hesabın var mı? giriş yap

  • eric dolphynin en popüler albümüdür. artık nebiçim bi öğle yemeği ise bu, herifi diyabetik komadan öldürmüş üç ay sonra. çok ilginç ve tasvir etmesi zor bir albümdür. bir o kadar da çekicidir. ilk şarkı hat and beard bildiğim kadarıyla thelonious monk onuruna kaydedilmiş bir şarkıdır. *dolphy son iki şarkı hariç saksafon çalmaz, bas klarinet ve flütleri üstlenir. trompetlerde freddie hubbard*** çok başarılıdır. davullarda da tony williams olduğunu söylemezsem çok yanlış olacak.

    edith piaf: hadi onu geçelim, sen o kadar şeyi söyle sonra git vibrafonda 76 beat edebiyatı gücünde cazcı olan bobby hutcherson çaldığını belirtme. iğrendim lan kendimden. net diyorum.

  • şu cümle tam sabah gazetesi okurunun zeka seviyesine göre ibretlik:
    "hoca efendiyle konuştum bütçe de sıkıntımız yok size sınırsız para ama seçimi alın israil'le abd'ye yalancı çıkmayalım"

    ahahahahahahaha

    keşke konuşmanın son metni şöyle bitseydi daha inandırıcı olurdu:

    "yakında tüm dünyayı ele geçireceğiz avnicim ! hadi faiz lobisi ve dış güçlerle beraber zavallı müslümanların işlerini bitirelim. ama tayyibe dikkat edelim. paralelin işini bitirecek. çok zayıfladık. onun sarayı var ve onu çok kıskanıyoruz. lanet olsun. ben camide bira içip bir kaç türbanlı dövüp geliyorum. yaşasın 28 şubat! nihahhahaha"

  • buradan ve sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla, istiklal'de büyük bir ibne gürühu var.
    hem de çok büyük.
    anladığım kadarıyla lacivert renkte elbiseler giyiyor bu ibneler.
    diğerleri mi?
    diğerleri normal insan canım; senin, benim gibi rengarenk mutlu yüzler.
    ama bu lacivertlerde bir ibnelik var, du bakalım.

  • bir nat geo belgeselinde anlatılanlara göre, günümüzde gerçekleşmesi durumunda tv, radyo yayınlarının tamamen kesilmesi, elektrik sisteminin devre dışı kalması, cep telefon şebekelerinin çökmesi, suların kesilmesi, gps sisteminin çalışmaması muhtemelmiş. tüm bunların onarılması, 20 yıl kadar sürecek bir yeniden inşa sürecini doğuracak, bu süreçte 100 bin kişi hayatını kaybedecekmiş. bir daha ne zaman gerçekleşebileceği yönünde ise değişik tahminler var; en güçlü iki aday: 2012 eylül'ü ya da 2023 haziran ayı..

    insanoğlunu ve yaptığı bütün teknolojik ilerlemeyi bir anda silip süpürecek ve bizleri çaresiz bırakacak doğa olayıdır kanımca.

  • yurtdışında böyle bir zorlama olmadığından girişe menü ve fiyatlar yazılır, herkes hesabını yapar ona göre oturur. özgüven denilen şark kurnazlığına mahkum olmamak.

  • sermaye ve güç tarafında olanlar tarafından hiçbir zaman sevilmeyecek, her dönem hakkında kara propaganda ve çarpıtmalar yapılacak olsa da erdemli bir yönetim tarzını ve insani değerleri tanımlayan komün olduğu gerçeği hiçbir zaman değişmeyecektir... kuruluşu 1789'a dayanır.. 1830, 1848 ve 1871 sadece 1789'un devamıdır.. paris komunü ve onun getirdiği fikirler bugün hala emperyalistleri korkudan titretmektedir. üç kuruş için kan dökmekten çekinmeyen kan emiciler bugün hala daha maximilian robespierre'i kabuslarında görmektedirler.. zaten bütün bu karalama ve unutturma girişimleri de bu korkudandır. fakat tüm bunlara rağmen fransız ihtilalinin gerçek sahipleri olan "paris komünü" ve "maximilian robespierre" hiçbir zaman unutulmayacaktır. ölümlerinden yıllar sonra bile insanlık için geceyi aydınlatan bir parıltı olarak aydın zihinlerde yaşamaya devam edecekler..