hesabın var mı? giriş yap

  • bizim rahmetli bir aile dostumuzu aklıma getiren hede.

    kendisi milyonluk firmayı borcuna karşılık çok iyi paraya alacaklısına devretmişti. ama devirden hemen önce yeni bir şirket kurup tüm müşterileri ona bağlamıştı. firmayı devrettiği adam aldığının ertesi günü müşterilere bir gidiyor. kimse mal almıyor.

    şirketi alan adam da haksız rekabettir, ttkdır, ticaret mahkemesidir uğraşmak yerine bizim tanıdığı vurdu. allah rahmet eylesin.

    ulan şu iş bana gelse ne tazminat çıkartılırdı burdan be*

  • mevcut şartlar göz önüne alındığında türkiye'de oldukça popüler olan şarkıcı. mevcut şartlar diyorum çünkü biz artık batı kültürünün kapsama alanında değiliz.

    taylor swift'in bu kadar tartışılmasının nedeni insanların sürekli haberlerde ismini duymasına rağmen arka planında neler olup bittiğini bilmemesi. eurovision'dan çekildiğimiz dönemi hatırlıyor musunuz? bunun esas nedeninin yarışmanın kuralları, adaletsizliği ya da sahne şovlarının uygunsuzluğu değil; batı kültürü ile iplerin koparılması politikasıydı. her ne kadar gündeme yansımasa da aynı dönemde başta mtv olmak üzere yabacı müzik yayını yapan kanallar ya kapandı ya arka plana itildi. ödül törenleri ülke gündeminden düştü. hatta mtv avrupa ödülleri'nde “en iyi türk şarkıcı” diye bir dal vardı, belki hatırlasınız. ne oldu hiç düşündünüz mü? ülkedeki muhafazakârlık seviyesi ile batı kültürünün ülkeye girişi arasında ters orantı olduğu için türkiye artık mtv ödülleri'nin dışında kaldı.

    “taylor, 2010'larda popüler olan bilmem ne şarkıcılarıyla aynı seviyede değil.”

    aynı seviye olmak ne kelime, çok ötesine geçti. ancak 2014-2015 döneminden sonra batı kültüründe olup bitenden bizim haberimiz yok. edirne'den yukarısına berlin duvarı gibi görülmez bir duvar örüldü. sızan birkaç kırıntı dışında batı'da popüler olan hiçbir şey ülkeye yansımıyor. abd'de son haftalarda zirvede olan jack harlow'un lovin on me şarkısını kaç kişi biliyor? veyahut son yıllarda popüler olan isimler genel anlamda türkiye'de biliniyor mu sizce? geçen gün yapılan grammy ödülleri'nin adaylarını göz önüne alalım. sza, phoebe bridgers, doja cat, babyface, summer walker, olivia rodrigo, killer mike, billie eilish vs. kaçı biliniyor? belki bir iki isim, o da çok sınırlı kişi tarafından.

    2014-15 dönemine kadar tv dâhil müzik kanallarında gördüğünüz ve aşina olduğunuz isimlerin katıldığı ödül törenlerini izler, ertesi sabah da haberlerini görürdünüz. şimdi ne müzik kanalı var ne de ödül törenini yayınlayan bir kanal. direkt üçüncü aşamaya geçildiği ve sadece haberlerde isimler görüldüğü için “nasıl bu kadar popüler” muhabbeti dönüyor. henüz medya oluşumları ilk ikisi gibi kesilmedi de ondan. yakında o da kesilir, ha işte o zaman hiç isimleri bile görmezsiniz.

