hesabın var mı? giriş yap

  • efe 2 yaşında konuşmayı yeni yeni öğreniyor. balkona çıkartılıp hilal şeklindeki ay gösterilir.

    +efe bak ay.
    - (ağlamaklı bir şekilde) kırılmış :(

  • bazen yardığı kadar dumur eden de diyaloglardır.

    kahramanlarımız kreş öğrencileri olan erkan*, sinem* ve gökhan dır. erkan sinem i sevmekte yalnız sinem hanım hem erkan a hem de gökhan a pas atmaktadır. bir gün erkan ın kafası atar ve sinem i bir köşeye çekip konuşmaya başlar:

    e: sinem! ben seni seviyorum. o yüzden bi karar ver artık beni mi seviyorsun yoksa gökhan ı mı?
    s: ben seni seviyorum ama gökhan da beni çok güldürüyor. sen de beni gökhan kadar güldürsen seni daha çok severim.
    e: sineeem! ben sana aşığım diyorum, soytarıyım demiyorum!?..

    (bkz: mavi ekran)

  • yazılanlara bakılırsa, 'all day' olan adını 'all night' olarak değiştirmesi gereken ürün.

  • ben de ezansız bir ülkede yaşamak istiyorum. her istediğimiz gerçekleşmiyor ama.

    tanım: çöl bedevilerinin taleplerinden birisi. yallah arabistan'a. burası türk yurdu, arap çölü değil.

  • barmen (şeytan tüyü olan bir kenar mahalle delikanlısı)
    kadın (rock bar müdavimi tikky, değişik bir hanım)

    barmen: (yüksek sesle ama ölçülü) bu gece bize gelsene?

    kadın: ay ben salak mıyım size geleceğim?

    barmen: ben her gece bize gidiyorum, salak mıyım ben şimdi?

  • lösemi denen illeti yenmiş gül yüzlü bir çocuk. babası ve annesinin içi titriyordur ona bakarken. florya'ya sevgi ve umut getirmiş, taraftarın sevgilisi olmuştur.

    ali yiğit'i gördükçe lösemiden kaybettiğim oğlumu hatırlıyorum. en büyük hayalim onunla birlikte galatasaray maçlarına gitmekti ama yarım kaldık. yarın molde maçında 3,5 yaşında bir çocuğun artık giyemeyeceği forması ile tribünde olacağım, maç sonu ali yiğit üçlü çektirirken oğlum çektiriyormuş gibi mutlu olacağım.

    unutmadan; bu çocuğun 14 yaşına kadar gördüğü zorluğu koca koca insanlar ömürleri boyunca görmemiştir. çok görmeyin gözündeki ışıltıyı.

  • ali ağaoğlu'nun daha 20 yaşındaki oğlu alican ağaoğlu'nun kırgızistan trabzon fahri konsolosu olması sebebi ile askerlikten muaf olmasıdır. çünkü fahri konsoloslar askerlikten muaftır. babanızın turkiye'nin en zengin adamlarından biri olması 20 yaşında fahri konsolos olmanızla bağlantılı değildir şüphesiz. hayat zenginlere güzel. koskoca (20 yaşında) fahri konsolos ot mu yolsun askere gidip? bu işi yapacak çok fakir var bu ülkede. ne gerek var.

    edit: http://www.haber61.net/news_detail.php?id=119142

    burada yazıyor fahri konsolos olduğu. 4 temmuz'da olmuş. daha yeni.

    ayrıca fahri konsolosların askerlikten muaf olduğu bilgisini google'dan buldum. sağlam kaynaktan doğrulayabilecek olan olursa sevinirim.

    bu da öyle bi konsolosluk yok diyenlere gelsin. ağaoğlu resmi sitesinden:

    http://www.agaoglu.com.tr/haber.asp?id=219

  • gerizekalı ruslar bu savaşta yenilmek için ellerinden geleni ardına koymamışlardır. özetle:

