hesabın var mı? giriş yap

  • birini öldürebilmek için, öldüreceğin kişinin yaşıyor olması gerekir.

    birine itibar suikastı yapabilmek için, ilgili kişinin itibarlı olması.

  • bir fil ile at kıyası olduğunda atın,
    iki fil ile iki atın kıyasında ise iki filin daha değerli olduğu ile açıklanabilecek sorunsal...

    debe edit: böyle yoğun ve üzücü bir gündemde böyle bir entry'nin debe'ye girmesi aslında beni şaşırtmadı.
    efsaneye göre vaktiyle eşit güçte görünen ordular birbirlerine çok zarar vermesin, insanlar yaralanıp ölmesin diye, düşman güçlerin komutanları kendi aralarında satranç oynar, oyunu kazanan taraf savaşı da kazandı sayılırmış ve kimsenin burnu kanamadan savaş son bulurmuş. her gün acıların katlanarak çoğaldığı bir günde satrançla ilgili basit bir bilgi içeren entry'nin debe olması da, bizlerin efsanedeki insanların genlerini taşıdığımızı gösteriyor belki. umarım kan ve göz yaşından dersler alır, sorunları savaşlar yerine aynı satrançtaki gibi felsefe, zeka, bilgi, teknik, matematik, sanat ve mutlulukla çözeriz; kimsenin kılına zarar gelmeden.

  • yine bir sirk kurmuşlar, kendileri çalıp kendileri oynuyor. bu arada karşı tarafa 4 adam gönderip 8 füze attırmasınlar aman dikkat.

  • 1281,5 gez'e (845.79 metre) ok atarak hala kırılamadığı gibi yanına yaklaşılamamış bir rekora imza atmış kemankeş. bu rekordan sonra cihan pehlivanı ünvanı almış. milletin yerden 2 cm ancak ayırabildiği yükleri "bu ney lan?" rahatlığıyla göğsüne kadar kaldırıp kaldırıp yere attığı rivayet ediliyor. ki bundan sonra kemankeş yapılır kendisi. hatta başında muhafızlar bekler ki kemankeşliğine zeval verecek şekilde yatmasın. işte kolunun üstüne filan. iran'dan "hadi bu yayı kurun da görelim" artizliğiyle gönderilen yayı önce kurmuş, sonra "kırmıştır".

    bu da nişan taşı

    sene 957 (milâdî 1550)
    sâhib-ül menzil fî-l meydân
    ellezî ismuhu tozkoparan

    http://www.mimarlikmuzesi.org/…san-tasi-_10088.html

    edit: hacamat diye bi yazar uyardı. 845.79 cm yazmışız, metre olacakmış. "ya bi git işine ne ayrıntıya takılıyosun. eliyle mi atıyo oku." diye azarladım. çok ters davrandım. öyle böyle değil.

    edit: "iran'dan gönderilen yayı deli hüseyin paşa kırmıştır."@killanan adam ikaz etmiş. ikazı dikkate alır, düzeltir, özür dilerim :)

  • iyi kötü kahve damak tadı geliştirmiş biriyseniz normal şartlarda asla tercih etmeyeceğiniz bir kahvedir. kötü kahveden kaçınmak için çok çaba harcamamak gerektiğini düşünür james hoffman (the world atlas of coffee kitabının yazarı ve ödüllü barista). nitelikli kahveyi takdir etmek için kötü kahveye ihtiyaç duyarız hatta. tek içtiğimiz nitelikli kahve olunca artık “nitelikli” dediğimiz şey standart haline gelir. bu da bizi hiçbir şeyi beğenmeyen burnu havada bir insan yapma riski taşır. kim böyle bir insanın şikayetlerini uzun uzadıya dinlemek ister ki? özetle iyi kahve bulamayınca vasat olanla yetinmek gerekir. kabul edelim ki restoranlar, havaalanları gibi bir çok yerde iyi kahve bulunmaz. ben de başka alternatif olmadığında kötü kahveyi hatırlamak adına arada starbucks'tan alışveriş yapmaktan ve çekirdek satın almaktan gocunmam.

    starbucks çekirdeklerinin tamamına yakını fazla kavrulmuştur. bu çekirdeklere dikkat ettiyseniz yüzeylerinin parlak olduğunu görürsünüz. bu parlaklık, yeşil çekirdeklerde doğal olarak katı şekilde bulunan yağ bileşenlerinin sıvıya dönmesi ve kavurma sırasındaki fazla gelişme sonucu çekirdek yüzeyini ele geçirmesiyle oluşur. bu parlaklık 3 şeyi ifade eder:

    1) çekirdekteki kompleks aromaları (eğer var ise) oluşturan yağ ve asit bileşenlerinin tamamına yakını kavurma sırasında yanmış ve kaybolmuştur. nitelikli bir fincan imkansıza yakındır.

