hesabın var mı? giriş yap

  • rolex taktığından sıkıntı olmayacağını düşündüğüm yürüme işlemi.

    ama arda bayrampaşa çocuğudur, anternmandan önce yasin suresini okur, instagram'da kur'an-ı kerim'li ve dualı fotoğraflar paylaşır.

    tanım: ortalama yurdum reisçisinin yaşam tarzına yakışır bir hareket.

  • müş. benim sayfalarım gelmiyo
    ben. şu an yurt dışı çıkışımızı sağlayan uydudan kaynaklanan bir sorun var efendim
    müş bi ilgileniverseydiniz siz
    ben. şey uydu uzayda efendim
    müş haa tamam o zaman

  • hakkında upuzun bir gözlem entrysi yazacağım güzel bir şehir.

    internette pandemi kaynaklı çok farklı bilgiler olduğu için şu anda en güncel gidiş dönüş bilgilerini yazarak başlamak istiyorum:

    1. uçak biletleri. uçak bilet fiyatları çok değişiyor, gidiş dönüşü pegasus'la 400 küsüre alan da gördüm, 2500'e alan da. burada zaman, şans, pek çok faktör var. kiev'e ankara'dan doğrudan gidiş-dönüş var, bu da bir yol olabilir. (debe sonrası izmir'den kiev'e uçuş konulduğu da söylendi. :)
    2. kalacak yer. biz gittiğimizde kalacak yerden taviz vermek istemedik ve iki kişi kabaca 4 gün 1500'e yakın bir miktarda kaldık. ancak aynı kalma süresini paylaşımlı odada şehir merkezinde 200 küsüre getirenlerle de karşılaştık. burada da konforunuzdan ne kadar taviz verebildiğiniz, öncelikleriniz önemli.
    3. vize yok.
    4. pasaport ya da kimlikle girilebiliyor, ayrıca bir ücret ödemenize gerek yok. detayına aşağıda gireceğim.
    5. ukrayna covid için sağlık sigortası ve 30.000euro değerinde standart sigorta istiyor. bunu visitukraine sitesinden yaptırabiliyorsunuz. 4-5 gün kalınca ortalama 80 küsür tl gibi bir fiyata geliyor kişi başı.
    6. ukrayna ve türkiye, gidiş dönüşte herhangi bir karantina uygulamasında bulunmuyor. ancak ukrayna'ya girişte son 72 saatte yapılmış bir negatif pcr testine ihtiyacınız var. dönüşte ise türkiye'nin şartları şu: 2 aşı olduysanız ve ikinci aşıdan sonra 14 gün geçtiyse direkt girebiliyorsunuz. 2 aşı oldunuz ve ikinci aşının üzerinden 14 gün geçmediyse son 72 saatte yapılmış negatif pcr ya da son 48 saatte yapılmış hızlı antigen testi gerekli. tek aşı olduysanız da aynı şekilde pcr/antigen istiyor. pcr veya antigen test fiyatları türkiye'deki gibi sabit değil, ancak ortalamada türkiye ile aynı fiyata denk geliyor. kabaca 200-300 tl arasına testi yaptırabiliyorsunuz.
    7. ukrayna para birimi grivna. aldığınız her şeyi üçe bölerek türk lirası değerine ulaşıyorsunuz ortalama olarak.
    8. havalimanından şehrin en merkezi yerine ulaşım için biz uber kullandık. 98 grivna ediyor. birlikte aynı uçakla geldiğiniz insanlara sorarsanız 4 kişi binebileceğiniz bir uber ile çok rahat merkeze gelebilirsiniz. biz bu şekilde 10 küsür liraya çok hızlı bir şekilde merkeze gelmiş olduk.
    9. şehir merkezi ve havalimanı aşırı yakın. zaten şehirde 5 gün geçirip uber'i saymazsak hiç toplu taşıma kullanmadan vakit geçirebiliyorsunuz. her gün ortalama 17 bin adım attık biz ve her köşesini sokak sokak dolaştık.