    -daha savaşın başlarında yetersiz rus pasifik donanması vladivostok limanına hapsolur, japonlar port arthur ve civarında rus kara kuvvetlerini silkelemeye başlar.
    -ruslar baltık donanmasını pasifiğe göndermeye karar verir.
    -rusların sahip olduğu en modern 6 savaş gemisi yola çıkar ama ne gemiler ne tayfa savaşa hazır haldedir
    -oryol zırhlısı daha limanı terk edemeden batar.
    -oryol tekrar yüzdürülür ancak bu defa da bir amerikan yelkenlisinde bulunan minyatür bir denizaltı bütün üssü sinsi bir japon saldırısı ihtimaliyle alarma geçirir.
    -sonunda rus hükümetinin amerikalılardan bir denizaltı satın aldığı ve söylemeyi unuttuğu anlaşılır.
    -bir şekilde 1904 sonbaharında kuzey denizine doğru takvimin gerisinde yolculuk başlar
    -japonya'nın müttefiği olan birleşik krallık bizzat savaşta değildir ama ruslar britlere güvenmemektedir.
    -bir gece yarısı, filo dogger bank civarında seyrederken ikmal gemisi kamchatka alarm verir ve torpido botlar tarafından saldırıya uğradığını bildirir.
    -bütün filo geminin yardımına koşar ve silahlar ateşlenir.
    -çatışma sırasında rus kruvazörleri aurora ve donskoy düşman gemisi sanılarak defalarca kendi gemileri tarafından vurulur, 2 denizci ölür.
    -bir çok gemi torpido saldırısına uğradığını bildirir, hatta borodino japon askerlerinin saldırısına uğradığını bildirir ve kaptan gemiyi tahliye etmeye kalkar.
    -20 dakikalık çatışmadan sonra ateş kesilir, arama ışıkları yakıldığında düşmanın oldukça korkmuş ingilizlerle dolu bir grup balıkçı teknesi olduğu görülür.
    -teknelerden biri batmış, 3 ingiliz balıkçı ölmüştür.
    -rus filosu hiçbir şey olmamış gibi yola devam eder.

    dikkat edilirse rus filosunun balıkçı teknelerine karşı kayıp oranı 2'ye 3 ölüdür, oryol 500 top mermisi ateşleyip hiçbir şeyi vuramamıştır ve bu filonun vladivostok'u japonlardan kurtarması beklenmektedir.

    -sabah olduğunda ingiliz balıkçılar limanlarına dönüp olanları anlatınca ingiliz donanması cinnet getirir ve bütün kanal donanması denize açılır.
    -ruslar birdenbire, kuyruklarında kendilerini takip eden 28 savaş gemisi bulurlar.
    -ingilizler rus filosunu ispanya açıklarında yakalayıp kuşatır ve ancak st. petersburg resmi olarak özür dileyip ingilizlerin intikam olarak bütün rus gemilerini batırmaması karşılığında yeterli tazminatı ödedikten sonra bırakırlar.
    -filo sonunda tam yol okyanusa açılır ama ümit burnunu dönene kadar ikmal gemilerinin yarısı mekanik arızalar yüzünden bozulur.
    -madagaskara vardıklarında ise, ikinci bir emir gelene kadar orada kalmaları istenir: görünüşe göre rus hükümeti başta çok eski oldukları için filoya katılmayan diğer baltık filosu gemilerinin de pasifiğe gönderilmelerine karar vermiştir.
    -ruslar 2 uzun ve sıcak yaz ayı boyunca madagaskar limanında beklerler, denizcilerin gemilerden çıkmasına izin verilmediği için içerideki yaşam şartları gittikçe güçleşir, sıtma salgınları başlar ve filo mürettebatı üç ayrı isyan çıkarır.
    -sıkıntıdan atış tatbikatı yapılmasına karar verilir; gemilerin hiçbiri, hedef gemiyi çeken bir tug dışında hiçbir hareketli hedefi vuramaz.
    -tatbikat erkenden iptal edilir çünkü limandan yeterli cephane alınmadan yola çıkıldığı fark edilir. bu sırada ikmal gemisi kamchatka ortada bir neden yokken batmaya başlar ve kruvazörlerden biri ana toplarından birini tıkayan "oldukça büyük bir yılan" yüzünden ateş edemediğini iddia etmektedir.
    -nihayet destek gemileri gelir ve pasifiğe doğru yola çıkılır, bu sırada limanda ölen denizciler için cenaze töreni yapılır ama borodino selamlama salvosu sırasında gerçek cephane kullanarak aurora'yı tekrar vurur.
    -filo nihayet pasifiğe ulaşır ve vladivostok'a gitmek üzere tsushima boğazına girer.

    sonrası için:

    (bkz: tsushima deniz savaşı)