hesabın var mı? giriş yap

  • kapanana kadar daha bir çok kez aradım. yalan yok, artık mağlubiyetlerden daralınca 0 900 1907 'yi arayıp fenerbahçe - galatasaray maçı ayarladım. hesap belli, yanlış tuşlara basıp galatasaray'a bir galibiyet hediye edip kulübe olan borcumu ödeyeceğim.
    içim kan ağlayarak fenerbahçe stadında ev sahibi oluyorum. operatör atmosferi öyle bir övüyor ki içimdeki suçluluk duygusu tavan yapıyor. telefonu kapatmak istiyorum ama başaramıyorum. maç başlıyor engin uzun oynuyor, rudvan topu kontrol ediyor. karşısında bülent var. çalım atsın diyorsan bire, topu şenol'a versin diyorsan ikiye bas. rıdvan zaten dayanıklı değil, cesur kaptan bülent bire basarsam topu söker alır diyorum. nah alır, rıdvan çalımı basıp geçiyor bülent'i. pas versin diyorsan bire, şut çeksin diyorsan ikiye diyor. rıdvan'ın şutu yok, basıyorum ikiye top direkten dönüyor.
    kalbim duracak gibi oluyor.
    topu diye orta sahada fenerbahçe kazanıyor. tamam diyorum, bu senaryo hep aynı, son dakika ya hakan ya sürpriz golcü falko bir tane tıklar diyorum. hakan rıdvan'la paslaştı ve hemen oğuz'u gördü. oğuz ceza sahasına orta yapsın diyorsan bire, tekrar rıdvan'a versin diyorsan ikiye bas diyor. baba, demin rıdvan bülent'i geçmiş, üstüne şutu da direkten dönmüş. demek ki bugün gününde hiç bulaşmamayım diyorum ve ortaya basıyorum. birden yine bant değişiyor ve kulağım sağır oluyor. aykut topun gelişine nefis bir vuruş yapmış, top hayrettin'in yanından ağlara gitmiş. o sinirle telefonu kapatıyorum.
    bir daha da aramıyorum.

  • skordan bağımsız belki de abartıyorum bilmiyorum ama bütün sporcularımız çok güzel değil mi? yani fiziksel güzellikten bahsetmiyorum, hepsinin yüzüne bakınca “ne kadar iyi bir insana benziyor” diyorum içimden istisnasız. hareketlerde, mimiklerde en ufak bir kibir, kendini beğenmişlik hissetmiyorum. birbiriyle olan iletişimlerine baktığımda o kadar samimi ki kimseyi birbirinden ayırt edemiyorum. takım olmak, aynı hedefe bütün olarak yürümek bu olsa gerek. gerçekten skordan bağımsız gurur duyuyorum. şu pazar sabahı ekstra duygulanmış bile olabilirim.

  • mekan ankara.. üniversiteden mezun olunmuştur.. öğretmenlik için ilk tercih olan istanbul'a tayin çıkar.. o gün mutluluktan uçarak eve gelinir, sevincini paylaşmak için ailesiyle..

    - baba, açıklandı sonuçlar..istanbul'a çıktı tayinim, ilk tercihim, istediğim oldu!
    (babada 5 karış surat)
    + nasıl taşıyacağız şimdi biz seni oraya, bir dolu masraf
    - ne taşıyacaksın baba ya bir masa bir yatak, hallederiz
    + şimdi ev kirala, bir dolu kaporadır bilmem nedir, battık
    - ya aman baba maaş alcam ya öderim..
    + sen orda idare edemezsin de kendini, yetmez maaşın..biz mi geçindireceğiz seni
    - of baba ya bırak tamam para para, sevincimi paylaştırmadın 2 dk sıçtın attın, pişman ettin söylediğime.. öderim ben sana yapacağın masrafı, sinir ettin valla...

    (bir süre sessizlik)

    ve az önce höyküren baba, kısık bir sesle asıl demek istediğini dile getirmek zorunda kalır.. anlamayan hödük kızı için

    + kızım, nasıl ayrılacağım ben senden

    e tabi, salya sümük mode on..