    10. lviv, polonya sınırına çok yakın. 15 temmuz sonrasında türkiye'den kaçan pek çok türk lviv'i kullanarak polonya'ya kaçmış, bu sebeple lviv'e girişte ukrayna'ya ilk gelişiniz ise sorgulanıyorsunuz. ukrayna'ya ilk girişiniz değilse veya yeşil pasaportluysanız direkt geçiyorsunuz. burada daha önce bilmem kaç kere schengen almış olmanız, iş ya da turistik amaçla fark etmeksizin, bir önem arz etmiyor.
    11. lviv pasaport kontrolünde uzun bir sıra oluyor, herkes tek tek ya da arkadaş grubuyla geldiyse grup olarak sorguya alınıyor. burada çok saçma sapan sorular da sorulabiliyor: ukrayna'ya neden geldiniz, nerede kalacaksınız, geri dönüş biletlerinizi ödediniz mi? yanınızda ne kadar para var (bunu göstermeniz de isteniyor). türkiye'de nerede yaşıyorsunuz, ne iş yapıyorsunuz? nerede doğdunuz? birlikte geldiğiniz arkadaşlarınızla olan ilişkiniz nedir? ukrayna'da tanıdık kimseniz var mı? iş için geldiyseniz işin detayları nedir? sorular sorulunca bitti mi, hayır bitmedi. ardından dışarı alınıyorsunuz biraz bekletildikten sonra tekrar çağrılıyorsunuz ve parmak izi veriyorsunuz ve fotoğrafınız çekiliyor. bildiğiniz sorgu şeklinde, insanı yavaşlıkları yüzünden çileden çıkartan ikinci sınıf bir uygulama bu. tüm bunların yanında kiev'e girişin çok daha kolay olduğunu da çok yakın arkadaşlarımdan duydum.
    12. ardından pasaport kontrolüne tekrar alınıyorsunuz ve sağlık sigortası ve pcr sonucunuzu gösterek içeri giriyorsunuz.
    13. başta da söylediğim gibi lviv'de her yere yürüyebilirsiniz. zaten şehirde bir gün geçirdikten sonra her yerin aynı yere çıktığını göreceksiniz. opera ve rynok meydanı sizin en baz yeriniz oluyor. bu iki yere göre her yere gidebilirsiniz.
    14. lviv'de maalesef aşırı etkileyici bir yemek kültürü yok. vejateryen ya da vegansanız, ya da yurtdışında dini sebeplerden (helal/kosher) et yemeği tercih etmiyorsanız seçenekleriniz daha da azalıyor. ne yiyorsunuz hemen söyleyelim: bolca kruvasan (lviv croisssants), pizza/makarna/salata çeşitleri (celantano), isterseniz türk'lerin sürekli takıldığı birkaç yer (antalya restaurant/sultan mangal/food and good -şu anda tadilatta-). lviv'de krepçiler de var. bunların dışında sağlıklı kahvaltı alternatifi için cheese bakery'yi mutlaka öneririm, madame croque, smoothie, bowl'lar ya da avokado yumurta gibi seçenekleri yiyebilirsiniz.
    15. gezilecek yerler internette fazlasıyla var, detayına girmiyorum.
    16. her yerde çok fazla türk var, ukrayna'da türkçe anlaşma ihtimaliniz ingilizce anlaşma ihtimalinizden daha yüksek çünkü kimse ingilizce bilmiyor. gerçekten kimse bilmiyor ve bu anlamda anlaşmak için çok fazla çaba gösteren de olmuyor. :)
    17. komik bir şey: şehrin her yerinde hotapyc tabelaları görüyorduk ve bu ne olabilir diye epeyce araştırmıştık. kendi aramızda bir goygoy malzemesi haline bile gelmişti ki, noter olduğunu öğrendik. şehirdeki noter sayısı, market sayısından daha fazla.
    18. aşırı su içen biriyseniz yurtdışında damak tadınıza uygun su bulmak her zaman problem olduğu için hayat kurtaran bir bilgi vereyim: türkiye'deki suya en yakın su, adı ortalama şöyle bir şey olan su: mopwuhcb bir şey bir şey. beyaz kapaklı, üzerinde kırmızı harflerle yazıyor. bu su çok iyi. bunu bulamazsanız bon aqua'nın açık mavi kapaklı karbonatsız suyundan alabilirsiniz. suyun görseli şöyle: https://www.ids-borjomi.com/…sortiment715x324en.jpg

