hesabın var mı? giriş yap

  • balkan türklerini, arap bedevilerle karşılaştıran zihniyetine sokayım. açacağın başlığa da ayrıca sokayım.

  • benim konyaydi
    selçuk universitesini kazandım neyse dedim 4 sene dayanayim
    derken memleketimde iş bulamadım yine konyaya döndüm.
    bide üstüne evlendim tamamen yerleşmek zorunda kaldım.
    konya karadelik gibi içine girdinmi çıkamiyorsun

  • resmin bulunduğu oda, ressam velasquez'in alkazar kalesindeki stüdyosudur. bu oda, daha önceleri dünyanın en bahtsız insanlarından birisi olan kral 4. felipe'nin 17 yaşında ölen oğlu baltasar'a aittir. resimde görünen oda, 1656 yılında yani resimin yapıldığı tarihte içinde rubens'in resimleri ağırlıklı olmak üzere bir çok resim barındırmaktadır. tam karşıda duvarda yukarıda asılı duran iki resim de rubens'in çalışmalarının birer reprodüksiyonudur. yani, oda hayali değildir. mekan, gerçektir. ressamın bu resmin mekanı olarak bu odayı seçmesi, yani kralın biricik ölen oğlunun odasını seçmesi, hayatın yani o anda odada gerçekleşen an ile ölümün yani bir zamanlar yaşayan kralın oğlunun ölümünün bir kesişimidir. yaşam ve ölüm. gerçek ve reproduksiyon yani gerçek olmayan.

    velasquez, hayatı boyunca yaptığı resimlerde hiç bir zaman las meninas boyutlarında bir resim yapmamıştır. bu resim kendisinin yaptığı en büyük boyuttaki resimdir. las meninas'ta görülen kanvas ise büyük boyutlarda bir kanvastır. daha önce defalarca kral'ın ve kraliçe'nin resimlerini yapmış olan ressam, hiç bir resminde kral ve kraliçe'yi bu denli büyük boyutta bir kanvasta resmetmemiştir. arkada siluetleri yani bir nevi reprodüksiyonları görülen kral ve kraliçe'nin yansımalarının, velasquez'in o sırada resmini yapmakta olduğu kanvastan gelmesi ise geometrik olarak mümkün değildir. çünkü kanvas nerdeyse 30 derece açıyla aynaya açı yapmaktadır. işte bu nedenlerden dolayı resimde görülen resim, las meninas'ın kendisidir. yani arkası bize dönük olan ve bize gösterilmeyen resim de las meninas'ın kendisidir.

    kral ve kraliçe'nin yansımalarını geometrik olarak değerlendirecek olursak, kral ve kraliçe'nin aynadan yansıyabilmeleri için tam olarak kanvasın çaprazında ayakta durmaları gerekir. sanki resimde, kral ve kraliçe odaya aniden girmişler de o anda orada bulunan infanta margarita, nedimeler, cüceler ve yanındaki saray korumasına bir şeyler fısıldayan dul kadın- kendisi resmin yapıldığı tarihte yani tam olarak 1656'da kocasını kaybetmiştir- hepsi birden odaya giren kral ve kraliçeye bakmaktadırlar. aynanın yansıması kral ve kraliçe'nin odada bulunduğunu kanıtlar gözükse de, kral ve kraliçe'nin kesin olarak odanın içinde olduğunu kanıtlayan şey de kapının başında odaya girdiği yada çıktığı belli olmayan kişidir. bu kişinin adı jose nieto'dur ve kral ve kraliçe'nin saray erkanında her zaman yanlarında bulunan bir kişidir. eğer jose nieto odanın içindeyse, kral ve kraliçe de o odada bulunur. böylece kral ve kraliçe, odanın bizim görmediğimiz yüzeyinde bulunmaktadırlar. ancak geldikleri yönde odaya açılan başka bir kapı bulunmamaktadır. yine gerçek ve reprodüksiyon birlikte.

    bir başka nokta, kapının ardındaki boşluktur. ışığı kullanmayı çok iyi bilen ressam, nedense, aynanın üzerindeki yansımadan odanın açılan pencerelerinden odaya sızan ışığa kadar tüm aydınlatmayı mükemmel biçimde resmetmişken, kapının ardına kapının kenarındaki perde dışında hiç birşey çizmemiştir. sanki oda, boşlukta bir yerde salınıyormuş gibi odanın ötesini bomboş bırakmıştır. ki bu boyutta ve ayrıntıda yapılan bir resim için gözden kaçan bu ayrıntı, odayı gerçeğin dışında bir yere koyar.

    ve gözlemci. siz de bu resme bakarken bu resme dahilsiniz. çünkü resmin sınırları aynanın varlığıyla birlikte odanın içinde bulunan kral ve kraliçeyle birlikte aslında sizi de yansıtır. aynanın ötesinde duran bizler, gerçekten var olan bu odaya, bir resimden bakınca, aynanın öteki tarafındayızdır. tıpkı kral ve kraliçe gibi. ancak bizler değil kral ve kraliçe yansır aynaya. ancak velasquez, resimde tam olarak resmin odak noktasına yani bize bakmaktadır. sanki oradan bizi içeriye çağırmaktadır.