  • böyle bir duruma düşerseniz sırt üstü yatın, yatmazsanız da öleceksiniz, yatsanız da ölebilirsiniz. ama yatıp kurtulursanız, o zaman herkese "düşen asansörden sağ çıktım ben yeaaa" diye hava atabilirsiniz. *

    her ne kadar asansörün hangi yükseklikten düştüğü ile alakalı olsa da şunları aklınızdan çıkarmayın:

    asansör yere çarptığında sizin de asansörle aynı hızda yere çarpacağınızı unutmayın. bunun adı eylemsizliktir.

    bu durumda asansöre ne olursa aynısı da size olur, asansör parçalanır, siz de yere çok güçlü çarparsanız kemikleriniz kırılır, omurlarınız iç organlarınıza batar. yani siz de parçalanırsınız.

    yere sırt üstü yatmak da aynı bence. çünkü asansör zaten çok hızlı düşüyor, insan vücudunun kaldırmayacağı bir kuvvet zaten size etki edecek. yüzey alanını değiştirmenin etkisi olmaz bence.

    ha sırt üstü yatmanın tabii ki de etkisi olabilir, etki alanı artacağı için kuvvet azalabilir ama ne yaparsanız yapın sağ çıkma ihtimaliniz zaten çok düşük.

    bu arada, bir asansörün düşmesinin ihtimali %0.00000015'miş.

    şu videoda diyor ki, ayağınızın altına mümkün olduğu kadar eşya koyup üstüne çıkın, bunun sebebi de o eşyaların enerjiyi absorbe edeceğidir.

    eşyanız yoksa, asansörün tutacaklarından kendinizi yukarı itmeye çalışın, çok etkisi olmaz ama en azından darbe daha hafif şekilde olur. (bunun sebebi de asansörün aşağı doğru bir kuvvet uygulaması, sizin de yukarı doğru uygulamanız. kuvvetler farkı net kuvveti verecektir (yani size aslında etki eden kuvvet)

    şu videoda ise görülebileceği gibi, olması çok düşük bir ihtimaldir zaten.

    şu ana kadar asansör düşmesinden kaynaklı bir tane vaka olmuş ve kurtulan şahsın kurtulma sebebi, asansörü tutan kablonun yerde birikip, asansör üstüne düştüğünde bir nevi yatak görevi görmesinden ötürüymüş. bu arada, asansörden ötürü kaynaklanan ölümlerin yarısı asansör görevlileri ve teknisyenlerin başına geliyor. ve bunların çoğu da asansörün ipinin kopmasıyla alakalı değil.

    edit: bir bilgi yanlışını kaldırdım.

    edit 2: entry'im ekşi şeyler'de kullanılmış, ne güzel :)

  • brian may ile athena'nın şeysini bir tutan dürrükleri gösteren haber.

    edit: hala görgüsüzlük diyen var ulan. adam dünya müzik tarihinin sayılı efsanelerinden.

    memleketten manda yoğurdu, acur turşusu getirir gibi kargoya vermesini mi bekliyorsunuz o nadide gitarı?

    ya da yolculuk boyunca koca aleti kucağında taşımasını mı?

    yahut dünya serveti varken ekonomik bilet alayım de iki bileti ucuza getireyim demesini mi?

  • durduk yere yaşamı sorgulattıran histir. zamanında yırtık slayer tişörtü giyerdim lan ben şimdi takıda sıra kapmaya çalışıyorum diye düşünürken zorla halaya kaldırmaya çalışan yenge sayesinde kendinize gelirsiniz.

  • sağlamlaştırmak için ayaklarının içine beton dökülür adına da restorasyon yaptık denirdi. altında beltur çay bahçesi açardı. gider püfür püfür çayımızı içerdik.

  • tutturmuşlar bir " bu çocuklara sahip çıkalım, bu çocukları üzmeyelim, bu çocukların alın teri vs..."

    ulan yılda 4-5 milyon yuro kazanan çocuk mu olur?

  • 26 yıl önce, 28 eylül 1994 yılında talinn- stockholm seferini yaparken baltık denizinde batan gemi. bu büyük deniz faciasında ortaya çıkan yeni bir video yeni soruşturmalara neden olacak gibi. discovery network'ün 1994 estonya felaketiyle ilgili bir belgeseli, enkazın sancak tarafındaki hasarı gösteren yeni video görüntülerini gösteriyor.

