hesabın var mı? giriş yap

  • başlığı açan aktroll "ak partililer de zengin takiliyor ama adamlar sosyalistiz, esitlikciyiz, sosyal adaletciyiz diye ortalarda gezinmiyor." demiş. yani diyor ki ak partililer de hırsız ama hırsız olduklarını inkar etmiyorlar. adında adalet olan bir partinin sosyal adaletçiyiz demediğini de iddia ediyor bu troll. çok dürüstçek gerçekten.

  • tamirat tadilat işleri için whatsapp üzerinden yazıştığım ustalara karşı zorunda hissettiğim eylem. temiz bir istanbul türkçesi kullandığımda hayatın sillesini yememiş, kazıklanmaya açık enayi profili çiziyorum. işimin görülmesi için böyle laftan anlamayan, adam yaralamadan içeri girmiş, denetimli serbestlikle salıverilmiş, kolları façalı bir tip gibi görünmeye çalışıyorum. bağlaçları yanlış yazarak başladım bu işe fakat hiçbir işe yaramadı. süreç içerisinde dozu gitgide artırmak zorunda kaldım. "ağnadım agbey" falan yazıyorum artık. bu yüzden son bir ayda türkçe bilgim de bir hayli geriledi. ana dilimde b2 seviyesine falan düşmüş olabilirim. bu sorunu yaşayan suserler ile bir türkçe şurası toplayıp ustalarla iletişim için özel bir dil geliştirebiliriz diye düşünüyorum. saygılarımla

  • yalnız bu iş doktor'un sorunu değil iş verenin sorunu... yani satış temsilcisi istifa etti diye sipariş iptal olmaz... öğretmen gitti diye çocuğunuzu okuldan atmazlar... doktor gitti diye niye ameliyat iptal olsun..

    sana sağlık güvencesini veren o doktor değil... göbek bağı ile devlet hastanesinde bağlı değil. daha iyi maaş veren yere gitme hakkı da var.

  • ne güzel lan .ben almanyada burs almadan butun parayi kendim karsilamak icin 3 4 gün (gece vardiyasi)calisiyorum ki dönemimi uzatabileyim diye .kursum aksiyor, verimli ders calisamiyorum millet para dileniyor resmen. ben yapamam böyle bir sey utanirim, yediremem kendime.ne güzel 2 günde 50.000 dolar bagis almis ,ben de burda saatligine 10 euroya calisiyorum.bir salak biziz herhalde amk.

  • yine sanrılarla uzuuuun uzun komplo teorisi kasanlar başlığına dadanmış bu şirketin.

    sanrıları bir kenara bırakırsanız, şirkette çalışan mühendislerin %5'i ila %10'u zaten türk. buraya gelen türkler de "amman gül gibi işi kaybetmeyelim" diye ülkede yaptığı gibi yan gelip yatmıyor, çok daha verimli çalışıyor. kaldı ki, bir defa girdiğinizde sizden ertesi gün yarı-iletken dünyasını değiştirecek devrimsel tasarımlar beklenmiyor, işi iş yaparken öğreten bir sistemi var. müdürünüz size müdürlük taslamıyor, sizin sorununuzu sizinle beraber çözmek için akıl yürütüyor.

    firma içinde türklerin repütasyonu oldukça iyi. tek sorun "belirli bir konuda uzmanlaşmadan geliyor" oluşumuz. herşeyden biraz biliyoruz ama hiç bir şeyi tam bilmiyoruz. ama şirketin yapısı gereği bu büyük bir sorun değil. şirket içi eğitimle üstesinden kolaylıkla geliniyor.

    peki neden türk mühendisler birden bire bu kadar önemli oldu?

    son yıllarda yarı-iletken üretimi tüm dünyada büyük sıçrama yaptı. evinizdeki tartı bile iot'la telefona bağlanıp sizin kilo değişiminizi kontrol ediyor. daha çok, daha çok mikroçip üretmek gerekiyor. bu adamların yaptıkları makineler de bu işe yarıyor işte. ve daha çok mikroçip demek daha hızlı makineler demek, daha stabil performans demek... bu daha daha fazla mühendis işe alınması demek.

    peki türk mühendisler neden önemli burada?
    - türkiye avrupa'nın yanıbaşında... adamlar homesick olup da işi tamamen bırakması çinli, hintli, japon, vs gibi bir adama göre daha az olası. çünkü 3 saatlik bir uçak yolculuğu ile memleketine dönebiliyor.

