hesabın var mı? giriş yap

  • onedio'nun hitap ettiği kitle düşünülünce umarım sözlüğün eline verir de sözlük daha okunabilir bir yer haline gelir. amin.

  • şunu anlamak lazım:

    kasıtlı olup olmadığı net olmayan, sorumsuzluk sonucu oluşan bir kaza diye savunulabilecek bir olay yüzünden novak djokovic gibi bu grand slam'in açık ara favorisinin elenmesi insanda tuhaf bir duygu bırakıyor. djokovic'in grand slam sayısında artık her turnuvanın önem taşıdığı bir dönemde bu durum ayrıca talihsiz oldu.

    ancak öte yandan bundan çok daha ufak şeyler için oyuncular diskalifiye edildi. kurallara göre diskalifiye kararı pek yoruma açık olmayacak şekilde doğru. "diskalifiye edilmesin" diyenler kuralların özel şartlar yüzünden esnetilmesini istiyorlar. bu gibi olaylar ülkemizde hep "x de şunu yapmış ona bir şey olmamıştı" diye savunulur ama tenisin sicili bizim ülkemizdeki spor dünyasına göre kurallar açısından çok daha temiz.

    subjektif yorumuma gelince: birincisi, bunun bir komplo olduğunu düşünenler herhalde us open yönetiminin, turnuvanın bir numaralı yıldızını daha ilk haftadan diskalifiye ederek mali olarak ne kadar fazla kayıp yaşayacaklarını değil de, "ya djokovic nadal ve federer'i grand slam sayısında geçerse" diye düşünerek karar verdiklerini iddia etmiyorlardır.

    ikincisi de, djokovic her zaman kuralları esnetme ve sportmenlik konusunda "sınırda" gezen bir isimdi. topa kasıtlı hakemi hedefleyerek vurduğunu sanmıyorum ama kimseyi vurmasa bile yaptığı hareket muhtemelen bir ceza puanına sebep olacaktı. bundan bir ay önce "puan kaybedince sinirlenip topa rastgele vuran bir yıldız isim hakemi yaralayacak. bu isim nadal mı federer mi djokovic mi olur sizce?" diye sorsam, tenis takip eden büyük çoğunluk buna djokovic derdi muhtemelen.

  • lan bu dışarda yemek yemeyin salçalı makarna yapın evde yiyin diyen mal sürüsü sosyal hayat, eğlence, gezme tozma, stres atma vs'den zerre anlamıyor. bira pahalı, evde yapın. rakı pahalı, etil alkol. sinema pahalı, kaçak izle. iphone pahalı, reedmi al. et pahalı, tavuk taşşaa ye. tatil pahalı, köye git. sigara pahalı, içme. araba pahalı, otobüse bin, anandan arabayla mı doğdun? ledtv pahalı, tüplü neyine yetmiyor? koltuk zamlandı, bir yıl yerde otursan ölmezsin. damacan su kaç lira oldu? suyu da az iç amk. umumi tuvalet pahalandı, gel ağzıma sıç.
    allah belanızı versin sizin. sizin yaşadığınız şey hayat değil ama siz anlamıyorsunuz, anlamayacaksınız.

  • şu bizim milletteki milli duygular çok ilginç...

    adamlar bireysel özgürlük anlamında bizim menfaatimize bişeyler telkin ediyor. ama en özgürlükçü platformda dahi bu ecdadımıza sövülmüş gibi algılanıyor... birazcık daha zeki olsalar gerizekalı olacaklarmış.

    ben birleşmiş milletler olsam ne bok yerseniz yiyin derim cevap olarak.

  • eskiden bize şımarınca "piç kurusu" der bir güzel döverlerdi, şimdi yok hiperaktif, yok çok asabi. geçen halaoğlu bir şeyler söylüyor oğluna, çocuk dünyanın postasını koydu buna, bu hala "bizim oğlan çok asabi". ne asabisi lan, beş yaşındaki adamın ne asabiyeti olacak? biz de asabiydik, anam terlikle bir girişir, alırdı bütün sinirlerimizi, köftelik kıyma gibi kalırdık öyle. şu an karşınızda gördüğünüz bu eşsiz nesil böyle yetişti.

  • öküz senin babandır it oğlu it. sen öküz oğlu öküz oğlu eşşek oğlusun. oraya gelirsem ağzının orta yerine sıçarım. ibne. pezevenk...

    (bkz: pardon)*