamura birden fazla değişik şekiller formlar verebileceğinizi gösteren sayfa:
    http://www.ica.se/…bakat/sa-viker-du-saffransbullar

  • 2005 ağustosu. annemi kaybedeli 3 ay olmuş. henüz travmayı atlatamamışım. babamla zaten yüzyüze bakmıyorum aylardır. birilerinin vasıtasıyla bir tersanede işe başlamışım. sahip olduğun tek para o kişinin cebime koyduğu 50tl.. kaldı ki o paranın yarısını işe başlayabilmem için gerekli olan evrakları hazırlamak için harcamışım.

    farklı bir yerde kalıyorum bir kaç aylığına tek başıma. eş yok, dost yok, arkadaş yok. her sabah tren ile gidiyorum işe, bazen dayanamayıp bir poğaça yiyorum. bazen akşamı düşünerek almıyorum hiçbişey. günlerim böyle geçiyor ardı ardına. bir akşam eve geliyorum, evde bulunan buzdolabını karıştırmaya başlıyorum ve müthiş bir olay! iki adet neredeyse elim kadar köfte buluyorum. benim için ziyafet sayılabilecek bir yemek. tabi sonrası pek iyi olmuyor. aylardır durduğu buzdolabından çıkan köfteler beni bir güzel zehirliyor. sabaha kadar istifra ediyorum. ertesi gün işe bile gidemeyip yorgan döşek yatıyorum evde.

    artık maaşımı almama bir kaç gün var, iple çekiyorum kazanacağım parayı. gözümün önünden hayal gibi geçiyor özlediğim yemekler. işten çıkıyorum, bilenler bilir, tuzla tersaneler bölgesinin en sonundan içmeler tren istasyonuna kadar yürüyorum trene binmek için. kanter içinde varıyorum yaklaşık 1 saatlik yürüyüş sonunda. istasyonda bir arkadaşıma rastlıyorum, biraz muhabbetten sonra arkadaşım büfeye gideceğini, benim bir şey isteyip istemediğimi soruyor. birşey istemediğimi söylüyorum. bir iki dakika içinde geri geliyor ve elindeki iki dondurmadan birini bana veriyor...

    dünya üstünde yürüdüğüm sürece unutamayacağım şeylerin arasındadır o dondurma... alt tarafı basit bir dondurma.

  • tam türk-islam sentezi ile harman olmuş mhp'li aile tablosu.

    kolunda arapça dövme ile babasını yanına alarak yaptığı videoya "selamın aleyküm" diye başlayıp pavyon puanlıyor.

    şimdi bu ikisine sorsan lgbt, netflix falan türk aile yapısını bozuyordur.

    ama am üstünde fındık kıran babanın oğlu ile inandığı allah'ın adını anarak pavyon turu atmasında sorun yok. ccc reyiz.

  • koreli dayı bu bölüm mahsun kırmızıgül'e selam falan değil bayağı çakmıştır..

    -kızım bir film izlemiş çok duygulanmış, aldı beni huzur evinden buraya getirdi. orada her şey ayağıma geliyordu, burada her haltı ben yapıyorum..

  • saf bir asker şiddetli basur şikayetiyle revire gider ve askeri doktor tedavi eder. sonrasında gelişen ufak bir diyalog.

    - sevk aldın mı olm sen?

    + birazcık aldım komtanım...

    - ne diyorsun lan sen hayvan herif. zevk mi dedik sana sevk sevk!

    (bkz: dayak)

  • -123 hulusi?
    -burdayım öğretmenim..
    -156 serkan?
    -burdayım öğretmenim..
    -183 ercan?
    -ercan buradaaa.. ercan buradaaaa.. uzak mesafedeeeeaa… sırayla kaloriferin buluştuğu noktadaaaaa.. deniz tarafına bakan pencere kenarındaaaagh..
    -lan olm lan. bi sus lan! şimdi yiyeceksin benden beş kardeşi.
    -hayrettin yapmaaaa.. hayrettin yapmağhh..