hesabın var mı? giriş yap

  • kadınlar adamı bildiğin taciz etmişler. adam belli ki yürüyüşe çıkmış. köpeklerden dolayı "yürüyemiyoruz yolda" diyor. bu kadınlar ise gidip adamı taciz ediyor.

    bir de utanmadan adama hem tekme atıp hem de karşılığını görünce hedef göstermişler. adam keşke kaçmak yerine üçünü de kovalasaydı. adamın kadınları daha beter yapmasını istedim yalan yok.

    edit: ben de "nereden hatırlıyorum bu derneği" diye düşünüyordum. ismi aşina gelmişti. sonra hatırladım. gaziantep'te köpeklerin saldırıp yaraladığı kızın ailesine dava açan dernek bu. bu derece ruh hastaları işte.
    (bkz: pitbull'un yaraladığı kızın ailesine dava açmak)

    edit 2 : olayın öncesini gösteren video yayınlanmış.
    (bkz: seferihisar'daki köpek kavgasının içyüzü)

  • kız sizinle zor bi durumunu paylaşmış, fikir almak istemiş, belli ki sizin kadar insan içinde değil, paylaşacak fazla insan yok etrafında, yaşça da küçük... sizin verdiğiniz tepkilere bak. yok imla yok bilmem ne.

    az biraz insan olun be. azıcık.

    inanmadıysanız, ciddi bulmadıysanız da "ya gerçektir falan" deyip başka bir başlığa gidiverin, zor değil. bir fikriniz varsa da insan gibi entry girin, yardımcı olun.

    birine yardım etmek iyidir, insan olduğunuzu, yaşadığınızı hissedersiniz.

  • ampute milli takımı ankara büyükşehir belediye başkanı mansur yavaş'ın daveti üzerine 8 kasım'da kendisini makamında ziyaret etmişti.

    geçtiğimiz ay tarihinde ilk kez dünya şampiyonu olan ampute milli takımı oyuncuları, ankara büyükşehir belediye başkanı mansur yavaş'ı ziyaret edince disiplin kurulu'na sevk edildi.

    kaynak

    türk halkının seçimiyle başa gelmiş, başkentin belediye başkanını ziyaret etmek neden suç unsuru ? mansur yavaş yabancı bir ülkenin belediye başkanıda bizim mi haberimiz yok ?

    yada ekmek üreticileri sendikası genel başkanı (bkz: cihan kolivar) “ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. dediği için neden hapiste ?

    aynı şekilde türk milletinin oyu ile seçilen türkiye'nin en büyük şehirinin belediye başkanı (bkz: ekrem imamoğlu) neden siyasi yasak davası görüyor?

    son soru akp ne yapmak nereye varmak istemektedir?

  • eskiden ne kadar pis oldugunuzu gosterir. nedendir bilinmez ama bir toren seklinde pazar gunleri anne sinirli bir sekilde eline gelen herseyi bir daha yikar, banyoya girilir, daha gunes batmadan isik acilir; ki igrenc bir duygudur, banyodan cikilir, kardesl/abla ile kavga edilir, sonra "olacak o kadar" izlenir ailecek, gulunur. ne aciklidir bunlar simdi dusununce, biraz da ic kararticidir. (bkz: anılar)

  • sayıları hayli fazla olan hayvanlardır. kendimizi doğanın efendisi olarak görme yanılgısındayız malum. bunu da çoğunlukla "alet kullanımında başarılıyız" argümanıyla destekliyoruz. ancak durum pek de öyle değil. alet kullanabilen ve bunu farklı yaşam alanlarına sahip olmalarına rağmen çeşitlilikle yapabilen hayvanların sayısı hiç de az değil.