    resimde görülen kanvasta yer alan resmin kendisi de las meninas olduğu için, bu resim aynen michel foucault'nun dediği gibi reprodüksiyonun reprodüksiyonudur. aynada yer alan kral ve kraliçe'nin yansımasının tıpkı velasquez'in venus'ünde olduğu gibi blur olması, kral ve kraliçe'nin yani bir yerde iktidarın aslında sadece bir imajinasyon olduğunu anlatır. kanvas'ın yanında yer alan resmin içindeki nedimeler, infanta, cüceler ve dedikoducu ikili son derece net olarak görünürken, bakış açısının uzağında yer alan kral ve kraliçenin odadaki varlığını kesinleyen jose nieto ve aynadaki yansımalar o derece blurdur. ancak biliyoruz ki uzakta gördüğümüz aynanın içindeki kral ve kraliçe ve jose nieto net olsaydı, bu kez de hemen önümüzde duran ressam ve diğerleri blur görünecekti. ancak ressam aynen gerçek hayatta olduğu gibi gözümüzün önünde duranı net olarak resmetmiş, uzakta duranı bir fizik kuralını gerçekleştirir gibi olsa da blur resmetmiştir. ancak tüm perspektifte yani evrendeki tüm objelerde blurluk bulunmaz. herşey aslında nettir.

  • anlamadığınız nokta şu: ümit hoca tam bir devlet adamı basireti gösterdi.

    bir kere mansur yavaş'ı zafer partisinin adayı olarak göstermedi. zaten mansur bey ile görüşmemiş.

    milli mesele olarak gördüğü 2023 seçimlerini, partisinin üstünde bir aday ile kazanılabileceğini söylemiştir.

    açıkçası diyor ki; heeey 6'lı masa! bırak egonu, halkı dinle! mansur'u aday göster, ben de destekleyeceğim.

    aksi durumda yol haritasını da açıkladı hoca. eğer 6'lı masadan mansur yavaş dışında bir aday çıkarsa, biz mansur beye teklifte bulunuruz, eğer kabul etmezse biz kendi adayımızı çıkarırız.

    ümit hoca çok büyük iş yaptı. anlamadan dinlemeden ahkam kesmeyin.

  • hani bizim gibi salaklar da anlayabilsin diye bir açıklaması var, "elini fırına sok 1 saat gibi gelir, ama güzel bir kızlar 1 saat konuş 1 dakika gibi gelir" diye. yani diyor ki güzel şeyler çabuk geçer, kötü şeyler bir ömür sürer. peki bu durumda kişinin en güzel çağlarını yaşadığı gençliğin bir saniye, yaşlılığın ise bir ömür sürmesi gerekmiyor mu? niye gençler bir türlü büyüyemediklerinden, yaşlılar ise yılların su gibi aktığından şikayetçi? tersi olması gerekmiyor mu? güzel geçen gençlik yılları içinde olana neden bitmez tükenmez geliyor da yaşlılıkta günler 1 saatte bitiyor?

    şu an izafiyet teorisinin açığını buldum resmen. einstein yaşasaydı, tebeşiri tahtaya fırlatır "kahretsin işte bunu ben de açıklayamıyorum" derdi. ama şimdi beni anlayacak kimse yok. zekamla başbaşa, hızlı geçen bir ömrü tüketiyorum anasını satayım.

  • ülke öyle bir hale getirildi ki altı üstü zincir market olan bir oluşum seferberlik altında, cepheden mektup gönderen muharip er gibi tavır takınıyor.

    niye bir saat erken uyanmak zorunda kalasın?

    neden en değerli varlığını, çocuğunu yalnız bırakıp gitmek zorunda kalasın?

    neden, neden, neden?

    bu reklam bir ironi değilse zırhlı mercedes'ten şükür öğretenlerden hiçbir farkları yok demektir.

    bir türk dünyaya bedeldir. türk'ü köle yapanlardan ben razı değilim kardeşim.

  • ''bir erkek bardakla bile ayni ortamda uzun sure kalsa bardaga karsi bile bisey hisseder'' erdal bakkal.

  • genelde ana kazananın (ki genelde erkek olur) evin tüm masraflarını kazanıp, yan gelirin (genelde kadın olur) aldığı maaşı kendi kredi kartına yatırmasıyla ortaya koyacak bir şeyin kalmamasında oluşur. yani ben en azından evliyken öyleydi. hanımefendi 200 liralık mascara kullanırken ben arka tarafta arkadaşlarımla çay içecek parayı bulamadığım günlere vesile olmuştur. büyük dengesizliktir. kazandığın para eşit olmayabilir ama o oranda yükün altına girilmelidir.yıpratıcı

    edit: boşandım yahu