    2) bu fazla gelişme (kavurma) ister istemez kahvenize yanık bir tad verecektir. bu tad kömür hissiyle kendini gösterir.

    3) çekirdekler bir şekilde tazeliğini korumuştur. zira bir süre sonra bayatlamayla o yüzeydeki yağ da kurur ve kaybolur ama 1. sonuç sebebiyle 3. sonuç çok anlamlı değildir.

    peki starbucks ve diğer zincirler bu kötü sonucu neden ısrarla pazarlar? bunun da birkaç nedeni var. ilki starbucks düşük puanlı ve düşük rakımda yetişmiş vasat çekirdekler kullanır. tonlarca ve tonlarca yeşil çekirdek tedarik eden bir firma, iyi çekirdek alacağı bir maliyet senaryosuna asla girmez. bu çekirdekler aroma yoksunudur. kötü oldukları açık kavurmalarda daha da belirginleşir ve bunu tüketiciye satamaz. kahve çok iyi de olsa çok kötü de olsa bu kadar koyu kavrulunca tadlar eşitlenir. zira ikisi de yanmıştır. bu durumda starbucks kötü kahvesinin kötü olduğunu koyu kavurarak gizlemektedir. ikinci bir diğer sebep koyu kavrumlarda tutarlılığı sağlamak daha düşük maliyetli ve kolaydır. tutarlılık bu zincirler için her şeydir. kahve bir tarım ürünü olduğu için ürün niteliği iklime, toprağa ve bir çok değişkene bağlı olarak her sene değişir. tüketiciye aynı ürünü sunmak için bunun telafisi şarttır. bu yüzden arkadaşlar her kahveyi kömüre çevirerek tutarlılığı sağlarlar. son sebep: amerikalıların büyük kısmının tek bildiği kahve dark roast’tur. damak tadları buna kalibredir ve iyi kahve olarak bu kömürsü kahveyi bilirler. bu damak tadını dünyaya da başarıyla yaymaktadırlar. bu da zincir kahvecilerin işlerini çok kolaylaştırır. aslında bu işin içinde olan herkes bilir ki dark roast pişmanlıktır.

    yine de starbucks kahvesini (kendim öğüteceksem) granül kahveye tercih ederim. biraz kalın öğüterek ve demleme sıcaklığını düşürerek yoklukta içebileceğiniz bir kahveye dönüştürebilirsiniz. fakat bu çekirdekler nitelikli olmanın çok uzağında. en efektif sonucu ince öğüterek türk kahvesinde alabilirsiniz. beklentiyi yüksek tutmazsanız standart bir türk kahvesinin tazesini içmiş olursunuz.. sonuç olarak biraz özenli demlerseniz içilebilir seviyenin sınırlarında gezen bir fincan elde edebilirsiniz.

    bu nitelikli kahve dediğin şeye nasıl ulaşacağız derseniz bu video ve kanal bu konuda detaylı bilgiler paylaşmakta.

  • bunda anlaşılmayacak birşey yok. benim anladığım tek şey kızcağızın bunu ölüm korkusu ile yaptığı. çünkü bu manyak infaz yasası ile çıkacak ilk işi de "vay sen beni hapislerde süründürürsün ha" diyerek kızı canından edecek. zavallım bence kendince canını kurtaracak bir önlem aldı. başka türlüsü düşünülebilir mi? nasıl korkuyordur şimdi o kız uykuları kaçmıştır. :(

  • dizideki karakterlerin zeka seviyesine göre (iq ve eq toplamı) sıralaması:
    1.ercüment çözer
    2.ağbimiz ("gel seninle biraz yürüyelim")
    3.memduh başgan
    4.behzat ç
    5.şule
    6.savcı esra
    7.hayalet
    8.cevdet
    9.akbaba
    10.şevket ağbi

    250.harun