    “taylor'ın hiç hit şarkısı yok.”

    mümkün mü böyle bir şey? şunu akıl alıyor mu? en basit tabirle youtube'da kanalına gir, 3 milyar (milyon değil, milyar) izlenme almış şarkılar göreceksiniz. senin ülkenin kapsama alanına girmemesi hit şarkısı olmadığı anlamına gelmez.

    batı kültürü ile ipleri kopardığımız için dünya genelinde ünü her yere yayılmış, mars'a ulaşmış isimler artık “bir zahmet” bizim ülkeye geliyor. başka bir deyişle, dünya genelinde istatistik tabloları hazırlarlar ve ortadoğu, sahra altı afrika ve kutuplar veri alınamadı anlamına gelen gri renke olur ya, biz o kısımdayız. batı kültürü ile içli dışlı olmak zorunda mıyız? gelmesi mi daha iyi, gelmemesi mi? gelsin ama tercihi biz mi yapalım? bunlar farklı başlıkların tartışma konusu.

    mevcut durum ise özellikle 2000-2015 arasında türkiye'de fazlasıyla yer bulan batı kültürü alttan alta izlenen politikalarla bitirildi ama eurovision dışında konuşulmadı. 2000-2015 döneminde olduğu gibi şarkıcılar artık sürekli televizyonlarda, radyolarda, dergilerde gözümüze sokulmuyor. cnbc-e, e2, mtv gibi batı kültüründe popüler olan dizi ve şarkılar onlarla aynı dönemde ülkemize sunulmuyor. dizi ayağını netflix vb. platformlar kısmen yürütüyor ama yabancı dizilerin eskisi gibi türkiye'de popüler olmadığı anlaşılmıştır zaten. müzik ve kitap ayağı ise dibe vurdu. spotify'ın yıl sonu türkiye listesine iki yabancı şarkıcı zar zor giriyor (biri zaten taylor). hatırlarsanız eskiden new york times best-seller listesindeki popüler kitaplar bizde de aylarca konuşulurdu. adam fawer'ın olasılıksız veya dan brown'ın da vinci şifresi gibi ülke gündemine oturan, hatta türk medyasına röportaj verecek kadar bilinen yazarlar vardı. her ne kadar laf edilse de alacakaranlık, açlık oyunları, grinin elli tonu gibi kitap ve film serileri ülke içinde bilinirdi. şu an ny times'ın en çok satanlar listesinde kimler var biliyor muyuz mesela? artık batı kültürü ile kopmalar olduğu için yabancı kitapların çevirisi yapılsa dahi eskisi gibi okunup konuşulmuyor.

    taylor'ın meselesi de bu. dünya genelinde dehşet bir popülaritesi var. öyle ki, kapsama alanına girmeyen ve veri alınamayan ortadoğu ve sahra altı afrika'nın bile sınırlarını zorlayarak içeri giriyor artık. bu başlıktaki bitmek tükenmez bilmeyen tartışma bizatihi bunun örneklerinden biri.

    şu bir gerçek, taylor abd'de hep popülerdi ancak kariyerine country müzik ile başladığı için, dünyaya batı müziğini ihraç eden mtv'de çok az yer alıyordu. pop müziğe geçip dünya geneline yayılması ile batı kültürünün ülkeden kovulması aşağı yukarı aynı döneme denk geldi. hayır, beyaz ve amerikan demokrat olduğu için bu kadar gündem değil. ünlüler dünyasının büyük çoğunluğu beyaz ve amerikan demokratlardan oluşuyor zaten. başarısını ve ödüllerini satın almadı. alınacak bir şey olsa diğerleri de almaz mıydı? bunların hepsinin milyon dolarları var. yaptığı şarkılar birbirine benzemiyor. 10 albümü olan birinin iki şarkısı üzerinden karar verilebilir bir şey mi bu? playlist bir gecede ünlü olmadı. kadın yaklaşık 18 yıldır piyasada. müziği kötü değil. sadece eskiden medya kanalları aracılığıyla dinleyip aşina olduğunuz batı kültürü türkiye'de etkisini kaybettiği için o kültürün müziğine yabancılaşma oldu. kitaplarda olduğu gibi.

    sadece o da değil. batı kültürünün şu an gündemde olan isimlerini bilmediğimiz gibi beklentiler de değişmiş. mesela önceden şarkıcılardan dünyayı kurtarmaları, savaşları bitirmeleri ya da ekonomiye çözüm bulmaları isteniyor muydu? bizde şu an öyle bir beklenti var. ilginç.

    buna rağmen ilk başta belirttiğim gibi, taylor şu an türkiye'de çok popüler. sosyal medyada sürekli gündemde. düzenli ve tutarlı müzik listelerimiz yok, olanda da artık yabancı şarkıcılar olmuyor ama cd/plak satan sitelerde her zaman ilk sıralarda. büyük şehirlerde hemen hemen her ay taylor swift geceleri düzenleniyor.

