ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
14 nisan 2022 şahan gökbakar'ın mülteci yorumu
-
aşağıdaki gibidir:
"bu suriyeli,afgan ve pakistanlı mültecilerin kontrolsüzce ülkemize kabul edilmeleri ve 10-15 sene sonra toplumumuzun ve ülkemizin dönüşeceği hali düşündükçe göğsüme bir ağırlık çöküyor.neden kanımızı dökerek aldığımız bu toprakları, bu kadar rahat paylaşıma açtık? hazmedemiyorum"
https://twitter.com/…kar/status/1514643701468913670
twitter'da nasuh mahruki'ye verilen efsane ayar
-
ayar görmesek inanacağımız hadise. çekirdekçi mısto kim amk!?
erkan baş'tan işsizliğe muhteşem çözüm önerisi
-
adam mis gibi öneri sunmuş lakin tabii ki genlerine kölelik işli bu toplum sgsjsjsjnsnnsjsj tepkileri verecek. avrupalı 4gun calismaya geçiyor.italyan 1 ay ülkeyi kapatıyor vb bir sürü örnek var. sen varlığı paylaşmak istersen bu imkan var. tabii ki sermayenin işine gelmez.
(bkz: emrah safa gürkan) in şu videosunda https://youtu.be/5jra4oncvnq bir yerlere bu konuya da dokunmuslugu var. (bkz: mavi balina hem de minik) tam yerini de yolladı. https://youtu.be/5jra4oncvnq?t=351
edit: biraz açıklama gereği doğdu. mesaj atan merak edenlere algıladığım perspektiften verdiğim cevabı buraya iliştireyim.
erkan baş, mavi yakadan,yapılabilecek alanlardan bahsediyor. gitsin 3 vardiya muhasebeci/yazılımcı/ofisboy vb çalıştırsin demiyor.
tayland'da tekstil fabrikasında bizzat uygulanisina şahit oldum. 12 saat tek ekip çalışılıyordu. bunu 8 saate çekip çift vardiyaya dönüldü.üretim hat aynı çalışan (x 2) , çok daha verimli ve karlı olundu. para tayland'ın o zamanı kadar degersizken yapilabildi. türkiye şu anda bu halde. özellikle ihracat yapabilenin kazandığı paranın haddi hesabı yok. para degerlenince bunlar tartışılmaz konumda olur. şu anda yoksulluk varken solcuların anlamsız önerilerinden bir tanesi anlamlı hale geldi. safkan bir kapitalist olarak bunu uygulanabilir buluyorum.
filistinli ailenin kalpleri ısıtan aile fotoğrafı
-
çocukları sayanlar.. kadının karnındakini saymayı unutmayın
yaran fıkralar
-
gülmek zor şu günlerde.
yarılmak ateş pahası.
ağlanacak hale düştük,
acı bir tebessüm hatırası;
nasrettin hoca bir gün hava alsın diye eşeğini dama çıkarmış. bir süre sonra artık yeterli diyerek eşeği indirmeye çalışmış ama bir türlü indirememiş. en son pes edip "ne halin varsa gör" demiş ve aşağı inmiş. oynama alanı bulan eşek hoplamış, zıplamış ve en son damla birlikte aşağı düşerek ölmüş. âkibeti ibretle izleyen hoca bu olaydan şu dersi çıkarmış:
"demek ki eşeğin mertebesini yükseltirsen hem bulunduğu yere zarar veriyor hem de kendine"
tayyip erdoğan'ın başlatacağı dev yazılım projesi
-
valla bravo tayyip'e baskanlik sistemi olmayinca kendini yazilima vermis helal olsun. bu projeyle yakin zamanda soyle yeni keywordler ile yeni bir yazilim dili uretirse de sasirmam. yeni java;
break : olmaz
public : bunlargenel
private : bunlarozel
void : chpzihniyeti
extends: ecdad
static: afedersin
finally : hamdolsun
new : yeni
main : haydiallahbismillah
...
mesela yeni java ile hello world uygulmasi,
bunlargenel afedersin chpzihniyeti haydiallahbismillah(string args[])
{
system.out.println("selamun aleykum");
}
iste yeni java guclu java. (chief technology officer tayyip erdogan)
rushmore dağı anıtı
-
yapimi 14 yil suren ve 1941'de tamamlanan bir anittir.
anitta bulunan ba$kanlarin secilme sebebi, bu ba$kanlarin amerika birle$ik devletleri 'ni olu$turan ve bugunlere gelmesine sebep olan yapi ta$larina imza atmalaridir.
1. ba$kan george washington abd topraklarina yerle$enlerin lideri olarak buyuk britanya'dan tam bagimsizlik kazanarak ulkeyi kurmu$, amerika birle$ik devletleri' nin atasi sayilmi$tir.
3. ba$kan thomas jefferson , bir cok dunya ulkesine ornek te$kil eden bagimsizlik bildirgesini hazirlami$, louisiana bolgesini fransizlardan satin alarak* ulke sinirlarini geni$letmi$tir.
16. ba$kan abraham lincoln ic sava$ sirasinda birligi saglamaya cali$mi$, koleligin yikilmasinda on ayak olan ilk ba$kan olmu$tur.