    28 eylül 1994 yılı gecesi talinn- stockholm arası sefer yapan gemi baltık denizinde batmış, 852 yolcu ölmüştü. kaza nedeni olarak motorlu araçların bulunduğu kattaki giriş kapağının baş vizör kilidinin kırılması sonucu kapağın denize düştüğü ve açılan aralıktan suyun girmesiyle geminin battığı söylenmişti.
    enalt kattaki kamaralarda kalan yolculardan bazıları ağır birşeyin çarpma ve patlama sesine benzer gürültü duyduklarını söylemelerine rağmen dosya kapanmış, batan gemiyi yüzeye çıkarmanın maliyeti bahane edilerek geminin üzeri betonla kapatılıp denizin dibine terkedilmişti.
    bu konuyu araştıran belgesel film yapımcısı alman jutta rabel bu nedenle eli boş dönmek zorunda kalmıştı.
    ama sonradan gerçekler ortaya çıkmaya başladı. medyadan alıntılarsak:
    - - - - -
    gemiden bir yolcu ( carl eric reintamm ) gördüklerini aftonbladet’e anlattı. duyduğu ses ile boxer şortuyla dışarı fırladığında geminin dibinde denizin altında beyaz yüzen birşey gördüğünü ve o parlak şeyin sonradan dipte kaybolduğunu aralıktan sular girmeye başlayınca geminin yan yatmaya başladığını” anlattı. carl eric, 7.kattaki terasa kadar koşarak herkese geminin su aldığını haber vermiş ve 2 mürettebata geminin batmaya başladığını söylemişti.
    batmadan iki gün sonra, polis sorgusunda gördüklerini de anlattı. ancak o zamana kadar kamuoyu kazanın kapıdan kaynaklandığı konusunda bilgilendirilmişti

    ancak anlayamadığı şey, gördüğü şeyin neden batmadığı idi ve ekliyor.- “ama yavaşça geminin yanından kıç tarafına doğru ilerlemeye devam etti ve sonra çok yavaşça kayboldu.”
    altı yıl sonra, hayatta kalanlar için yapılan bir toplantıda, ilk kez, kendisinden asla imzalaması istenmeyen sorgulamasının polis tutanağını gördü ve söylediği bu önemli ayrıntıların tam olarak yanlış şekilde çoğaltıldığını fark etti.

    "güçlü bir fırtına vardı ve geminin duvarlarından/ kenarından gevşeyerek suya düşen parçaları oluşturan büyük beyaz kare metal parçalar gördü. aynı zamanda gevşemiş kapı parçaları da olabilirdi. "
    diye yazılan tutanak için:
    - tamamen yanlış! suda gördüklerimi anlattım ama gemiden kopup suya fırlayan parçalar olduğunu hiç görmedim!”
    diyor.
    hayatta kalanların düzenlediği yeni bir toplantıda kendisi gibi gören ve düşünenleri gördü.
    “orada suyun içinde dalgaların, birkaç kez birkaç metre genişliğinde beyaz bir duvar parçası olarak algıladığım bir şeyi taşıdığını gördüm. bir anda batmamasına şaşırdım, su üzerinden kayarak uzaklaştı. sonra kayboldu. artık teknedeki deliğin çok büyük olması gerektiğini ve geminin hızla suyla dolacağını anladım. "

    o buluşma ile aynı yıl, carl eric, estonya'yı inşa eden alman meyer tersanesine yardım eden finli bir avukat ile görüştü. görüşmeye tersanenin baş müfettişi deniz kaptanı werner hummel de katıldı. ve sonra reintamm'a göre bir denizaltıyla çarpışma olduğundan şüphelendikleri ortaya çıktı. olay aynı zamanda çok hassas bir jeopolitik dönemde meydana geldi. bundan sadece bir ay önce, ağustos ayının son gününde sovyet birlikleri doğu almanya, estonya, letonya ve litvanya'dan ayrılmıştı.
    felaketten önceki haftalarda isveç savunması estonya'yı askeri, elektronik teçhizat kaçırmak için kullandı. dönemin temyiz mahkemesi başkanı johan hirschfeldt tarafından yürütülen soruşturmada iki durum resmen teyit edildi.

    carl eric, bu konuyu araştırıp filme almak isteyen alman gazeteci jutta rabe’den çok umutluydu onun bir şeyler bulabileceğini umuyordu. isveç hükümetinin geminin üstüne beton dökme girişiminin anlaşılmaz ve gizemli olduğunu düşünüyordu.
    estonya gemisi üzerine atılmış olan büyük miktarda çakıl ve kum nedeniyle, jutta rabe'nin araştırması ne yazık ki beklenen sonucu vermedi.

