hesabın var mı? giriş yap

  • bizim insanımız taharet musluğuna rağmen nasıl kokuyor?

    hem nasıl kokuyor? öyle kokuyor işte. terler avuçların, kesilir solukların. hem nasıl kokuyor? öyle kokuyor işte.

    debedit: #açıklamabekliyoruz.

  • eğer kendi başınıza yapmak isterseniz bir tarif buldum, türkçe'ye de çevirdim. bence yapılabilitesi var.

    katı parfümler genelde ucuz olduğundan onlarla deney yapmak kolay. bu insanda biraz girişimci ruhu uyandırıyor ve burnunun sevdiği şeylerle deney yapma olanağı veriyor. eğer pahalı parfümler size ağır geliyor ve daha hoş bir alternatif arıyorsanız katı parfümler size göre olabilir. denemesi de kolay ayrıca. ayrıca katı parfümlerin ta eski mısır'dan beri bilindiği ve islam zamanında alkolle pek ilişki olmadığından katı parfümlerin fazlaca revaçta olduğunu söylemek de belki içinizi rahatlatır.

    ihtiyaçlar:

    1 çorba kaşığı balmumu veya vazelin (bu parfümün katı bağdaştırıcısı olacak)
    1 çorba kaşığı badem yağı (bu da genelde cilde zarar gelmemesi için ve ayrıca yine bağdaştırıcı)
    8-15 damla esansiyel yağ, uçucu yağ (genelde küçük siyah cam şişelerde satılan fazlaca yoğun yağlar bunlar. ciltle direkt temas etmemesi lazım pek)
    1 kap (genelde cam, seramik olsa iyi olur ancak plastik de iş görür)
    1 kamış (bu karıştırırken işe yarayacak, kamış benzeri başka şeyler de olur)
    1 kap, bu sefer karıştırmak için (dikkat edin tencereye girecek bu)
    1 tencere
    1 damlalık (yağları bununla damlatırsanız güzel olur)

    adımlar:

    ihtiyaçlar kısmındaki her şeyi topladığınızdan emin olun. bu tür şeyleri genelde lokman hekim vb. aktarlardan çok rahat bulursunuz.

    balmumu veya vazelini, badem yağıyla birlikte karıştıracağınız kaba koyun.

    balmumunu eritin. bunun için karıştırdığınız kabı tencerenin içine koyun ve su ekleyin. suyu kaba çok gelmeyecek şekilde koyarsanız iyi olur. suyun içinde kalan kapta balmumu eriyecektir güzel güzel. su kaynamaya yakın zaten balmumu da erir.

    balmumu tamamen sıvılaştığında tencereden yağ karışımını alın. bir yerinizi de yakmayın pek.

    kasedeki yağa esansiyel yağlarınızı ekleyin. iyice karıştıklarından emin olun. (bu adımda ortalık bence güzel kokacaktır oldukça :)

    katılaşmayan, sıvı kalan balmumunu parfümün içinde durmasını istediğiniz kaba koyun.

    artık parfümü kullanabilirsiniz.

    güzel ipuçları:

    öncelikle neden kamış benzeri bir şeyler kullandığımızı açıklayayım. kamışın karıştırma işini göreceği kesin, ancak yüzey alanı az olmalı ki olabildiğince karışım kapta kalsın. kaşıkla yapmayı da bilirdik yani, o zaman sıyırması filan zor olacaktı. bunu hesaba katarak kamış benzeri ne kullanıyorsanız kullanabilirsiniz. kalem bile olur mesela.

    badem yağı gibi cilde zarar vermeyecek bir yağ kullanıldığı için kulak arkasıdır, bilektir bu tür yerlere parfümü sürmek kolay. az bir miktarını elinize alıp ince bir tabaka halinde uygulayın. yine de alerji veya herhangi bir ters olay görürseniz anında kullanmayı kesin ve doktora gidin. sorumluluk kabul de etmiyorum bunu da yazdım yani.

    kullanacağınız esansiyel yağı iyi seçin. esansiyel yağların üzerimizde ilginç etkileri var, aromaterapidir masajdır boş işler değil. mesela sedir ağacı kokusu keneleri uzak tutar. eğer köpeğiniz varsa tasmasına bundan sürüp kene uzaklaştırabilirsiniz. ya da aynı şekilde sedir ağacını kendi üzerinizde ayak kokusunu önlemek için sürebilirsiniz. sarı papatya veya portakalın dinlendirici etkisi vardır. bunları da araştırırsanız güzel olabilir sizin için. bilinçli olmak lazım.
    esansiyel yağlar biraz pahalı olabilir çok kullanılırsa. yani beş on farklı kokuyu bir arada istiyorsanız 40-50 lira gidebilir. ayrıca pek bulunmadıklarını da belirteyim. güven olmaz yani. en güzeli evde yapmak tabii ama distilasyonla uğraşan kaç deli var türkiye'de merak ediyorum. (benim yerim olsa yaparım da neyse.)