    şunu tekrar hatırlatmak lazım. batı kültürünün bu kadar nüfuz etmesi gerekiyor mu veya tercihi birey mi yapmalı bunlar ayrı tartışma konusu ancak şu başlıkta dönen muhabbet komediden başka bir şey değil.

  • ankara’dan istanbul’a taşınmadan önce yaşadığım ev 130 metrekare dubleks bir apartman dairesiydi. istanbul’daki ilk evimse 55 metrekareydi. şimdiki de 75 metrekare. yani alkışı da duydum ihaneti de gördüm, sesim de oldu sessizliğim de sevgili suserlar. o bakımdan azıcık bilmişlik yapacağım izninizle…

    öncelikle downsizing şahane bir şey, gerçekten hafifliyorsunuz. ama geniş alanlarda yaşamaya alışmışsanız biraz zorluyor ister istemez. yine de bir süre sonra alışkanlık haline geliyor, beğendiğiniz bir şeyi - ki bu “şey” bazen bir şapka bile olabilir - alırken “benim bunu koyacak yerim var mı?” diye düşünüyorsunuz ve gerçekten elzem olanların dışında alışveriş yapmadığınız için bütçenize de faydası oluyor.

    gelelim tavsiyelerimize,

    - köşe ya da “l” koltuk almayın. gözünüzü seveyim abla sözü dinleyin, almayın. hem dekorasyon hem işlevsellik açısından sizi çok kısıtlayacak, inanın. onun yerine beğendiğiniz bir üçlü koltuk ya da kanepe, yanına da puf alın. hem ayağınızı uzatırsınız, hem dekorasyonunuzu zenginleştirmiş olursunuz ve hem de ihtiyaç halinde kullanılmak üzere fazladan bir oturma alanı yaratmış olursunuz.

    - almaya, en gerekli parçalardan başlayın. heveslisiniz biliyorum ama kendinizi dizginlemeye çalışın, gördüğünüz her güzel şeye atlamayın. bırakın eviniz zaman içinde ihtiyaçlarınız doğrultusunda şekillensin. her salonda orta sehpa olacak diye bir kaide yok.

    - tüm evi bir anda “düzme”menin bir faydası da şudur, kaliteli parçalar almak için size fırsat verir. ve arkadaşlar mümkün mertebe kaliteli parçalar alın. bekleyin, para biriktirin, bir müddet minderde oturun ama sırf yasak savmak için, sırf ihtiyaç görülsün diye mobilya almayın. o eşyaları her gün göreceksiniz, her gün kullanacaksınız ve her biri sizinle ilgili bir şey söyleyecek. evinizin “yuva”ya dönüşmesi için ve o evde huzurla oturabilmeniz için severek kullanacağınız, güzel eşyalar alın. “şimdilik bunu alalım da sonra bakarız” dediğiniz her eşya evinize çakılıp kalacak. kıyıp atamayacaksınız, verecek yer bulamayacaksınız, haliyle de değiştiremeyeceksiniz. sinir sinir bakışacaksınız öyle…

    - hiçbir şeyi takım almayın. evinizin mobilya showroomu gibi görünecek olması bir yana, tüm takımı küçük evinize sığdırmakta zorlanacak, yatak odası takımının komodinini hole koymak zorunda kalacaksınız. parçaları zaman içinde tamamlamak evinize daha sıcak bir hava katacak inanın.

    - “süs” kategorisine giren şeyleri almış olmak için almayın. zaman içinde arkadaşlarınızdan gelen hediyeler, seyahatlerinizden getirdiğiniz parçalar vs derken bir sürü “süs” eşyası biriktireceksiniz zaten. ama duvarlarınızı da boş bırakmayın. “şimdi asarım, yarın vazgeçerim, değiştirmesi zor olur” diye çekiniyorsanız, ikea’da mosslanda çerçeve rafları var, onlardan edinin. tablo ya da fotoğraflarınızı istediğiniz kombinasyonla sergileyebilir, istediğinizde değiştirir, ekleyip çıkarırsınız.