    hayatta kalanlar ve yakınları tarafından yeni kapsamlı bir soruşturma yapılması talep edildi, ancak yetkililer ve isveç hükümeti buna hayır dedi.
    https://www.aftonbladet.se/…g-nagot-stort-i-vattnet

    bu kazadan 26 yıl sonra bugün yayinlanan discovery network'ün 1994 estonya felaketiyle ilgili bir belgeselinde gemiyle ilgili yeni bilgiler var.film yapımcıları, estonya gemisinin enkazında neredeyse sansasyonel keşifler yaptı. daha önce kısmen deniz dibine doğru gizlenmiş olan gövdede dört metre yüksekliğinde büyük bir delik buldular. şimdi soru şu: nereden geliyor? diyor gazete ilgili link ve video:
    https://www.expressen.se/…nia-hur-kan-de-ha-missat/

    estonya başbakanı jüri ratas, estonya'daki yeni bulgunun ardından başbakan stefan löfven ile görüşmek üzere stockholm'e uçtu.
    estonya basınının haberine göre, estonya başbakanı şimdi gemiyle ilgili yeni soruşturmalar talep ediyor.ayrıca stefan löfven ile şimşek hızında yeni bir toplantı istiyor. estonya'nın batmasının sebebinin baş vizörünün olacağına dair resmi versiyona asla inanmamışlardı.

    artık teknede belgelenen bir delik olduğuna göre, kazazede yakınları derneği sea, kazanın nedeni hakkında yeni bir soruşturma yapılması gerektiğine inanıyor.aftonbladet'in sea başkanı lennart berglund, bunun hızlı ve şeffaf bir şekilde gerçekleşmesi gerektiğini söylüyor.

    edit 1 : devam eden yeni gelismeler :

    estonyalı savcı isveç'i delilleri karartmakla suçladı.
    o zamanın basbakanı ingvar carlsson, estonya'nın kurtarılmasına karar verdi ama ardından da enkazı betonla kapatmaya çalıştı.
    - - - - - -

    “bugün, o zamanın sorumlu bakanlarından hiçbiri, geminin gövdesinde büyük bir deliğin açığa çıkması hakkında yorum yapmak istemiyor.

    eski savcı ve estonyalı müfettiş margus kurm şimdi isveç hükümetlerini enkazın durumunu bilmekle ve onu gizlemekle suçluyor.
    başbakan ingvar carlsson ilk olarak hükümetin m / s estonya'yı ne pahasına olursa olsun baltık denizi'nin dibinden yukarı çıkarmak için elinden gelen her şeyi yapacağına söz verdi.ancak 15 aralık 1994'te hükümet tam bir u dönüşü yaptı.- m / s estonya denizde kalacak, dedi. kısa bir süre sonra hükümet, gemi enkazının üzerine beton dökülmesine karar verdi.

    bugün, discovery'deki belgesel film yapımcıları, estonya'dan sonraki enkazın gövdede dört metre uzunluğunda bir delik şeklinde büyük hasar gördüğünü ortaya çıkardı.”
    medya bugün o zamanın siyasilerinin hepsine ulaşarak olay hakkında bilgi almak istemis ama hepsi telefona çıkmayıp veya konuşmayı reddetmişler.
    (başbakan carl bildt ,bir hafta sonra başbakanlığı devralan ingmar carlsson, iletişim bakanı ınes uusman, bayındırlık bakanı mona sahlin ve hükümet baskanı göran persson)

    2004 yılında m / s estonya'ya yapılan silah sevkiyatlarının açığa çıkmasının ardından, estonya hükümeti eski savcı margus kurm liderliğinde bir soruşturma başlattı.

    eesti päevaleht 25 gazetesinde, isveçli bakanların enkazın durumu hakkında - felaketten kısa bir süre sonra - gizli tutmayı seçtiklerini, derinlemesine bilgi sahibi olduklarını iddia ediyor. isveç'in denizaltıları ve sualtı operasyonları için büyük kaynakları olan bir deniz ulusu olduğuna dikkat çekiyor.

    - 850 kişinin hayatını kaybettiği bir kazayı soruşturma fırsatı bulan bir devletin bunu yapmamış olması mantıklı geliyor mu? isveçliler dalgıçlarını 1994 yılında enkaza gönderip enkazı incelemeyi görmezden gelemez miydi? margus kurm, muhtemelen oraya gittiklerini ve incelenebilecek her şeyi incelediklerini söylüyor.

    gazete, isveç hükümetinin estonyalılara yalan söyleyip söylemediğini sorduğunda cevap veriyor:

    - evet evet.

    eski savcı ayrıca isveç hükümetinin önce feribotu kurtarmamaya karar verme ve ardından deniz dibini çimentoyla örtme konusundaki istekliliğine işaret ediyor.