26. ba$kan theodore roosevelt , ulkenin 20. yy'a girdigi gunlerde ekonomik reformlar saglami$, panama kanali ile birlikte dogu ve batiyi arasindaki ticareti saglami$, i$ci haklarina onem vermi$tir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
yemekte dakikalardır biri "canın mı sıkkın" desin diye çatalımı tabağımda dolandırıyorum en sonunda babam "yemiyeceksen dolmanı bana ver" dedi. hayata bak amk!
gökçek'in yavaş ile canlı yayına çıkmak istemesi
-
cok sacma bi durum olur, sayin gokcek siz cumhurbaskani tarafindan gorevden alinan birisiniz, neden ankara buyuksehir belediye baskani mansur yavas sizinle canli yayina ciksin, sifatiniz ne olacak ki?
babanın çocukluk fotoğrafı
-
bir tane var. oldugunde 69 yasindaydi, yasasaydi 79 yasinda olacakti. 10 sene olacak bu kasim. annemlerin evinin duvarinda, gicik bir mavi duvarin uzerinde duruyor resmi. sanirim tas catlasin 4-5 yasinda. sondan bir onceki cocugu ailesinin. dedem oturmus, kucuk amcam bir esbapla kucaginda. buyuk amcam omuzbaslarini tutmus. canakkale'de surgundeyken sacma bir hastaliktan 14 yasinda olen kucuk halam, dedemin ta o zamanlarda bile cekindigi buyuk halam. babasi ile aralarindaki sorun yuzunden once vermedikleri ve hatta baskasiyla evlendirdikleri, kocasinin vefatini duyar duymaz, kendi karisini birakip kosa kosa atinin terkisine atip kacirdigi babaannem. bacaklarinin arasina sikismis, sifir trasli, ayagindaki naylon ayakkabilari acele ile ters giyilmis babam.
insan ozluyor babasini. o sifir trasli, ters naylon ayakkabilari ile. o surgun sehrinde kendi babasinin bacaklari arasina sikismis cocugun, dunyadan ayrilisinin uzerinden 10 sene bile gecmis. dusununce, uzucu aslinda ama guzel ayni zamanda. babasinin cocukluguna soyle bir goz atabilmis sanslilardanim ayni zamanda.
annemin hic cocukluk fotografi yok mesela. o yuzden bana hic cocuk olmamis gibi gelir. annesiz buyuyen cocuklar, cocuk kalamiyorlar galiba. annemin de cocuk oldugunu dusluyorum simdi...
tam zamani...
komşu seslerinden hayatın altüst olması
-
2 üst katımda komşular var. çocuklar o kadar çok koşuyor ki bina komple sallanıyor. bir üst kat komşum, köpek aldı ve ev ahalisinden birisinin temizlik takıntısı var. günde 3 defa süpürge açılıyor. köpek sabaha karşı havlıyor. tüm apartmanda yankılanıyor. 2 alt komşum, havlama sizden mi geliyor diye geldi üst kata yönlendirdim. kaç defa dedim. saldırmamak için kendimi zor tutuyorum. sinir stres hastası yaptılar. elim ayağım titriyor artık. günlük hayat gürültüsü bile evde büyüyor. çünkü ben gürültü yapmıyorum. evden çalışıyorum. şu anda ev de değiştiremiyorum ki değiştirsem ne kadar fayda edecek. taharet musluğu sesi duyuyorum ya taharet musluğu! be hayvan oğlu havyan lan bu evi 3 cm perde betonla mı yaptın be itin evladı!? evde yürürsen davulun içindeymiş gibi ev sallanıyor. yeni bina. ne yapacağım bilmiyorum. kafayı yiyeceğim. bunun bir yönetmeliği, bir şeyi yok mu? tüm türkiye'yi adamlar bu şekilde inşa etti. kaçış yok. müstakil evi olan semtler ya çok fakir ya çok zengin. nasıl olacak?
ya kardeşim normal ülkelerde, eğitimli insanlar sınıf atlıyor, kendi sınıflarındaki insanlarla mutlu mesut yaşıyor. parayı bu mağara itleri buldu. şimdi paraları ile kafamızı s*kiyorlar. bize kakaladıkları leş evlerde bizi yaşamaya mahkum ediyorlar. aynı kendi inşa ettikleri bu ucubeler ülkesindeki gibi. her alanda gerileme yaşanır mı be her alanda!! bu işler yurt dışında nasıl oluyor kardeşim? insanlar bir arada nasıl yaşıyor. en rahat olması gereken yer, senin cehennemin oluyor. daha da çok evlere kapanmak durumunda kaldığımız şu günler katlanılmaz halde.
edit: imla
asch deneyi
-
sosyal psikoloji derslerinde tüm amfinin ağzını açık bıraktıracak birkaç deneydendir. diğeri için (bkz: milgram deneyi)
norm etkisine güzel bir örnek olan deneyde gerçek 1 katılımcı 3 ya da 4 tane ise işbirlikçi vardır. işbirlikçi sayısının fazla olmasının daha sonra yapılan deneylerde etkisiz olduğu görülmüştür. bir masa etrafına oturan işbirlikçilere ve gerçek katılımcıya 3 tane birbirinden farklı uzunluklarda çizgi gösterilir ve dördüncü çizginin diğer 3 çizgiden hangisiyle aynı uzunlukta olduğunu söylemeleri istenir. bu deneyde gözlemlenmek istenen gerçek katılımcının doğru cevap vermesi üzerinde grup etkisinin ne boyutlarda olduğudur. asch deneyi defalarca tekrarlamış ve sonunda görmüştür ki gerçek katılımcılar işbirlikçilerin verdikleri yanlış cevaplara inanmasalar bile gruba aykırı davranmaktan kaçınıyorlar.
işbirlikçilerden yalnızca biri (kalın camlı gözlük kullanıyor olsa dahi) gruptan farklı bir cevap verdiğinde gerçek katılımcının da doğru cevabı verme oranının arttığı görülmüş.