ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
serpme kahvaltıcıların iyice işin bokunu çıkarması
-
kimsenin inkar dahi edemeyeceği efsane olay.
maliyeti 20 lirayı geçmeyen 2 kişilik masaya bakıyorsun 110 lira fiyat biçmiş adamlar. 110 liralık kahvaltıya bakıyorsun sucuklu yumurta fiyata dahil değil, menemen dahil değil, portakal suyu dahil değil. bir de bunlardan dünyanın en kolay yapılan yemeği olan sucuklu yumurtayı eklersen oluyor toplamda 135 lira. beyaz yakalı dallamalar düdüklenmeye doyamadığı için fiyat sürekli artıyor. ben hayatımda serpme kahvaltı falan yapmadım bu fiyatlara yapmam da zaten ama alt tarafı kahvaltı yani ne kadar pahalı olabilir ki?
yorumu gidip bildiğimden değil, işletmelerin instagram üzerinde verdikleri fiyat bilgileri doğrultusunda yaptım. ben her gün evde kahvaltımı yapar öyle çıkarım dışarıya.
evde kahvaltı maliyetim; (toptan fiyatı)
100 gram peynir - 2.25 lira (1 kg ekici 22 lira)
1 yumurta 0.5 lira (1 koli keskinoğlu 15 lira)
1 salatalık 0.25 lira (1 kg cumartesi pazarı 2 lira)
1 domates 0.50 lira (1 kg cumartesi pazarı 3 lira)
50 gram zeytin 1 lira (1 kg marmarabirlik 20 lira)
100 gram tahin pekmez 2 lira (700 gram seyidoğlu 14 lira)
1 dilim ekmek 0.25 lira (20li uno tava ekmek 5 lira)
1 sallama çay 0.25 lira (20li doğuş sallama çay 5 lira)
günde 7 liraya, haftada 49 liraya, ayda 210 liraya hayvan gibi kahvaltı yaparak doyuyorum. serpme kahvaltı enayi mıknatısıdır.
taksi sektörünün itibarını düşürme operasyonu
yaran olaylar
-
kızım henüz 4 yaşında, 1 yıl önce gittiğimiz tatilde kendi yaşıtı olan pınar isminde başka bir kız çocuğu ile kaynaştı. sonra ayrıldık geldik. bu geçen 1 yılda, her gün, her oyunda kızın adını sayıkladı. "pınar'ı çok özledim.", "baba sen pınar ol", "pınar'la tatile gidelim" gibi cümlelerle artık hem vicdani olarak, hem de bıktığım için pınar'ı, yani ailesini sosyal medyadan bulmaya karar verdim. 2-3 ay pınar'ın babasının verdiği bilgilerle adamı aradım ve bir facebook grubunda buldum. mesaj attım. bizi hatırladılar ve evlerine davet ettiler. evleri dediğim, ha şurası değil, bana 300 km uzakta. kızımı kırmamak için, hadi dedim gidelim. bir cumartesi yola çıktık. çok heyecanlıyız, kızım 1 yıldır özlediği pınar'la kavuşacak, acaba hatırlayacaklar mı? derken bizi kapıda karşıladılar, pınar gülerek defne'ye bakıyor. defne o sırada kucağımdaydı ve kulağıma yanaştı.
- baba, pınar bu değil!
iz bırakan kitap cümleleri
-
aslında annem seni anlatır dururmuş çocukluğumda, meğer her masala seni anlatarak başlarmış. 'bir varmış, bir yokmuş'...
(bkz: cemal süreya)
sevgilisi olan kıza yazmak
-
kız o anda salt okunur olduğu için imkansız gibi görünen eylem..
pisagor bardağı
küba'da türk insanıyla testim
-
benzeri basima geldigi icin hem uzuldugum hem de "ulan insan parasiz gider mi hadi kartin kaybolsa" diye yazara kizdigim olay. malezya'da calisiyorum, turk kredi kartlarina guvendim tayland'a gittim yalniz basima abimle bulusacagim hesapta o da istanbul'dan gelecek. kartlara guvendigim icin nakiti bol bol harciyorum. derken para biter gibi oldu dedim malezya hesabindan para cekeyim, bir taktim banka kartimi, atm hata veriyor, turk kredi kartlari, debit kartlari deniyorum onlar da hata veriyor. dedim siki tuttuk, gurbet ellerde berdus olacam ac kalacam, daga cikayim terorist mi olayim, yol kesip gasp mi edeyim, cocuk kacirip fidye mi isteyim yoksa sezonluk mango tarlalarinda mi calisayim hesabi yaparken, "abi karttan parayi cek ne kadar komisyom alirsan al yeter ki para ver" teklifini yaptim doviz burolarina lakin yavsaklar yanasmiyor yanasanlarda da calismiyor. akabinde malezya bankasini aradim megersem adamlar yurt disina acmiyormus, acarsa da belli sureligine aciyormus. dedim abi bi yardim et geberiyorum, adamlar acti sonra soktum karti para seslerini duydum yok boyle rahatlama bol bol cektim. diyecegim o ki, yalniz basiniza seyahat ediyorsan mutlaka paran olacak cepte, ister coraba sok ister gotune sok ama para olacak arkadas . cash on the table.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"hadi ben iyilik yapar denize atarım da ankaralı nereye atacak çorumlu nereye atacak?"
metin hara'dan 12 maddelik açıklama
-
bir şey satmadığını iddia eden yazar beyanatı.
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
"içimde lise son sınıfın son cumasının ince kederi var."
ilgi gösteren kişiyi seviyor sanmak
-
pek karşılaşmadığım durumdur. en son gtada sevgilim olmuştu onuda yanlışlıkla arabayla ezdim.
bir sinemada yaşanabilecek en dumur olaylar
-
https://www.youtube.com/watch?v=tbde2rpi4ik
90'li yillarin baslari, eskisehir anadolu universitesi sineması:
film cinema paradiso, filmi seyredenler bilir. küçük bir italyan kasabasında kilisenin işlettiği sinema dışında sinema yoktur. o sinemada da rahip öpüşme sahnelerini hep sansürler.
yillar sonra esas oğlan bir sinema açar ve kasabadaki herkes nihayet bir öpüşme sahnesi göreceği düşüncesi ile filme gider. filmde tam öpüşme sahnesi gelir...
bizim sinemanın makinisti tam filmin içerisindeki filmde öpüşme sahnesinde şalteri kapatır. ortam birden kapkaranlik olmustur. açtığında ise opusme sahnesi geçmiştir.
insanlar bir sure ne oldugunu anlayamaz, ardindan kahkahalar arasında makinist alkışlanır. film biraz geri sarilir, aynı sahne izlenir ve film devam eder :)