hesabın var mı? giriş yap

  • diyanet çalışanları sakallı ve bıyıklı kadın seviyorsa demek ki...
    tercihlerine saygım sonsuz ama kişisel bakıma günah gözüyle bakılması çağın ne kadar gerisinde, medeniyetten ne kadar uzakta olduklarını gösteriyor.

  • zamanında 9 senelik ilişkisi bitmiş biri olarak söyleyebilirim.

    winter is coming

    benim ruhum değişti. başka biri oldum. resmen karakterime, kalbime, vicdanıma kış geldi. bir daha da asla eskisi gibi olamadım. yaşadığım tüm süreci yazıcam bi ara.

  • kızlarımızın nedense '' para ve karizma'' öğesini zikretmedikleri özellikler. bir erkek sabaha kadar ince ince öpsün, güzel gülümsesin, odun olmasın, yakışıklı değilse sallanmaz arkadaş. adam genel kültüre tecavüz eder derecede hakimi olsun, ince birisi olsun falan, fakir veya tipsizse geçmiş olsun.

    biraz dürüstlüğe davet ediyorum lan hepinizi.

  • gidenin dübürünü volkan krateri gibi tüttürüp şehir dışına doğru 'yandım allah' diye koşturdukları için olabilir mi acaba?

  • aşı karşıtlarının verileri çarpıtmaktan bıkmadıklarını gösteren bir başka haber. örneğin:

    - 100 kişilik bir popülasyonda, 95 aşılı + 5 aşısız varsa,

    - 95 aşılıdan 7'si ve 5 aşısızdan 3'ü hastaneye yatıyorsa,

    eğer aşı karşıtı bir cahilseniz, hastaneye yatan 10 kişiden 7'si aşılı olduğu için buradan hastaneye yatanların %70'i aşılı diye manipülasyon yapabilirsiniz. kağıt üzerinde doğru bilgi ama bu orana bakıp aşılar işe yaramıyor demek için salak olmak lazım.

    aklı başında mantıklı biriyseniz, aşının hastaneye yatıştan koruma oranının %90'ın üzerinde olduğunu, aşısızların hastaneye yatış oranlarının ise %60 gibi yüksek bir oranda olduğunu hesaplayabilirsiniz. işte aşı karşıtları bu iki oranı görmezden gelip yukarıdaki gerçeği yansıtmayan oranı işlerine geldiği gibi yayıyorlar. bunların veri çarpıtma tuzağına düşmeyin.

  • gıdalara aroma arttırıcı olarak eklenen bir maddedir. aşağıdaki mantıkla çalışır;

    tad alma duyumuz diğerleri gibi bir uyarıcı ile sinirlerde oluşan sinyallerin beyne ulaşmasıyla oluşur.

    fakat beyindeki ilgili bölge ilk uyarıdan sonra tadı oluşturan madde ağzımızda olduğu sürece (-ki yuttuktan sonrada tad ağzımızda kalır) sinyallerin seviyesine karşı duyarlılığını hızla düşürmeye başlar. bu sebeple bazen çok tatlı bir yiyecekten sonra alınan gıda (örn.içilen çay) bize şekersizmiş gelir. çoğu kez farkında olmasak bile yemek yerken de aynı olay gerçekleşir. aynı yiyeceğin ilk lokması ile son lokması arasında tad azalması mevcuttur, buna duyarlılık azalması neden olur. aroma arttırıcı ihtiva eden gıdalar hariç. örneğin mono sodyum glutomat tad alma bölgemizi uyararak daha fazla hassaslaştırır ancak bu hassaslaşma sadece o ürünü tüketirken görülür. reseptörlerle ürün teması geçince tad duyusu normale dönmektedir, bu tip gıdaların yoğun tüketilmesinden sonra diğer msg içermeyen gıdalardan tad almamız azalır.
    hazır çorba ile başlanan yemeklerde bu açıkça gözlenebilmektedir.

    glutamat 2 cinstir. proteine baglı ve serbest amino asitli. gıdalarda doğal olarak iki cinsi de bulunur. serbest olan en çok rokfor, parmesan, domates, maya ve soyada bulunur. serbest olan aroma arttırıcıdır. serbest glutamat üretmek için proteinin hidrolize edilmesi (fermentasyona benzer) gerekir.

    monosodium glutamat en cok deniz yosunundan ve soyadan yapılır. uzakdoğu mutfagında çok fazla bulunur. sadece paketli ürünler değil, restoranlarda da cok kullanılır. kişisel hassasiyete ve birlikte alındığı gıdalara bağlı olarak kaşıntı, batma hissi , nefes darlığı, baş ağrısı, baş dönmesi gibi yan etkilerine neden olabilir. günde (kiloya bağlı ama) ortalama 3 gr dan fazla alınmamalı imiş...

  • şu an başlıkta berlitildiği gibi 1884'te çekilmemiş olan fotoğraf. ancak 1880'li yıllara ait bütün tarih olasılıklarını aşağıda listeledim.

    nasıl yaptım?
    takvimin sol üstünde 7 rakamı jülyen rumi günü gösteriyor. osmanlıca.
    takvimin sağ üstündeki 15 rakamı hicri günü gösteriyor. osmanlıca.
    takvimin sol altındaki 7 rakamı jülyen rumi günü gösteriyor. yunanca.
    takvimin sağ altındaki 19 rakamı gregoryen rumi (miladi) rakamı gösteriyor. fransızca.

    aylar ve seneler cok cok kucuk olarak yazdığı için buradan okumak imkansız. 1800'lü yıllarda miladi 19'un hicri 15 ve rumi 7'ye denk düştüğü günleri çıkarttım. bazı senelerde hiç yok, ama 1886'te 3 kere denk gelmiş, belki de o sene çekilmiştir. eğer ramazan'a denk gelen olsa eleyecektim, ama yoktu.
    sonuç: 1880, 1883, 1886, 1888, 1891, 1894 senelerinden birinde çekilmiş. sebah fotoğrafhanesi 1856'da açılmış galiba, ama bu kadar az titreyen fotoğrafı 1880'lerden önce çekmemiş olsalar gerek.

    olasılıklar:

    19 ekim 1880
    15 zilkade 1297
    7 teşrinievvel 1296

    19 ağustos 1883
    15 şevval 1300
    7 ağustos 1299

    19 şubat 1886
    15 cemazeyilevvel 1303
    7 şubat 1301

    19 nisan 1886
    15 recep 1303
    7 nisan 1302

    19 mayıs 1886
    15 şaban 1303
    7 mayıs 1302

    19 kasım 1888
    15 rabiuevvel 1306
    7 teşrinisani 1304

    19 aralık 1888
    15 rabiulahir 1306
    7 kanunuevvel 1304

    19 ekim 1891
    15 raiulevvel 1309
    7 teşrinievvel 1307

    19 haziran 1894
    15 zilhicce 1311
    7 haziran 1310