    şempanzeler, orangutanlar, yeni dünya maymunları (22):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    7. engellemek.
    8. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    9. kazmak.
    10. çizmek, ovmak.
    11. vurmak, çakmak.
    12. asmak.
    13. silmek.
    14. içine sokmak, yoklamak.
    15. düşürmek.
    16. ulaşmak.
    17. emdirerek sıvı taşımak.
    18. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    19. vurmak, dövmek.
    20. batırmak, saplamak, delmek.
    21. simgeleştirmek.
    22. kesmek.

    bonobo (21):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    8. kazmak.
    9. çizmek, ovmak.
    10. vurmak, çakmak.
    11. asmak.
    12. silmek.
    13. içine sokmak, yoklamak.
    14. düşürmek.
    15. ulaşmak.
    16. emdirerek sıvı taşımak.
    17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    18. vurmak, dövmek.
    19. batırmak, saplamak, delmek.
    20. simgeleştirmek.
    21. kesmek.

    goriller (20):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    7. engellemek.
    8. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    9. kazmak.
    10. çizmek, ovmak.
    11. vurmak, çakmak.
    12. silmek.
    13. içine sokmak, yoklamak.
    14. düşürmek.
    15. ulaşmak.
    16. emdirerek sıvı taşımak.
    17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    18. vurmak, dövmek.
    19. batırmak, saplamak, delmek.
    20. simgeleştirmek.

    eski dünya maymunları (19):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    8. kazmak.
    9. çizmek, ovmak.
    10. vurmak, çakmak.
    11. asmak.
    12. silmek.
    13. içine sokmak, yoklamak.
    14. düşürmek.
    15. ulaşmak.
    16. emdirerek sıvı taşımak.
    17. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    18. vurmak, dövmek.
    19. batırmak, saplamak, delmek.

    kuşlar (18):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. engellemek.
    7. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    8. kazmak.
    9. çizmek, ovmak.
    10. vurmak, çakmak.
    11. silmek.
    12. içine sokmak, yoklamak.
    13. düşürmek.
    14. ulaşmak.
    15. emdirerek sıvı taşımak.
    16. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    17. vurmak, dövmek.
    18. batırmak, saplamak, delmek.

    filler (12):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    4. engellemek.
    5. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    6. çizmek, ovmak.
    7. silmek.
    8. içine sokmak, yoklamak.
    9. düşürmek.
    10. ulaşmak.
    11. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.
    12. vurmak, dövmek.

    etoburlar (10):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.
    6. engellemek.
    7. çizmek, ovmak.
    8. vurmak, çakmak.
    9. ulaşmak.
    10. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.

    kemirgenler (8):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    4. engellemek.
    5. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    6. kazmak.
    7. ulaşmak.
    8. sürüklemek, döndürmek, tekmelemek, tokatlamak, ittirmek.

    gibonlar (8):
    1. fırlatmak.
    2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    3. çizmek, ovmak.
    4. asmak.
    5. içine sokmak, yoklamak.
    6. düşürmek.
    7. ulaşmak.
    8. emdirerek sıvı taşımak.

    böcekler (7):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.
    4. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    5. vurmak, çakmak.
    6. içine sokmak, yoklamak.
    7. düşürmek.

    balina ve yunuslar (6):
    1. fırlatmak.
    2. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.
    3. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    4. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.
    5. kazmak.
    6. silmek.

    toynaklılar (4):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    3. kazmak.
    4. çizmek, ovmak.

    kafadanbacaklılar (4):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. engellemek.
    4. kazmak.

    kabuklular (3):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    3. engellemek.

    prosimiyenler (3):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. gözdağı vermek, el sallamak, sarsmak.
    3. destek koyup tırmanmak, denge sağlayıp tırmanmak, köprü oluşturmak, yerini değiştirmek.

    örümceğimsiler (3):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. fırlatmak.
    3. tuzak kurmak, kandırmak.

    karındanbacaklılar (2):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.
    2. yüklenmek, kaldıraç kullanmak.

    balıklar (2):
    1. fırlatmak.
    2. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.

    timsahlar (1):
    1. kontrol etmek ya da taşıma amacıyla sıvı veya nesne kullanmak.

    çiftyaşamlılar (1):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.

    denizkestaneleri (1):
    1. bedene nesne yapıştırmak, tutturmak, örtmek.