    - hollanda'da yaşayan büyük bir türk popülasyonu zaten var. dolayısıyla bu adamların uyum sorunu çekme ihtimali az önce saydığım mühendislere göre daha zayıf.

    - hollanda, inanmazsınız ama, türklere vize ve oturma izni konusunda diğer ülke vatandaşlarına göre daha fazla kolaylık sağlıyor. (mesela kalıcı oturma izni alırken dil sınavına girmenize gerek yok.) bunun sebebi de osmanlı'nın hollanda'nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olması zamanında. dolayısıyla türkler için vize başvurusunda bulunmak bu şirket için daha kolay.

    - daha da önemlisi, türkleri ülke değiştirmeye ikna etmek diğer ülke vatandaşlarını ikna etmekten daha kolay. bunun büyük bölümü ekonomik... 1 euro = 6 lira oldu son aylarda. bir diğer sebebi de ülkenin içinde bulunduğu politik kararsızlık. ülkede yarın ne olacağını kestirebilen kimse yok. kargaşadan sıkılan / çekinen / endişelenen insanlar bir çıkış arıyorlar.

    kendinizi işe aldırdığı adam başına bonus kazanan bir hr çalışanı olarak düşünün şimdi asml'de... siz de harıl harıl türk mühendis avına çıkmaz mısınız? türkiye'de gerçekten mühendislik yapan kuruluşlar da belli: aselsan, tai, roketsan, vs... anahtar kelimeleriniz hazır. gerisi bu kişilerle iletişime geçip istekli / uygun olup olmadıklarını öğrenmek.

    "asml'in türk mühendislerini işe alması normal değil" demek türk mühendislerin potansiyelini küçümsemektir en başta. sorunun aslı, en iyi mühendislerini elinde tutamayan türkiye'den kaynaklanmaktadır.

  • anamı ağlatan dizidir bu.
    iki tane uyku nedir bilmez uykuyu sevmez 10 aylık bebeğimle zaten gecelerin gündüzden farkı yok. bir de aralara lost sıkıştıracağım diye anam ağlıyor. evdeki masraflar dizboyu ona rağmen gittik laptop aldık, iş dönüşü serviste lost izliyorum. hayvan gibi kulaklıklarım var, hiç kibar görünmüyor. omzuna müzik seti koyup müzik eşliğinde yaylanan zencilerden hiçbir farkım yok.
    geceleri rüyamda aaron' u görüyorum, meğerse benimkiler uyanmış ağlıyor oluyor.
    uyku sersemi yataktan fırlıyorum, mutfağın ışığı yanmıyorsa kapının oradaki havlunu gölgesi şerefsizim ki eko' nun kafaya benziyor, ödümü koparıyor.
    gün geliyor yatakta bi yandan ekrana bakıyorum bi yandan oğlanı emziriyorum. ekranın ışığı oğlanın yüzüne gelmesin diye bi yastıkla da gölge yapmaya çalışıyorum.
    insanlıktan çıktım yarabbim!

    maymun oldum bütün şirkete, daha dün akşam ineceğim durağa geldim, bölüm bitmedi diye revirci abi bizim şöförü oyalamaya çalışıyordu.
    servisten bir inişim var elimde kulaklık, çantamın fermuar açık, şarj aleti çantadan sarkmış.
    computer açık kalmış, bi yandan acaip sesler çıkıyor...

    3. sezona gelsek de şu işkence haftada bire düşse, iki gram uyusam, sabah sabah aysuna "keeeeeyttt" diye seslenmesem.
    bu arada serviste bi adam var aynı john locke, işin garibi adamın hangi bölümde çalıştığını bilmiyorum, fabrikada da hiç karşılaşmadım;ulan?

  • kendi hayatı sonuçta ne düşündüğü umurum bile değil ama senin için onca uğraşan insanın emeğini ziyan ettin. bu insanlar senin yüzünden yarın öbür gün aynı motivasyonla benzer bir mağdura yardıma koşamayacak maalesef.

  • bugün karşılaştığım vizyon sahibi görev adamı inşaat işçisidir. 3 saatlik bir işi vardı hemen hemen adam koca termos getirmiş yanında kola su enerji içeceği bile var termosta geldi işini yaptı ve gitti hiç sevmiyormuş insanlardan devamlı su kola isteyip yemek ısmarlatmayı. işimi yaparım paramı alırım ne gerek var insanlara yük olmaya diyor. giyimi oldukça düzgün önlükle çalışıyor ayağına galoş geçiriyor sanıyorum avrupa birliği yasalarına göre yetiştirilmiş numunelik bir işçidir.