    19. roshen'in (yerli ülker gibi) gofretleri güzel.
    20. lviv handmade chocolate da güzel.
    21. coffee manufactury abartılmış bir kahveci. latte'leri standartta şuruplu geliyor.
    22. hat olarak turkcell'in grup şirketi lifecell var ukrayna'da ancak çekim kalitesi aşırı iyi değil. vodafone daha iyi olabilir.
    23. hava bu mevsimde çok sıcak ancak istanbul'dansa ankara'ya daha yakın bir sıcak. terletmiyor ya da burnunuzun içini dahi kurutmuyor ancak sürekli bir susama hali var.
    24. kızları çok güzel, erkekleri gerçekten çok özgüvensizlermiş gibi hissettiriyor. bu bana çok ilginç gelmişti, kadınlar ne kadar güzelse erkekler bir o kadar özensiz ve duruşları bile “zayıf”.
    25. sdv coffee'de tarçınlı ve poppy seed'li çörek mutlaka ama mutlaka yenilmeli ve hatta bana da getirilmeli. :) google maps: https://goo.gl/maps/hgsi7vkhu8kdemio6
    26. son olarak gelir düzeyinin düşük olduğunu çok hissediyorsunuz. en merkezi ve en lüks denilen yerlerde bile bize göre “lüks”ün orada olmadığını anlıyorsunuz. dünyaca ünlü giyim mağazalarını göremiyorsunuz avm'ler hariç, oradakiler de gerçekten “pahalı” diyebileceğiniz gibi değil. giyim daha çok yerel markalar, ikinci el ve outlet şeklinde gidiyor. çoğu yerde ünlü markaların taklitleri var, insanlar da bu şekilde giyiyor. türk bir marka olarak tüm hafta boyunca sadece ramsey ve lcwaikiki'yi gördüm ve buna çok şaşırdım. daha çok türk marka olur diye düşünmüştüm nedense ancak tutan bir pazar olmadığını düşündürdü.
    27. yukarıdakilerle birlikte şehirde bir “gösteriş” kültürü olmadığını da çok hissettim. yine gelir seviyesi kaynaklıdır diye düşünüyorum. yine de ilginç bir şekilde adım başı apple satan/tamir eden yerler var.
    28. şehirde genel bir ikinci dünya savaşı enerjisi hakim. komik gelecek ama tarih mimaride o kadar korunmuş ki sokaklardaki modern giyimli insanları oraya yakıştıramıyorsunuz. direkt film çekilebilir devasa bir set gibi. piyanist'i tekrar çekmek için sadece birkaç kostüme ihtiyacınız var ve bu farklı hissettiriyor. arada çok eski zamanlardan kalmış askeri kamyonlar da görüyorsunuz ve iyice o moda giriyorsunuz…

    edit: debe sonrası şöyle bir mesaj geldi, hemen ekliyorum:

    “yerel yemekleri ucuz yollu tatmak için 'puzata hata', içmek için 'sarhoş vişne' yi de eklemelisiniz bence. gece kulübü olarak da malevich” :)

  • hayatım boyunca haksızlığa karşı böyle isyan edip konuşan bir kaç kişi gördüm

    londra'ya yürüyen iskoçların feryadı. ingiltere madenlerinde ölümüne çalıştırılan işçilerin öykünüşü desem... "oo nasıl böyle bir şey olabilir, nerede insan hakları, silerler böyle işi" gibi bir çok tepki oluşturdu.

    bu adamlar soma'lı madenciler. sen, ben yani. yeter artık, birileri tepki koymalı. ister sosyal medya, ister sınıf, ister kahve ve yahut ev. ünlemlerle konuşma zamanı geldi.

    devleti yönetenler zenginleşmek için çırpınırken halk eziliyor. ölüyoruz merkez. kimsenin haberi yok...

  • zamanında kumarhanelerin sadece yabancılara açık bırakılamayacağını, türk vatandaşlarına yasak kılınan bir şeyin yabancılara tesis edilemeyeceğini belirten bir anayasa mahkemesi vardı.
    nerede sahiden o?