    eğer sürekli yanınızda olsun istiyorsanız şu nivea'nın filan rujları oluyor ya dudak koruyucu, onların içlerini çıkartıp bu sizin balmumundan koyabilirsiniz. ya da bu dudak kremlerinin olduğu boş bir kutunuz varsa ona da koyabilirsiniz.
    hediye edecekseniz, o kadar güzel yapıyorum bayılırsın vallaha diyorsanız, gidip böyle kase biçimli güzel bir şeye bunu koyarak hediye edebilirsiniz. ancak önce bir bakın deride ters bir şeyler oluyor mu diye. sonra adam öldürdü olmasın.
    bir de kokulu mumlar da aslında iş görebilir. onların kokusu da sizin işinize yarar biraz. yine de kokunun etkili olmasını istiyorsanız biraz esansiyel yağ katmakta fayda var.

    birkaç karışım önerisi:

    6 damla portakal, 4 damla ylang-ylang, 4 damla bergamot, 3 damla pelesenk (aa bizim pelesenk) ağacı, 3 damla akgünlük, 2 damla yasemin.

    5 damla yasemin, 4 damla gül, 2 damla ylang-ylang, 2 damla sedir

    bu biraz çevirme ve kendi eklemelerimle yazıldığından referans verelim hemen: www.wikihow.com/make-solid-perfume/

  • bir düğündeyiz, ben de nikah şahidiyim. nikah için adım anons edildi, yerimden kalktım, imzayı atıp , kız arkadaşımın yanına döndüm.

    - ya bizim orada bir baklavacı var, baklavaları çok güzel.
    + ?!?!?!
    - ne oldu? sana da getirmiştim bir ara. hatırladın mı?
    + az önce arkadaşının nikah şahidiydin. aklına bu mu geldi?
    - evet, ne var ki bunda?
    + yani sence bir gariplik yok?
    - yok, niye bir gariplik olsun?
    + off off, allah aşkına, nereden geldi aklına? baklava da yok masada.
    - nikah memuru bizim playstationcı abiye benziyor.
    + eee?
    - o abinin karşısında da, bu baklavacı var.
    + offf. neyse haberi olmasın çocuğun. sonra "nikahımda canı sıkılmış" diye düşünür.

    2 ay sonra

    - oğlum senin nikahta benim aklıma bizim baklavacı geldi len?!
    + oğlum benim de aklıma bisikletçi ibo geldi len?!
    - ahahaha.

  • bir fenerbahçe-beşiktaş maçında serhat akın'a hiçbir şey yapmadan serhat'ın artisliği sonucu kırmızı kart görmüş eski beşiktaşlı milli futbolcu. o maçtan 3 ay sonra gene bir fenerbahçe maçı vardı. maçtan önce röpörtajda serhat'a dokunmadım kendini parçaladı, acı çekiyormuş triplerine girdi, yarın ki maçta bu sefer canını hakkatten yakacam. geçen sefer haksız kırmızı gördüm bu sefer kırmızının hakkını vericem diyerek ne kadar tatlı, sempatik, karizmatik ve yakışıklı olduğunu sergilemiş kişidir.

  • ya pişman olursam diye hayatı erteleyeceğinize pişman olun daha iyi. pişmanlıklarınızdan ders çıkarabiliyorsanız sıkıntı yok.

    "yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."

    demeyin sonra.

  • gol atan futbolcuyu elleriniz yırtılırcasına alkışlıyorsunuz. gırtlağınızı yırtarcasına bağırıyorsunuz. o da onun işi ne olacak şimdi? nasıl tiplersiniz siz kardeşim neyin tatavası bu?

    işini yapan herkes birbirini tebrik etsin, ne güzel işte. burger king'deki kızı tebrik eder, mağazadaki kızın da başarılarının devamını dilerim.

  • bu işin matematiği şöyle:

    1 > (etkinlik1 bulaş çarpanı x etkinlik1 sayısı) + (etkinlik2 bulaş çarpanı x etkinlik2 sayısı) + ... + (etkinlikn bulaş çarpanı x etkinlikn sayısı)

    insanların bir araya geldiği her türlü etkinlikte virüs bulaşır ve sizin yapabileceğiniz şey r0'u 1'in altında tutmak ve sağlık sisteminin kapasitesini aşmamasını sağlayacak kadar aktiviteye izin vermek. gelecek oy sayısına veya para miktarına göre optimize edebilirsiniz bunu.

    akp burada bu aktiviteleri seçiyor. camiye gidenlerin sebep olduğu yayılmanın sağlık sisteminin üzerinde yarattığı etkileri azaltmak için çocuklar okula gönderilmiyor olabilir.

    uludağ'da tesisler ciro yapabilmesi için orası muaf tutulurken, bu etkinliğin yaratacağı yayılmaya karşılık istanbul'da kafeler kapalı tutuluyor olabilir çünkü ikisini birden açarlarsa yine artış trendine geçilir.

    anlayacağınız, uludağ'dakiler eğlensin ve hastalanırlarsa onlara bakacak hastane olabilsin diye bu haftasonu evde oturdunuz.