    - küçük evde misafir ağırlamak için şişme yatak üstüne tanımam. kendinden motoru olanlardan 2 tane tek kişilik ya da bir tane iki kişilik yatak edinin. çok işinize yarayacaktır.

    - bu biraz zevk meselesi tabii ama salon halınızı el dokuması seçin. tercihen kısa hav yüksekliğine sahip sık dokunmuş bir model olsun. bünyan mesela. hatta halıyı alıp salonun kalanını onun etrafında, onun renklerine göre bile şekillendirebilirsiniz. el dokuması halılar pahalı, biliyorum. ikinci el dükkanlarını ziyaret edebilir ya da internette de çok uygun fiyata güzel halılar bulabilirsiniz.

    - ve last but not least ailenizin evinden bir parça getirin. bir sandalye, bir minder, bir örtü… ne olursa… emin olun gözünüze çarptıkça gülümseyeceksiniz.

    hayırlı olsun

  • başlık: beyler ezan doğuda ığdırdan başlayıp

    1. en son izmirde okunuyo ya hani ordan nereye geçiyo la

    (boyle buyurdu pic ?, 09.07.2011 14:34)

    2. tekrar ığdıra geçiyo panpa hiç mi snake oynamadın amk

    (aynstayn benim ?, 09.07.2011 14:35)

  • halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden ve açıkça iç savaş söylemi barındıran çağrıdır. ülkeyi yönetemedikçe hırçınlıkları, düşmanlıkları daha da ortaya çıkıyor.

    hesabını gizlediği için şu şekilde paylaşıyorum:

    "birkaç gündür atmosfer gezi ayaklanması öncesiyle aynı. erdoğan kendi tabanıyla kalıcı bir iletişim ağı kurup tabanını her daim hazırda bekletmeli. ihtiyaç duyması halinde tabanını hızlıca sokağa sevk edebilmeli. her şey bir emrine bakar, biz hazırız."

    "bir emrinle ölmeye bile hazırız!
    @rterdogan"

    ortada herhangi bir şey yokken ülkeyi sokağa dökme tehdidinde bulunan bu adamın yargılanması gerekmektedir. eleştirel bir tweet atınca anında soruşturma başlatan savcılar bunun için neyi bekliyor?

    edit:

    görsel

    görsel

    görsel

    edit 2: bunun diğer twitter sayfası da şuymuş: furkancerkes. belirten @vayager altin plak nickli yazar arkadaşa teşekkür ederim.

    debe editi: bu hesabın kendisine ait olmadığını iddia etmiş. peki şunlar ne olum? hesabı kapatıp bunları silmişsin de nereye kadar bunu yapacaksın?

    görsel

    görsel

  • 2016 ' da birini öldürüp 2 yıl sonra şartlı tahliye almış. ee senin hukuk sistemin birini öldüren cani bir insanı 2 yıl sonra tahliye ederse,bu cani " ne de olsa birini öldürsem 2 yıl yatıp çıkıyorum. canımın istediği , sinirlendiğim birine yine sıkar onu öldürüp 2 yıl yatar çıkarım " demiştir.

  • cinsiyet anormallikleri de bir hastalık sayılır. ameliyatın 2.5 milyon tl olması ise tamamen uydurmadır. çünkü böyle bir masraf yoktur, ameliyat tıp fakültesinde veya devlet hastanesinde oluyorsa bu ameliyatı yapan doktorun cebine girecek maksimum para 1000 tl'dir.
    baştan sona yalan beyanlarla dolu bir konuşma. hiç bir kanıt yok, sallamış beyefendi.

    edit: pek çok mesaj gelmiş, arkadaşlar bu ahmet akın denilen yalancı adam tıp doktoru değil psikoloji profesörüdür. söylediği sayılar tamamen uydurma ve mesnetsizdir. ameliyat fiyatlarını merak edenler ilgili hastanelere başvurup öğrenebilirler.

    'hormon haplarını katarsanız 3-4 milyona çıkıyor' demesinden uyanmanız lazımdı. artık mesajla rahatsız etmeyin lütfen.