    - oraya 400.000 metreküp kum ve taş nakledildi ve soruşturma komitesinin hala çalıştığı şubat 1995'te çok hızlı bir şekilde mezar yapımına karar verildi. margus kurm, eesti päevaleht'e 25 aralık'tan sonra, aralık 1994'teki dalış videoları kayboldu ve kamuoyuna sunulan kopyalarla ilgili olarak skl, bazılarının manipüle edildiğini belirtti

    eski savcı şimdi, kendisinin estonya ile bir denizaltı arasındaki çarpışmadan kaynaklandığına inandığı kazayla ilgili yeni ve şeffaf bir soruşturma görmek istiyor.

    - bu hasar su seviyesinin altında olduğu için, hayatta kalanların hiçbiri su yüzeyinin üzerinde herhangi bir gemiden bahsetmedi, birçok gösterge var.

    aftonbladet yorum için margus kurm ile temasa geçti ancak kendisine ulaşılamadı. isveç hükümeti bu sabah gönderilen basın açıklaması dışında herhangi bir yorum yapmadı.
    - - - -
    burada kaza ile ilgili özet yapılmış:
    - - - - -
    estonya felaketi

    27 eylül 1994'te saat 19.00'dan hemen önce, estonya kruvaziyer feribotu m / s tallinn limanından ayrıldı. kısa bir gece yolculuguyla neredeyse bin yolcuyu bekliyordu - saat 8.30'da stockholm'deki värtahamnen'e varacaklardı.

    ancak gemi hiçbir zaman fin utö'den daha ileriye gitmedi, son varış noktasının ancak yarısına kadar gidebildi. gemi gece yarısından kısa bir süre sonra alabora olduğunda rüzgar kuvvetliydi ve dalgalar birkaç metre yüksekti ve sonunda tamamen battı. olay bir saatten az sürdü.

    güneş baltık denizi üzerinde doğduğunda, hayatta kalan 137 kişi çevredeki gemiler tarafından ele alınmış veya helikopterler tarafından kaldırılmıştı. o gece 852 kişi öldü, ancak cesetlerin sadece bir kısmı kurtarılıp yakınlarına teslim edilebildi.

    1996 yılında estonya, finlandiya ve isveç tarafından atanan kaza araştırma kurulu'na göre, estonya'nın batması şiddetli hava koşulları ve geminin pruva vizöründeki aşınmış menteşeler nedeniyle gerçekleşti. komisyon, nihai raporunda, yüksek dalgaların hem pruva vizörünü hem de rampayı yırttığını ve büyük miktarlarda suyun iceri akmasına neden olduğunu yazdı.

    https://www.aftonbladet.se/…morklaggning-om-estonia

    olayın olduğu gece stockholm’de çok fırtınalıydı. oğlum henüz 1,5 aylıktı ve gökgürültülerinden evde uyuyamıyordu. o havada uçak ve gemilerin zor durumda olduğunu düşündük ama böyle bir kaza olabileceği aklımızdan bile geçmemişti. bu gemiyle kazadan bir yıl önce ailece talinn’e gitmiştik. o zamanlar yanılmıyorsam şirketin iki adet gemisi vardı ve iç dekorasyonu ahşap döşemeli güzel bir gemiydi.

    olay duyulduğunda ülkede büyük üzüntü ve şaşkınlık yaşandı. sağında solunda birçok ülkenin bulunduğu baltık denizinin ortasında bir gemi batıyor ve yüzlerce insan yaşamını kaybediyordu.
    bir kazazede gazetelerden birine gemiden kadın ve çocukların kurtulma şansının az olduğunu söylemişti.
    gemi yan yatarken daha yukarıya çıkmaları gerekiyor. tam tırmanma aşamasına geldiğinde iki çocuklu isveçli bir kadın yukarıya çocuklarıyla beraber tırmanmanın imkansız olduğunu söyleyerek yere oturuyor. elde ip, merdiven yada başka yardımcı bir alet olmadığından adam çaresiz kalıp onlara yardımcı olamıyor.
    kendi en tepeye çıkıp aşağıya baktığında gördüğü: yere oturup iki çocuğuna sarılmış ölümü sessizce bekleyen bir kadın.
    görsel

    fotoğraf imgur’da archedephucking nikli kullanıcı sayfasından alıntıdır.

  • (bkz: brawler)

    arasina bol maydanozu ve limonu da basmissam, lahmacunun hamuru da incecik ve citir citir kenarliysa deme keyfime.

    sanki yalida buyuduk mumuna koyim.